24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ARMAĞAN TUNABOYLU’DAN ‘Polisiye Yazarının Ölümü’ Armağan Tunaboylu’nun “Metin Çakır” karakterinden sonra yarattığı polis “Berkun İstanbullu”nun kahramanı olduğu kitabı Polisiye Yazarının Ölümü (Maceraperest Kitaplar), insan kaçakçılarından mülteci sorunlarına, yayınevi patronlarından iktidar yanlısı müteahhitlere kadar birçok yapıyı barındırması, 12 Eylül öncesi Diyarbakır cezaevine kadar giden zaman sürecinde ayrıntılı betimlemeleri, sinematografik bir anlatımı ve sürpriz finaliyle modern bir “Katil kim?” polisiyesi. Fatih’te yabancıların yaşadığı fakir bir mahallede, yıkıldı Bu sırada Fikirtepe’de kentsel dönüşüm nedeniyle yapımına ÇAĞATAY YAŞMUT yıkılacak apartmanların birinde üç Suriyelinin enselerinden tek başlanmış fakat parasızlık yüzünden inşaatı yarım bırakılmış kurşunla öldürüldüğü olay mahallinde buluyoruz kendimizi. bir sitenin bahçesinde bir arabanın içinde yakılmış bir ceset rmağan Tunaboylu yeni kitabı Polisiye Yazarının Polisler cinayetlerin birkaç yıl önce fırtına gibi esip bulunur. Arabanın şasi numarası ve cesedin diş kayıtlarından Ölümü’nde (Maceraperest Kitaplar) ünlü anti etrafı kana bulayan “Üçüncü Çete” isimli yasa dışı çete cesedin ünlü polisiye yazarı İskender Emre’ye ait olduğu tes- A kahramanı kadın satıcısı (her ne kadar Metin böyle tarafından işlendiğinden kuşkulanır. Başında kimin olduğu pit edilir. Yazar yakılmadan önce sırtından bıçaklanmıştır. denmesinden hoşlanmasa da) Metin Çakır’dan sonra ilginç bilinmeyen bu çete bir süreden beri insan ticaretinde diğer İskender Emre’nin romanlarını birlikte yazdığı yazar Nihat bir karakter daha yaratmış: Berkun İstanbullu. çetelerin arasında, pastadan pay almak için uyguladığı gad- Akik de ortalardan kaybolmuştur. Daha da ilginci Nihat Akik İnsanlardan çok gözü gibi baktığı orkideleriyle konuşan, dar yöntemlerle sokakları kan gölüne çevirmiştir. isminde biri resmi kayıtlarda yoktur, hiç yaşamamış gibidir. klasik müzik dinleyen ve çiçeklerine de dinleten, olay yer- Emniyet güçlerinin yaptığı operasyonlarda çetenin birçok Soruşturma ilerledikçe maktulün eski yayınevi sahibinin lerinde ilgisini çeken bir kitap görünce ceketinin cebine elemanını yakalamış fakat çete lideri ne ele geçirilmiş ne de şantajları, iktidar yanlısı bir müteahhittin maktule yolladığı tehdit atacak denli kitap delisi, giyimine özen gösteren, pahalı kimliği tespit edilmiştir. Dosya da yukarıdan gelen bir emir- e-postaları ortaya çıkar ve işlenen yeni cinayetler soruşturmayı zevkleri olan, ayakkabılarına toz konsa sinirlenen, pahalı le kapatılmıştır. çözülmesi zor bir mantık oyununa döndürür. ceketiyle ortalıkta salınan alışık olmadığımız bir polis bu. Cesetlerin bulunduğu izbe evin duvarlarına yazılmış İnsan kaçakçılarından mülteci sorunlarına, yayınevi Boş laflara ve geyik muhabbetine gelemeyen egolu ve züppe olan bazı Arapça yazılar vardır. Bu yazıları çevirdiklerin- patronlarından iktidar yanlısı müteahhitlere kadar birçok bir adam Berkun İstanbullu. Emniyette de pek sevildiği söylene- de bazılarının isim bazılarının da meslekler olduğu anlaşılır. yapıyı barındırması, 12 Eylül öncesi Diyarbakır cezaevine mez fakat iş ahlakıyla saygı uyandırmış bir polis. Ama özellikle biri önce yazılmış sonra kazınarak silinmeye kadar giden zaman sürecinde ayrıntılı betimlemeleri, sine- Hikâye sert bir cinayetle başlıyor. Maktul sırtından çalışılmıştır. Anlamı “Kitapçı” olan bu yazının yanına da matografik bir anlatımı ve sürpriz finaliyle modern bir “Ka- bıçaklandıktan sonra katil tarafından kendi arabasına konu- Arap alfabesiyle “Killer” yazılmıştır. til kim?” polisiyesi Polisiye Yazarının Ölümü. n lup yakılıyor. Cinayetin olay mahalline gitmeyi beklerken, Murat Cem Miman’ın romanı İnsan Bir Gemi (Yakın Kitabevi), 1950’lerde MURAT CEM MİMAN’DAN İzmiri’nde, İstanbullu bir şirketin yeni açılan İzmir sinemalarının muhasebe işlerini yürütmek için görevlendirdiği pursantaj memuru İbrahim’in çevresinde gelişiyor. Herkesin bir gemi gibi yükü var romanda. ‘İnsan Bir Gemi’ Sosyal, siyasal, ekonomik durum, İzmir’e özgü kültürel yaşam ve bireysel özlemler herkesin heybesine farklı bir ağırlık koyuyor. İzmir’deki sinema CENGİZ TAŞCI geçmişini, yaşamı renklendiren sinemanın yavaş yavaş bir pazar olmaya başladığı yılları da bir belgesel biçiminde sunan yazar, toplumsal değişimin ulak Burun Boğaz Hastalıkları alanında uzman bir hekim de olan ve öykülerinde olduğu gi- ipuçlarını da veriyor. K bi yeni yayımlanan romanı İnsan Bir Gemi’de (Yakın Kitabevi) insanı kendi yolculuğu içinde yüklü bir araştırmaya dayalı bir belgesel biçiminde sunuyor. ma Girik’in, Cüneyt Arkın’ın, gemi olarak tasvir eden Prof. Dr. Murat Cem Miman’ın İnsan bir gemi... Herkesin bir yükü var. Sosyal, siyasal, Kartal Tibet’in, Filiz Akın’ın Sabahları İşe Yürüyerek Giderim adlı deneme kitabı ekonomik durum, İzmir’e özgü kültürel yaşam ve birey- insanların hayatına anlam ver- ve İpek Ayna adlı öykü kitabının ardından yayımlanan sel özlemler herkesin heybesine farklı bir ağırlık koyuyor. dikleri, hayatın gailelerini ha- üçüncü kitabı. Aynı ailenin içinde herkesin farklı bir yükü, sırları var. fiflettiği yıllar. Miman’ın, 1950’lerde İzmir’inde, İstanbullu bir Kendi halinde yaşayan bir ailenin iç dinamikleri, ma- Yaakov Efendi’nin oğlu şirketin yeni açılan İzmir sinemalarının muhasebe halle yaşamının getirdiği paylaşımlar bir yanda ve sokak Yosef aşkını yüreğine gö- işlerini yürütmek için görevlendirdiği pursantaj memu- kabadayılarının tehdidi öte yanda, siyasal kaypaklıklar, müp gitmiş, Yaakov Efendi ru İbrahim’in çevresinde gelişen romanı İnsan Bir Ge- toplumsal kurgular, ahlaki kaygılar, kişisel düşler ve ve eşi yaşamlarının giderek zorlaştığını görerek, bilerek mi için avludaki portakal ağacının tanıklığında bir aile kısıtlar… İzmir’de kalmaya devam ediyorlar. yaşamı, bir dram; hem bir aile romanı hem de bir İzmir Öte yandan yeni bir teknoloji, hem yeni fırsatlar hem Yazar romanında İzmir’i ailenin bir parçası, evin bir devamı romanı diyebiliriz. de yeni riskler getiriyor. Roman, olumlu ve olumsuz her gibi ele almış. Sinema, yaşamı renklendiriyor. Sinemanın Kemeraltı o yıllarda da bildiğimiz gibi. Konak’tan şeye rağmen geçmişe bir özlem duygusu yaratıyor. yavaş yavaş bir pazar olmaya başladığı bu yıllar, toplum- Eşrefpaşa’ya, Halil Rıfat Paşa’ya gitmek için faytona biniyor sal değişimin de ipuçlarını veriyor. Dili sade, anlatımı yalın. Bir kitap okur gibi değil, film ve varyantın dönemeçli yollarından yukarı çıkıyorsunuz. İnsanlar film repliklerini ezbere biliyor. Film sahneleri seyreder gibi okuyorsunuz. Eşrefpaşa’dan, İkiçeşmelik yoluyla Çankaya’ya inen ve Basmane’ye giden yolda sinemalar var. ayrıntılarıyla anlatılıyor, adeta yeniden izliyorsunuz. Yazlık Döneme ve İzmir’e özgü unutulmaya yüz tutmuş ke- İnsanların sinema filmleri ile büyüdüğü film karakter- kışlık sinemaların İzmir’deki ve nihayet ülkemizdeki anlamını limeleri, ifadeleri hatırlamamızı sağlıyor. İnsan Bir Gemi leri ile özdeşleşerek yaşadığı günler. Zeki Müren’in, Fat- hissediyorsunuz. Miman, İzmir’deki sinema geçmişini, keyifle okuyacağınız bir roman. n ‘MİMARLAR ODASI TARİHİNDEN PORTRELER: YÜCEL GÜRSES’ imarlık mesleğine katkı yapmış, kez Yönetim Kurulu’nda 2004’e kadar yö- nuşmalara, sunuşlara yer veriliyor. Bu ya- Mimarlar Odası’nın çalışmaların- netim kurulu üyeliği, şube sekreterliği, şu- zı ve konuşmalar oda tarihine ve mücade- M da iz bırakmış ustalarla sürdürülen be başkanlığı, genel merkez yönetim kuru- lesine ışık tuttuğu kadar, ülkemizin içinden “Mimarlar Odası Tarihinden Portreler” dizi- lu üyeliği ve genel başkanlık görevlerini yü- geçtiği sosyoekonomik ve siyasal sürece si Yücel Gürsel kitabıyla devam ediyor. rütmüş bir isim. de tanıklık sunuyor. n Görev yaptığı dönemin büyük kısmı, bü- Türkiye’nin en çalkantılı döneminde mi- marların örgütlenmesinde ve mücadelesin- tün toplum için olduğu kadar mimarlar için Mimarlar Odası Tarihinden Portreler: de zorlu geçen 12 Mart ve 12 Eylül yıllarıdır. de yer alan Yücel Gürsel, 1972 Haziranın- Yücel Gürsel / TMMOB Mimarlar Odası da üyesi olduğu Mimarlar Odası İstanbul Kitapta, hem bu süreçte hem de İstanbul Büyükkent Şubesi / Yay. Haz. 2000’lerde yazdığı yazılara ve yaptığı ko- Şubesi’nde, İstanbul Şubesi ve Genel Mer- H. Bülend Tuna, Fatma Öcal Al / 511 s. 18 25 Ağustos 2022
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle