Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Gönlün yolu tıkanmıyor, kalemi elime almasam da içimde
istenen ne?”. İster istemez, bilginin ışığında “insan” tanı-
ADNAN BİNYAZAR:
mak, yaşam yollarını daha anlamlı kılar. sessizce dolaşan romanların kahramanı oluyor, yolculuklara
çıkıyor, eski türkülerimi bulutlarla paylaşıyor, söylüyorum.
Gökberk, tanımının sonunda “insan” kavramını, “hayatın
Sanırım bana öykü, roman yazdırtan
anlamı, düzeni” açısından sınırlıyor. Yaşamak da, sanat da, Cumhuriyet’e, çağdaşlaşmaya tanıklık eden bir ömür...
n
hevesim değil, gerçekleri yazınsal
Edebi yolculuğunuzu bugünden düne nereye taşımak isterdiniz?
yazmak da, buluşlar yapmak da insanın, “insan olma”sını
anlamda yaşamaktır. İşte benim
belirleyen çabalamalar değil midir? Çocuk yaşlarımda Atatürk adını duyuyordum ama onun
Denemelerle de, eleştirilerle de, romanlarla da, öykülerle edebiyat kimliğim! nasıl bir kişilik taşıdığından haberim yoktu. Atatürk’ün kim
de, kendimden başlamak üzere “insan olma” yollarını ara- olduğunun bilincine 14 yaşında okumaya başladığım okulda
yıp duruyorum. Yazdıklarım ilgiyle okunduğuna göre bu kınlıklar sizin edebi haritanızda bir kaynak oluşturdu. vardım. Evde Atatürk adı geçmiyordu.
alanda bir yere vardığıma inanıyorum. Ancak Köy Enstitüsüne girdikten sonra belli günlerde
Bu yöneliminizin kaynaklarını / ivmesini konuşalım.
Görüp gözleyen, tanıklık eden bakışınızı eleştirel dü- görkemli törenlerde yapılan konuşmalardan Mustafa Kemal
Yazılarımın “yazınsal yolculuğumun ibresi” olmasının
n
şünceyle temellendiriyorsunuz. Bu da sizi farklı disiplinle- Atatürk’ün kahraman bir asker, dünya çapında olay yaratan
özünde anadil öğretmeni oluşum yatıyor. İyiye, doğruya,
re yöneltiyor. Bunun iklimini konuşalım biraz. bir devrimci olduğunu öğrendim.
gerçeğe yönlendirici oluşum, öğretmenliğimle ilgili, “edebi
Eleştirel düşünmek, söyleneni ya da yazılan yazılanı nes- Öğretmenlik yaptığım yıllarda da önemli kaynaklardan
haritamın kaynağı” özellikle çocuk yaşlarımda ağır koşullar
nel verilere dayandırarak inandırıcı kılmaktır. Nedenler sağ- yararlanarak hazırladığım konuşmaları ben yapıyordum.
altında geçen yaşamım...
lam kaynaklara dayandırılmalı, iyi gözlenmiş betimlerden O günlerde onun savaştaki başarıları dile getiriliyor, Cum-
Masalını Yitiren Dev (Can Yayınları) adlı romanımda an-
yararlanmalıdır. Seçilen konunun inandırıcı olması ileri sü- huriyetle ülkemizin kültürel yönden geliştiği üzerinde duru-
lattığım gibi, aile dağılımından dolayı 6 yıl lokanta çıraklığı
rülen nedenlere bağlıdır. luyordu. Kendimi o kültürün parçası sayıyordum. Atatürk’le
yaptıktan ancak 14 yaşında ilkokula (3’üncü sınıftan) baş-
“Farklı disiplinler” kavramından, yazıyı alışılmış veriler- ilgili kitapları okumak bende bir ilke haline gelmişti.
latıldım. Tek gücüm, 7 yaşındayken dayımın bana okumayı
le değil kendi yarattığımız önermelerle beslemek anlamı çı- Başlangıçta bende yazma merakı uyandıran masallardı. On-
(ortada henüz yazma yok) öğretmiş olmasıydı.
karıyorum. Bu da yazıyı hemen bitirip öyle bırakarak değil, ları kafamda canlandırarak yakından yaşıyordum. Bir gün o
Eylemli okumaya “Elif ile Yaralı Mahmut” adlı halk
kimi durumlarda birkaç kez gözden geçirerek sağlanır. Son- masal dünyasında yaşayacağımı kurguluyordum içimde.
hikâyesiyle başlamıştım. 1950 yılında Diyarbakır Ergani
suzluğa ererek aramızdan ayrılan Emin Özdemir, yazmayı Her deneyimden edindiğimiz bir şeyler oluyor. Örneğin
Köy Enstitüsü’ne girdiğimde 18 yaşındaydım.
şöyle tanımlardı: “Yazı, yazıldıktan sonra yazılır.” gençliğin atak biçemciliği giderek gerilerde kalıyor.
Daha önce anlattığım gibi Diyarbakır’ın yazlık sinemasın-
Onunla birlikte Hacettepe Üniversitesi’nde, mezun oldu- Kimi yazılarda bir tümceyi defalarca yazıp siliyorum. İn-
da Romeo ve Juliet filmini gördükten sonra içimden öykü-
ğumuz Gazi Eğitim Enstitüsü’nde doğru anlama-yazma sanda yaptıklarına yansıyan değişimler oluyor. Ona belki
yü okuyordum.
dersi verdiğimizden, denemelerimde, öykülerimde, değişim değil de başkalaşım deyince kavramın, yerini bula-
Bugünden düne bakarken kendinizi edebiyatta hangi
n
romanlarımda onun bu ilkesini uygularım. cağını düşünüyorum.
edebi iklime yakın görüyorsunuz?
Az önce Cumhuriyet gazetesindeki bu haftalık yazımı be- Edebi yolculuğumu, bugünden düne nereye taşımak iste-
Yazmaya başladığım denemelerde öykümsü bir hava da
şinci kez gözden geçirdikten sonra gazeteye gönderdim. Öy- diğimi soruyorsunuz... Sanırım “taşımak” benim işim değil,
vardır. Denemelerime yaşadıklarımın, gözlemlediklerimin
le yapmasaydım “yazma disiplini”ne uymamış, altı yer- onu zaman gösterecek...
kaydığını görüyordum. Öğretmenler Bankası’nın öykü ödü-
de yazının inandırıcılığını sarsan yanlışlıkları düzeltmeden Ama genç yaşta sonsuzluğa eren eşime yönelik duyguları-
lünü kazanınca üst üste öyküler yazmaya da başladım.
göndermiş olurdum gazeteye. mın ürünün Ölümün Gölgesi Yok adlı romanımın üzerinden
Bizim okurumuz düşünsel yazılardan çok, öyküleme türü
Yazı, sözcük seçiminden planına, dil düzeyine özen gös- yıllar geçmesine karşın yeni baskılar yapıyor. Onu okuyan,
anlatılara yöneliktir. Öykülerim ilgi görünce aklıma roman-
terilirse amaç gerçekleştirilmiş olur. Yazıda birbirini ta- daha çok baskı yapan Masalını Yitiren Dev’i de okumak is-
lar yazmayı koymuştum. Yaşadıklarım roman yazmak için
mamlayan öğelerin yerini bulmasına önem verilmelidir. Bu teyecektir...
bir deryaydı. Bir gün kendimi o deryada bulunca, yaşadıkla-
gerçekleştirilmezse, o yazı eksiktir. 50 yılı aşkın öğretmenliğimde Atatürk ilkelerini öğrenim-
rımın öyküsünü yazmaya koyuldum.
Örneğin kullanılan bir sözcüğün yerini bulduğun- de kılavuz sayarak öğrencileri özgür, bağımsız, demokrat
Üst üste baskılar yapan Masalını Yitiren Dev, bende bir duy-
da kuşkum olursa başımın ucunda duran sözlüğü, Yazım ruhta yetiştirmeye çalıştım. Bu ilkeleri gerçekleştirme ama-
gu patlamasının ürünüdür. Eşimin genç yaşta ölümü de iki ödül
Kılavuzu’nu açıveririm. cıyla onları kitap okumaya yönlendirdim.
alan Ölümün Gölgesi Yok’u (Can Yayınları) yazdırdı bana.
Yazarak var olmak… Sizin yazınsal yolculuğunuzun Emekliye ayrılışımın üzerinden 25 yıl geçti, öğrencilerin
n
ibresi. Ama eğitsel / düşünsel yanı olan bir bakışınız, yön- Sanırım bana öykü, roman yazdırtan hevesim değil, gerçekle- arada beni aramaları, onlara verdiğim emeğin yerini buldu-
lendirici kimliğiniz var, edebiyatta kurulan onca bağ, ya- ri yazınsal anlamda yaşamaktır. İşte benim edebiyat kimliğim! ğunu düşünerek mutlu oluyorum.
n
Tanımlar ve sözcükleriniz: — — — — —
65 34 57 23 12
A. “Bir gün karanlıkta apansız
Bir çığlık yükseldi memleketten H. “………. Sayar”
BULMACA
KITAP
Ben bayraksız ………. neylerim dedi (Tarihin Gölgesinde Av)
Kınalı keklikler uçtu düz ovalardan tabur tabur
— — — —
Hazırlayan: MUSTAFA BAŞARAN trbulmaca@ gmail.com
Yabancı bu memlekette işin ne...”
28 54 72 5
(Vedat Türkali)
I. Kerim Korcan kitabı.
— — — — — — — — — — —
30 2 61 15 52 19 9 27 6 69 67 — — — —
20 31 53 70
B. “Şayet aşkın tohumu
Düşmüşse gönlüne
J. Albert Camus kitabı.
Suyunu ……….
— — — —
Aşkın hakkını yeme
50 58 71 55
Pişman olursun ömrünce.”
(Behçet Necatigil)
K. Yeşim Ustaoğlu filmi.
— — — — — — — —
— —
14 40 4 35 44 66 10 11
36 25
C. Kristalleştirme, damıtma gibi ayırma
L. “….......iderya”
yöntemleriyle istenmeyen maddelerden
(deniz kenarı)
arındırılmış yağ, petrol.
— — —
— — — — — —
64 45 33
24 7 56 16 29 51
M. Lityum elementinin simgesi.
D. Refik Durbaş kitabı.
— —
— — — — — —
13 38
3 21 42 49 60 46
N. Susam Sokağı’nın sarı renkli bir kukla
E. Yazanı, yapanı, söyleyeni bilinmeyen.
karakteri.
— — — — — —
— — —
26 37 41 8 63 47
48 59 74
Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine
F. Mecazen tarafsız.
1811 ÇÖZÜM: A. CİNAYET, B. ADİLANE, C.
gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı
REAKSİYON, D. LEKECİ, E. OPERET, F.
— — — —
sayılı karelere aktarın (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare
CEZALI, G. OYUNTU, H. LİKÖR, I. LABİRENT,
39 18 1 73
yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca sorulan
J. ONİKS, K. DURU, L. İRS.
tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Moby Dick adlı
G. “İnsanlar ölünce arkalarında garip ve ………. Metin: “İyi geceler ağustosböceği iyi geceler
kitabın yaratıcısının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı kitaptan bir metin ortaya pinokyo tanrı seni tuzaklardan katillerden
anılar bırakıyor.
korusun.” (Carlo Collodi)
çıkacaktır. Geriye kalan harfleri de siz tahmin ederek metni oluşturun. (Haruki Murakami)
10 7 Kasım 2024