22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MEHMET ZAMAN SAÇLIOĞLU’NDAN ‘SAATİN ARKA YÜZÜ’ ‘Zamanla bir derdim var!’ Mehmet Zaman Saçlıoğlu’nun deneme kitabı Saatin Arka Yüzü’nde (İletişim Yayınları) yer alan yazıları; saatin ön yüzünde guguk diyen bir kuş, saniye sektirmemeye çalışarak koşuştursa da zamanı herkes için ortak ve anlaşılabilir birimlerle anlatmaya uğraşsa da arka yüzünde her şeyin öznel olduğunu bilen bir “zaman”ın yazıları. Tamamen kendi saatinin arka yüzünde yazılmış, kendi deneyimlerini içeren, yaşadığı ya da düşündüğü yazma sorunlarına kendince bulduğu ya da bulamadığı yanıtları içeren bir kitap. mal Süreya, Attilâ İlhan gibi edebiyatçı- misyenliğe artık bir nokta kor, yazıya daha çok zaman ayırabilirim. lar, aforizma denebilecek cümlelerinde bi- le farklı bir tat yaratıyorlar. Beni de galiba Çoktandır elimde olan Kader Yıldızı romanımı tamamlayabilirsem, yazmayı bu saydıklarım başta olmak üzere birçok düşünen insanın yazıları etkiledi. istediğim başka şeyler de var. Deneme için ise ancak; edebiyat ala- ‘AKLIN İŞLEYİŞİNİ nında işin içinden çıkamadığım bir prob- ÖĞRENMEKTİR DENEME!’ lemim olur da bunu yazarak çözümle- n Deneme yazmaya ne zaman, nasıl yebilirsem, belki o yazmaya değer bir karar verdin? deneme olabilir. Aslında deneme yazmak amacıyla baş- İLKNUR ATALKIN Yani yine saatin arka yüzünde yazar- lamadım bu yazılara. Çeşitli dergilerin na- sam yazarım, kendi öznel sorunlarıma sıl yazdığıma vb. ilişkin sorularını yanıt- etkenleri doğrudan yazarından öğrenme kendi öznel çözümlerimi… larken yavaş yavaş açıldı bu kanal. olanağı buluyor. 2012’de Dünyanın Öyküsü dergisinde ‘ZAMAN, DÜŞÜNCEYİ, Yazma sürecinde en zevk aldığın edebi “Saatin Arka Yüzü” adlı köşemdeki ve bir- EDEBİYATI, SANATLARI ÇEKEN tür hangisi? Neden? kaç ortak kitapta bulunan yazıları topladım. MÜTHİŞ BİR KONU!’ Öykü ve deneme galiba en mutluluk ve- Eskiden beri deneme ve popüler bilim n Gündelik yaşamın çeşitli alanların- rici olanlar. Öykü sürprizlerle dolu. Başla- yazılarını okumayı, belki de roman ve öy- da işlerimizi, davranışlarımızı ölçü bi- dığımda biraz ileriyi görebilsem bile um- kü okumaktan daha çok severim. rimlerini esas alarak sürdürüyoruz. En madık yollara ve sonlara gitmek çok güzel. Sanırım, kendi aklımızın dışındaki akıl- soyut kavram olan zamanı takvimle, sa- NURSEL DURUEL Öykü yazdıkça bilinçaltımı görüyorum ların nasıl işlediğini öğrenmeye çalışmak- atle işaretlediğimizi varsayıyoruz. Saatin sanki ama bilincim ayağımı yere bastırı- tır deneme okumak. Arka Yüzü’ndeki denemelerin çıkış nok- n İyi edebiyat okurlarının en sevdi- yor. Böyle böyle yazıyorum öyküyü. Kendi edebiyatım üzerine düşündükle- tası çocukluğunda gördüğün bir saatçi ği yazarlardan birisin. Önce bir şiir kita- Deneme yazmak çok dikkat isteyen, belirli rimden yola çıkarak oluşan alçakgönüllü dükkânı. bın çıktı, ardından öykü kitapların geldi, bir kişisel üslup gerektiren, bize ait sağlam bir deneme kitabı oldu bu kitap. Kitabı okuyunca o dükkânı, ihtiyar sa- sonra romanlar… Şimdi bir deneme ki- bir mantık kullanarak, tüm birikimimizden atçiyi, guguklu saati, dedesiyle gelen ço- tabın var elimizde; Saatin Arka Yüzü. ‘OKURLUĞUM YAZARLIĞIMI yararlanabildiğimiz bir yazı biçimi. cuğu görüyor gibi oldum. Bu kitap ortaya çıkıncaya kadar okur DENETİM ALTINDA TUTAR!’ Bir yanlış, bir tutarsızlık bütün yapı- Adlarından biri Zaman olmasaydı ve yazar olarak deneme türüyle ilişkin n Kitabını okumaya dalınca zamanı, saa- yı bozabilir. Hem bilginin hem mantığın gündelik yaşamında ve edebiyatında za- nasıl bir seyir izledi? Adlarını anmadan ti, günü tümüyle unuttum; saatin arka yü- doğru olması gerekiyor. man kavramıyla ilişkin nasıl olurdu? geçemeyeceğin denemeciler kimlerdir? zünden ön yüzüne çıkasım gelmedi. Oku- Örneğin, bu kitapta önemli bir yanlış yapmış Kitaptaki “Adım Kimi Gösterir” adlı ya- Eskiden beri deneme ve popüler bilim ya- ma eyleminin saatin arka yüzüne ilişkin ol- ve bunu fark edip düzeltememişim. Eliot’a zımda adımla ilişkimi ayrıntılı olarak anlattım. zılarını okumayı, belki de roman ve öykü duğunu söylüyorsun ama “yazmak kadar ait olan bir sözü Valery’ye yakıştırmışım. Aslında adım olmayan “Zaman”la bir okumaktan daha çok severim. Sanırım, kendi olmasa da” demeyi ihmal etmeden. Dene- Bu bence yeni basımda düzeltilebilecek derdim var galiba. Gerçekten merak edi- aklımızın dışındaki akılların nasıl yürüdüğü- melerin devamı gelecek demek midir bu? olsa da önemli bir yanlış. yorum ve bilimin bu konuda bulduğu ye- nü öğrenmeye çalışmaktır deneme okumak. Bu kitabımın yazılarından birinde, Bir denemede asıl vahim olan, konuyu nilikleri ilgiyle izlemeye çalışıyorum. Her çocuk gibi Montaigne ile başladı de- “yazdıklarımızın ne kadarının bize ait ol- sürdürme ve çözümleme mantığındaki tu- Ama öte yandan “zaman”, düşünce- neme okurluğu. Sonra, N. Ataç, S. Eyüboğlu, duğunu bilemeyiz” dedim. tarsızlıklar… yi, edebiyatı, tüm sanatları kendine çeken M. C. Anday, S. K. Yetkin, A. H. Tanpınar, Edebiyatın ve düşüncenin devasa biri- Bu, tür yanlışlara sahip bir deneme müthiş bir konu. Sanırım öznelliği bunu V. Günyol, N. Uygur, T. Yücel, B. Karasu kimi, bize yazdığımızın ilk kez yazıldığını okunmaz oluyor. sağlıyor. Yani adım “Zaman” olmasaydı ve S. Birsel zihnimi açan yazarlar oldular. söyleme fırsatı kolay kolay vermez. Dediğim gibi Saatin Arka Yüzü, tama- Lise ve üniversite çağlarımda Russell, Vol- Ben de yazdıklarımı yayımlama konu- yine saatimin arka yüzünde onunla uğra- men benim saatimin arka yüzünde yazıl- şırdım guguk seslerinin arasında. taire, Camus, keyifle okuduğum yazarlardı. sunda bu nedenle genellikle biraz temkin- mış, kendi deneyimlerimi içeren, yaşadı- Özellikle yazar ve şairlerin deneme alanına liyimdir. Okurluğum, kendi yazarlığımı sü- n Saatin Arka Yüzü’ndeki denemele- ğım ya da düşündüğüm yazma sorunlarına ri okuyanlar, bazı öykülerinin çıkış nok- kendimce bulduğum ya da bulamadığım katkılarının önemli olduğunu sanıyorum. rekli denetim altında tutar. Bu nedenle de Borges, Kafka, Hemingway, Eliot, Ce- az yayımlıyorum. Umarım yakında akade- talarını, yazılış süreçlerindeki oluşturucu yanıtları içeren bir kitap. n JEAN PAUL SARTRE’DAN ‘YÖNTEM ARAŞTIRMALARI’ ize göre mesele, sık sık ileri sürül- tarihli bu uzun denemesi, varoluşçuluk fel- ve uyumlu olduğunu öne sürüyor. düğü gibi, ‘us dışı olana payını ver- sefesini Marksizmle uzlaştırma olasılıklarını Daha sonra Diyalektik Aklın Eleştirisi’ne ön- ‘‘Bmek’ değil, tam tersine belirsizli- sorguluyor. deyiş olarak eklenecek bu deneme, Sartre’ın ği ve bilmemeyi en aza indirmek; Marksizmi Varoluşçuluğun, yaşadığı çağın egemen fel- bir şekilde sunacağı Varoluşçu Marksizm dü- üçüncü bir yol ya da idealist bir hümanizm sefesi olarak gördüğü Marksizmi destekleyen, şüncesinin köşe taşı rolünü üstleniyor. n adına yadsımak değil, insanı Marksizm içinde bu düşüncenin pratik izdüşümlerinin kısıtladı- yeniden ortaya çıkarmaktır.” ğı bireysel özgürlüklere tepki olarak gelişen Yöntem Araştırmaları / Jean Paul Sartre / Savaş sonrası Avrupa düşünce dünyasın- bir ideoloji olduğunu belirten Sartre, tüm ay- Çeviren: Serdar Rifat Kırkoğlu / Can Yayınla- da devrim yaratan Jean-Paul Sartre’ın 1957 kırılıklara karşın bu iki düşünce biçiminin tutarlı rı / 176 s. 14 17 Şubat 2022
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle