Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
söz edilemez. Her klasik roman en azından bir kahraman- lemek isteyen bir kuramsal makaleler dizisi bulunmaktadır. me rastlar. Ama 20. yüzyılın dünyası tamamen farklıdır. İnsa-
la belirli bir uzam ve zaman içinde konuşlanır. Oysa Rob- “Yeni” terimi elbette daha önceki romanların eski olduğu, nın kendi hakkındaki ve onu çevreleyen dünya konusundaki
be-Grillet, bir matematik denklemi gibi “zaman”la oynar. tozlu raflarda ömür tükettiği anlamına gelmez. bilgi değişmiştir; gerçeklikler artık aynı gerçeklikler değildir.
Örneğin Silgiler’deki olaylar mükemmel bir halka oluştu- Üstelik, “Yeni Roman”ın en iyi temsilcisi olan yazarlar da 19. yüzyıl romanı günümüz gerçekliğini anlatmakta ye-
ran zamanın dışında, 24 saatte olur biter. Pazartesi sabahı hiçbir zaman bir edebiyat akımına ya da bir edebiyat ekolü- tersiz kalır. Roman da değişmek zorundadır. Entrika dağı-
7.30’da saldırıya uğrayan Dupont salı günü aynı saate ölür. ne bağlı olmadıklarını dile getirmişlerdir. Onun için bu teri- lır, çözülür; anlatmak tam anlamıyla imkânsızlaşır.
Bu anlamda, romanın konusu zamanla ilişkili tam bir zi- min ve betimlediği yazınsal deneyimin sınırlarını iyi belir- Yeni romanda kişi yoktur, ya da en azandan kişi roma-
nın temel ögesi değildir. Olası bir okur-kahraman özdeşleş-
hinsel çalışmadır. X anında sıkılan bir kurşunun 24 saat sonra lemek gerekir. Yukarıda adı sayılan yazarların ortak özellik-
hedefine ulaşmasıyla aldığı yoldur. Çıkış ile varış arasındaki leri romanın geleneksel biçemlerini reddetmeleridir. Robbe- mesinden söz edilemez: okur bir sıkıntı, bir boşluk ile karşı
karşıyadır. Buna karşın nesnelerin varlığı yoğun bir biçim-
24 saat geçersizdir, yok hükmündedir çünkü zaman bir oluşu Grillet, “Romanlarım büyük ilgi görmedi” der. Ne eleştir-
gösterir. Bu zamanı bozma oyunu Kıskançlık’ta zirveye ulaşır. menler ne okur onun yazdıklarından heyecan duymamıştır. de vurgulanır. Nesnel tek varlık nesnelerin varlığıdır.
Yeni roman entrikayı, yani öyküyü reddeder; eylem he-
Okura güven verici, kesin bir uzama tutunma olanağı da Okurdan, okuma alışkanlıklarından tümden altüst etme-
verilmemiştir. Silgiler’de bu kavram ister istemez bazı be- sini bekler; insanın dışlandığı bir evrende bir yabancılık iz- men hemen yok gibidir. Eylem anlamsız olmasına karşın
okuru eğlendirme, onun dikkatini dağıtma işlevini yüklenir.
lirsizlikler doğurur. Şehir için referans noktaları verilmedi- lenimi ve sıkıntısı olan bir evren söz konusudur, onun için.
Yazar okur ile işbirliği yaparak ona yazılı bir durum sunar
ği için şehir insanın kaybolduğu bir yer, bir uzama dönüşür. İyice betimlenmiş roman kişileri ve zamandizimsel öy-
Geleneksel kuralları çiğnemekten pek de memnun olma- ve okurdan bir katılım çabası bekler. Çoğu kez kahraman-
küden söz edilemez; hatta bir anlam bile bulmak zorla-
larının olası değişik davranış tiplerine izin verir. Bir roman
yan yazar, ayrıca artık modası geçmiş trajediyi ve her dö- şır, okur neye tutunacağını bilemez. Robbe-Grillet gene de
nem sevilen polisiye roman gibi klasik türlerin yankılarını içinde değişik sahnelerin yinelenmesiyle de sık karşılaşılır.
okurun işini kolaylaştırmayı dener.
3
yaratır. Eğer entrika bir polisiye roman için entrika (katil, Bu amaçla deneme ve makalelerden oluşan Yeni Roman
YENİ ROMANCI HİLE YAPMAZ!
kurban, dedektif, cinayet, suç…) ise esas olaydan sapma-
(Pour un noveau roman) başlıklı bir kitap yazar. Ona göre
Yazarın hiçbir önyargısı yoktur, en azından kendisi-
lar, kitabın amacının gerçekliğine ihanet eder. klasik Fransız romanında insanı ilgilendiren iki büyük öykü
ni okura dayatmaya çalışmaz, tam tersine onu bir edebiyat
Robbe-Grillet’nin romanın yapısı klasik trajedinin (giriş, vardır: Birincisi Madame de Lafayette’in La Princesse de
eleştirisi yapması için eğitir. Roman bir araştırmadır; sı-
4
beş bölüm ve sonuç) yansılamasını yaparak Sofokles’in Kral Clèves’i , bu başarıyı zirveye taşıyan ikincisi ise Honoré de
nırları açık bir biçimde çizilmiş bir tür değildir; kendinden
5
Oidipus trajedisine pek çok göndermede bulunur. Ancak tüm Balzac’ın İnsanlık Güldürüsü’dür (La comédie humaine).
başka hiçbir şeye gönderme yapmaz. Zaman tutarlı değil-
trajik ögeler yüceliğini kaybeder, sır bilmeceye, dekor ucuz Kısacası Fransa’nın sağlam temellere dayanan bir roman
dir. Yeni romancı hile yapmaz. Ham haliyle sunulan ger-
süslemeye, hatta ayrıntıya dönüşür. Trajedi bir yazma oyu- geleneği olduğu bilinmektedir. Gerçeklik izlenimi ve zaman-
çeklik ve düzanlam birbirine eklemlenir.
nu olur çıkar.Tıpkı kahramanlar gibi nesnelerin de anlamlı dizimsel sıraya göre sahneye birçok roman kişisi koyan, on-
Bu kısa yazı sonunda ortaya çıkan Robbe Grillet’nin gele-
ve duygusal ağırlığı yok olur. Tıpkı ünlü çeyrek domates be- ların eylemlerini, karakter ve duygularını derinlemesine çö-
neksel öyküleme biçimlerini reddettiği düşüncesidir. Anekdot
timlemesinde olduğu gibi nesneleri kahramanlara bağlı ger- zümleyen ilginç bir öykü anlatmak söz konusudur.
ya da öykü sadece bir bahanedir; zamandizim anlaşılmaz bir
çek bir uzama yerleştirmez, kahramanları da gözden düşmüş Ayrıca roman dinsel, metafizik, toplumsal, psikolojik
hale gelmiştir. Gerçek ve yalan kendi kurallarına boyun eğen
entrikaya göre ana konudan uzaklaştırır. Silgiler’de roman
düzlemde gerçekten bir anlam sunar. Ancak roman her şey-
yeni bir tür yapı oluşturmak için birbirine karıştırılmıştır. n
boyunca varlıklara ve nesnelere takıntı entrikayı gölgeler. den önce okur ile roman arasında bir tür uzlaşıya dayanır;
bu da anlatılan kurgusal öykünün gerçekliğine inanmak ya
TÜRÜNÜN İLK ÖRNEĞİ ‘SİLGİLER’LE ¹ A. Robbe-Grillet / Röntgenci / Çev: S. Başar / Şenocak Yay.
da inanıyormuş gibi yapmak uzlaşısıdır.
² A. Robbe-Grillet / Kıskançlık / Çev: B. Onaran / Ara
‘YENİ ROMAN’ AKIMINI BAŞLATTI!
Yay. / İstanbul 1989, 2009.
Türünün ilk örneği olan Silgiler ,“Yeni Roman” ola- YENİ ROMAN ENTRİKAYI YANİ ÖYKÜYÜ
3
Robbe-Grillet Alain / Yeni Roman / Çev: E. Korkut /
rak adlandırılan başka bir edebiyat akımını başlatır. Bu REDDEDER; EYLEM YOK GİBİDİR!
KafeKültür Yay. / İstanbul 2015.
akım içinde Samuel Beckett’i, Michel Butor’u, Nathalie Balzac’ın temsil ettiği zirveden sonra Gustave Flaubert’den
4
Sarraut’u, Marguerite Duras’ı, Claude Simon’u, Roger Marcel Proust’a, William Faulkner’den Samuel Beckett’e ro- Madame de Lafayette / Prenses de Cleves / Çev: MEB
Yay / 1944.
Pinget’yi ve Jean Ricardou’yu sayabiliriz. man, yavaş yavaş bir sarsıntı geçirmeye başlar. Her şey deği-
5
1950’li yıllarda doğan “Yeni Roman” kavramının teme- şirken romanın bu değişimin dışında kalması düşünülemez. İnsanlık Güldürüsü’nü oluşturan pek çok roman Türk-
linde her şeyden önce, belli bir edebiyat düşüncesini yeni- Balzac’ın yarattığı zirve burjuvazinin zaferi ile aynı döne- çeye çevrilmiştir.
CAN | KISA KLASİKLER
Aristokrasi, sınıf
Ihtisamlı baloların
zorbalıgı ve diger
mutsuz davetlileri
sorunlar…
Balzac 18. yüzyılın meşhur kır
Lessing, aşkına karşılık
balolarını arka planına aldığı
bulamayan zorba bir prensin
Bir Kır Balosu’nda müşkülpesent
zalim tutumu üzerinden kendine
bir genç hanımefendinin sığ
her şeyi hak gören aristokrasiye
değer yargılarıyla kaybettiği
ve sınıf zorbalığına dramatik bir
aşkını öykülüyor.
eleştiride bulunuyor.
Oyun | 128 s. Roman | 80 s.