Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARALIK 2022
NICOLAI HARTMANN VE
TAKİYETTİN MENGÜŞOĞLU’DAN
‘FELSEFİ TARTIŞMA ÇEVRELERİ: BERLİN-İSTANBUL’
Düşünme, bilme ve yaşama
yolu olarak felsefe!
Prof. Dr. Yusuf Örnek’in, titiz bir çalışmayla derlediği, yayıma
hazırladığı Felsefi Tartışma Çevreleri: Berlin-İstanbul (Türkiye Felsefe
Kurumu Yayınları), Takiyettin Mengüşoğlu’nun Berlin’de katıldığı
Yanılmanın İşlevi (Güz Dönemi 1935/36) ve Kavramların Değişimi
Hakkında (Bahar Dönemi 1937) başlıklı tartışma çevrelerinin yanı
sıra, onun İstanbul’da düzenlediği Fikirlerin Soysuzlaşması Hakkında
(Güz Dönemi 1962/63) başlıklı tartışma çevresinin notlarına yer
veriyor. Okuru her an diri tutan, tartışmanın tadına varmayı sağlayan,
hakikatin peşinde olmanın inceliklerini içeren bu çalışma, ülkemizdeki
tüm felsefe öğrencilerinin, felsefeseverlerin ve bilgiseverlerin kaynak
kitabı olma özelliği taşıyor.
Boğaziçi’ne sığındılar. Uzun yıllar bo-
BETÜL ÇOTUKSÖKEN*
yunca da karşılıklı gidiş gelişlerle son
derece anlamlı bağlar kuruldu, özellikle
CUMHURİYET, GENÇLERİN
Türkiye ile Almanya arasında.
NİTELİKLİ EĞİTİM ALMA
HAKKINI KORUDU!
‘DÜŞÜNME VE DÜŞÜNCE
Genç Cumhuriyetin kuruluş yılla-
AKRABALARI!’
rındaki en büyük başarısı, devrimle-
Takiyettin Mengüşoğlu da lisans öğ-
rin bütünlüğü, birbirinden ayrılamazlı-
renimi için yurtdışına, Almanya’ya
ğı anlayışı içinde, eğitime, özellikle de
gönderilmişti. 1968-1972 yılları ara-
yükseköğretim çerçevesindeki eğitime
sında öğrencisi olarak tüm dersleri-
yönelik tutumda somutlaşmıştır.
ne katıldığım Mengüşoğlu, yedi yıl
Başta Atatürk olmak üzere iki farklı Av-
süreyle kaldığı Almanya’dan dön-
rupa gerçeğini, savaşın Avrupası’yla, ev-
dükten sonra da gerek felsefe eği-
rensel insansal değerlerin yaratıcısı olan
Avrupa’yı çok iyi kavrayan kurucular, timcisi gerekse de felsefe araştır-
macısı olarak “düşünme ve düşünce
Avrupa’nın savaşçıl yüzüyle Kurtuluş
Savaşı yıllarında cesurca çarpıştılar an- akrabaları”ndan edindiklerini biz öğ-
cak Avrupa’nın kültüre, bilgiye, insana, rencileriyle her fırsatta, sürekli olarak
barışa dönük yüzüyle hep barışık kalarak yarattığı diyalog ortamında paylaştı;
felsefede, bilimde, sanatta yeni yollar aç-
ders ve seminerlerinde doktora hocası
mayı, insanın entelektüel duruşunu besle-
Nicolai Hartmann gibi bizleri düşün-
yen incelikli kültür değerle- meye, tartışmaya, konuş-
rine, bu türden insan başarı-
maya, yazmaya teşvik etti.
larına ulaşmayı ve genç ku-
Cumhuriyet’in sekülerleşme Arslan Kaynardağ’ın
şakları bu değerlerle tanış-
1986’da yayımladığı Fel-
tırmayı amaçladılar.
sefecilerle Söyleşiler’de,
siyasetinin izleri… Bu yolla, gençlerin nite-
Mengüşoğlu’yla 1982’de
likli eğitim alma haklarını
yapılan söyleşi de yer al-
korudular; korumakla da
maktadır. Almanya’daki
yetinmeyip eğitim hakkını
Kitap adını, erken Cumhuriyet döneminde tekkesine
öğrencilik yılları Mengü-
geliştirdiler.
şoğlu üzerinde derin izler
“karışılmaması” için şapkayla gezen bir şıhtan
1920’lerin sonunda baş-
bırakmış, yaşamını derin-
layan ve epeyce ivmelenen
alıyor: Fötr Şapkalı Şıh. Bu, o dönemde resmen
den etkilemiştir.
ancak daha sonraları sö-
Felsefece görmeyi, felsefe-
yasaklı olan dinî pratiklerin, muhtelif taktiklerle
nümlenen bir hareketi baş-
ce düşünmeyi, felsefece bil-
lattılar. Yurt dışına lisans
meyi ve felsefece yaşamayı,
pekâlâ sürdürülmüş olduğuna da işaret ediyor.
ya da lisansüstü düzeyde, gerek doğa
her birimize de örnek olacak şekilde iç-
bilimleri, gerekse de insan ve toplum
İlbey C.N. Özdemirci, çalışmasında, Cumhuriyet’in
selleştiren Mengüşoğlu, hocası Nicolai
bilimleri çerçevesindeki “temel bilim-
Hartmann’la ve yine onun diğer doktora
sekülerleşme siyasetinin hem örgütsel yetersizliği
ler” ve “felsefe” alanında öğrenim gör-
öğrencileriyle birlikte oluşturulan “felsefi
mek üzere Avrupa’ya, ağırlıklı olarak da
bakımından hayata geçirilemediğini; hem de asıl
tartışma çevreleri” bağlamında, “hoca-
Almanya’ya gönderilen gençler, otuzlu
öğrenci”, “usta-çırak”, “danışan-danış-
önemlisi, taşrada çeşitli uyarlama, oyalama veya
yılların ortalarından itibaren, 1933’te re-
man”, “akran-akran” ilişkilerinin aka-
form yoluyla yeniden kurumsallaştırılan
deyim yerindeyse “çalıyı dolanma” taktikleriyle
demik gelenekler eşliğinde ne denli et-
İstanbul Üniversitesi’nde, sonra da An-
kili olduğunu bize gösteriyor.
kara Üniversitesi’nde görev üstlenme-
geçiştirildiğini anlatıyor. Özdemirci, erken Cumhuriyet’in
Kuşkusuz, gözden kaçırılmaması ge-
ye başladılar.
sekülerleşme deneyiminin, “Kemalist iktidar” ile “dindar reken nokta da, yazıya ve yazılı kültü-
Kurulan kültür köprüsü öylesine güç-
re verilen önem, düzenli olarak yapı-
lü olmuştu ki II. Dünya Savaşı’nın he-
halk kesimleri” arasında, veya “merkez” ile “çevre” arasında
lan tartışmaların, son derece disiplinli
men öncesinde ırkçı, nitelikli ayırım-
bir biçimde yürütülen, insan karşılaş-
uzlaşmaz bir çelişki kalıbıyla anlaşılamayacağı kanısında.
cılığa uğramaya başlayan, görevleri-
maları ve insan ilişkileri bakımından
ne son verilen bilim insanları ve filo-
tam anlamıyla ilkelere dayalı olan tar-
zoflar, Fritz Neumark’ın yazdığı kitabın
tışmaların, yazıya geçirilmiş
>>
başlığında da dediği gibi her anlamda
www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr
vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimyayin twi er.com/iletisimyayin
instagram.com/iletisimyayin
24 8 Aralık 2022
Araştırma İnceleme, 264 sayfa