Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Dağılmış mı sayılar!
Burcu Ünsal’ın her adımını sayıların dostluğu ve kardeşliğini gözeterek ince ince dokuduğu
“Biri Şu Sayıları Toplasın”; Ezgi Keleş’in metni çoğaltan, sayıları, işlemleri, karmaşıkmış
gibi duran hesaplamaları metne eş/ eşlik eden bir incelikle renklendiren desenleri eşliğinde
bizi hayatın/ bilimin ilk kapısına çağırıyor.
zi hayatın ilk kapısına çağırıyor. Çağır-
Y. BEKİR YURDAKUL
mıyor da daha ilk tümcede / desende
tutup elimizden alıveriyor içeri.
n çok hangi dersi seviyor-
Güler yüzlü, hoşgörülü, çocukları-
sun?” sorumuza ilkokuldan
nı yeniden matematiğin yakını kılmak
‘‘E bir çocuğumuz, ağzını dol-
için türlü oyunlar hazırlayan, kılıktan
dura doldura “Matematik!” dediğinde,
kılığa giren bir öğretmen; öyle sihir-
beklenen bir yanıtmış gibi, kocaman
li değnekle dokunulmuş gibi birdenbi-
bir “Aferin!” için kımıldar dudaklarımız
re değişmeyen ne ki öğretmenlerinin
da sınıflar büyüdükçe aynı yanıtı ne-
verdiği rolleri de farkında bile olma-
dense şaşkınlıkla, merakla, acabay-
dan “başarıyla” sahneleyen çocuklar.
la karşılarız.
Sonra bir yandan öykünün sokakla-
Ortak bir yaşanmışlığın ürünü mü-
rında heves ve heyecanla dolaşırken
dür bu tavır yoksa ayrımına bile var-
bir yandan da kendi yaşam yolculu-
madan edinilmiş bir umarsızlık mı ora-
ğunuzda matematikle hesaplaşmala-
lara taşır bizi? Hayatın kendi matema-
rınıza dalıp gidiyorsunuz.
tiğiyle kolayca baş ederken okul de-
Ben kendi yolculuğumdan küçük bir
nen “oyun alanı”nda neler olmaktadır
bölümü anlatayım, siz de kendinizin-
ki bunca uzağına savrulur ya da sav-
kileri not edin.
rulmuş buluruz kendimizi?
Hayatın bu kadar içinde olup da bu
FARKLI TUTUMLAR FARKLI
denli “dışında” düşünülen başka bi-
DUYGULAR
lim dalı var mıdır diye çok sorduğum
Desen EZGU KELEŞ
Sanki daha kitabın ilk sayfasında
olmuştur, kendi kendime ya da dost-
göz kırptı bana Semra öğretmenle yıl-
lar arasında.
nü bizi bir an olsun yalnız bırakmayan re gidiverdim daha kitabı okumadan.
lardır unutmadığım konuşmam:
Ardı arkası kesilmeyen gülümseme-
matematik! Sonra kendimi bir anda Çınar ve ar-
- Evladım, nerede matematiğe sınıf-
ler, çıkarılan dişler, bölüşülen çörek-
kadaşlarının yanı başında, onlarla sı-
taki ilgisiz sen, nerede kursumdaki ba-
ler, çarpışan otolar göz açıp kapayın-
KENDİNİZİ BİR ANDA... nıftan asansöre, kantinden spor salo-
şarılı sen? Neler oluyor?
caya mı taşır bizi havuz problemleri-
Topu kucaklayıp gelen kimse, oyu- nuna, bahçeden tiyatro salonuna ko-
Biraz da çekinerek gülümseyip şöy-
ne ya da A ve B noktasından aynı an-
nun ilk oyuncusu da o olur hep. Son- şarken buldum.
le yanıtlamıştım Semra Hanım’ı:
da hareket eden otomobillerin buluş-
ra ikiye bölünür sahadaki çocuklar... Aslında bütün o işleri başımıza
- Nerede sınıftaki Semra öğretmen
ma noktasına?
İki takımın güç dengesi birbirine yakın Çınar’ın karikatür defteri açtı! “Ayçö-
nerede kurstaki? Haklısın ben başka
Kısacası “İlk problemimi çözdüm/
olsun dileği ve ayak hesabıyla pay- reği” Ekrem, Refik, Bayt, bir de Çınar’ı
biriyim burada ama siz de iki farklı öğ-
Seviyorum sayıları/ İki annemden sı-
laşılır oyuncular. Sonra goller sayılır dersten sonra odasına çağırdı Bün-
retmensiniz.
cak/ Dokuz geceden uzun/ Yedi gü-
akıldan. yamin öğretmen. Matematikle ara-
Sessizce kaldığı yere dönmüştü öğ-
neşten büyük” (Güngör Tekçe) diye-
Ceplerdeki paralar ortaya konulup sı olmayan Çınar’la “kankası” Ekrem’i
rek okuldan parka, oradan kitapla- retmenim. Ve sınıfta da -benim gibi-
ince hesaplar yapılır ne alınacaksa. çalıştırsın diye mi geliyordu Refik’le
değişivermişti tutumu.
rın gizemli, sayıların büyülü dünyası-
Suyun, gazlı içeceğin adil paylaştırıl- Bayt? Haklısınız: Bayt, takma adı
Sizde de ne anılar vardır! Burcu
na koştuğumuz yıllar ne de çabuk ge-
masına da hep bu matematik mi karı- onun.
ride kalır? Ünsal’la Ezgi Keleş, size de anımsata-
şır? Sabah kaçta kalkılacağı, doğum Oyunlara ve teknolojiye öylesine
cak hepsini...
Kimin icat ettiği bir yana bu mate-
günümüzde kaç konuğumuzun olaca- düşkündü ki neredeyse herkes böy-
matik diye adlandırdığımız bilim dalı- İşte, iyi kitapların böyle bir yara-
ğı, hangi semte kaç numaralı otobü- le sesleniyordu sınıfın sessiz sakini
nı, kim ya da nedir onu çoğumuz için rı da var! Bir derslikte sakince başla-
sün gittiği, kaç muzun bir kilo ettiği... Pınar’a. Çınar sınıf arkadaşlarının ma-
yan yolculukta bir öykünün, bir oyu-
hep zor ve uzak kılan?
Sahi, bütün rakamların birbiriyle tematik notlarını bilmiyor mu yoksa?
Yine böyle bir gün, söyleşirken dostlar nun iyice bildiğiniz sahnelerin tam da
hem de sırayla çarpılıp durması şart orta yerinde buluyorsunuz kendinizi.
arasında, sorunca aynı soruyu gençler-
den biri, şair Sennur Sezer fısıldamıştı mı? Hesap makinesi yapsa ya o işi bi- TUTUP ELİNİZDEN... Yönetmen izin verse de oyun bırakmı-
zim için. Evet, çarpım tablosundan Burcu Ünsal’ın her adımını sayıla-
“Tarih Dersi” şiirinin dizeleriyle: yor yakanızı...
söz ediyorum! rın dostluğu ve kardeşliğini gözeterek Seviyor musunuz matematiği: O za-
“...Sayıları, çok çocuklu bir an-
ne (bulmuş),/ Çörekleri eşit dağıtmak Ah, Burcu Ünsal! Durup dururken ince ince dokuduğu “Biri Şu Sayıları man bambaşka sevinçler bekliyor sizi!
n
ne işler açtın başıma! Oysa ne güzel Toplasın”: Ezgi Keleş’in metni çoğal-
için,/ Çarpmayı ve bölmeyi de...// Ta-
bak kıran çocuk uydurmuş çıkarmayı./ okuyup gidiyordum kitaplarımı. “Bi- tan, karmaşıkmış gibi duran hesap- Biri Şu Sayıları Toplasın / Bur-
Toplamayı, çiçek toplayan bir kız...” ri Şu Sayıları Toplasın” seslenişini du- lamaları metne eşlik eden bir incelik- cu Ünsal / Resimleyen: Ezgi Keleş /
Anlaşılan kolektif bir çabanın ürü- yunca oldu olan. Alıp başımı nerele- le renklendiren desenleri eşliğinde bi- Can Çocuk / 96 s. / 10+ / 2022.
9 Haziran 2022
14