21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bir çağ anlatıcısı: Ahmet Erözenci Düşle gerçeği buluşturan bir çağ anlatıcısıdır Ahmet Erözenci. Dili kurmadaki özeni, ayrıntıları göstermedeki bakış açısının neyi / niçin anlattığının sesini yansıtmada kendini gösterir. Kendini anlatma, başkasının derdine / meselesine bakma bilinci ise onun anlatıcılığının gelip buluştuğu yer olan “kendini anlatma” bilincini ortaya koyması açısından önemlidir. Bu anlamda onun kurmacalarının önüne alabileceğimiz Bir Gölgenin Ardından (*), anlatıcının hem bu yanını ham de kendini anlatma bakışı / bilincinin yansıtmanın nasıl olabileceğini göstermesi bakımından bir başlama metni. Deyim yerindeyse yazara doğru yürümenin kilit taşı niteliğinde. İNSAN KENDİNİ YAZARAK DAHA değil, şimdideki geçmişi sorgulayarak İYİ TANIR / TANIMLAR! yeniden düşünerek varılabilecek bir du- Bugündeki geçmişe dönerek yazmak yuş / düşünüş biçimidir. bir tür hafıza yolculuğudur. Bunun ay- Eğer yaşanmışlıkları yazıyorsanız, bel- rıntılarını “naklederek” değil, içselleşti- leğin labirentlerinde gezinmeniz ne den- rerek yazmanın yaratıcı bilinç gerektir- li kaçınılmazsa, bunu yazıya dönüştür- diğini gösterir Ahmet Erözenci. düğünüzde yeni bir gerçeklik bakışıyla Yaşanan zamana tanıklık öte duygu sunmanız da o denli gerekli! yolculuğudur da dile getirilenler. Üste- YENİ BİR BAKIŞIN DİLİ lik böylesi bir anlatı yüzleşme öyküsü- Varoluş sanrısındaki insanın dramını nü de içerir. anlatırken her bir şeye ayna tutar. Sorular sorarak, sorgulayarak yol alır Duygularımıza, kendi olma serüveni- Bir Gölgenin Ardından(*) öz-anlatısında. mize, tutkunun / aşkın aşkınlığına dönüp Şunu görüyorsunuz ki, insan kendini bi- bakmamıza kapı aralar. rine anlatarak değil, yazarak daha iyi ta- İnsanın kendi olma yolculuğunda geç- nır / tanımlar. tiği ırmakları, açtığı patikaları, dönedur- Erözenci de bunu yapıyor bir bakıma. duğu labirentleri gösterir. “Baba” figürü kendini anlama / anlatma yolculuğu için Zaman / mekân, doğa / insan onun anlatısında bir çıkış noktasıdır. Oradaki aynaya yansıyan kaybe- birebir yeni bir bakışın dili olarak varlığını hissettirir. dilen zamana bakış, orada olan / olamayan / olduru- Oradan yazgısal olana değil, döngüsel olana bakar, lamayanlara eleştirelliği içeren söylenişi ön planda tu- sorgular da. Her bir romanında (Mükemmel Katilin tuyor anlatıcı olarak. Peşinde, Tutku ve Aşkın Kutsal Kitabı, Plasebo / Bir Şunu diyor bir yerde: “İnsan yaşamında zaman Yalancı Mutluluk Romanı, Bulanık Adam) karşımıza kadar, yaşanırken ağır geçen veya nasıl geçtiği anla- çıkan da budur aslında. şılmayan, geçtikten sonra da nasıl olup da bu kadar hızlı geçtiğini kendimize açıklamakta zorluk çektiği- ÖZ-ANLATININ DOĞASI miz bir kavram yok.” Hatırlamak mı, yoksa yazarak yeniden kurmak / tasarlamak mıdır öz-anlatı? BUGÜNKÜ “BEN” İLE GEÇMİŞTEKİ “BEN” Her ikisi olmadan gerçekleşemez diye düşünü- Yazılan / anlatılan aslında “anı değil, yaşam”dır. Okurken size, bir ses gibi çoğalmaya çağırdığını rüm. Erözenci de bunun bilincinde bir anlatıcı olarak Aynalara yansıyan zaman kırılmalarıdır. da söylemeliyim. anlatısını kuruyor. Her bir kırılmada karşımıza çıkan hayatın görülen / Yazdıkça gören, sorgulayan, gösteren bir bakışın Burada elbette ki yanılsama olacaktır hatta olmuş görülmeyen yüzleridir. Bugünkü “ben”le, geçmişte- ardındaki yazarın anlatı labirentine girmenizi isterim / yaşanmışçasına anlatmak… Öz-anlatının doğası ki “ben”in tanıklıklarını içeren döngüsel bir yolculu- sevgili okurum. Oradan size yansıyacakların hiç de gereğidir bu. Bire bir hiçbir şeyi yazıp edemezsiniz. ğa çıkarır okurunu Erözenci. “hayat oyunu” olmadığını göreceksinizdir eminim! İşte bu noktada fotoğraf devreye girer. Hatırlama “Gölgede bir hayat” imgesi aslında her birimizin YAZININ ZAMANIN / YAŞANMIŞLIKLARIN ipuçları içindir bu da yoksa suretlere / mekânlara yaşamında olan / olagelen, görülen, pek de yaşar- KANITI OLDUĞUNU HATIRLATAN BİR YAPIT! yansıyanları anlatmak için değil. ken farkında olunamayanlardır. Yazıda gösteren olmak, aynı zamanda yaşanan- O durağanlık hatırlamak için bir araç / nesnedir. Fo- Yazı belleği tüm bu parçaları bir araya getirirken, an- ları hatırlatan bir bakışı kuşanmaktır. Erözenci öyle- toğrafın anı tespiti ise yerdeşlikle bağıntılıdır. Yani, latıcının sesi / tınısı, bilinçaltı, söze yansıyan yaşam- si bir anlatıcı. yer>zaman>insan üçlemine dönük bir bakış imi taşır. sal gerçeklik duygusuna bakışı tümüyle ortaya çıkar. Bir fotoğraf bakarken de kurduğu her cümle, bu- KURGU, HAKİKATİ GÖLGELEYEN UNUTARAK YAŞAR, HATIRLAYARAK YAZARIZ! nun yanılsamasını içerir: “Yaşam, sonu belli olan bir İşte bu nedenle, iyi bir yazarın yolu önce deneme GERÇEĞİ DE AYDINLATIR yürüyüş; fotoğraflarsa o yürüyüşte ölümsüzlüğe ka- Burada Erözenci, öz-anlatıyı seçerken “yaşamın yazmak, öz-anlatı kurmaktan geçer derim. vuştuğumuz anlardır.” (s. 68) Erözenci, “Unutmamak için yazıyorum” dese de küçük yalnızlıklardan oluştuğu” gerçeğini gösterir. Anlar, durumlar, yaşanmışlıklar bir öz-anlatıda bir Tıpkı romanlarında izlek / konu olarak seçtiği ger- şunun bilincinde bir anlatıcı: Unutarak yaşar, hatır- araya gelince yaşamın hakikati ile kurgunun gerçe- çeklikleri kurarken ki bakışı gibi “tanıdık hayatı” kur- layarak yazarız. ğini bir kez daha düşünüyorsunuz. Ve şunu da bir Yazdıkça görülen, yaşanan hayatın izdüşümüdür. Ora- gularken gene kurgunun gerçekliğini öne alır. kez daha bir yere kaydediyorsunuz ister istemez: Yani şunu bize hatırlatır: Kurgu, hakikati gölgele- da gerçeklik arayışında değilizdir, duygu bağı, düşün- Unutarak yaşar, hatırlayarak yazarız. ce yordamı anlatılanı “gerçek” kılar bizde okur olarak. yen gerçeği de aydınlatır. Yazının zamanın / yaşanmışlıkların kanıtı olduğu- Onun anlatısını çağcıl kılan da işte bu bakışı / yo- Yazmak, bir bakıma uzaklaşarak varmaktır; bir dü- nu bize hatırlatan Bir Gölgenin Ardından belki de şe, düşünceye, insani / yaşamsal gerçeklere. Haya- rumu kurgu gerçeğidir. Anlatısını “özel”, tümleyici salt bunun için okunmalı derim. n kılan da budur. tın yazıyla fotoğrafını çekmek değildir. Yeniden ya- ratmak, biçimlemek, sözü/nü simyadan geçirmektir. Bir hayat, yazıldıkça daha “net”lik kazanır, anlam (*) Bir Gölgenin Ardından, Ahmet Erözenci, Li- Yaşamsal süreklilik anılara bağlı kalarak yaşamak derinliğini de orada buluruz aslında. teratür Yayınları, 110 s. 12 1 Ağustos 2021 VEDAT ARIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle