Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetin roman patlamaları…
Cumhuriyetin, Osmanlı’dan devraldığı roman tartışması “gerçeklik” zemininde yoğunlaşmıştı, bu olgu
Cumhuriyetle birlikte alevlenerek sürdü, ötesinde farklı başlıklarda yaratıcı hamleler eşliğinde, özce daha
da gelişip yoğunluk-derinlik kazanarak tam bir çokseslilikle bugünlere geldi. Artık romanımız geniş dağarı
yanında bu tartışmalarla da içli dışlı yaşıyor.
oman konusuna göz atarken yapıtı yayına
hazırlayan Nur Gürani Arslan vurgusuyla,
R Halit Ziya üstadın “yabancı bir kelime
kullanmaktansa Osmanlı lisanından bir kelime
olan ‘hikâye’ ile karşılamayı uygun gördüğü”,
yüz kırk yıl kadar önce yayımladığı Hikâye adlı
“inceleme”sinde roman üzerine (ilk 1887-88;
Vatan Kitabevi, 1891-92; YKY, 1998) Giriş’te
söylediklerine bakalım önce:
“Diğer medeni milletler için hikâye edebiyatta
en önemli, en seçkin bir yer tutuyor.”
“Ortaya gerçek insanlar, birer kalbi olan
adamlar çıkarıyor, yaşatıyor, insanoğlunun
durumunu her haliyle, her şekilde anlatıyor.
“Şimdi, üzülmemek nasıl mümkün olur ki
diğer milletlerde bu kadar önemli sayılan, bu
kadar seçkin bir yer tutan, insanlara, insanları
tanıtma görevini üzerine alan hikâyeler bizde
masallar ile bir tutuluyor.
Evet, nasıl üzülünmez ki Batılıların son derece
yücelttikleri bu edebi tür bizde henüz çocukluk
çağında.”
GÜZİN DİNO’YLA ROMANIMIZDA
Berna Moran’ın şu saptaması, sorunsala Düzlemli Gerçeklik”ten söz ederek “bütün büyük
GERÇEKÇİLİĞE DOĞRU...
dönük temel bir yaklaşım içeriyor: romanlar”ın, “gerçekliğin farklı düzlemlerini
Güzin Dino, Tanzimattan Sonra Edebiyatta
kapsadığı”na değiniyor. (Hilmi Yavuz; Roman
“Türkiye’de roman, Avrupa’da olduğu gibi
Gerçekçiliğe Doğru (AÜ, DTCF Yayını, 1954),
Kavramı ve Türk Romanı, Bilgi, 1977, 148)
toplumsal koşullar sonucu doğmuş bir anlatı
Türk Romanının Doğuşu (Cem, 1978; Agora,
türü değildir…” Yukarıda farklı düşünücülerle yazıncıların
2008) adlı yapıtlarında Tanzimat dönemini geniş
“Batı’dan, uygarlaşmanın bir gereği görüşlerinden aktardığım kısa alıntılar, alanda
ele alışla, çok yönlü yaklaşımla işliyor.
nasıl yoğun bir tartışmanın yaşandığını, bunun
olarak aldığımız bu roman türü, daha sonra
Bu doğrultuda Dino’nun şu vurgusu önemli:
süregittiğini, o günlerden bugünlere canlılığını
göreceğimiz gibi, aynı zamanda bizi uygarlığa
“Tanzimattan sonra, bir taraftan mistik dünya
hep koruduğunu gösteriyor.
götürecek araçlardan biri olarak kullanılacaktır.”
anlayışından tamamiyle köklerini ayıramıyan,
(Berna Moran; Türk Romanına Eleştirel Bir Cumhuriyetin bütün dönemlerinde “roman”
diğer taraftan garba, yani ilime bağlı pozitiviste
Bakış, İletişim, 1983, 11)
konusunda okul, ardıllık, ya da algı, kavrayış
görüşü benimsemeğe çalışan ve bu iki zihniyet
temelinde yıllara yayılan tartışmalar hep
Robert P. Finn kalemiyle bunu şöyle de
arasında bocalıyan veya bu iki temayülü birbirine
yaşanıyor zaten.
dillendirebiliriz:
uydurmağa çalışan sanat ve fikir tezahürlerini
“Zamanla, Türk toplumunda yaşam ve
Osmanlı cemiyetinde müşahede etmek daima YARININ ROMANINA DÜNÜN BUGÜNÜN
düşünce tarzlarının değişmesi, romana
mümkündür.” (1954, 15)
ROMANINDAN BAKMAK…
da yansıdı; öyleki bugün Türk romanının
Selim İleri, öykü-romanda düşünüsüyle de
Güzin Dino’nun saptaması, gerçekliğe
derinlemesine bir incelemesi, geçen yüzyılda
önemli bir ad. Turhan Günay-Eray Ak ikilisiyle
bakışta, algıda yazın kamuoyunun derin bir
Türkiye’de yaşanan değişikliklerin de önemli
söyleşisinde sorunsala bir başka açıdan
tartışmayı yaklaşık iki yüzyıldır sürdürdüğünü,
bir dökümünü verebilir.” (Robert P. Finn; Türk
yaklaşıyor örneğin:
Niyazi Berkes’in diliyle bu bağlamda “neden
Romanı / (İlk Dönem / 1872-1900), Çeviren:
“Çok değerli, çok büyük bir romanımız, roman
bocaladığı”nı da ortaya koyuyor.
Tomris Uyar, Bilgi, 1984, 12)
birikimimiz var bence bizim. Hepsi kaybolup
Nitekim Güzin Dino, önem verdiği bu olgu
Gürsel Aytaç, “Genellikle sanat, özellikle de
gitmişler. (…)
üzerinde aralıklarla dururken bunun toplum
edebiyat, gerçeklikle belli bir ilişki içindedir.
Bir okur gözlemiyle şunu söyleyebilirim:
üzerinde nasıl ağır bir yüke dönüştüğünü de
Gerçekliği yansıtmak, gerçekliğe uygun bir
Türk romanına sevgisiz yaklaşılmış. Hep bir
vurguluyor:
kurmaca gerçeklik yaratmak, gerçekçiliğin
yukarıdan bakış var. Bu tabii çok zararına olmuş
“Batı’ya bakarak çağdaşlaşırken Doğulu
temel eğilimi olmuştur” deyip “Çağdaş roman
edebiyatımızın.” (Cumhuriyet Kitap, 9.4.2015)
yaşama bağlı kalma çelişkisi, bugüne dek birçok
sanatında gerçeklik anlayışının kapsamında
İleri, Burcu Aktaş söyleşisinde de sürdürüyor
kuşağın, Atatürk reformlarından önce ve sonra,
bir genişlemeden söz edilebili(r)” diye ekliyor.
kanısını:
tartışma konusudur.” (2008, 55)
(Gürsel Aytaç; Çağdaş Türk Romanları Üzerine
“Genelde bizde roman beğenilmez. ‘Türk
İncelemeler, Gündoğan, ikinci baskı 1999,
CUMHURİYETTE ROMAN, romanı eksiktir, Batı’dan alınmıştır’ gibi birtakım
70, 76)
iddialar var. Ben de tam tersini düşünüyorum.
CUMHURİYETLE ROMAN…
Türkiye’de asıl eksik olan yüksek düzeyde roman
Cumhuriyet boyunca roman, romanımız Nitekim Hilmi Yavuz da “roman”a dönük
okurudur.” (Radikal Kitap, 3.4.2015, sayı 733)
sürekli tartışma konusu yapıldı. düşüncesini paylaşırken “Romanda Çok
>>
12 28 Kasım 2024