17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 OCAK 2004 / SAYI 928 D '*•«": 1%) »1 »V f, r <* İ! < , * *ife] • • /' *] »«'•; KARINCALAR AĞLARMI? dan çarpıcı bir beden dili ile sahneye aktarılmış. Oyunun bütünlüğüne hizmet eden müzik Kroke Band'dan alınmış. Dekorkostümü Zeynep Banu Altan'ın, lşığı Fatih Tekşal'ın yaptığı oyunun süpervizörü Harun Ozakıncı. Oyunu 30 Ocak tarihine kadar lstiklal Caddesi, Rumeli Han, Oyuncular Kahve'de izleyebilirsiniz. "Aslında çok acıklı bir hikâye" dıyorum. "Benim buoyunda anlatmakistediğim neydi biliyor musunr1 Insanlar bu oyundan çıktıktan sonra yanında sevgiii si, eşi varsa elini tutsun, sarılsın, çocuğunu öpsün, annesine babasına telefon açsın, "Seni seviyorum" desinler istedim. Ve bu gerçekten oldu. Pozitif çıkıyorlar buradan. Aslında çok acı bir hikâye ama umutla çıkartıyorum insanlan buradan" diye cevap veriyor, hakh da... Mehmet Esen bu oyunu on yıl önce, Berlin'de, gece yalağından hrlayıp bir nefesteyazmış. Birtür "Sann" gibi. Sabah kalkıp okuduğunda da bu metnin kendisinden çıktığına inanamanıış. Psikolog arkadaşlannagöstermiş. Onlarda "şizofreni" teşisi koymuşlar. yorum. "24 saat banayetmiyor. Uyumaktansıkılıyorum.Çünküiçimdesankimilyonlarca insan var "çıkarbizi" diyen. O yüzden oynuyorıım, yazıyorunı, reji yapıyorum" diyor. Ama "oyundaki zaman öğesibitirme, yutmagibi. Karınca insanlan, kendi yüzlerinde kaybolan insanları zaman öldürüyor. Robotlaşıyorlar zaman içinde. Bu saatte kalkmak, ş:ı saatteotobuse binmek, bu saatte çalışmak, bu saatte yatmak zorundayım. Ve zaman bir işkenceye dönıişmiış. Mutlu olnıuyorlar insanlar. Sadece uyuduklarında mutlu oluyorlar. Ama uyandıklarında kâbus başlıyor tekrar. Yüzlerine baktığında görüyorsunzaten". Aslında bir tarafıyla da güzel bir îstanbulmasalı. O BİR BEYOĞLU "FARE"Sİ Beyoğlu'nda midyeci çocukla konuştuğum zamanki gerçeği seviyorum. lmam Adnan sokaktaki doğulu bir pezevenklekonuştuğumzamanki gerçeği seviyorum. Bir gün geldi dedi ki " Abi biz memlekette namus için adam öldürür ken burada pezevenk olduk." Bu lafı bana söyleyebiliyorsa demek ben o insana o kadar yakın olmuşum... Cemal Baba ile dolaşıyorum, her yere girip çıkıyorum. Ben çok bunaldığım zaman hastanelere gider yoğun bakım odalarını dolaşmm. Mutsuz olduğum zaman o insanların halini görünce dışan çıkıp derin bir nefes alırım. Derim ki iyi ki sağlıklıyım. Derin nefes aldığında acı hissetmiyorsan, hayat bukadarbasit..." tki yıl önce oynadığı "Türk Olmak Kolay değil" oyunu için stand up kelimesini kullanınca bana kızıyor. Ben stand up değil meddahlık yapıyorum diyor. Meğer Erkan Yücel, tsmail Dümbüllü'den aldığı kavuğu Mehmet Esen'e devretmiş. " Çünkü meddah kendi kültürümüz, geleneğimiz. Meddah yanlışa hayır diyen, Osmanlı döneminde padişahın karşısında sandalyeye oturabilen biri. Osmanlı döneminde çok meddahın kellesi gitmiş. Cumhuriyet döneminde de ben farklı şeyler yaşamadım doğrusu. Ama ben Münir Özkul'dan, Erkan Yücel'den, GencoErkal'dan,MerayÜlgen'den yanlışa 'Hayır' demeyi öğrendim. Yalnız sanatçılığı değil insan olmasını da ustalarımdan öğrendim. Ülkemi, insanlan sevmesinide..." «ERKAN YÜCEL'l ANIYORUM' Şimdiye kadar otuz kadar oyunda oynamış. BunlardanGutenmorgen Berlin, Kuşkulu Bir Gösteri, Türk Olmak Kolay Değil, Karıncanın Gözyaşı oyunlarını kendi yazmış. Son iki yıl ağır bir dönem geçirmiş. Şarkıcı dizilerini reddetmiş. Ona arkadaşları destek olmuşlar. En son TRT'nin çektiği bir Aziz Nesin projesindeoynamış. Oradan aldığı para ile borçlannı kapatıp hemen Karıncanın Gözyaşı'nabaşlamış. "AzizNesin'inkatkısıyla bu oyunu oynuyorıım ve ustam Erkan Yücel'ianıyorum" diyor. Zaman akıp gitmiş anlayacağınız. Tik takların yıkıcılığını hep beyninden savurup atmaya çalışmış Mehmet Esen. Durmadan gerçek bir sanatçı olabilme çabası içinde, arkasına dönüp baktığında sadece bir arpa boyu yol almış olmamak için koşarak altetmeye çalışmış zamanı. Uyumayıp, hep bir şeyler yapmaya çalışarak. Hani Aziz Nesin'in Birşeyler Yap Met'i gibi. Hadi bir şeyler daha yap Mehmet! • KARINCA'nın GÖZYAŞI Ece Dizdar, Mehmet Esen, ve arkada Sadi Giintekin... Bengi Heval Öz arıncanınGözyaşı, Mehmet Esen'in yeni oyunu. Köyden büyiik kente, tstanbul'a göçenbiraileninbeşçocuğundan tek hayatt a kalanı, size yaşamım anlatıyor. Babası okuyup adam olmasını, doktor olmasını istermiş. Annesi, tüm Anadolu kadınları gibi, toprak ana. tstanbul biiyük kent, kendi zaman akışı, kurallaıı var. Herkes umduğunu değil, bulduğunu yiyor bu şehirde. Hem de alabildiğine hızh. Bir de köyden kente göçüşlerin getirdiği ilkleri yaşamak var. Mesela ilk aşk: Lunaparkta tanıştığı o sanşın alman kız ile ilk öpiicük. Zamanla aşklarınunutulması... Sonra hayatındanyavaş yavaş çıkan diğer kadınlar. Önce Rum komşusu, sonra annesi... îstanbul'da ilk duyumsadığı şeker kokusunun yıllar son ••'. •*». x\ Mehmet Esen yeni oyun için şöyle diyor: "tnsanlar bu oyundan çıktıktan sonra yanında sevgilisi, eşi varsa elini tutsun, sarılsın, çocuğunu öpsün, annesine babasına telefon açsın, "Seni seviyorum" desinler istedim. Ve bu gerçekten oldu." ra ölüm ve sabun kokusuyla yer değiştîrmesL.Saatintiktaklarıduyuldukçahiçbir şey özümsenemeden akıp gidiyor...Yalnızlıkdizboyu. Tek perde, bir saatlik oyunun hem yazarı hem yönetmeni hem de oyuncusu Mehmet Esen. " Ama bana çok insan yardımcı oldu, özellikle de Mustafa Uğurlu'nunbu rejidegizlielivar" diyor. Oyunda danslar ve diğer canlandırmaları üstlenen iki genç oyuncu var. Ece Dizdar ve Sadi Giintekin. Koreografi gerçekten hiç yabanaatılacak gibi değil. Birîstanbullunun içinde her zaman hissettiği ama bas * tırdığı devinimler Yıldız Teknik LJniversitesi öğretim görevlisi Tan Temel tarafın İndirime dikkat Fatma Ovacık ılbaşı, sezon sonu derken ' indirimler geldi çattı. Tüm firmalar birer birer indirime giriyor ve alışveriş canavarlarını deli ediyor. Bu indirimlerde ucuz diye alıp giymediğimiz kıyafetler başımıza dert olur. Bunu en aza indirmek için, sizlere 0405 sonbahar kış sezonu trendlerini araştırdım. Seneye de moda olacak urünleri tercih ederseniz ahşverişten maksimum kâr sağlayabilirsiniz. Onümüzdeki kışm trendlerini hızla bu sene ile karşılaştırırsak en belirgm benzerlik katıksız beyaz kullanımı gibi gözüküyor. Bu sezon bizi ikileme düşüren beyazlar 2004 kışında da karşımıza çıkacak. Beyazlara yönelebilirsiniz.Diğer bir benzerlik ise erkeksi takımlar ve sert çizgiler. Çizgili takımlar, dişilik katılmış kesimler ile yine çok revaçta olacak. Hayvan desenli kumaşlar geri dönüşü yaşıyor demiştik bu sezonda. Kolay kolay geri gitmeyecek gibi gözüküyor. Dış giyimde kaz tüyü montlar çok kullanılmış.Deri ve kürk yine yerini koruyor.Daha klasik kesimler kullanıldıysa da patchwork (yama işi) ve farklı renkler ön planda gözüküyor. Daha çok beyaz (tavşan) kürkler ve leopar desenler revaçta. Eğer bulursanız, pelerin ve panço tarzı dış giyımleri sakın kaçırmaym. Bu kış ufak ufak gözüken pelerin akımı seneye tüm boyu posuyla karşımıza çıkacak. El örgüleri, kalın kazaklar ve geleneksel desenler yerini kaybetmiyor. Optik desenler, illüzyonlar özellikle gömlek ve tişörtlerde çok kullanılmış. Uzerinde farklı mesajlar bulunan tışörtler 2004 kışında çok kullanılacak. Ayakkabıda ise trend tamamen değişiyor. Sivri burunlar kayboluyor ve yerini yuvarlak burunlara bırakıyor. Bu sezon ufak ufak izlerini gördüğümüz bu moda yazdan itibaren karşımıza çıkacak. Kemerlerde korse modelleri çantalarda ise torba tarzı olanlar revaçta... NE ALMAYAYIM DERSENİZ... Özellikle ekoseler bu sezon miyadını dolduruyor. Hele pilili ekose eteklere sakın yaklaşmayın.Onümüzdeki sezon ekosenin adı bile yok.Karikatür desenli tişörtler de aynı kaderi paylaşıyor. Popart akımı devam etse de bu sezon kadar revaçta değil. Jile elbiseler ve mini etekler de eğer çok uygun fiyatlı değilse almayın derim. IÇtMtZDEKt ŞÎZOFREN " Orada sesini kaybetmiş bir kıı^ak vardı. Oradan çıktı bu" diyor. Şizofreniye ilgisini soruyorum, "Biz şizofreniyi içimizde yaşıyoruz ama insanlar dışarıda yaşıyorlar. Oyunda dediğim gibi, yalanlayaşanan, "gibiler ülkesi" artık burası. Demokrasi gibi, idareciler gibi, güvenlik gibi. Herşey gibi... Bakıyorum insanlar birbirlerinden kaçıyorlar; kara gözlüklerini takmış görmezden geliyorlar. Düzenle, parayla tanışınca sistemlebarışan insanlar hep yok olmaya mahkumdur. Çok ruzlı çıkıyorlar merdiveni ve çok hızlı iniyorlar. Şizofreni burada. Dıın özel Mercedesle, badiguardla gelen adam bugün metroda. Şöhret gider gelir. Ama insan olarak bir şey yaptıysan o kalacaktır. Ben onuyapmayaçalışıyorum" diyor. Metindeki bu şizofrenik yapıyı daha sonra anlattığı bir olayla bağlamadan edemiyorum. 12 Eylül sonrası yargılanıp kaybettiğiyılları... "Selimiye'de bana dedilerki 'değil tiyatroyapmaktiyatronunkapısınınönünden geçmeyeceksin'. Çok kötü bir dönem geçirdim. 142/3'ten yargılandım. Çıktıktan sonra büyük travmalar geçirdim. Uykumdan bağırarak ııyanırdım. Ama hapishanedeyken kaybctmıştım sesimi. Ondan sonra küveti doldurup suyun içinde bağırmaya başladım. Bu oyundaki suya bağırma sahnesi oradan geliyor." Oyunda zaman, aşk, tanrı,anne,baba, geçip giden günler ve öznel seslerimizi yitirmişliğimizle ilgili episodlar gerçekten can alıcı bir anlatım gdcııne sahıp. Korkuyorum;günlerdenkorkuyorum anne. Uçsuz bucaksız bir u.çurum günler... Günler birer kuş belki... Ciünler... Benden birer parça götüren haramiler. Günler samyeli, çöl. Ben kumdan bir tepecik. Günler geçiyor geçtiler. Her biri bir parçamı koparıp gittiler... Belli ki yaşam enerjisi hızla bahşedilmiş kullardan, bir yarışa girmiş, koşturuyor. Zamanla ilgili bir takıntın mı var di Geçen haftaki çengel bulmacanın çözümü B|drM> İndirimden alışveriş ederken • seneye de giyebileceklerinizi seçin. 2004'te esas tema dişilik... Onümüzdeki sezon etekler çok mini veya çok uzun olacak. Fuşya ve neon mavi gibi iddalı renkler de bu sezon sona eriyor. Onların yerini sert kırmızdar ve saks maviler alacak gibi görünüyor. Işlemeler pullar yaz sezonundan sonra tamamen kayboluyor. Gece kıyafetleri dışında bunları kolay kolay giyemeyeceğiz. Fakat dantel ve tül yine güncelliğini koruyor. 20042005 kış sezonunda en önemli tema dişilik.Buda sizin kendinizi neyin içinde dişi hisettiğinize bağlı. Bu sezonun dehşet indirimlerinde, beğendiğiniz bluz için çarpışırken mudaka bunu göz önünde bulundurun. îyi alışverişler...# [email protected]. M E L ysf R E 0 A Ç 1 T Fnp Y A F A UMff. • T sm N E Z A K H T "ar A A L A ssr E 1 Kaai K M 1 D S A c * A B E T T E S IV T" L •««• T A UgMnm A N 1 L A L 1 H C E 1 R A M «1 1 L •ar r* T A N 1 0 D 1 N A • K R 1 * S A N 1 p •sr T 0 8 A . ! = T A M T E L 1 Z T E T y 0 F E1 N J F T A *»" T V r> E T A N D A Y E S T E 1 L A EIV 1 H A T A Ktnt Ş A R ü R E M » T S T Y E T 1 R K E T A L S N £%, • T V T 1 M ~w H T M A J A R f y M U J c E A N A L T L 0 K M T T A 8 tr 1 N E N E K T ~rE K 0 K 1 L E 1 N A Y 1 K teîîsv A M A R 0 tomı • T T 1 T V E L E N A A 1 E M E L Z tunat M 0 R PW > T B T E D A T 1 N T E &*!? T 1 K T R E 1 • A * 0 N I \ M A m Desen: Ü. Banu Okşan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle