Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ISAAC BASHEVIS SINGER’DEN TOPLU ÖYKÜLER:
SON İBLİS / BİR DANS, BİR SIÇRAYIŞ / AY VE DELİLİK
‘Çılgın, üşütük’ dünyanın
usta kaleminden öyküler!
Yapıtlarında bireyi merkeze koyarak kırıma uğrayan bir toplumu anlatan,
Holokost zamanının gölgesinde büyümüş ve milyonlarca
sivilin toplu katliamlarına Yidiş dilinde yazdıklarıyla başkaldırmış,
Yidiş edebiyatı dendiğinde akla gelen ilk isimlerden,
Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Isaac Bashevis Singer’in
(14 Temmuz 1904-24 Temmuz 1991), toplu öyküleri Aslı Biçen’in çevrisiyle
(Son İblis / Bir Dans, Bir Sıçrayış / Ay ve Delilik / YKY) yayımlandı.
Özellikle Aşkenaz ata kültürüne özgü sözlü geleneğin izlerini taşıyan
öykülerinde okuyucuyu adeta tarih içinde bir yolculuğa çıkaran, Yahudi halk
masallarının ve Musevi mistisizminin edebi versiyonlarını işleyen Singer,
Nazi soykırımına uğramış bir halkın kederli öykülerinde, Polonya’nın küçük
kasabalarındaki köy yaşamını, yoksul Yahudilerin günlük çatışmalarını ve
yok edilmiş bir kültürün zenginliğini yaşatmaya çalışır.
En önemli romanlarından Meşuga’da (Çeviren: Aslı Biçen / YKY) ise
ellili yaşlarına yaklaşmış ancak bir türlü yazın dünyasında kalıcı yer
edinememiş ve bir anlamda yavaş yavaş şöhretini yitirmiş bir yazarı,
gömülmekte olduğu edebiyat tarihiyle beraber ele alır Singer.
Sıkıntılarla sarmalanmış bireye dikkat kesilir ve yara al- tüyü, inancı kuşkuyu, sabrı ihaneti, bazen aşkın getirdiği
Z. DOĞAN KORELİ
mış, hayal kırıklığına uğramış, dert yüklenmiş kimsele- üzüntü ve neşeyi hatta kuşaklar arası iletişimsizlikleri folk-
re odaklanır. Dışarının baskısına boyun eğen, yaşanan top- lorik kaynaktan kopmadan ele alır Singer.
azın sanatının tarihsel evrimi, üretildikleri ülkele-
lumsal travmaları bedenlerinde taşıyan karakterler çizer. Şeytana kananlar ile din adamı, çılgın kadınlar, çapkın
rin siyasi dönüşümleri ekseninde buhran yıllarına,
Bu kahramanların gelecek tasarımı neredeyse hiç yoktur. adamlar ve bunlar gibi birçok farklı karakterle bir anlatı dün-
Y kriz dönemlerine ve en çok da kozmopolit dünya-
yası yaratır. Adaletsizliğin cezalandırılması, iyiliğin kötülüğe
Üzerlerinde hep geçmişin ağırlığı vardır. Geçmiş denen yük
nın içinde bulunduğu politik koşullara göre şekillenmiştir.
de öykü kahramanlarının bugününü yutmakla meşguldür. karşı galibiyeti başrolü oluşturur. Yazara göre zamanın tozu
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Hitler’in uyguladığı Ho-
Singer’in kısa süre önce üç cilt olarak (Son İblis / Bir Dans, birçok değeri örtmektedir. Öykülerinde bu toza maruz kalmış
lokost, Yahudi halkların çöküşe sürüklendiği karanlık bir
küçücük hayatların özünde sakladığı büyük bir ekine yönelir.
Bir Sıçrayış /Ay ve Delilik / Çeviren: Aslı Biçen / YKY) ya-
dönemin de başlangıcı olmuştur. Sosyal eşitsizliğin, kültü-
yımlanan toplu öykülerinin ilk cildi Son İblis’te yer alan Bu-
rel ve ideolojik yapılanmadaki zararların ağır biçimde his-
dala Gimpel, Çarşı Caddesi’nin Spinozası, Küçük Kundura- ÖYKÜLERİ AŞKENAZ ATA KÜLTÜRÜNÜN
sedildiği bu yıllar, pek çok ülkenin siyasal ve toplumsal ya-
SÖZLÜ GELENEĞİNİN İZLERİNİ TAŞIR!
cılar, Papa Zeidlus gibi öykülerinde büyük sırlar taşıyan ge-
şam darbe vurmuştur.
lenekler, yakılan yıkılan köyler, fazlalıklarından kurtulmak Ayrıca Son İblis’te kitleleri eğitmek, gelenekleri iyileş-
Böylesine karanlık bir dönemin sosyal yaşama takındı-
tirip ölümsüzleştirmek, yine gelenekleri dünya hayatın-
isteyen köylüler, yaslı anneler söz alır.
ğı mesafeli bakış, aktörler ve sahneler değişse de bitmeyen
Bu öykülerde rüzgâr hep gürültülü eser, gökyüzü hep gri- da pratik biçimde uygulayabilmek ve dini fikirleri batıldan
savaş oyunları etkisini elbette yazında da hissettirmiştir.
dir. Böylelikle okuru da kendi derdine ortak eder yazar. arındırabilmek amaçlanır. Bu yönüyle öykülerin eleştirel
ve ders veren bir bakışla yazıldığı anlaşılır.
Son İblis’te öykülerin beslendiği kaynaklar, “popü-
YOK EDİLMİŞ BİR KÜLTÜRÜN ZENGİNLİĞİNİ
ler halk hikâyelerinin yanı sıra masallar, rüya çözümle- Singer’in folklorik, spiritüel, mitolojik öğelerle beze-
YAŞATMAYA ADANMIŞ BİR YAZIN...
li hemen her öyküsü Aşkenaz ata kültürüne özgü, gelişmiş
meleri, Yahudi gelenekleri ile özellikle dini ritüeller olan
Holokost zamanının gölgesinde büyümüş ve milyonlarca
sözlü geleneğin izlerini taşır. Yazınını besleyen mitolojik
Talmut’tan sözler, şofarın mistik sesi, Şabat şamdanları,
sivilin toplu katliamlarına Yidiş dilinde yazdıklarıyla başkal-
dua şalları, Pesah Bayramı, Yom Kippur’da edilen dualar, unsurlar, karakterlerin yaşamlarıyla atalarının geçmişi ara-
dırmış, Yidiş edebiyatı dendiğinde akla gelen ilk isimlerden
sında tinsel köprü işlevi de görür. Bu unsurlar, ayrıca öy-
tövbe günü olan Roş-Aşana”dır.
Aşkenaz Yahudisi, Nobel Edebiyat Ödüllü Isaac Bashevis Sin-
külerin önemli bir yönünü daha oluşturan büyülü gerçek-
Bütün mistik unsurlar kimi zaman gerçekçi, kimi zaman-
ger de yapıtlarında bireyi merkeze koyarak kırıma uğrayan
sa cinli perili sıra dışı fantastik öğelerle sunulur. İyiyi kö- çiliğin yansıması olarak düşünülebilir. Onun için doğaüstü
bir toplumu anlatan yazarların başında geliyor.
fenomenler değerlidir.
Singer’in yazınında modernist bir yaklaşımdan
Son İblis’te daha kitabın adından itibaren dikkat
söz etmek olanaklıdır. Buradaki “modern” ifa-
çeken “iblis” metaforu ve bu metaforun her öykü-
desi düş ile gerçeği iç içe sunan ve kimi zaman
de ses vermesi, yazarın “iblis” üzerinden kötülüğe
mitolojik anlatıları, çağcıl dönem ile buluşturan
bakışını yansıtır.
bir yazın anlayışıdır. Bir ulusun dilinin ve mil-
“Dybbuk”, iblisin Yahudi versiyonudur. Şimdi-
yonlarca insanın anısının yitip gitmesine engel
ye kadar tarif edilen en kötü şeytandır. Dybbuk, iyi
olmaya çalışan bir yazın anlayışı...
ve güzel insanların ruhlarına kendisini kilitleyip
Singer özellikle öykülerinde okuru ade-
bu şekilde yaşayan ve nereye giderse gitsin yıkım
ta tarih içinde bir yolculuğa çıkarır, Yahu-
di halk masallarının ve Musevi mistisizminin ve kargaşaya neden olan bir yaratıktır. Kahraman-
lar, iblisin kötülüklerine genellikle din adamları-
edebi versiyonlarını işler.
Polonya’nın küçük kasabalarındaki köy ya- nın telkinleriyle karşı koyarlar, onunla başa çıkma-
şamını, yoksul Yahudilerin günlük çatışmaları- ya çalışırlar.
nı ve yok edilmiş bir kültürün zenginliğini ya- Okuyucu şunu da sorgulayabilir: Singer neden
şatmaya çalışır. Nazi soykırımına uğramış bir Yidiş dilini kullanan ve artık gerçek hayatta olma-
halkın kederli öyküleridir bunlar. yan Yahudi köylerine ilişkin öyküler yazmıştır?
>>
6 9 Haziran 2022