22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ROBERT SEETHALER’DAN ‘SON SENFONİ’ Gustav Mahler’in son yolculuğu Gustav Mahler üzerine esaslı bir çalışma yürüttüğünü her satırda belli eden Robert Seethaler, Son Senfoni’de (Timaş Yayınları / Çev. Regaip Minareci) şöhreti ölmeden önce bulan büyük bir ismin huzursuzluk ve kaygı dolu yaşamını anlatıyor. Bir biyografi kitabı olmamasına karşın yaşamındaki kilometre taşlarını önümüze diziyor, insani duygularına ortak ederek Mahler’le empati kurmamızı sağlıyor. şefi olarak olgunlaşmasına tanıklık eden, DOKUZUNCU SENFONİ kurtçuklara, baget darbelerine, te- KORKUSU! re ve toza katlanan bu kürsü, onun Psikanalist Theodore Reik’e için dirayetin sembolüydü: çöküş, göre ise Beethoven, Schubert ve inkâr, geri dönüş, çok çalışma- Bruckner’in dokuzuncu senfonile- nın getirdiği başarı, duraklama rini yazmalarının ardından ölmele- ve yeniden mücadele… ri, Mahler’de de dokuzuncu senfo- Sürekli bir yıpratılma ni korkusu yaratıyordu. (Ne ki o da ve gücünü toplayıp yeni- dokuzuncu senfonisini tamamladık- den doğuşun simgesiydi tan sonra gerçekten de ölecekti.) bu kürsü. Mahler o kür- Bir yandan da şöhretin getirdiği süden inince ise duygusal psikolojik baskının altında eziliyor- ve kaygılı bir adam hali- du Mahler. Klasik müzikte yüzyı- ne bürünüyordu. lın sembol isimlerinden biri olarak görülen ve bu şöhretin bedelini ruh- YAŞAMINA sal olarak ebedi huzursuzlukla öde- GÜÇLÜ TANIKLIK yen Mahler, fiziki olarak da birta- Seethaler’ın Son kım sorunlar yaşıyordu: Senfoni’si de Mahler’in Çocukluğundan beri mide has- daha çok duygusal ve kı- sasiyetinden kronik baş dönmesi- rılgan yanına, iç dünyasına ne, yerli yersiz çarpıntıdan migrene eğiliyor ama bahsettiğimiz hassas bir mizaca sahipti sözgelimi. despotik yanını göstermeyi Yaşı ilerledikçe en çok da uykusuz- de ihmal etmiyor. luk onu mahvetmeye başlamıştı. Bir biyografi kitabı üslubun- dan bilinçli olarak uzak durarak KÜRSÜDEKİ ZEBANİ! Mahler’in son gemi yolculuğu üze- Son Senfoni’de (Timaş Yayınları) rinden onun geçmişinde bir yolculu- şöyle yazıyor Robert Seethaler: ğa çıkarıyor bizi; güvertede onun yanın- “Geceleri yatağında çoğu zaman BATUHAN SARICAN gözünü kırpmadan yatıyordu. da duruyor ve tıpkı bir beyaz perdeden iz- Duvarlardan çıtırtılar, hışırtılar geliyor- ler gibi kuşku ve kaygı dolu geçmişine ta- liyor aklına: “Ölmek, demek böyle bir batusarican@gmail.com nıklık ediyoruz. du. Sonra yataktan kalkıp odanın içinde şey” diye düşünüyor: “Sakince durup dolaşıyor, bu seslerin kaynağını arıyor, Bu yolculuk sırasında geçmişe dönüş- beklemek.” MÜKEMMELLİK SAPLANTISI derin düşüncelere dalıp kaygılanıyordu. lerle Mahler’in yaşamına ilişkin izlenimi- Bir kuşa kulak vererek hazırladığı son Unutulmaz besteci Gustav Mahler’i hiç miz epey güçleniyor: Müziği düşünüyordu. Müzik, soluk alabi- senfonisi tınlıyor o sırada kulaklarında. kuşkusuz şöhreti ve klasik müziğin sınır- len ve ağırlıksız bedeni bütün odayı dol- Müzikle ilgili düşünceleri, orkest- Bir bölümün kilidini, havada süzülen bir larını genişlettiği senfonileriyle anımsıyo- duruncaya kadar yayılabi- ra şefi ve opera müdü- kuşun muzipliği açıyor, sorun çözülüyor. ruz. (Ah o Beşinci Senfoni’sinin Adagietto len bir canlıymış gibi ka- rü olarak sergilediği güç, Böylelikle Mahler’in yaratım sürecine bölümü yok mu!) ranlıkta onun varlığını his- Beethoven’a hayranlı- ilişkin de bilgi sahibi oluyor, şiddetli baş Biraz daha meraklı olanlarımız ise sediyordu Mahler.” ğı, Viyana’ya sığmayı- ağrısıyla yere uzanmışken bir anda yerin- 1897’den 1907’ye kadar yönettiği Viya- şı ve oradan ayrılışı, New den fırlayıp kalemini üç saat düşürmeden na Operası’nın altın yıllarına damgasını MAHLER’İN KÜRSÜSÜ bestesini yazdığı ana gidiyoruz. York’taki huzurlu günleri, vurduğunu, bununla birlikte Avrupa’nın Öyle bir huzursuzluk- huzursuzluk dolu geceleri, Büyük bir yaratıcıya yaraşır biçimde ne önemli müzik şehirlerinde onlarca kez tu ki bu, opera yönetiminde duysa yarıyor Mahler’e; tahta gıcırtısı karısıyla tanışması, evlilik- kürsüye çıkarak alkışlandığını ve sekizin- tam bir despota dönüşüyor, veya çalıştığı kulübenin yakınındaki bir leri, çocuklarını kaybetme- ci Senfoni’sine “Binler Senfonisi” denme- her şeye müdahale ediyor, kuşun alaycı ötüşleri gibi her şey ona leri ve son senfonisi... sinden nefret ettiği gibi anekdotlardan da kürsüdeyken karşılaştığı en ilham olabiliyor: haberdar olabiliyor. ufak bir hatada tekrar tekrar “Nesnelere kulak vermeli, sonra da kı- YARATIM SÜRECİ Ancak Mahler, bu bilgilerden ibaret ve tekrar çaldırıyordu. çının üzerine oturup çalışmalıydı insan, Almanya’dan New değil tabii ki. Her şeyden önce duyguları- Sanatçıları olduğu yerde işin sırrı buydu.” York’a uzanan yolculuğun nı yoğun olarak yaşayan, mükemmellik rezil ediyordu. ardından Amerika isimli bir Tatlı sert bir tartışma sırasında saplantısı olan nevrotik bir insandı. Ona “Kürsüdeki Zeba- Mahler’in Sibelius’a söylediği çok ünlü geminin güvertesinde sık Birçoğumuzun bilmediği ise ıstırap ni” denmesi de boşuna de- sık düşüncelere dalmışken bir söz aklımıza geliyor bu sırada: çeken bir ruha sahip olmasıydı. Öyle ki ğildi. Bu gerginlik her da- “Senfoni aynı dünya gibi olmalıdır. yakalıyoruz onu. Sigmund Freud’a bizzat giderek psikana- im uzuvlarına da yansıyor, Bu düşünce selinde İçerisinde her şeyi barındırmalıdır.” liz bile edilmişti. orkestrayı yönetirken yere vurması, yolda Robert Seethaler da Son Senfoni’de kendimizi bazen New York Filarmoni Harold C. Schonberg de dilimize çevri- yürürken sergilediği bir alışkanlığa dönü- için başlayıp yarım bıraktığı partisyonla- adeta Mahler’in Dokuzuncu Senfoni’sini len Büyük Besteciler (VBKY) isimli kita- şüyordu. rın etrafa saçıldığı masanın yanı başında besteliyor ve bu senfoniye Mahler’le ilgili bının Mahler’le ilgili bir bölümünde yaşa- Mahler’in kendisini en güçlü hissettiği belki de her şeyi dahil ediyor. buluyor, bazen kırlara gidip kuş seslerin- mın anlamını sorgulamanın Mahler’de bir yer ise Kraliyet Operası’nın bodrumunda de bulduğu kısa huzur anlarını beraber Şöhreti ölmeden önce bulan Mahler’in saplantı haline geldiğini, bunu bir derin bulduğunda kurtçukların kemirmiş olduğu son yolculuğu üzerinden iç dünyasına yaşıyoruz. düşünür olarak değil de bir nevrotik ola- eski bir kürsüydü. Açık denizde geçmişi düşünmesine bol- ayna tutuyor. Yine sürükleyici ve atmos- rak yaptığını ifade ediyor. O kürsüyü hiç bırakmamıştı. Orkestra ca zaman oluyor ve düşündükçe ölüm ge- fer yaratan bir anlatıya imzasını atıyor. n 6 23 Eylül 2021
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle