Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MERHABA
apıtlarında bireyi mer-
keze koyarak kırıma uğ-
Y rayan bir toplumu anla-
tan, Holokost zamanının gölge-
sinde büyümüş ve milyonlarca
sivilin toplu katliamlarına Yidiş
Eleştiri edebiyatın neresinde?
dilinde yazdıklarıyla baş kaldır-
mış, Yidiş edebiyatı dendiğin-
Eleştirmenin de bir yazar olduğunu unutmamak gerekir. Kitabını yayımlayan yazarın beklentisi ne
de akla gelen ilk isimlerden No-
bel Edebiyat Ödüllü Isaac Bas-
dediğinin anlaşılması, bunun üzerine konuşulmasıdır. Ama bunu sağlayan ilk durak eleştiridir.
hevis Singer, üç cilt olarak ya-
Günümüzde bu göz ardı edilerek kitabın yazarı bir meta gibi öne çıkarılıp okuyucu kitlesi önüne
yımlanan toplu öyküleriyle (Son
sürülüyor, yazdığı üzerine konuşması isteniliyor. Sirkte bir akrobata dönüştürülen yazar işte burada
İblis / Bir Dans, Bir Sıçrayış / Ay
ve Delilik) kapağımızda.
ıskalıyor her şeyi. Üstüne üstlük yazdığını açıklamak gibi bir saflığa kapılıyor. Eleştiriyi de eleştirmenin
Z. Doğan Koreli’nin yazısı…
işlevini de unutarak büyük sözler ediyor. Böylece de eleştirmenin / eleştirinin dönüp yapıtına bakmasının
Üçüncü sayfamızda, “Eleşti-
önünü ilkin kendisi kapatıyor. Sanırım eleştirinin neden vazgeçilmez olduğunu öncelikle bir yapıtın
rinin neden vazgeçilmez oldu-
ğunu öncelikle bir yapıtın ya-
yazarı bilmeli / algılamalı. Okur haydi haydi eleştiriden yanadır, onun bekleyenidir.
zarı bilmeli / algılamalı” vargısı-
nı açımladığı “Eleştiri edebiya-
EDEBİYATTA ELEŞTİRİ NEYİN lir ancak. Eğer bunları getirip metnin önü- tın neresinde?” başlıklı yazısıyla
Feridun Andaç yer alıyor.
KARŞILIĞIDIR? ne koyarak bilgiçlik yapmaya başlarsa,
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan
Edebiyatta eleştiri neyin karşılığıdır? eleştirel inandırıcılığını yitirir.
ve Hüseyin İnan’ın idamlarının
Son zamanlardaki okumalarımla açımla- Eleştirinin şu yanını da asla göz ardı et-
50. yılında, otuz bir yazar tara-
yarak bir yanıt aramaya çalıştığım soru(n) memeli: yapıtı / metni bilmece olmaktan
fından kaleme alınan İstanbul
lardan. İletişim Fakültesi’nde “Günümüz çıkarır. Okurun burada eleştiriye daha çok
Büyükşehir Belediyesi (İBB) ya-
Türk Edebiyatı” dersinde eleştiri üzerin- gereksinmesi vardır.
yını Türkiye’nin 68’i: Denizlere
de dururken, sıklıkla bu türden sorularıyla Eleştirmen, metni açıklamaz, çözümler
Çıkan Sokaklar, dönemin çal-
karşılaşmıştım öğrencilerimin. ve gösterir. Burada onun ustalığı kurduğu
kantılı yıllarını, 12 Mart önce-
Faulkner’ın getirdiği düşünceden yola çı- (üst) dil, geliştirdiği yöntem ve bakış açısı-
si dönemin olaylarından kahra-
kıp eleştirinin bir okur, yeni yazmaya baş- dır. Bunlar okura güven duygusu verir ay-
manlarına, kadınlarından miza-
layan bir yazar için neden gerekli olduğunu nı zamanda.
hına, gündelik yaşamdan genç-
anlatmış; örnekler, önermeler getirmiştim. Okurken, bir “araç metin” gibi değil;
lik ve işçi eylemlerine kadar
Faulkner, usta bir yazarın eleştiriye ge- “besleyici metin” gibi okuyabilmeli. He-
tüm boyutlarıyla ele alıyor.
reksinmesi olmadığını; eleştirinin da- men tüketilebilen değil, derinliği olan kalı- M. Sadık Aslankara, “Yazınsal
ha çok yeni yazmaya başlayan yazarlar, cı bir metinle yüzleşmeli okur. yapıtla yolculuk...” başlıklı yazı-
sında, Murat Uyurkulak (Delibo),
okurlar için çok gerekli olduğunu söylü- Bir eleştirmenin okuruyla bağını kur-
Émile Zola (Nasıl Ölünür) ve Ba-
yordu bir konuşmasında. duran olgulardır bunlar. Onu arar, ondan
ran Güzel’in (Her Kötü Geceden
Evet, biz eleştirmenler bir metni, bir ya- bekler, ona bağlanır yol alırsınız başka ya-
Sonra) yapıtlarını irdeliyor.
zarı, bir yapıtı neden eleştiri konusu yapa- pıtlara / yazarlara.
Necdet Neydim, “Çocuk
rız? Seçimimizi belirleyen nedir gerçek- Görüleceği üzre eleştiri ürkütücü değil;
Edebiyatı’nda esintisi hep du-
ten? Metni/yapıtı çok sevmemiz mi veya yararlı, besleyici, ufuk açıcıdır. Demek ki
yumsanan bir yazar” başlıklı ya-
tam tersi… Yazarı bir anlatıcı olarak be- eleştiriye giden yolda göz ardı etmememiz
nomiye, bilimden sanatın bütün dallarına
zısında çocuk ve gençlik edebi-
ğenmemiz mi, yoksa onu yetersiz görme- gereken bir “kurum”dan / ”disiplin”den da-
yönelerek beslenen, kendini yenileyen bir yatının usta ismi Bilgin Adalı’yı
miz mi? Sahi, nedir eleştirmenin eleştiri- ha söz etmemiz gerekiyor: tanıtım yazıları
başka yazı biçimi yoktur. merceğe alıyor.
deki kıstası/yaklaşımı? / yazarlığı. Bir edebiyat ortamında bu ku-
Y. Bekir Yurdakul, “Dağılmış mı
Eleştirinin bu denli gezinmesi, bileşkeler
Başka yaratıcı yazarlar gibi, elimdeki rulmadan eleştirinin beslenip gelişmesinin
sayılar!” başlıklı yazısında, Burcu
yaratarak yöntemini kurması edebiyatta /
konu / önümdeki metin esastır benim için. olanağı yok.
Ünsal’ın hayatın / bilimin ilk ka-
sanatta taşıyıcılık rolünden gelir. Eleştiriyi
Yazarmış, okurmuş umursamam. Oradan Yazılarımı yayımlamaya başladığım günler-
pısına çağırdığı kitabı Biri Şu Sa-
aykırı bir duruş, yaratıcılığın karmaşık ya-
yola çıkar metnimi yazarım. de, ilk yazımı da yayımlayan Memet Fuat’ın yıları Toplasın’ı merceğe alıyor.
nını çözümleyerek basitleştiren bir uğraş /
Bence, sorun hiç bu kadar hafife alına- bana önerilerinden biri: “Okuduğun kitap- Seçil Büker, Ali Karadoğan ve
disiplin gibi görmemeli.
Semire Ruken Öztürk’ün sansür
cak gibi değil. Ne yanıyla bakarsanız ba- lar üzerine tanıtım yazıları yaz,” demesiydi.
Eleştiri, bir iletişim biçimi; yaratıcılığın
karar defterlerini ve yaklaşık 26
kın eleştiriyi “basitleştirme” eylemi gibi Bir diğer önerisi de: “Kurduğun cümleyi
önünde duran, yeni bir söyleyiş / anlam /
bin kararı merceğe aldığı TC Kül-
görür çoğu yazar. Eleştirel aklın kıyıların- bozup en az üç dört kez farklı biçimde ye-
dil bütünlüğü getiren, edebiyat düşünce-
tür ve Turizm Bakanlığı yayını, üç
da dönenip duran Sartre’ın eleştiri / eleş- niden kur, bu seni sığ anlatıcılıktan kurta-
sini duygu bileşkesiyle açımlayan ustalıklı
ciltlik Türkiye’de Sinema Sansü-
tirmenler üzerine söylediği zehir zıkkım rır. Yinelemelerden sakın, bilgiçlik yapma,
yazı biçimidir aynı zamanda.
rünün Tarihi’ni inceliyor.
sözleri anımsamanızı isterim. bileşik cümlelerdense kısa cümleler kur.
Bizim temel sorunumuz böylesi bir do-
A. Onur Aktaş, Başar Başaran’ın
Bir yapıt / yazar eleştiriyle yitip yok olur Bunlar seni okutur, anlaşılır kılar…”
nanımla var olabilecek eleştirmenleri çıka-
bir “öteki” ile hesaplaşma an-
mu, yoksa daha mı değer kazanır? İyi ya- Görüyorsunuz eleştiri de, başka yazın
ramayışımız. Var olanların da önünü kapat-
latısı niteliğindeki ilk romanı
pıt, iyi yazar; iyi dokunmuş bir halının za- uğraşları gibi usta-çırak ilişkisiyle gelişe-
mamız. Tartışmaya asıl bu noktadan son-
Amsterdam’ı değerlendiriyor.
man karşısındaki dayanıklılığı gibidir. bilen bir uğraş.
ra başlamak gerekiyor diye düşünüyorum.
Hatun Akıcı, öğretmen yazar
Yağmur, rüzgâr, elden ele gezinmesi onu Kendi payıma Memet Fuat’tan, Asım
Umut Özkan’ın, gazete ve der-
aşındırmaz değerine değer katar. Bezirci’den, Akşit Göktürk’ten yazdıkları-
ELEŞTİRMEN: KONUŞAN KİŞİ gilerde yayımlanan elliden faz-
Bu noktada eleştiri ne yapar? Yapı- nın dışında konuşa konuşa da çok şey öğ-
Eleştirmen, yapıt adına konuşan kişidir. la deneme ve araştırmasın-
tın anlamsal bütünlüğünü çözümleyip yo- rendim. dan oluşan kitabı Gün Yüzüne
Çünkü onun malzemesi metindir. Yazarı
rumlayarak, okurunu iki farklı düzlemde Sanırım bugünkü noktada diğer açma- Dökülenler’i tanıtıyor.
iyi kavrayıp kavrayamaması, tanıyıp tanı-
Elif Şakar ilk romanı Herkes
okumaya çağırır: İlki yazar ve yazarlarla- zımız da bu. Eleştiri aydınlatıcıdır, unut-
maması onun sorunudur.
Çıplak’ta, geçmişin gölgesinde
dır, diğeri de okurlar. Her yazı biçiminde olduğu gibi eleş- mayalım. Eleştirisiz edebiyat gelişemez.
çalkantılı yaşamından sıyrılıp, kay-
Eleştiri özetleme değildir. Anlam / çözüm Öykünün, romanın nicel gelişmesi bizi
tiride de “buzdağı” ilkesi vardır. Eleştir-
bettiği benliğini bulmaya çalışan
/ yorum peşindedir. “İyi edebiyat”ın işlevsel- men bildikleri / kendi bilgisi adına konuş- çok da sevindirmemeli. Niteliği ortaya çı-
bir kadının yol hikâyesini anlatıyor.
liğine katkı, yolunu yordamını göstermedir. maz. Bunlar, metne / yapıta yönelirken karacak eleştiriye, eleştirmene gereksin-
Mustafa Başaran’ın hazırladığı
Düzyazı disiplinleri içinde tarihten eko- kör noktaları açabilecek anahtarlar olabi- mesi vardır yazınsal türlerin.
n
Bulmaca ile düşün trafiği sürüyor.
İyi okumalar...
l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Arif Kızılyalın
l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Grafik: Mehmet S. Aman l Sorumlu Müdür:
Özgür Soyer l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin
Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Reklam
Genel Müdürü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l
Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:
KITAP
11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.