Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Umut dolu bir ütopya
Yapıtın nerdeyse girişinde, ışık hızını katbekat aşmış bir teknolojik aracın kullandığı “yakıt”ı, o
“dünya”ya ait varlıkların besin kaynağının ne olduğunu öğrendiğinizde şaşırıyorsunuz ne ki o şaşkınlık
öykünün akışında yerini büyük bir serinliğe ve umuda bırakıyor.
bu!” deyince Mert, şamataya katılıp dol- mi ipuçlarını sıraladığım, kayıp bir ke- SEVGİNİN GÜCÜ
Y. BEKİR YURDAKUL
dinin peşine düşen dört arkadaşın
muşun adını koydu: “Jelibüs!” Bir yanıyla egemenlerin onca hoyrat,
hikâyesini anlatsa da Tüylü Bir Uzay-
kaba saba, eziyete yaslı anlayışını;
kşamüstü, tam da okul çıkışına ya-
lı Macerası, bütün iyi kitaplar gibi çok
KAYIP ‘KEDİ’NİN PEŞİNDE...
kın üstelik lapa lapa inmeye baş- değişmeyen kâr hırsını ve bu uğur-
daha fazlasını söylüyor, duyumsatıyor,
Uluslararası ilişkiler okuyup film sek-
A lamışsa o güzelim beyazlık (bazen
da her şeyi yapabileceklerini irdeler-
sezdiriyor, tartışıyor.
töründe uzun yıllar yönetmen yardımcı-
sıkıntı verici olsa da çoğunlukla aranan-
ken aslında insanlığın, bilimin ve sana-
Kısacası teknolojinin bunca gelişmiş-
sı, yönetmen ve yapımcı olarak çalışan
dır kar yağışı, yolu gözlenendir çocukluk-
tın sevgi dolu, doğanın bir parçası ol-
liğine karşın sömürü sisteminin değiş-
Sabri Safiye, bir dönem animasyon ko-
tan da sürüp gelen bir heyecanla) han-
ma anlayışına yakışan tutumunu da bu
mek bilmezliği; insanın in-
nusunda yoğunlaşmış. Ardından on yıl
gi ders / konu ulaşır ki artık çocuklara?
yolculukta arkadaş kılıyor hepimize.
sana, hayata ve kendisine
boyunca aşçılık yapmış.
İşte öyle bir akşam, servisleri gecikince
eziyeti... -keşke burada kal-
Dört arkadaşın; bu esrarengiz aracın
Sonrasında göçmenler, özellikle ka-
epeyce kalınlaşan karların içinde buldu-
sa- doğayla her geçen gün
(“gemi” mi demeliydim yoksa?) kayıp
dın ve çocuklar için yürütülen proje-
lar kendilerini Mert, Belma ve Rıza. Dilek
büyüttüğü kavgası, do-
kaptanının nerede olduğunu saptamak
lerde etkin roller üstlenmiş. Alan ça-
pek istekli görünmüyordu. Aklı bir türlü
layısıyla kibirli halleri-
ve onu kurtarmak için çıktığı fantastik
lışmalarında kullanılmak
yanlarına gelemeyen, ülkeden çıkışı yılan
ne ilişkin soruları geti-
üzere yazdığı ço- yolculuğun heyecanıyla, farklı kimlikle-
hikâyesine dönen babasındaydı.
rip kucağımı-
cuk kitabı Aydaki rin birbirini çoğaltan tutumlarına, sev-
Neden sonra “eski model, gıcır gıcır
za bırakıyor.
Tavşanlar Claude
parlayan, sevimli bir minibüs” okul kapı-
ginin ve dayanışmanın yarattığı inanıl-
Bunu ya-
Léon’un desenleriyle
sında durdu. “Pembe ve fıstık yeşili bo-
parken iyiy- maz güce de tanık oluyoruz. Yapıtın ner-
ve ikidilli olarak (Türk-
yası, ışıltılı nikelajları, yuvarlak hatlarıyla
le, heyecan
deyse girişinde, ışık hızını katbekat aş-
çe ve Arapça) yayım-
nostaljik bir filmden çıkıp gelmiş gibiydi.”
dolu olanla,
mış bir teknolojinin kullandığı “yakıt”ı, o
Sürücü koltuğunda oturan, dağınık be- lanmış.
merakımızı in-
“dünya”ya ait varlıkların besin kaynağının
yaz saçları, kırlaşmış bıyığı, epeyce tanı- Bunca uzun ne ki
ceden ve sü-
ne olduğunu öğrendiğinizde şaşırıyorsu-
dık gülümseyişiyle hiç de yabancı değildi. yoğun yolculukla-
rekli olarak gı-
nuz ne ki o şaşkınlık az sonra yerini bü-
rın ardından Sabri
Belma, “Einstein bu!” deyince Mert şaş- dıklayanla da
yük bir serinliğe ve umuda bırakıyor. n
Safiye’nin ilk ço-
kınlığını dile getirdi: “Ölmemiş miydi o!” el ele bir yol-
Dilek araya girdi: “Saçmalamayın ya! cuk romanı Tüylü culuğun içine
Tüylü Bir Uzaylı Macerası / Sabri
Sadece benziyor. Hadi binelim.” Bir Uzaylı Macera- yuvarlıyor
hepimizi. Safiye / Resimleyen: Başak Taşkıran /
Rıza’nın dikkatini başka bir şey çekti. sı çıkagelmiş.
Desen: BAŞAK TAŞKIRAN
“Servisten çok, dev bir jelibona benziyor Yazının girişinde, haklarında ki- Günışığı Kitaplığı / 176 s. / 10+ / 2022.
Gizemli bir arkadaşlık öyküsü
Kahramanlarımız Eren’le Siu’nun el ele girdiği sahneyle başlayan macera, bizi tahminlerimizin çok ötesine
taşırken yol boyunca karşımıza çıkanlarsa bitmek bilmeyen sığınmacı sorunundan çocukların hayata dirençle katılma
süreçlerine değin büyük bir çeşitlilik ve renk taşıyor.
ğının ani / yoğun kaybı üzerine büyüyen dığınız bilgi, birikim ve değerler bah- Yapıtın iki kahramanı Eren’le Siu’nun
Y. BEKİR YURDAKUL
tasanın nedeni de bunca bi- çemizde dolaştırmakla kal- el ele girdiği sahneyle başlayan mace-
rikimin bir çırpıda yok olması maz bizi, uzağında kaldığı- ra, bizi tahminlerimizin çok ötesine ta-
ohbet arasında bahçeye yeni bir
gerçeğiydi aslında. mız / üzerine düşmeye bir şırken yol boyunca karşımıza çıkan-
kiraz fidanı dikmekten açılınca söz,
Mustafa Hakkı Kurt’un ya- türlü fırsat bulamadığımız larsa bitmek bilmeyen sığınmacı soru-
S güngörmüş komşulardan biri, “Ay’ın
pıtın girişinde anımsattığı Hi- kimi konuları da getirip ma- nundan çocukların hayata dirençle ka-
konumuna göre davranmalı.” demiş, ko-
tit yazıtından alınmış bölümü samıza bırakıverir. Hem de tılma süreçlerine değin büyük bir çeşit-
nunun, nineden-dededen kalıt bilgeliğine
(“Ayın rengi sarı, sol ucu siv- incelikle, vakur bir sesle- lilik ve renk taşıyor.
yasladığı ayrıntısını kısaca özetlemişti. Fi-
ri, sağ ucu küt görünüyorsa nişle... Siu’nun ve bir yaz akşamı, ören yerin-
de ve tohumların toprakla kucaklaşma-
ilkbahar güzel olacak.”) oku- Çağlar ötesinden uzay de karşımıza çıkan Hattuşi’nin gizeminin,
sında da geçerliydi bu yaklaşım.
yunca daha anlatıyla buluş- yolculuklarına alabildiğine bu sıkı arkadaşlık öyküsünün finaline de-
Topraktan, üretimden kopuşun can alı-
madan bunları düşündüm. karmaşık, yoğun bir yelpa- ğin sürdüğünü de belirtelim. n
cı yanlarından biri, yıllar içinde bilimsel
zenin kimi bölgelerinde ge-
çabalarla harmanlansa dediğimiz bu ka-
HİTİTLERDEN UZAYA zinmeye yönelik böyle bir Arkadaşım Sui / Mustafa Hakkı Kurt
dim bilginin ötelerine savrulmalarımızdı.
İyi kitaplar ne zamandır çağrıya kim ses vermek is- / Resimleyen: Rıfat Batur / Epsilon
Salgın günlerinin yol açtığı ileri yaş kuşa- bir fırsat bulup uğrayama- temez ki! Yayınevi / 156 s. / 10+ / 2022.
28 Temmuz 2022
13