Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
de yüzleşmek zorunda kalıyor. Paris’te bunu son derece hit oldukları nedeniyle suçlanabilir mi? Sessizliği onun
öğreniyoruz: Dördüncü kez evlenmek üzere olan Caden.
Ana karakterlerin yanı sıra yan karakter yaratma bece- vahşi bir şekilde yaşıyor ve yaşatılanların bedelini bede- da işlenen suçta parmağı olduğunun kanıtı sayılabilir mi?
risine de hayran kaldığımız Boyne’un evreni bu kadarla niyle ödüyor. Sidney’de ise aklı ve kalbiyle. Ya hayat, hep oyun mu oynar? O yüzden mi Gretel en
da sınırlı kalmıyor. Hikâyenin Londra’da geçen kısmın- son Londra’ya kaçtığında bir Yahudiye âşık oldu? Ve
Nereye giderse gitsin, istediği kadar uzaklaşsın geç-
da bizlere bir de yavaş yavaş hatıralarına veda eden, de- yine hayat, hep mi sürprizlerle dolu?
mişinden kaçamıyor. Kaçamadığı gibi onunla tekrar tek-
mans hastası yan komşu Heidi Hargrave ve onun hayır-
rar karşılaşmak zorunda kalıyor.
SARSILACAKSINIZ!
sız torunu Oberon eşlik ediyor.
“Dünyanın öbür ucundan Sidney’ye gelirken geçmişi
Artık Hiçbir Yer Ev Değil’i okumaya karar vermeden
Kitabın adına da atıfta bulunarak dünyanın dört bir
geride bırakmak için elimden gelen her şeyi yapmıştım
önce şundan emin olun: Sarsılacaksınız! Tepeden tırna-
yanına savrulan Gretel’in bir yandan kendine yeniden
ama artık bunun imkânsız olduğunu biliyordum. Fran-
ğa sarsılacak ve bugüne kadar doğruluğuna inandığınız
bir yuva aradığını, öte yandan hiç durmadan kan kokan
sa, Avustralya, İngiltere ve hatta Mars, nerede olursam
ne varsa sorgulayacak, belki siz de tüm pişmanlıkları-
esas yuvasından kaçtığını söyleyebilirim.
olayım Kurt’un bahsettiği o güzel yara izleri beni hep o
nızla yüzleşeceksiniz.
1943’ten sonra Gretel için artık hiçbir yer ev değil,
diğer yere sürükleyecekti. Ondan asla kaçamazdım.
Son olarak John Boyne’un kitap hakkında kendi söz-
çünkü en başta kendi aklı ve kalbi pişmanlıkla, suçlu-
İçimde bir duygu karmaşası hissettim. O kadar uzun
lerine yer vermek istiyorum:
lukla dolu. Nereye giderse gitsin başta kardeşi Bruno ve
zamandır kendimi masum olduğuma ikna etmeye çalı-
“Yaratıcı yazarlık atölyelerinde konuşma yaparken
onun arkadaşı Shmuel’in, sonra da kampta canlarına kı-
şıyordum ki... Oysa söylediklerinde haklıydı. Orada ya-
öğrencilerime hep şu soruyu sorarım: Bana olay örgü-
yılan onca insanın hayaleti peşinden geliyor.
şadığım süre içerisinde sadece Pavel değil pek çok Ya-
süne hiç değinmeden, sadece birkaç cümleyle romanını-
hudiyle karşılaşmıştım ve onlara nasıl davranıldığına
BİR YOLCULUK, KAÇIŞ VE YÜZLEŞME
zın konusunu söyleyebilir misiniz?
ve hayatlarının nasıl sona erdiğine dair pek çok şey bi-
Babası karargâh komutanlığına terfi ettirilip Aynı soruyu Artık Hiçbir Yer Ev Değil için yanıtla-
liyordum. Tüm bunları yetkililere anlatabilirdim. Ama
Auschwitz’e gönderilirken, ailesi refah içinde yaşarken
mam gerekseydi bu romanın suçluluk duygusu, suç or-
olur da beni yakalarlarsa Kurt’un o gün Berlin’de yap-
ve kendisi genç subay Kotler’le flörtleşirken hemen ya- taklığı ve yas hakkında olduğunu söylerdim; etrafını sa-
tığının aynısını yapacağımdan emindim. Kaçardım.”
kınlarında birilerine işkence edilmesine sessiz kaldığı ran tarihi olaylar karşısında genç bir insanın ne kadar
gerçeği hortlak gibi her şehir, her ülke ve her kıtada kar- John Boyne, bu devam kitabında tarihin en karanlık dö- kusurlu sayılabileceği hakkında yazılmış, böyle birinin
nemine puslu bir ışık tutuyor ve okuru bir an bile rahat bı-
şısına dikiliyor. sevdiği insanlar tarafından işlenen suçlardan kendini sı-
rakmıyor, ister istemez kendini sorgulamak zorunda bı-
Artık Hiçbir Yer Ev Değil, aynı zamanda bir yolcu- yırıp sıyıramayacağının cevabını arayan bir kitap oldu-
luk, kaçış ve yüzleşme hikâyesi. Gretel, gittiği her şehir- rakıyor. Ben olsam ne yapardım? Gretel, çocuk yaşta şa- ğunu söylerdim.”
n
dan oluşan kitabında 13
şiir eleştirisi yer alıyor.
Taşrada yaşıyor olması
Okyay’ın bir bakıma şans-
sızlığıdır desek mi?
n Dünya edebiyatın-
da kitap yazma rekoru do-
Ayrıntılar... kuz yüzden fazla şiir, iki
roman, birkaç da tiyat-
ro oyunu ve deneme ki-
Edebiyat dünyası ve usta yapıtlara ilişkin yakın tarihten
tabı bulunan Amerika-
değinmeler, anımsatmalar...
lı şair, yazar, ressam E. E.
Cummings’te. Kitapları-
nın yanında birçok da tab-
miş, bu konuda şöyle bir not düşmüştü: “Resim yok,
losu bulunuyormuş. Bizde ise rekor şiirde yüzün üze-
RAMAZAN TEKNİKEL
resmen yok, yıllardan beri...”
rinde şiir kitabı bulunan Dağlarca’da, düzyazıda ise
Söyleşilerdeki fotoğrafları görünce hep bu güzel sö-
iki yüzün üzerinde kitap yayımlayan Ahmet Mithat
n Denemenin usta kalemi Salah Birsel ilk öyküsü
zü anımsarım. Yarım yüzyıl önce ilk baskısı yapılan
Efendi’de.
Nezaketlenmiş’i 8 yaşında, ilk romanı Seher Yıldızı’nı
Edebiyat Dostları’nın yeni baskısı yapılmış.
n Henry Morgenthau III, 100 yaşında ilk şiir kitabı-
12 yaşında, Mahkûmun Piçi ve Kızılok’un Esrarı ro-
Ne var ki Mehmet Seyda’nın söyleştiği 26 deneme-
nı yayımlayarak edebiyat dünyasında ilgi odağı olmuş.
manlarını da yine o yaşlarda yazmış.
eleştiri yazarından bugün yaşayan Doğan Hızlan, Ad-
Daha önce birçok belgesele ve bir anı kitabına da
n 70’li yıllarda Mehmet Seyda’nın deneme ve eleşti-
nan Binyazar, Konur Ertop, Hayati Asılyazıcı kaldı.
imza atan Morgenthau, yüzyıllık yaşamını A Sunday
ri yazarlarıyla söyleşilerini kapsayan Edebiyat Dostla-
n Cem ve May Yayınları’nın ne güzel şiir kapakla-
in Purgatory (Arafta Bir Pazar Günü) adlı şiir kitabıy-
rı adlı bir kitabı yayımlanmıştı.
rı vardı. Teknoloji akıl almaz bir şekilde ilerledi ama o
la taçlandırmış.
Yazarlardan biri hariç her yazarın söyleşi metninin
güzellikteki kitap kapakları şimdilerde pek yok gibi…
üzerinde bir de fotoğrafı vardı. Fotoğrafı olmayan bu “Kendi kimliğimi bulmak için şiir yazdım” diyen
n Cemil Okyay, Adana’da sessiz sedasız yaşayan yi-
yazar Nermin Menemencioğlu’ydu (Namık Kemal’in Morgenthau, şiiri bazı unutulmaz olayları tarihe not
ne sessiz sedasız yazan iyi bir şiir eleştirmeni.
torununun kızı) Kitaba konması için resim gönderme- Duraksamadan Yaşayanlar adını verdiği 122 sayfa- düşmenin bir yolu olarak görüyormuş.
n
MAHMUT BAYCAN’DAN ‘KUMKAPILI KADIN’
Bir aşk manifestosu!
manzarası eşliğinde Ani ile Reşat’ın vapurda
NEVZAT YILMAZ
başlayan tanışıklığı yazarın yetkin diliyle de-
rin bir aşka doğru aşama aşama yol alıyor.
ahmut Baycan’ın Kora Yayın tara-
Ani’nin evli olması, üstelik oğlu ile eşinin
fından yayımlanan Kumkapılı Ka-
ortadan kaybolurcasına öyküden çıkması,
M dın adlı romanı, Anadolu’dan ge-
azınlığın kendini koruma çabası ile ince ele-
len İstanbul’da tutunma çabası içinde bir
yip sıkı dokumaları, Ermeni aşkının ve Hı-
genç olan Reşat’ın sıradan bir vapur gezisi
ristiyan-Müslüman aşkının da kolayca sindi-
sırasında Ani ile tanışmasıyla başlıyor.
rilememesi, Kumkapı meyhaneleri, tanıdık
Olayların Reşat’ın dilinden anlatıldı-
mekânlar geçit yapıyor roman boyunca.
Toplumun Ermeni-Türk, Hıristiyan-Müs -
ğı ve Reşat’ın notları doğrultusunda başka-
Günümüzde tüketim toplumunun, dizgenin
sının gözüyle sonlanacağı romanda; fonda- lüman karşıtlığına sığınıp maskelere, zırhla-
aşkı, tensel boyuta indirgeyip önemsizleştir-
ki Anadolu’dan gelen, tutunma çabasında- ra bürünüp sanal, mantık evliliklerinin sahte
ki insanlar ve sağ-sol, devrimci-ülkücü çatış- mesi karşısında Mahmut Baycan’ın Kumka- yüzüne çarpan gerçek bir tokat, bir aşk ma-
masının yaşandığı yıllara özgü bir İstanbul pılı Kadın’ı karşı bir duruş, bir bildirge adeta. nifestosu. n
16 8 Aralık 2022