25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MAHMUT YESARİ’DEN ‘HANİFE HANIM’IN İSTANBUL MACERALARI’ İlahi Hanife Hanım! Can Yayınları birkaç yıl önce “Miras” dizisine başladı. 2019’da, Mahmut Yesari’nin İstanbul’un Antika Tipleri ve Bâbıâli Hatıraları adlı iki kitabını yayımlayan yayınevi, kısa süre önce de Hanife Hanım’ın İstanbul Maceraları’nı yayımladı. Üç kitabı da Tahsin Yıldırım derleyip yayına hazırladı. Uzun zamandır bir kitap okurken bu kadar güldüğümü anımsamıyorum. Hanife Hanım benzetmeleri, birbirinden ilginç deyimleri, yakıştırmalarıyla başlı başına özgün bir kişilik. Hanife Hanım’ın İstanbul Maceraları’nda edebiyat, sanat, kültür, kent tarihlerinde okuduğum birçok kişiyi, adeti, yeniliği, eski İstanbul yaşayışıyla insanlarını gördüm. Kitap, salt bu yönüyle bile çok değerli. sütninem Hanife Kadın. Halayık yoktu. ORÇUN ÜÇER Müjgân Bacı’nın elinden iş gelmez. Ha- orcun.kant@hotmail.com nife Kadın da beceriksizdi.” YESARİ’NİN ROMANCILIK YESARİ VE HANİFE HANIM’IN ANLAYIŞI İNSANLARI... Tahsin Yıldırım’ın derleyip yayına Yesari, beceriksiz sütninesi Hani- hazırladığı Hanife Hanım’ın İstanbul fe Kadın’ı düşünerek mi yarattı Hani- Maceraları’nı (Can Yayınları) Burhan fe Hanım’ı bilmiyorum. İstanbul mace- Felek’in Vatandaş Ahmet Efendi’si ka- ralarını çoğu yerde katıla katıla gülerek dar belki ondan da çok sevdim. okuduğum Hanife Hanım, benzetmele- Yesari’nin Hanife Hanım’ın ardına ri, birbirinden ilginç deyimleri, yakış- sığınıp olayları, kişileri, romanları eleş- tırmalarıyla dil yönünden hiç de bece- tirmesine aldırmadım. riksiz değil. Onu edebiyat için önemli Hanife Hanım birinin sözcüsü olama- kılan da dili zaten. yacak yapıda, başlı başına özgün bir ki- Hanife Hanım’ın İstanbul şilik çünkü. Maceraları’nda edebiyat, sanat, kültür, Kimi zaman Karagöz gibi birçok şeyi kent tarihlerinde okuduğum birçok kişi- yanlış anlasa da saf değil. Öyle ki sözü- yi, âdeti, yeniliği, eski İstanbul yaşayı- ne güç vermek, taşı gediğine koymak için şıyla insanlarını gördüm. Kitap, salt bu anlamazlığa vurduğu bile söylenebilir. yönüyle bile çok değerli. Selim İleri’nin, Yesari’nin yazı sanatı İstanbul’u, Türkçeyi, antika tip- için dediğini önemsiyorum: leri seven bir okur olarak Mahmut “Mahmut Yesari’nin romancılık anla- Yesari’ye, Tahsin Yıldırım’a, Can yışı Hüseyin Rahmi’den uzak izdüşüm- Yayınları’na ve kitabın lerle, Reşat Nuri yatkınlığı ve Aka Gün- kapağına konulan kari- düz kardeşliğiyle, okura roman sanatını katürüyle Ramiz’e ne ka- âdeta bir an önce sevdirmek arzusunda dar teşekkür etsek odaklandırılabilir”. az. Okunduk- ça yaşaya- İSTANBUL’UN ALTINI ÜSTÜNE cak Hani- GETİRİYOR! fe Hanım’a, İstanbul’un altını üstüne getiriyor onun dilin- Hanife Hanım. Bir bakıyorsunuz çay- den ve canı- da baloda, bir bakıyorsunuz sinemada gönülden ses- boks maçında... Vapurda biletini ara- leniyorum: Sen ması, Güzel Sanatlar Akademisi’nde ölme “kesik başlı adamlara” bakakalma- e mi!.. ne diye öpeceksin? Handiyse bir yaşta- Mahmut Yesari, 1930’ların baş- n sı, stadyumda ortalığı birbirine katma- yız ayol” diye çıkışır meselâ. larında Yeni Gün gazetesinde ya- sı, radyonun “Ayten’ine” kafayı takma- Hanife Hanım’ın takılmaları da pek yımlamış Hanife Hanım’ın İstanbul sı evlere şenlik! hoştur: Mahmut Yesari’yle gazeteyi ge- Maceraları’nı. Tahsin Yıldırım’ın “Su- Tüm bunlar olurken sağa sola verip zerken (“Hanife Hanım Matbaada”), nuş” yazısından aktarıyorum: “Bu veriştirmesi ise okuyanı kırıp geçiriyor. kütüphane odasında Vartan Efendi’yi eserde Cumhuriyet sonrası İstan- Tanımadığı kimse de yok hani. Sen şu- görünce, “Ayol, sen daha ölmedin mi? bul’daki sosyal hayatın değişimi, dö- nun kızı bunun oğlu değil misin diye so- Sen geberme e mi!” diye takılması; nüşümü, dönemin kültür sanat adam- rup terslenince de “Ayol o vallahi, buna- Emin Âli’nin antikaya merak sardığını ları ve antika tipleri Çarşambalı Hani- dım mı ben” diye söylenmesi yok mu! duyunca, “Antika arıyorsa İbnülemin fe Hanım’ın gözünden komik unsurlar- Hakkını yemeyelim; İbrahim Mahmut Kemal Bey’i gözü görmüyor la desteklenerek anlatılmıştır. Çallı’dan Osman Cemal’e, Namık mu?” demesi sonra... Yazılarını büyük oranda anılarından İsmail’den Mekki Sait Esen’e, Vartan hareketle kaleme alan Mahmut Yesa- Efendi’den Baba Saffet’e tanımadığı CUMHURİYET SONRASI ri, 1 Aralık 1942’de Yarımay’da yayım- yoktur Hanife Hanım’ın. İSTANBUL’U VE DEĞİŞEN lanan ‘Ağzı Açık’ başlıklı yasızında ev- Hepsi de kendisine saygıda kusur et- SOSYAL HAYAT! lerinin müdavimlerinden bahsederken mez, gördükleri yerde halini hatırını so- Kitabın sonuna, Yesari’nin tek perde- Hanife Hanım’ı da şöyle anar: rup elini öperler. lik, 1939’da Çığır Kitabevi’nce yayım- Evin kadrosu şuydu: babam, an- Her elini öpeni hoş karşılamaz. Ünlü lanan “Hanife Hanım Hizmetçi Arıyor” nem, biz üç kardeş. Müjgân tiyatrocu Baba Saffet elini öpmeye kal- oyununu da almış Tahsin Yıldırım. Bacı, ahçıbaşı Necati, kınca, “A, çocuk mu oluyorsun! Elimi 18 17 Şubat 2022
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle