Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
JOSÉ SARAMAGO’DAN ‘DUL’
Adına kavuşan kitap!
José Saramago’nun henüz 25 yaşındayken kaleme aldığı ilk romanı Dul. 1947’de
Günah Diyarı adıyla yayımlanan ve bu isim değişikliği yüzünden kenarda tuttuğu romanı,
doğumunun 100’üncü yılında ilk adıyla Kırmızı Kedi etiketiyle yeniden yayımlandı.
nem eseri olarak okunmalı hatta. Bunu şundan söylüyo-
EGEMEN BÜYÜKCAN
ruz, ikinci romanı Ressamın Günlüğü’nü otuz yıl sonra
yayımlayan ve ona “ilk romanı” gibi davranan Saramago
EVLAT, AĞAÇ VE KİTAP!
aradan geçen zamanda hem politik olarak sosyalist çizgi-
Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada, Körlük, Görmek,
de bir bilinçlenme yaşayacaktır hem de çoğunlukla şiirler,
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş, Baltasar ile Blimunda, Filin
tiyatro oyunları ve gazetelerde siyasi yazılar yazacaktır.
Yolculuğu… Ve diğer kitaplarıyla tanınan Nobel Ödüllü
Dolayısıyla 25 yaşında kaleme aldığı ilk romanından
Portekizli yazar José Saramago’nun kaleme alıp yayımla-
sonra yazacağı metinler gerek politik açıdan gerek este-
dığı ilk romanı Dul, yıllar sonra ilk defa başka dillerde de
tik açıdan bambaşka metinler olacaktır. Dul ise dil, anla-
okurla buluşuyor. 1947 yılında, yani henüz 25 yaşınday-
tım açısından “klasik” bir kurguya dayanmakla beraber
ken yayımladığı kitabın “kaderi”, aslında Saramago’nun
Saramago’nun özel şifrelerini de barındırıyor.
da yolunu belirleyecektir.
Kısaca özetlemeye çalışırsak, çiftliğin beyi Manuel Ri-
Lizbon devlet hastanelerinin idari kısmında düşük bir ma-
beiro aniden ölür. Kendisinin sıfırdan var ettiği, çorak top-
aşla kıt kanaat geçinen bir “işçi” olan Saramago’nun 1947
raklardan verimli bir araziye çevirdiği çiftlik “başsız” ka-
yılında önce kızı doğacak sonra ilk romanı yayımlanacak-
lır. Dul eşi Maria Leonor işin başına geçecektir.
tır. Taşrada yaşadığı dönemde birkaç ağaç da diktiği için
Genç dul bir yandan iki çocuğuyla ve onca çalışanı olan
kendi ifadesiyle hayatta yapacak bir şeyi kalmamış gibi-
koca araziyle uğraşırken diğer yandan hâlâ genç bedeni-
dir… Çünkü Portekiz’de yaygın bir deyişe göre hayatta üç
nin arzularını dizginlemeye çalışacaktır. Tabii taşrada ya-
şeyi yapmadan ölmemelidir: Evlat sahibi olmak, ağaç dik-
şamanın etkisiyle çevrenin bilhassa yakın çevrenin (ro-
mek ve kitap yazmak.
man özelinde çiftlik çalışanlarının) cenderesi onu her ge-
Doğan çocuğuyla mutlu, diktiği ağaçlarla huzurlu olsa
çen gün daha da zorlayacaktır.
da yayımlanan kitabıyla ilgili pek de gururlu değildir Sara-
Dul’da Saramago’nun diğer romanlarında karşımı-
mago. Sebebi ise kitabın az önce vurguladığımız kaderin-
za çıkan “kadın” (özellikle güçlü kadın) kahraman bura-
de yatıyor niteliğinde değil.
da da kendini gösteriyor. Yine diğer romanlarında işlediği
en önemli temaların başında “insan doğasının çirkinliği,
KADERİN CİLVESİ!
vahşiliği, ikiyüzlülüğü” gelir. Yaşanan olaylar karşısında
Açıklayalım: Saramago genç bir “yazar adayı” olarak
insanın nasıl değişebileceğini, ne kadar kötücül, ne kadar
romanını bitirdikten sonra, António Maria Pereira ve Or-
için de yeni bir isim bulacağını mırıldanır ancak editör bo- çirkin olabileceğini işler Saramago. Dul’da da bunu usta-
takları Basımevi’ne dosyasını gönderip bastırır. Ancak bu-
şuna uğraşmamasını çünkü kendisinin zaten bir isim buldu- lıkla gerçekleştiriyor ve hiçbir acemiliğe yer vermiyor.
rası bildiğimiz anlamda bir yayınevi değil, daha çok mat-
ğunu söyler: “Günah Diyarı”.
José Saramago edebi hayatını “heykel” ve “taş dönemi”
baa kimliğinde bir kuruluştur.
Vaktiyle ağaç dikmiş, kısa süre önce bir kız çocuğu sahibi olarak ikiye ayırır. 70’li ve 80’li yılları üslup ve ele aldığı
Kaderin cilvesi, kitabı satın alanlardan biri, dönemin
olmuş Saramago, hayatta yapması gereken üçüncü konuyu temalar yönüyle heykel dönemi olarak adlandırır ve Kör-
yayıncılarından Minerva Yayınevi’nin editörü Manuel
da sağ salim gerçekleştirdiğini düşünecektir. Kitabının ya- lük ve Görmek ile başlayan 90’lı yıllar ve sonrasını ise “taş
Rodrigues’tir. Kitabı okuduktan sonra Saramago’ya, “Bra-
yımlatma başarısı ile artık “edebiyat dünyasının” kapılarının dönemi” olarak açıklar.
ga’daki Pax kitabevi aracılığıyla Dul’u satın aldığını ve
kendisine açıldığına inanarak oradan ayrılır.
yayınevinin bulunduğu Luz Soriano sokağına uğraması”
Fakat daha sonra itiraf edeceği üzere “ikinci çocuğunun adı ‘DUL’, SARAMAGO’NUN ‘TOPRAK’
gerektiğini söyleyen bir mektup yazar.
değiştirilmiştir” ve bununla ilgili ona hiç söz hakkı tanınma- DÖNEMİNİN BİR ÜRÜNÜ!
Aslında Saramago kitabı yalnızca António Maria
Pereira’ya göndermiştir, ne Pax Kitabevi’nde satışa sunul- mıştır. Editörün “ticari albeni” dolayısıyla yaptığı değişiklik Temaları ve konuyu işleyiş biçimi değişecektir, dili ve
Saramago’nun içine sinmeyecektir. Saramago yaşarken uzun anlatımı da. Bu yönüyle bakacak olursak Dul onun “top-
duğundan haberi vardır ne de Manuel Rodrigues’e ulaşma-
süre kitabın yeniden yayımlanması için çaba sarf etmeyecek rak” döneminin bir ürünü olarak görülebilir.
sı için bir çabası olmuştur. Ama kader bu.
(ikinci basımı 1997’de sadece Portekizce yapılmıştır) ve ro-
Saramago, Minerva’nın editörünün kendisine önerece- Bu ilk eserinde Saramago’nun yetiştiği çevreden izler
man kendi halinde bir “ilk kitap” olarak kenarda kalacaktır. olduğu gibi, daha sonra kaleme alacağı birçok eserde kar-
ği koşulları dinlemek üzere Luz Soriano’daki ofise gider.
Rodrigues’in söyledikleri kısa ve nettir. Birincisi, kitabın bası- şımıza çıkan unsurların “ilk örnekleri” de karşımıza çıka-
SARAMAGO’NUN ÖZEL ŞİFRELERİ! caktır. Dünyaca ünlü bir ustanın kaleminden yıllarca yeni-
mı karşılığında herhangi bir telif ödemesi almayacaktır. İkin-
cisi, birtakım ticari gerekçelerle (okuru etkileyecek bir isim Baştan belirtmeli, tüm Saramago külliyatı içinde düşün- den okunmayı bekleyen gizli bir hazine Dul…
n
olmadığı için) “Dul” adı yerine başka bir isim bulunmalıdır. düğümüzde nitelik olarak hiçbir sorunu yok Dul’un. Por-
Para meselesini çok önemsemeyen Saramago, Manuel tekiz taşrasında geçen bir çiftlik hikâyesi olmakla beraber, Dul / José Saramago / Çeviren: Bengi De Sá Matos
Rodrigues’e bunu kabul ettiğini söyleyip elini sıkar, kitabı kendisi de bir çiftçi çocuğu olan Saramago’nun erken dö- Paixão / Kırmızı Kedi Yayınevi / 296 s. / 2022.
ANDRÉ COMTE-SPONVILLE’DEN ‘FELSEFE NEDİR?’
nat gibi felsefi düşüncenin ana tartışma konularını sunuyor.
ntikçağ’dan modern zamanlara, Platon’dan
Nietzsche’ye, Descartes’tan Kant’a felsefeciler Felsefeyi felsefe yapan şeyin ne olduğunu sorgulayıp
A hep sorular sordu ve insanı, dünyayı, yaşamı an- yanıtlar getiriyor:
lamlandırmaya çalıştı. İnsan nedir? Ahlâk gerekli midir? “Felsefe herkes içindir ve herkes kendi bilgeliğine
Bilgi neye yarar? giden yolu arşınlar. Felsefe, bilmekten ziyade düşünmek,
Çağımızın önemli felsefecilerinden André Comte-Spon- açıklamaktan ziyade sorgulamaktır. Felsefe eldeki
ville de bunun gibi birçok sorunun izini sürerek bilgilere ilave bir bilgi değildir; onlar hakkında, dola-
felsefenin düşünme biçimini tartışıyor. yısıyla bu bilgilerin sınırları, yani bilinmeyen hakkın-
Felsefe tarihinde iz bırakmış önemli isim- da bir tefekkürdür. Bilimden ziyade bilgeliği, bilgimi-
leri ve akımları; ayrıca varlık, insan, Tan- zi artırmaktan ziyade bilgi üstüne düşünmeyi veya onu
rı, bilgelik, erdem, güzellik, siyaset, sa- aşmayı hedefler.” n
6 24 Kasım 2022