Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sultan III. Murat Kraliçe Elizabeth
RESUL BABAOĞLU’NDAN FOUCAULT’TAN ‘SÖYLEM VE HAKİKAT’
Konuşma özgürlüğü
Soğuk Savaş, diplomasi
üzerine...
ve Türk-İngiliz ilişkileri
Michel Foucault, Söylem ve Hakikat’te (Ayrıntı Yayınları)
Resul Babaoğlu’nun, Türk- İngiliz ilişkilerinin uzun yıllara
basitçe “söz söyleme / konuşma özgürlüğü” anlamına gelen
dayanan siyasal boyutunun yarattığı kültürel bağlama
“parrhesia” sözcüğünün tarihini gözler önüne seriyor. Belirli
odaklandığı ve Libra Yayınları’nca yayımlanan incelemesi, bu
bağlamlarla ele alınan “parrhesia”yı politika alanında “karşı-
alanda bir başlangıç çalışması kabul edilebilir.
dalkavukluk” ya da dalkavukluğun karşıtı olarak analiz ediyor.
Kitabın giriş bölümünde, geçmişi 16. yüzyıla uzanan Türk-
bu riske iten bir özeleştiri ahlakının
İngiliz ilişkilerinin geniş bir panoraması yapılmaktadır.
ATA DEVRİM
olması gerekir.
makamında kabul etmiştir. Noel Mewton-
Bu ahlaki tutum “hakikatin söylenme-
MİRAÇHAN YILMAZ ntikçağ metinlerine ilişkin
Wood’un piyano resitalinin en çok akılda
miş halde kaldığı bir hayatın güvencesi
incelikli yorumlar için Michel
kaldığı festivalde, Sir Arthur Bliss, Geor-
altında kalmaktansa, hakikati söylemek
KRALİÇE ELIZABETH’E A Foucault gibi önde gelen düşü-
ge Weldon, Henry Purcell, Benjamin
uğruna ölümü göze almak” olarak
MEKTUPLA BAŞLADI!
nürlere gereksinimimiz olduğu açıktır.
Britten, Edward Elgar ve David Zirkin
özetlenebilir. (s. 79)
Siirt Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Foucault, Söylem ve Hakikat’te (Ayrıntı
gibi isimler de sahne almıştır.
Ahlak daha genel boyutta söylenen
Tarih Bölümü’nde Öğretim Üyesi Dr.
Yay. / Çev. Kerem Eksen, Murat Erşen),
II. Türk-İngiliz Müzik Festivali’ne
sözün hakikat olduğunu güvence altına
Resul Babaoğlu’nun Türkiye’nin Soğuk
“politik öfke” diyebileceğimiz ve dalka-
(24-29 Nisan 1949) orkestra şefi Claren- alır. Descartes gibi hakikat için bir kanıt
Savaş Dönemi Kültür Hayatında İngiliz
vuklukla ilişkisi olan tutumu aydınlatıyor:
ce Raybould, viyolonist Frederick Riddle,
aramayan antikçağ zihniyeti, sözü söyle-
Etkisi (1948-1965) isimli incelemesinde,
“Öfke daima, daha çok iktidara sahip
William Walton ve Vaughan Williams gibi yenin ahlaklı olmasını yeterli görür; özne
1583’te Sultan III. Murat tarafından Kra-
olan ve bu fazladan iktidarı, akli, dolayı-
usta isimler katılmışlardır. III. Türk-İngiliz
ahlaklı olduğu için hakikatten başka bir
liçe Elizabeth’e yazılan mektup, sonrasın-
sıyla ahlaken kabul edilebilir sınırların
Müzik Festivali’nde (16-22 Nisan 1950) şey söylemeyecektir.
da üç İngiliz tüccara ticaret yapma imtiya-
ötesinde kullandığı bir durumda bulunan
Normen del Mar ve mezzo-
zı ile başlayan ve Soğuk
kişinin taşıp gürlemesidir. Öfke daima en
soprano Nancy Evans gibi
ANALİTİK BİR ŞEMA
Savaş yıllarına kadar gelen
güçlü olanın taşkınlığıdır... Bu tutumun
isimler yer almıştır. Festiva- Foucault yalnızca tarihsel bir serim
diyalog anlatılmaktadır.
tam tersi olan dalkavukluk ise ‘daha güç-
lin ardından İngiltere Büyü-
ortaya koymaz. Değişik metinlerden edin-
Bu karşılıklı etkileşim İkin-
lü olanın lütfunu kendine çekmeye yöne-
kelçisi Sir Noel Charles evin-
dikleri ile “parrhesia” için analitik bir
ci Dünya Savaşı ve Soğuk Sa-
len en güçsüzün davranışıdır’”. (s. 40)
de kokteyl düzenlemiştir. şema da geliştirir. Sözcüğün işaret ettiği
vaş yıllarında şekillenerek ye-
IV. Türk-İngiliz Müzik
koşullar da böylelikle açığa çıkmış olur.
ni iletişim sahalarının doğma-
ANTİKÇAĞDA ETİK
Festivali’nin (14-22 Nisan İlk olarak, sözü söyleyecek olan özne-
sına neden olmuştur.
SINIRLAMALAR
1951) ardından bütçe ayrıla-
nin dalkavuk olup olmadığını anlamak için
Babaoğlu bu noktada,
Genel olarak Foucault’nun antikçağ üze-
madığı için etkinlikler bir da-
belirli bir süre ve deneyim gerekmektedir.
“Soğuk Savaş Dönemi Kü-
rine paylaştığı yorumları ile aşina olan okur,
ha düzenlenememiştir. İkinci olarak, sözün bu sözle hedefle-
resel Rekabette Anahtar Bir
antikçağda politikacıya çeşitli etik sınırla-
İkinci bölümde Türk-
nen kişi üzerinde beklenen etkiyi bıraka-
Kavram: Kültürel Diploma-
malar getirildiğini çok iyi bilmektedir.
İngiliz Kültür Antlaşması ko-
bilmesi için fırsat kollanması ve fırsat ele
si”, “1940-1958 Türk İngi- Belirli ilkeler ışığında en büyük beklen-
nu edilmiştir. İlk kez 1950’de
geçirildiğinde harekete geçilmesi gerekir.
liz Kültür İlişkileri” ve “So-
ti hükümdarın öncelikle kendi kendisini
gündeme gelen antlaşma,
Üçüncü olarak, sözü söyleyen konusun-
ğuk Savaş Türkiye’sinde yönetebilme yetisine sahip olmasıdır.
1956’da imzalanarak 7 Haziran 1957’de
İngiliz Alman Kültürel Rekabeti” konu- da titiz bir araştırmaya girişilmesinde
Bu da bir tür güç zehirlenmesinin dışa
yürürlüğe girmiştir.
olduğu gibi sözün üzerinde bir etki bıra-
larını alt başlıklarda, İngiliz arşivlerinden vurumu olarak öfke patlamalarından
“Türk-İngiliz İlişkilerinde Kurumsal
belgelerle işlemektedir. kaçınabilmesi ve başkalarına söz söyleme kacağı öznenin de etkiyi kabul etmeye
Genişleme” adlı üçüncü bölümde kültürel
hakkını tanıması ile olası olabilir. elverişli olması koşulu aranmalıdır.
TÜRK-İNGİLİZ
ilişkilerin kurumsallaşma pratikleri
Hükümdarın yönetim yetilerini çevre- Hemen her şey gibi “parrhesia”nın
MÜZİK FESTİVALLERİ
anlatılmaktadır. İngiliz Kültür Derneği,
sindeki dalkavuklar ile geliştirmesi ola- içeriği de tarihsel bir değişim geçirir.
İlerleyen bölümlerinde 1948-1965 döne-
Anglo-Turkish Society ve İngiliz Arkeoloji
naksızdır. Böyle bir durumda bilgelikten Zaman içerisinde filozoflar, “parrhesia”
mindeki kültürel faaliyetlere yoğunluk ve-
Enstitüsü gibi kurumların faaliyetleri
uzaklaşarak bir tirana dönüşecektir. pratiği ile “tinsel rehberler” konumunu
rilen incelemenin birinci bölümünde 1948- hakkında önemli bilgiler verilmektedir.
Her ne kadar hükümdar ahlaki ilkelerle elde etmişlerdir. Söz konusu pratiği
1951 yılları arası Ankara’da gerçekleştiri- Son bölümde Türk-İngiliz Kültür
bir özdenetim tutumunu edinmiş olsa da kinikler özel ilişki bağlamlarından kopa-
len Türk-İngiliz Müzik Festivalleri incelen- Antlaşması’ndan sonraki faaliyetler yer
rarak kamusal alana taşımışlardır.
sözü söyleyen özne, olumsuz tepki
mektedir. Bu festivaller büyük heyecan almaktadır. Bu faaliyetler burslar, öğren-
alma olasılığı nedeniyle riske girmiş olur Bu değişimin ayrıntıları ve belki de
ci değişim programları, karşılıklı öğretmen
yaratmış, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü en önemli özgürlük olarak söz söyleme /
ve “parrhesia” sözcüğüne yönelik başvu-
ve ailesi tarafından da desteklenmiştir. / akademisyen görevlendirilmesi, İstan-
ru da zaten bu riski şart koşmaktadır. konuşma özgürlüğünün tarihi ile
bul’daki İngiliz okulları ve diğer etkinlik ve
İnönü, I. Türk-İngiliz Müzik Festiva-
Yine sözcüğün tam anlamına kavuşa- ilgilenen okurlar Söylem ve Hakikat’i
faaliyet gibi örneklerle sunulmaktadır. n
li’ndeki (10-17 Nisan 1948) müzisyenleri bilmesi için söz söyleyenin kendisini mutlaka okumalı. n
4 KITAP
23 Eylül 2021