Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MİHAİL YURYEVİÇ LERMONTOV (15 EKİM 1814-27 TEMMUZ 1841)
Zamanımızın cinayeti:
Lermontov!
Lermontov, Puşkin’in hızlandırılmış tekrarı, edebi sureti gibidir. Edebiyat
çevresinde onun kadar çarpıcı bir yükseliş yapmamış olsa da daha Puşkin
hayattayken, 1830’larda Hacı Abrek ve Borodino gibi ilk romantik ve tarihsel
şiirlerini, Maskeli Balo gibi ilk tiyatro denemelerini yazmıştı. İblis şiiriyse bir
kehanet gibidir, Kafkaslar’a gitmeden yazılmış bir Kafkasya fantezisidir. Bir
açıdan Puşkin’in Ruslan ile Ludmila (1820) şiirini yankılar.
Lermontov’un gölgelerden çıkışı, yirmi üç yaşında genç bir subayken yazdığı
ve bir anda çağın çığlığı haline gelen bir şiirle olur: Otuz sekiz yaşındaki
şair Puşkin’in saray çevresinden bir Fransız subayı tarafından düelloda
öldürülmesine ve saraylıların ve Çar’ın subaya açık hoşgörüsüne duyduğu
öfkeyle yazdığı Şairin Ölümü adlı şiirle.
Lermontov dönemin ilerici, muhalif çevrelerine girmemişti, ama dile getirdiği
öfke, Puşkin’in şahsında bütün aydın, demokrat, liberal, özgürlükçü, meşruti
yönetim yanlılarına yönelik baskılara karşı öfkenin bir ifadesi olmuştu.
Puşkin’in ikizi olmuştu tam anlamıyla: Şiirde ondan sonraki en önemli şöhret
sayılıyordu, Puşkin-Çar karşıtlığının yerini Lermontov-Çar almıştı, Kafkas
sürgününde alaycı ve sinik karakteriyle canlı bir Yevgeni Onegin gibiydi.
Lermontov’un asıl etkisini, 1924’te Eyhenbaum dile getirmiştir: Lermontov
o çağda, yani Rus şiirinin Puşkin’le vardığı en ileri noktada, edebiyatta şiirle
düzyazı arasındaki mücadeleyi çözüme kavuşturan kişiydi.
altın şıkırtısıyla,/ Düşünceleri de, işleri de zaten bilir./ Peçorin adlı bu subayın dünyayla ilişkisini Maksim
SABRİ GÜRSES
O zaman boş yere başvursanız da iftiraya:/ Öylece kala- Maksimiç adlı bir yan, yardımcı karakter sağlar.
caksınız çaresiz,/ Ve kirli kanınızla asla/ Şairin dürüst Rus edebiyatında daha sonra yaygın olan bu iki-
Levent Taşçıoğlu’na (1958-1980)
kanını silemeyeceksiniz!” li roman kahramanları arasında, Maksim Maksi-
ermontov, Puşkin’in hızlandırılmış tekrarı, ede-
Şiir bir anda dilden dile yayılarak bambaşka bir vurgu- miç, Onegin’in arkadaşı Lenski ya da Turgenyev’deki
bi sureti gibidir. Hayatları fazlasıyla kesişir ve
ya kavuştu: Lermontov dönemin ilerici, muhalif çevrele- Bazarov’un arkadaşı Kirsanov’dan çok (bunlar eşit, ay-
ayrılır: Lermontov da taşrada geçen çocuklu-
rine girmemişti, ama dile getirdiği öfke, Puşkin’in şah- nı düzeydeki karakterlerdir), Oblomov’un yardımcısı
L ğun ardından büyük şehre, Moskova’ya gidip
sında bütün aydın, demokrat, liberal, özgürlükçü, meşru- Zahar’ı haber verir.
soyluların okulunda okumuş, ama Puşkin’in tersine, bü-
ti yönetim yanlılarına yönelik baskılara karşı öfkenin bir Peçorin de toplumda yerini bulamamış, lüzumsuz bir ka-
rokrasi yolunda ilerleyemeyip üniversiteyi yarım bıraka-
ifadesi olmuştu. rakter olarak Oblomov’un ikizi, “doppelganger”idir. Ob-
rak askeri okula girmiş, Puşkin’in sürgün bürokrat olarak
lomov da yirmi yıl sonraki zamanın kahramanı olacaktır.
gittiği Kafkaslar’a subay olarak gitmiştir.
KAFKAS SÜRGÜNÜNDE ALAYCI VE
Edebiyat çevresinde onun kadar çarpıcı bir yükseliş
SİNİK KARAKTERİYLE CANLI BİR ÇARLIK EMPERYALİZMİNİN SÖMÜRGECİ
yapmamış olsa da, daha Puşkin hayattayken, 1830’larda
YEVGENİ ONEGİN GİBİYDİ! VE KABA ORYANTALİST SÖYLEMLERİ!
Hacı Abrek ve Borodino ilk romantik ve tarihsel şiirleri-
Puşkin’le aynı çevrelerde bulunsa da bizzat tanışma- Bugün okunduğunda Zamanımızın Kahramanı, Çarlık
ni, Maskeli Balo gibi ilk tiyatro denemelerini yazmıştı.
mıştı Lermontov, fakat Borodino şiiri o yıl onun dergi- emperyalizminin sömürgeci ve oryantalist söylemlerini
Üzerinde uzun zaman çalıştığı İblis şiiriyse bir keha-
sinde yayımlanmıştı. rahatça kullanması açısından irkiltici gelir.
net gibidir, Kafkaslar’a gitmeden yazılmış bir Kafkas-
Söylentiye göre bu öfkeli şiirden Çar da etkilendi, ama Peçorin’in ve Maksim Maksimiç’in topraklarını iş-
ya fantezisidir. 1829’da şehirde başlamış, 1839’da orada
bu son dizeler karşısında yasaya göre ne gerekiyorsa ya- gal ettikleri Kafkaslılara bakışı onları yer yer gayri in-
tamamlanmıştır. Bir açıdan Puşkin’in Ruslan ile Ludmi-
pılmasını söyledi ve bu Lermontov’un Puşkin’in Kafkas sani, aşırı yabanileştirilmiş yönleriyle tasvir etmeye eği-
la (1820) şiirini yankılar, destan havasındaki iki şiirde de
kaderini yaşamak üzere sürgüne gönderilmesine yol açtı. limlidir.
bir aşkı gölgeleyen karanlık güçler vardır, ama o hayat-
Bir daha dönmemek üzere: Dört yıl sonra ölmeden ön- Peçorin’in gittiği köyden Bella adlı bir Çerkez beğe-
tayken yayımlanmayan bu şiir şairin kısa ve hayatında
ce sadece kısa bir süre başkente dönecek, sonra yine sür- nip kızı kaçırması en olağan şeydir; Maksim Maksimiç’in
kapıldığı Byronvari bir yeryüzüne düşmüş iblis ruh hali-
güne gönderilecekti. 1839’da Petersburg’a döner dön- bir dağlıya durup dururken ateş açtırması da öyle; Kaf-
ni daha çok yansıtır.
mez Zamanımızın Kahramanı romanının ilk kısmıyla ilk kaslarda yaşayanların o dağlık coğrafyayla iç içe geçmiş
şiir kitabını yayımladı. vahşi yönleri dışında anlatılacak bir yönü yoktur.
ŞAİRİN ÖLÜMÜ! Puşkin’in ikizi olmuştu tam anlamıyla: Şiirde on- Dürüstlük, mertlik, inatçılıklarından bahsedilirse, bu on-
Lermontov’un gölgelerden çıkışı, yirmi üç yaşın-
dan sonraki en önemli şöhret sayılıyordu, onun gibi uça- ların bozulmamış, ilkel kalmış, şehirlileşmemiş yönleridir.
da genç bir subayken yazdığı ve bir anda çağın çığlı- rı bir aşk hayatı vardı ve Puşkin-Çar karşıtlığının yerini
ğı haline gelen bir şiirle olur: Otuz sekiz yaşındaki şa-
Lermontov-Çar almıştı; Kafkas sürgününde alaycı ve si- MEDENİYET DEDİĞİN!
ir Puşkin’in saray çevresinden bir Fransız subayı tarafın-
nik karakteriyle canlı bir Yevgeni Onegin gibiydi. Lermontov kahramanların kafasına Rus Çarlığı’nın ne-
dan düelloda öldürülmesine ve saraylıların ve Çar’ın su- den orada bulunduğuyla ilgili herhangi bir tereddüt yer-
baya açık hoşgörüsüne duyduğu öfkeyle yazdığı Şairin
ZAMANIMIZIN KAHRAMANLARI PEÇORİN, leştirmez; bölgeyi medenileştirmeye, şehirleştirmeye
Ölümü adlı şiirle. MAKSİMİÇ VE DÜZYAZI DEVRİMİ! gelmişlerdir.
Çar’dan bir adalet beklentisiyle başlayan şiir, dize dize
Zamanımızın Kahramanı adlı roman Puşkin’in başlat- Bunun romandan günümüze kalan en ilginç simgesi,
ilerledikçe, çağın ve ayrıcalıkların sorgulanmasına, yete- tığı düzyazı devriminin üzerinde yükselir. Kompozisyon 1780’de ele geçirildikten sonra, Türkçe “Beş Dağ” is-
neğin baskılanmasına karşı bir tepkiye ve sosyetenin, tah- açısından Puşkin’in üç eserinin bileşimi gibidir; ana ka- minden Rusça “Pyatigorsk” (Beş dağlı) adı verilen, gü-
tın çevresinde toplanmış açgözlülerin, yargıyı, adaleti ka- rakter Onegin’e benzeyen, ama anlatılanlara göre oto- nümüzde Gürcistan’ın biraz kuzeyinde bulunan kaplı-
rartan yığının bu cinayetten suçlanmasına dönüşüyordu. biyografik de denebilecek, mağrur ve tepeden bakan bir ca şehridir. Mimari planı 1828’de yapılan şehre Puşkin
“Korkunç bir mahkeme var: o bekler;/ Kandırılamaz karakterdir. 1820’de gelmişti, kaldığı ev günümüzde de onun
>>
6 28 Temmuz 2022