28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PROF. DR. ALİ YAMAN’DAN ‘ŞAH-I MERDAN’A TALİP OLANLAR’ ‘Kızılbaşlar, Aleviler, Bektaşiler’ Prof. Dr. Ali Yaman tarafından kaleme alınan Şah-ı Merdan’a Talip Olanlar: Kızılbaşlar, Aleviler, Bektaşiler (La Kitap) adlı kitap bu alanda yazılmış kitaplardan en derli toplu olanı. Bu konuya ilgi duyan ama daha alfabesine bile başlangıç yapmayanların en çok yanıt aradığı “Hangi kaynaktan başlamalı” sorusudur. Yaman’ın kitabı bu grup için temel bilgilere ulaşacakları bir kitap niteliğinde. Yazarın hem akademisyen kimliği hem de gelenekten gelmesi nedeniyle ele aldığı konuyu görmek istediği gibi değil var olanı resmetmesi açısından titiz bir çalışma örneği. varan bir yıpranma süreci şekline girdi.” MİYASE İLKNUR TARİH VE GELENEKTEN UZAK sırlar boyu kapalı bir yaşam YENİ BİR ALEVİLİĞİ İNŞA sürmeleri nedeniyle hakların- ÇABALARI da yazılan kitapların neredey- Bu alana ilgi duyan hemen herkesten en A se tamamı başkalarının kendi- çok “Hangi kitaptan başlamalıyım” so- leri hakkında dışarıdan yaptıkları gözlem- rusu gelmiştir. Adeta bir umman olan bu lere dayanıyordu. Hep kendi dışındakilerin konuda pek çok yazılmış eser içinde ye- yazıp söyledikleriyle tarif edilmenin sıkın- ni başlayanlar için önereceğimiz kitapla- tısını yaşayan koca bir kitle 1990’lardan rın sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ali itibaren kamuoyunda daha görünür olunca Yaman’ın kitabı da bu açıdan bakıldığında bu kez de içeridekilerin bile isteye tahrifa- ummanda boğulmadan ilerlemek için iyi tına maruz kaldı. bir başlangıç kitabı. Nesnel olanı değil kendine göre olması Ali Yaman da bu kitabın amacının konu- gerekeni tarif eden yayınlar özellikle ge- ya yeni başlayanların ya da konuyla ilgi- leneği yaşamamış genç nesilde ciddi kafa li temel bilgilerini pekiştirmek isteyenle- karışıklığına neden oldu. Belge yerine ha- rin gereksinimlerinin karşılanması ve daha yal gücünü kullanan nevzuhur yazar ve sö- ileri düzeyde okumalar için bir temele ka- züm ona araştırmacıların kitapları, yüksek vuşmaları olduğunu belirtiyor. satış rakamlarına ulaşınca hızını alamayıp Beş bölümden oluşan kitabın birinci bö- yine hayal güçlerinin sınırlarını zorlayarak lümünde terminoloji, kaynaklar, sözlü gele- yeni eserleri dolaşıma soktular. nek, yazılı kaynaklar, kimlik, nüfus ve coğra- Bu tip yazarların en büyük alıcısı da ko- fi dağılım yer alıyor. Konuya terminoloji ile nuya bırakın hâkim olmayı en temel bilgi- başlama nedenini yazar şu sözlerle açıklıyor: lerden dahi yoksun olan kitle oldu her za- “Son 20-30 yıl içerisinde Aleviliğe yö- man. Bilmeyeni kandırmak her zaman da- nelik bilimsel metodolojiden uzak değer- ha kolay olmuştur zira. kış açıları engel oluyordu. viler bakımından da önemli sonuçları oldu- lendirmeler, siyasi-ideolojik amaçlarla ta- Sonuçta bütün bu gelişmeler akademik ğu görülmektedir. Bütün bu gelişmelerde bi- rih ve gelenekten uzak yeni bir Alevilik in- 1990’LARDAKİ DÖNÜŞÜM zim dikkatimizi çeken en önemli nokta, Ale- ciddiyetten ve perspektiften yoksun, kimi şa çabaları Alevi terimi ve onunla ilgili te- VE ALEVİLİK ÜZERİNDEKİ yayınevlerinin tiraj ve kimi aktörlerin ide- viliğin çeşitli aktörlerce bir oyun alanı ola- rimlerin doğru bir şekilde anlaşılmasını YIPRATICI ETKİLERİ olojik kaygılarına dayalı bir tanımlama rak görülmeye çalışılmasıydı. önemli ve gerekli kılmaktadır.” Prof. Dr. Ali Yaman da Şah-ı Merdan’a Bu çerçevede çeşitli çevrelere mensup çeşitliliğine yol açtı. Konuya diyaspora İkinci bölüm Alevi ve Bektaşi tarihinin Talip Olanlar: Kızılbaşlar, Aleviler, Bek- yazarlar, Aleviliğin ne olup olmadığından boyutu da dahil edilince oldukça karmaşık özeti niteliğinde. Üçüncü bölüm, inanç- taşiler (La Kitap) adlı kitabının önsözünde bir görünüm ortaya çıktı. çok, Alevilikten ne anladıkları ve onu na- ibadet-erkân konuları ayrıntılı olarak ele bu duruma şöyle dikkat çekiyor: sıl görmek istediklerini anlatıp durdular. Kentleşme ile yaşanan bu süreç, Alevili- alınıyor. Dördüncü bölümde; edebiyat, “1990’lı yıllara rastlayan üniversite öğ- Aleviliği, etnik, mezhepsel ve ideolojik tu- ğin geleneksel yapısını özellikle manevi dün- müzik ve sanat konusu işleniyor. Son bö- renciliği yıllarımız içerisinde Türkiye önem- tuculuk dışında ele almaya belki onların yalarını yavaşça dönüştürmekten, güncelle- lümde ise yakın dönem Alevi talep ve bil- li bir dönüşüm yaşadı. Bu dönüşümün Ale- formasyonları, belki ideolojik, siyasal ba- mekten daha çok, geleneği reddetmeye kadar dirgeleri hakkında bilgi veriliyor. n ‘CEVAT ERDER - ISABEL ALLENDE’DEN MİMARLIK TARİHİNDEN PORTRELER’ ‘DENİZİN UZUN TAÇYAPRAĞI’ “1961 Anayasamızın 63.maddesin- kelimesi çok iyi uyuyor. Koruduğumuz “Benim hayatım bir dizi deniz yol- ları huzur ve barışı büyük şair Pablo de ‘Kültürel, doğal ve tarihi varlıkları şeyler birer varlıktır. Doğal, tarihi, kül- culuğuyla geçti, bu dünyada oradan Neruda’nın “uzun taçyaprağı” sözle- korumak hükümete aittir’ diyor. Onun türel varlıktır. Varlık nedir? Yaşayan bir oraya dolaştım. Derin köklerim oldu- riyle tanımladığı Şili’de bulurlar. şeydir. Çünkü onlar da doğarlar, ya- görevidir, deniyor. Sınıfa girer sora- ğunu bilmeden hep bir yabancı ol- Ta ki 1973 yılında Salvador Allende’yi şarlar, ölürler. İyi bakarsan ölmez, be- rım öğrencilere: ‘Koruduğumuz şeyin dum… Ruhum da deniz- deviren askeri darbeye nim gibi, meselâ 90 yaşı- ne olduğunu biliyor mu- lerde yolculuk etti. Ama kadar… na kadar yaşayabilirler.” sunuz?’ ‘Emanet’ der- bunların üzerine düşünüp İsabel Allende, Can Cevat Erder ler, ‘miras’ derler. Bu ne taşınmanın yararı yok gi- Yayınları tarafından emanet, ne mirastır. Bu, B. Selcen Coşkun ta- bi geliyor bana; bunu çok İnci Kut’un çevirisiyle başka bir şeydir. Emaneti rafından hazırlanan, önce yapmalıydım.” yayımlanan kitabı Deni- niye reddediyorum? La- TMMOB Mimarlar Oda- İspanya İç Savaşı sıra- zin Uzun Taçyaprağı’nda tince konuşanlar, patri- sı İstanbul Büyükkent sında genç doktor Víctor (376 s. / 2022) yirminci moine diyor. Biz ne Lati- Şubesi’nce yayımlanan Dalmau ile piyanist Roser yüzyılda Avrupa ve La- niz, ne Çinliyiz, ne de İn- çalışma, uluslararası öl- Bruguera, Barselona’dan tin Amerika’yı şekillendi- giliz. Biz Türkçe konuşu- çekte koruma ve eğitimi kaçarak Şili’nin yolunu ren tarihi olayların insani yoruz. Kelimelerimizin de alanında öncül isimlerden tutarlar. yansımalarını unutulmaz Türkçe olması lazım. Ko- Cevat Erder’in düşüncele- Avrupa savaşların pen- karakterler üzerinden yi- rumaya çalıştığımız şeyi rini, alanındaki öncül ba- çesinde kıvranırken Türkçe bir kelimeyle ifa- şarılarını okuyucularla bu- Víctor ile Roser ülkelerin- ne yetkin bir dille okuyu- de etmemiz lazım. Varlık luşturuyor. de bir türlü kavuşamadık- cularla buluşturuyor. n n 10 5 Mayıs 2022
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle