Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 EYLÜL 2004 / SAYI 966 15 ü i.'fe PARİON'UN GİZEMİ Biga'da, bir ilkokul inşaatının temel kazısı sırasında bulunan nekropol, sur duvarları, heykeller Parion kentinin sırlarını açığa çıkardı. Köylüler mezarların başında binlerce yıllık ölülere doğurdu; örneğin Eros heykeli, Praxiteles heykelinin kopyası mı? duaya durdu. Buluntular yeni soruları )zgen tcar •ir bebek ıezarında ulunan heykel üstte). ıir başka ıezarda ise ayvan ıgürlerine astlandı... altta) enelde olduğu gibi "arkeolojik alanlarda yanlış yapılanma" ya da "kaçak kazılarla" ilgili "bir ihbar" da geçen yıl Istanbul'dan bir okurumuzdan geldi. Bilinçli okur, Çanakkale'nin Biga ilçesinde bir fabrikanın, arkeolojik alanda izinsiz inşaat yaparak, dozerler ile "Parion" antik kentinde pek çok buluntuyu yok ettiğine tanık olmuştu. Ister Troya'nın ünlu kralı Priamos'un oğlu Paris'in burada yaşadığı, ister "altın post" peşinde Karadeniz'e yelken açan Argonotların kaptanı îason'un oğlu Parion'un da kente adını verdiği söylensin, Güney Marmara'daki Parion, dönemin stratejik limanıydı. Antik dünyada önemli konuma sahip limandaki gün batışı, günümüz ziyaretçilerini de büyülüyor. Bilgileri yerel kaynaklardan doğrulattıktan sonra aradığımız Çanakkale Müzesi Müdürü Nurten Sevinç olayı doğruladı. Sorun, Valiliğin, Kültür ve Turizm Bakanlığının (KvTB) ve ayrıca 18 Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nün dikkatine sunulmuş, inşaatın hemen durdurulmasintn, burada ivedi bir kurtarma kazısının yapılmasının gerekliliği de bildirilmişti. Ankara'dan gelen yetkiye dayanarak kazı durdurulmuştu. Sevinç'in hassasiyetini, geçmiş yülarda mermerden biri eşsiz "arkaik", dünyada bir benzeri olmayan "Pers Dönemi" iki lahit ile çeşitli kaçak tümülüs kazılarını önleyip buluntularını Çanakkale Müzesi'ne kazandırdığı giınlerden biliyorduk. Olayı izlemeye aldık. Çelik üretimi yapan ÎÇDAŞ şirketi, Biga îlçesi Kemer Köyü'ne bir ilköğretim okulu yaparak eğitime katkıda bulunmak istemişti. Muhtarlığın önerdiği üç araziden biri uygun görülerek do G Eceabat «9 Ege denizi 1.Ly8İmachia(0rtaköy) 16.Pegae(Bıga) 2.Gelibolu 17.Cremaste (Ortaca) 3Ak>pekonnessos(B. Kemikll B.) 18^bkJos(Nara) 4Aiyagospotaml (Pazaıiı) 19.Çanakkale 2O.Ahıleum (Kumkale) 5 .Arapius (Palamut) 6.Sestos(Ecebat) 21.Trola(Tevfikiye) 7.Maktos(Ecebat) 22 Kebrene (Pınarbaşı) 23.Neandreıa (Hısaralan) S.KIIya (Kilye) 24 Aleksandreia Troas (Dalyan) 9.Ecebat 25.Kolonaı (Kestanbol) 10.Elaıos(Alçıtepe) 26.Lansa (Kosedere) H.Prlapos(Karablaa) 12.PARİON (Kemer) 27.Krysa(Gülpınar) 28. Polymedium (Bademll) 13.Colonae(Beyçayın) U.Lampsakos (Lapseki) 29. Assos (Behramkale) buluntu yok edilmişti. Kozanlı'nın madde destek önerisini IÇDAŞ, yöreye katkı için öngördükleri okulun yanı sıra bir kültür alanını da desteklemeye hazır olduklarını açıkladı. Şirket kazı heyetine yatacak yer, yemek, işçilerin sigortalarını üstlendi. Muhtarlık da işçi gündeliklerini karşıladı. Kozanlı, "Mezarlıkta çeşitli yüzyıllar boyunca üst üste gömüler yapılmış. ÎÖ 6. yy'a inen bir lahit, 5. yy'dan yerel olmayan kumtaşından bir başka lahit ile ÎS 7. yy'a kadar uzanan çeşitli mezarlar ortaya çıkanldı. Bu arada IÖ 2. ve İS 3. yy arasında kalan mezarlardan çeşitli zenginlikte 'ölü armağanları' bulundu" dedi. RUH REHBERİ... Buluntular, kentin üzerini örten gizem perdesini aralarken, yeni soruları da gündeme taşımakta gecikmedi. Kentte Apollon, Dionysos ve Eros kültlerinin varlığı biliniyor. Princeton Üniversitesi ansiklopedisine göre Datça'daki "Knidos" kentine antik dünyanın en ünlü çıplak Afroditi'ni yapan büyük usta yontucu Praxiteles, IÖ 354'ten önceParion'da mermerden "Eros" heykeli yapmıştı. Mezarlarda ele geçen pişmiş topraktan, üstelik renkli ve Praxiteles çizgilerini yansıtan bir Eros heykelciği acaba ustanın Eros'unun ufak kopyası mı? Zeus'un oğlu, "özel ulağı, hırsızların, tüccarların koruyucusu, yolcuların yönlendiricisi" Hermes'in pişmiş topraktan hey kelcikleri buradaki mezarlardan bolca çıktı. Kilometre taşı amacıyla mermerden dikilen Hermes heykellerin Parion kenüne ait sur duvarları ve kale (üstte). Görevi ölülerin ruhlarını Hades'e taşımak olan Hermes. (altta) / • • r v zerlerle temel kazısına başlanmıştı. Muhtarlığın yönlendirmesiyle yapılan temel kazısı çalışmalarında topraktan adeta fişkıran yüzlerce mezann, binlerce buluntunun yok edildiğine ilişkin tanığımızın anlattıklarını, arkeologlar da saptadılar. Topraktan çıkan anıtsal yapılann mermerleri ile bazı lahitler, geceleri de çalışılarak, akarsu kıyısına taşınıp gömülmüş, üzerleri kazıdan çıkan toprakla doldurulup ağaçlandmlmıştı. Kültür Varlıklan ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün verdiği izinden, üniversitenin ilgizüğinden sonra müzenin başlattığı çalışmalarda, burasının Parion'un "nekropol (mezarlığı)" ol duğu saptandı. Erzurum Atatürk Üniversitesi'nden Doç. Dr. Cevat Başaran'ın önceki yıllarda yaptığı yüzey araştırmalara göre, kenti 7 km. uzunluğunda bir sur çeviriyor. Bazı sur duvarları ile üç kule günümüze kadar gelmiş. Kentte, tiyatro, stadyum, Apollon Aktaios'a adanan tapınak, su kemeri ayakları bulunuyor. Atinalı yönetici Hermokreon'ın da bir sunak inşa ettiği biliniyor. Sevinç'in başkanlığında, arkeolog Candan Kozanlı'nın yönetiminde başlayan kurtarma kazısında olağanüstü buluntular elde edildi. Başlangıçta ancak üç mezar görülüyordu. Kazı ilerledikçe, okul inşaatının kentin tam güney kapısı önündeki antik mezarlığın üzerinde yapıldığı anlaşıldı. Yalnızca 300 m2'lik bir alanda yapılan kurtarma kazısında bile değişik dönemlerden 150 kadar mezar ve lahit bulundu. Oysa, aynı yerde okul temeli için 12 m. kadar inen, 6 dönümlük bir alan altüst, yüzlerce mezar ve binlerce de bir tanrı başı ile belirgin bir "phallos (erkek cinsel organı)" görülür. Troya Kralı Priamos'u, oğlu Hektor'un cesedini almak için Ahileus'un barakasına götüren Hermes'ti. Savaşa neden olan öteki oğlu Paris'e en güzelini seçmesiiçin üç tanrıçayı "îda"ya (Kaz Dağı) göturen de oydu. Bu buluntular ile söylenceler, acaba bizlere Parion ile Paris arasındaki bağlantıyı kurdurabilir mi? Hermes'in bir başka görevi de ölülerin ruhlarını "Hades"e (ölüler ülkesi) taşımaktı. Bu görevi yuklenen Hermes'e "Psyhopompos (ruh rehberi)" denilir. Mezarlardan çıkan Hermes'lerin, kilometre taşı olan mermerden büyük boylar yerine, küçük boyda topraktan yapılmış olmalartndan dolayı bunlar "ruh rehberleri" diye düşunulebilir mi? Ölü armağanları arasında bir bebek mezarında iki Afrodit rigürünü, yazıtlı bir figurün, bir bronz ayna, cam şişe gibi buluntulara da rastlandı. Bir başka mezarda hayvan figurunleri bulundu. Yerlerinden taşınan mermer sütunların "mavi" boyalarını hâlâ korumuş olmaları arkeolojik açıdan önem taşıyor. Antik dünyada tapınakların dikey olan sütunların maviye, yatay parçaların kırmızıya boyandıkları biliniyor. Ne yazık ki bu mimari kalıntılar bilinçsiz kazılar sırasında aşırı ölçude zarar gormüş. ÖLÜLERE DUA... Umulandan daha güzel sonuçlar vermesi uzerine Kozanlı, harita mühendisi, mimar, jeolog ve antropologlarla kurtarma kazısının bilimsel kapsamını genişletmek zorunda kaldı. Başlangıçta müzenin çağrısını benimsemeyen 18 Mart Üniversitesi'nden bazı arkeologların, bu buluntulardan sonra devreye gırmek için KvTB'de girişimlerine tanık olduk. Oysa, yörede "Lampsakos (Lapseki), Priapos (Kara Biga), Abidos (Nara)" gibi nice antik kent bilimsel çalışma yapılmasını bekliyor. önceki yıllarda Erzurum'dan doçent Başaran dışında buraya ilgi göstermeyen bilim insanlarının, şimdi Parion'da zengin buluntulardan sonra kazı istemleri garibimize gitti. Köylülere istihdam yaratılmasından sonra, çalışanların olaym önemini anlamaya başladıkları, geçmişte yaptıklanndan pişmankk duyduklan, tarihlerini koruma heyecanma kapıldıkları, öteki köylüleri de bilinçlendirmeye başladıkları gözleniyor. Bu arada köylülerin kendi tarla ve bahçelerindeki bazı buluntuları, örneğin mavi boyalı sütunları, arkeologlara bildirmeleri de bir başka gelişme. En ilginci ise 70'lik ninelerin arkeologlarca açılan mezarların başma gelip "ölülerine" dua etmeleri! # v aris mi, Parion mu? Liman kenti Parion'un adı hakkında antik yazarlarca değişik görüşlere yer verildi. Kimileri, burasının Troya'nın ünlü kralı Priamos'un oğlu, Yunanistan'dan Güzel Helene'yi kaçırarak Troya Savaşı'na neden olan oğlu Paris yaşadığı için bu adı aldığını soylerler. Parion'un gerek Troya'ya, gerek Paris'in elmayı "en güzel tanrıça Afrodit'e" verdiği "îda"ya (Kaz Dağları) yakın olması, bu varsayımın doğru olabileceğini düşündürür. Kazılar tamamlanmadığı için bu görüşü doğrulayacak buluntulara henüz rastlanmadı. Bir başka görüş ise, "altın post" peşinde Karadeniz'e yelken açan Argonotların kaptanı îason'un oğlu Parion'un adını kente verdiğidir. îason, babasının krallığını ele geçiren amcası Pelias'ın tahtı kendisine devretmesini sağlayacak "altın postu" bulmak amacıyla Çanakkale Boğazı'ndan Marmara'ya çıktıktan sonra çeşitli maceralar yaşar. îason, bu limanda demirlediğinde oğlu Parion'un adı kente verilmiş olabilir. Bazı antik yazarlar da Ege Denizi'nde mermerleri ile ünlü Paros Adası göçmenlerinin kurdukları bu kente ÎÖ 8. yy'da bu adı verdiklerini; bazılan Miletoslularca 7. yy'da; kimilerince Erthrailılar ya da Kyzikoslularca (Erdek) kurulduğunu öne sürerler. Parion, günümüz Biga îlçesi Kemer Köyü'nde Bodrum Burnu üzerinde engebeli bir arazi üzerindedir. Boğazdan çıkıştaki bu stratejik limanda antik bir dalgakıran da dikkati çeker. Limanm önemini vurgulayan önemli bir olay ise ÎÖ 411 yılında Atina donanmasının Alkiabiades komutasmda Parion'da toplanıp buradan sefere çıkmasıdır. Bodrumlu hemşerimiz ünlü tarihçi Herodotos'a göre Parion'lular, önceleri Pers egemenliğinde yaşamış; bir tiran olan Herophantos'un, ÎÖ 5132 yılla rında ise Pers Kralı l.Darius'un komutasmda îskit seferine dahi katılmış, Pelepones Savaşı'nda da Ispartalılara karşı Atinalıların yanında çarpışmışlardı. Helenistik dönemin başlangıcında bağımsızlığmı kazanan Parion, ÎÖ 302'de Büyük îskender'ın komutanlarından Lysimakhos'un, ÎÖ 241 'de ise Bergama Krallığı'nın egemenliğine girmiştir. Kent en görkemli zamanını ÎS 133'te Roma yönetimindeyken yaşamış, împarator Augustus kenti "koloni" ilan etmiştir. Bizans döneminde büyük bir kilise yapılmış, sonra piskoposluk merkezı olmuştur.