Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SEYHAN ERÖZÇELİK’TEN ‘KİTAP BİR: TÜM ŞİİRLER (1980-1996)’, ‘KİTAP İKİ: TÜM ŞİİRLER (1994-2011)’
Zaman, gençlik ve yaşamla
dolaşıma can atan şiirler!
Erözçelik şiiri, içinde bulunulan zamanla, o gün yazılan şiirle, gençlikle ve özellikle
yaşamla dolaşıma girebilmek için can atan bir şiir. Şiirin varoluş nedenleri ve şairin
yeryüzündeki konumuna ilişkin bugüne dek yapılmış sözüm ona büyük saptamaları
da Erözçelik bilerek ya da bilmeyerek kadim bir oyuna ve rüyaya indirgemiştir. Birçok
şiirini “işte böyle bir şey” şeklinde bitirmesinin bir nedeni de budur.
şiiri iç içe çalışmak isteyenler için seçmeli düzlemde ele aldığımızda hakkını vererek leceği daha değerli bir şey olabilir mi?
ZAFER ZORLU
değil zorunlu kitaplardır.” (kitap iki, s. 11). kavramamız olanaksızlaşır. Seyhan Erözçelik bir şiirinde, denebilir ki
Bu saptamanın önemi şurada: Erözçelik bir rüya-şiirinde, şöyle der: “hepimiz bir rü-
air Seyhan Erözçelik’in (13 Mart 1962-
elbette birçok teknik denemiştir ancak “na- ŞIIRI HER YÖNÜYLE KUŞATAN yaydık/ oturuyorduk uzun bir masada,/ bel-
24 Ağustos 2011), kendisinden son-
Ş
sıl yazılır”ın tek ölçüt olmasına, şiirin “na- MÜDAHALECI TARAF! ki doğduğumuz bir yer,/ belki de bilmeyiz.//
ra gelen her kuşakla, özellikle yeni ku-
sıl yazılır”ının uygulama sahasına indirgen- Seyhan Erözçelik şiirinde de “nasıl yazılır”la Onu kim bilir// Kim bilir ki,/ bunu,/ bu dün-
şakla, yeni kuşağın en azından önemli bir
mesine çoğunlukla izin vermemiştir. sınırlı kalmayıp şiiri her yönüyle kuşatabilen yada…// Bildim ki,/ biz,/ dünyadayız.// Bir
kısmıyla doğal bir ilişki kurduğunu ve kura-
bir müdahaleci taraf fazlasıyla var. dünyada.// Kim bilir,/ bu dünyada mı?” (ki-
cağını düşünüyorum.
‘NASIL YAZILIR’A HAPSEDILMIŞ ŞIIR! Şiirlerinin toplu olarak tekrar ama bu tap iki, s. 307).
Şairin tüm şiirleri iki cilt olarak kitap bir
Buna karşılık, Türk şiirinin pek çok dö- kez Yağmur Taşı (2004), Vâridik Yoğidik Bu eşsiz dizeler bana göre Erözçelik şiiri-
(1980-1996) ve kitap iki (1994-2011) adlarıyla
neminde şiir “nasıl yazılır”a hapsedilmiştir. (2006), Pentimento (2011) adlı kitapları- nin hatta Erözçelik şiiriyle kalmayıp her dö-
160. Kilometre Yayınları tarafından yayımlandı.
Bugün yazılan şiirin de bir handikabı budur. nı ve dergilerde kalmış “siyasi şiirler”ini nemin yaşayan şiirinin hiç olmazsa önemli bir
Erözçelik şiiri, içinde bulunulan zamanla, o
Tüm ihtişamıyla İkinci Yeni’nin de... de içerecek biçimde yayımlanması yani tüm parçasının meselesi olagelmiştir.
gün yazılan şiirle, gençlikle ve özellikle yaşam-
Oysa şiir biraz daha ötesidir hatta biraz da yapıtlarının eksiksiz bir araya toplanması- Şiirin varoluş nedenleri ve şairin yeryü-
la dolaşıma girebilmek için can atan bir şiir.
bundan sonrasıdır. Dolayısıyla tekniğe gö- nın en önemli getirisi de şu olacaktır: zündeki konumuna ilişkin bugüne dek ya-
Hem kitap bir’in hem de kitap iki’nin edi-
mülüp orada kalmak, tekniği biricik kılmak Söz konusu müdahaleciliğin nerelerden pılmış sözüm ona büyük saptamaları, Eröz-
törlüğünü yapan ve her cilde birer önsöz ya-
zan Haydar Ergülen de ikinci cilde yazdığı şiir adına az şey sunar. ve ne şekilde geldiğini, “müdahaleler” ara- çelik bilerek ya da bilmeyerek kadim bir
önsözde, Seyhan Erözçelik şiiriyle hayat ara- Söz gelimi yakın dönemde yapılabilmiş sı birliktelik ve çatışmanın nasıl yaşandığını oyuna ve rüyaya indirgemiştir. Birçok şiiri-
sındaki bağa şöyle dikkat çekiyor: “Seyhan en müdahaleci çalışmalardan biri, hatta ta görebilmemiz için önümüzde açık bir atla- ni “işte böyle bir şey” şeklinde bitirmesinin
Erözçelik kitabı ya da şiir kitapları hayatı ve kendisi olan Parçalı Ham’ı sadece teknik sın varlığı. Bir toplu basımın okura sunabi- bir nedeni de budur.
n
GÜLSÜM CENGİZ’DEN
‘Bir Edebiyat Durağı:
Küçükçekmece’
adıyla bazen de Nurettin Eşfak adıyla yayım- rini, emek, barış
TÜLİN TANKUT
lamış. Savaş karşıtı olduğu için, dönemin göz vb. konuları ya-
açtırmayan baskılarından o da payını almış. pıtlarında ustalıkta
ir Edebiyat Durağı / Küçükçekme-
Hasan İzzettin Dinamo’nun eşiyle birlikte, işlediğine, çocuk-
ce (Küçükçekmece Belediyesi Kültür
Menekşe’de ucuza bir gecekondu satın alıp, lar için yazıp çiz-
BYayınları) adlı kitabında yer alan şa-
yerleşmelerine de çocukluk arkadaşı Yusuf diği çizgi romanlarda çevreye, topluma, doğa-
ir ve yazarları geçmişleriyle birlikte anarken
Ahıskalı’nın yardımcı olduğunu öğreniyoruz. ya olan duyarlığına dikkat çekilmiş.
öncelikle insani olanın bellekten silinmedi-
Afşar Timuçin’e gelince... Ailesiyle birlik- Çetin Altan da ailesiyle birlikte
ğine dikkat çekiyor Gülsüm Cengiz.
kısa süre de olsa rahat bir soluk almış.
te bir süre Soğuksu’da yaşamış Timuçin ve Basınköy’e yerleşen yazarlarımızdan. Orhan
Mehmet Akif Ersoy dini ve milli şiirlerin şairi
hem okuyup hem de çalışarak eğitimini ta- Kemal ile karşılıklı bloklarda oturmuşlar, Usta şairlerimizden Eray Canberk, bir
olarak tanınsa da dikkatli okuyucular onun in-
yıl Safraköy’deki dükkândan bozma sınıfta
mamlamış. Dünya görüşü nedeniyle aile- çocukları arkadaş olmuş.
sanlara karşı sorumluluk duyan, acılarını eser-
öğrencileriyle ders yapmış. Kitabın son
ce çeşitli sıkıntılar yaşamalarına karşın dergi 1940 toplumcu, gerçekçi kuşaktan İlhami
lerinde yansıtan yönünü de bilir. Yazar, anla-
konuğu 1980 doğumlu yazar Ömer Açık,
çıkarıp yayınevi kurarak düşüncelerini top- Bekir Tez de yolu Menekşe’ye düşenlerden.
tımıyla ve kitapta yer verdiği şiirlerle Mehmet
Küçükçekmece’de yaşarken, ilk çocuk ve gen-
lumla paylaşmayı sürdürmüş. Nâzım Hikmet’le tanışması yaşamında önemli
Akif’in bu yönüne de dikkat çekiyor.
çlik romanı Menekşe İstasyonu’nu yazmış.
Ve Basınköylüler... Basınköy’deki yo- bir dönüşüme neden olmuş; dostlukları bu iki
İyi bir baba olduğunu, ayrıca kendi çocukla-
Bir edebiyatçının edebiyat dünyasına
lu, suyu, elektriği olmayan kooperatif evine şairi ortak bir çocuk kitabında buluşturmuş.
rının yanı sıra, ölen arkadaşının üç çocuğunun
içeriden bakması sık rastlanan bir du-
ilk taşınanlardan biri olan Yaşar Kemal, eşi 1940’ta girdiği Bursa Cezaevi’nde Nâzım
bakımını, eğitimini üstlendiğini vurguluyor.
rum değil. Kitap, ülkemiz edebiyat tari-
Thilda’nın ölümüne kadar burada yaşamış- Hikmet’le tanışan ve onun önerisiyle öykü
12 Mart 1921’de TBMM’de “İstiklal Mar-
hine önemli bir katkı sunuyor. Gülsüm Cen-
tır. O dönemde yazdığı eserlerinin hemen ve romana yönelen Orhan Kemal ve aile-
şı” şiirinin “milli marş” olarak kabul edil-
giz, kitabın sonundaki bibliyografik listenin
tümü Menekşe Koyu’nda geçer. si, yazdıklarının hemen yayımlanamaması
mesi nedeniyle 500 liralık ödülü de yoksul-
de gösterdiği gibi iğneyle kuyu kazarcasına
TİP Sözcüsü ve Ant Dergisi kurucularından nedeniyle sıkıntılı günler geçirmişler. An-
lara sahip çıkan Darül Mesai’ye bağışladığı-
bir çalışma yapmış. Kitabın yazılmasına
olan Yaşar Kemal’in yazıları nedeniyle Alpay cak 27 Mayıs’tan sonra Basınköy’deki
nı anımsatıyor ardından.
aracı olan Küçükçekmece Belediyesi Kül-
Kabacalı ile birlikte yargılandığına dikkat çe- daireyi AST tarafından sahnelenen oyu-
1940 toplumcu kuşağından şair, yayıncı ve
tür ve Sosyal İşler Müdürü yazar Güney
ken Gülsüm Cengiz, “Seçimini emekten, emek- nunun telifiyle satın almışlar. 40 kuşağının
matbaacı Yusuf Ahıskalı da kitapta yer alan bir
Özkılınç’ın ve Küçükçekmece Belediye
çiden, yoksul halktan yapan bütün aydın, sa- önemli şairlerinden Enver Gökçe’nin de yo-
diğer isim. Yaşamının sonuna dek Menekşe’de
Başkanı Kemal Çebi’nin bu girişimi dileriz
yaşamış Ahıskalı. Dönemin siyasi baskıla- natçı ve devrimciler gibi o da seçiminin bede- lu Menekşe’ye düşmüş. Yaşar Kemal’in
diğer belediyelerimiz için de örnek olur. n
rı onun dergicilik tutkusunu yok edememiş. lini ödedi” diye yazıyor kitabında. düşünceleri nedeniyle zor zaman geçi-
1938’de ilk sayısı çıkan haftalık edebiyat Karikatürist ve çizgi roman yazarı Mustafa ren arkadaşlarına hep yaptığı gibi, Mey- Bir Edebiyat Durağı: Küçükçekmece /
dergisi SES’te, o dönemde cezaevinde bulu- Eremektar ,“Mıstık”... Oğluna karşı sevecen dan Larousse’da ona iş bulmasıyla ve Gülsüm Cengiz / Küçükçekmece Beledi-
yesi Kültür Yayınları / 400 s.
nan Nâzım Hikmet’in şiirlerini bazen gerçek bir baba. Kitapta; günlük yaşamın çelişkile- Menekşe’ye taşınmasına yardımcı olmasıyla
8 25 Ağustos 2022