22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

de yüzleşmek zorunda kalıyor. Paris’te bunu son derece hit oldukları nedeniyle suçlanabilir mi? Sessizliği onun öğreniyoruz: Dördüncü kez evlenmek üzere olan Caden. Ana karakterlerin yanı sıra yan karakter yaratma bece- vahşi bir şekilde yaşıyor ve yaşatılanların bedelini bede- da işlenen suçta parmağı olduğunun kanıtı sayılabilir mi? risine de hayran kaldığımız Boyne’un evreni bu kadarla niyle ödüyor. Sidney’de ise aklı ve kalbiyle. Ya hayat, hep oyun mu oynar? O yüzden mi Gretel en da sınırlı kalmıyor. Hikâyenin Londra’da geçen kısmın- son Londra’ya kaçtığında bir Yahudiye âşık oldu? Ve Nereye giderse gitsin, istediği kadar uzaklaşsın geç- da bizlere bir de yavaş yavaş hatıralarına veda eden, de- yine hayat, hep mi sürprizlerle dolu? mişinden kaçamıyor. Kaçamadığı gibi onunla tekrar tek- mans hastası yan komşu Heidi Hargrave ve onun hayır- rar karşılaşmak zorunda kalıyor. SARSILACAKSINIZ! sız torunu Oberon eşlik ediyor. “Dünyanın öbür ucundan Sidney’ye gelirken geçmişi Artık Hiçbir Yer Ev Değil’i okumaya karar vermeden Kitabın adına da atıfta bulunarak dünyanın dört bir geride bırakmak için elimden gelen her şeyi yapmıştım önce şundan emin olun: Sarsılacaksınız! Tepeden tırna- yanına savrulan Gretel’in bir yandan kendine yeniden ama artık bunun imkânsız olduğunu biliyordum. Fran- ğa sarsılacak ve bugüne kadar doğruluğuna inandığınız bir yuva aradığını, öte yandan hiç durmadan kan kokan sa, Avustralya, İngiltere ve hatta Mars, nerede olursam ne varsa sorgulayacak, belki siz de tüm pişmanlıkları- esas yuvasından kaçtığını söyleyebilirim. olayım Kurt’un bahsettiği o güzel yara izleri beni hep o nızla yüzleşeceksiniz. 1943’ten sonra Gretel için artık hiçbir yer ev değil, diğer yere sürükleyecekti. Ondan asla kaçamazdım. Son olarak John Boyne’un kitap hakkında kendi söz- çünkü en başta kendi aklı ve kalbi pişmanlıkla, suçlu- İçimde bir duygu karmaşası hissettim. O kadar uzun lerine yer vermek istiyorum: lukla dolu. Nereye giderse gitsin başta kardeşi Bruno ve zamandır kendimi masum olduğuma ikna etmeye çalı- “Yaratıcı yazarlık atölyelerinde konuşma yaparken onun arkadaşı Shmuel’in, sonra da kampta canlarına kı- şıyordum ki... Oysa söylediklerinde haklıydı. Orada ya- öğrencilerime hep şu soruyu sorarım: Bana olay örgü- yılan onca insanın hayaleti peşinden geliyor. şadığım süre içerisinde sadece Pavel değil pek çok Ya- süne hiç değinmeden, sadece birkaç cümleyle romanını- hudiyle karşılaşmıştım ve onlara nasıl davranıldığına BİR YOLCULUK, KAÇIŞ VE YÜZLEŞME zın konusunu söyleyebilir misiniz? ve hayatlarının nasıl sona erdiğine dair pek çok şey bi- Babası karargâh komutanlığına terfi ettirilip Aynı soruyu Artık Hiçbir Yer Ev Değil için yanıtla- liyordum. Tüm bunları yetkililere anlatabilirdim. Ama Auschwitz’e gönderilirken, ailesi refah içinde yaşarken mam gerekseydi bu romanın suçluluk duygusu, suç or- olur da beni yakalarlarsa Kurt’un o gün Berlin’de yap- ve kendisi genç subay Kotler’le flörtleşirken hemen ya- taklığı ve yas hakkında olduğunu söylerdim; etrafını sa- tığının aynısını yapacağımdan emindim. Kaçardım.” kınlarında birilerine işkence edilmesine sessiz kaldığı ran tarihi olaylar karşısında genç bir insanın ne kadar gerçeği hortlak gibi her şehir, her ülke ve her kıtada kar- John Boyne, bu devam kitabında tarihin en karanlık dö- kusurlu sayılabileceği hakkında yazılmış, böyle birinin nemine puslu bir ışık tutuyor ve okuru bir an bile rahat bı- şısına dikiliyor. sevdiği insanlar tarafından işlenen suçlardan kendini sı- rakmıyor, ister istemez kendini sorgulamak zorunda bı- Artık Hiçbir Yer Ev Değil, aynı zamanda bir yolcu- yırıp sıyıramayacağının cevabını arayan bir kitap oldu- luk, kaçış ve yüzleşme hikâyesi. Gretel, gittiği her şehir- rakıyor. Ben olsam ne yapardım? Gretel, çocuk yaşta şa- ğunu söylerdim.” n dan oluşan kitabında 13 şiir eleştirisi yer alıyor. Taşrada yaşıyor olması Okyay’ın bir bakıma şans- sızlığıdır desek mi? n Dünya edebiyatın- da kitap yazma rekoru do- Ayrıntılar... kuz yüzden fazla şiir, iki roman, birkaç da tiyat- ro oyunu ve deneme ki- Edebiyat dünyası ve usta yapıtlara ilişkin yakın tarihten tabı bulunan Amerika- değinmeler, anımsatmalar... lı şair, yazar, ressam E. E. Cummings’te. Kitapları- nın yanında birçok da tab- miş, bu konuda şöyle bir not düşmüştü: “Resim yok, losu bulunuyormuş. Bizde ise rekor şiirde yüzün üze- RAMAZAN TEKNİKEL resmen yok, yıllardan beri...” rinde şiir kitabı bulunan Dağlarca’da, düzyazıda ise Söyleşilerdeki fotoğrafları görünce hep bu güzel sö- iki yüzün üzerinde kitap yayımlayan Ahmet Mithat n Denemenin usta kalemi Salah Birsel ilk öyküsü zü anımsarım. Yarım yüzyıl önce ilk baskısı yapılan Efendi’de. Nezaketlenmiş’i 8 yaşında, ilk romanı Seher Yıldızı’nı Edebiyat Dostları’nın yeni baskısı yapılmış. n Henry Morgenthau III, 100 yaşında ilk şiir kitabı- 12 yaşında, Mahkûmun Piçi ve Kızılok’un Esrarı ro- Ne var ki Mehmet Seyda’nın söyleştiği 26 deneme- nı yayımlayarak edebiyat dünyasında ilgi odağı olmuş. manlarını da yine o yaşlarda yazmış. eleştiri yazarından bugün yaşayan Doğan Hızlan, Ad- Daha önce birçok belgesele ve bir anı kitabına da n 70’li yıllarda Mehmet Seyda’nın deneme ve eleşti- nan Binyazar, Konur Ertop, Hayati Asılyazıcı kaldı. imza atan Morgenthau, yüzyıllık yaşamını A Sunday ri yazarlarıyla söyleşilerini kapsayan Edebiyat Dostla- n Cem ve May Yayınları’nın ne güzel şiir kapakla- in Purgatory (Arafta Bir Pazar Günü) adlı şiir kitabıy- rı adlı bir kitabı yayımlanmıştı. rı vardı. Teknoloji akıl almaz bir şekilde ilerledi ama o la taçlandırmış. Yazarlardan biri hariç her yazarın söyleşi metninin güzellikteki kitap kapakları şimdilerde pek yok gibi… üzerinde bir de fotoğrafı vardı. Fotoğrafı olmayan bu “Kendi kimliğimi bulmak için şiir yazdım” diyen n Cemil Okyay, Adana’da sessiz sedasız yaşayan yi- yazar Nermin Menemencioğlu’ydu (Namık Kemal’in Morgenthau, şiiri bazı unutulmaz olayları tarihe not ne sessiz sedasız yazan iyi bir şiir eleştirmeni. torununun kızı) Kitaba konması için resim gönderme- Duraksamadan Yaşayanlar adını verdiği 122 sayfa- düşmenin bir yolu olarak görüyormuş. n MAHMUT BAYCAN’DAN ‘KUMKAPILI KADIN’ Bir aşk manifestosu! manzarası eşliğinde Ani ile Reşat’ın vapurda NEVZAT YILMAZ başlayan tanışıklığı yazarın yetkin diliyle de- rin bir aşka doğru aşama aşama yol alıyor. ahmut Baycan’ın Kora Yayın tara- Ani’nin evli olması, üstelik oğlu ile eşinin fından yayımlanan Kumkapılı Ka- ortadan kaybolurcasına öyküden çıkması, M dın adlı romanı, Anadolu’dan ge- azınlığın kendini koruma çabası ile ince ele- len İstanbul’da tutunma çabası içinde bir yip sıkı dokumaları, Ermeni aşkının ve Hı- genç olan Reşat’ın sıradan bir vapur gezisi ristiyan-Müslüman aşkının da kolayca sindi- sırasında Ani ile tanışmasıyla başlıyor. rilememesi, Kumkapı meyhaneleri, tanıdık Olayların Reşat’ın dilinden anlatıldı- mekânlar geçit yapıyor roman boyunca. Toplumun Ermeni-Türk, Hıristiyan-Müs - ğı ve Reşat’ın notları doğrultusunda başka- Günümüzde tüketim toplumunun, dizgenin sının gözüyle sonlanacağı romanda; fonda- lüman karşıtlığına sığınıp maskelere, zırhla- aşkı, tensel boyuta indirgeyip önemsizleştir- ki Anadolu’dan gelen, tutunma çabasında- ra bürünüp sanal, mantık evliliklerinin sahte ki insanlar ve sağ-sol, devrimci-ülkücü çatış- mesi karşısında Mahmut Baycan’ın Kumka- yüzüne çarpan gerçek bir tokat, bir aşk ma- masının yaşandığı yıllara özgü bir İstanbul pılı Kadın’ı karşı bir duruş, bir bildirge adeta. nifestosu. n 16 8 Aralık 2022
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle