06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EROL TOY’UN ANISINA SAYGIYLA Aydınlanmacı, devrimci bilge Ölümsüz bir aydınlanmacı, devrimci, bilge yazar, usta Erol Toy; çocukken boş zamanlarını Alaşehir Halkevi’nde kitap okuyarak geçirmişti… Kendi çabasıyla Osmanlıca öğrenerek eski yazılı eserler de dahil Halkevi Kitaplığı’ndaki 3284 kitabın tümünü yedi yılda okumuştu… 19561963 arasında çeşitli bankalarda çalışırken Bankİş Sendikası’nın kurucuları arasında yer almıştı… DİSK’in kuruluş çalışmalarına katılmış, 1980’de YAZKO Yönetim Kurulu Başkanı olmuş, YAZKO Somut dergisinin yöneticiliğini üstlenmiş, Gölge Adam gazetesinde çalışmıştı (1986)… “Yazar olmak için önce okumak gerekir” dedi ve tarihimiz ile çağını tüm gerçekliğiyle yansıttığı, öykü, roman, deneme ve eleştiri alanında dev yapıtlara imza attı… Kuvayı Milliye ile ölümden dirime çıkan Türkiye Cumhuriyeti’nin toplumsal altyapısını gözler önüne seren 68 kuşağının en büyük romancılarındandı. Işıklarda uyusun. ÖNER YAĞCI ANADOLU’YU TARİHSEL SÜREÇLERİYLE ROMANLAŞTIRDI 13 Mart’ta yitirdiğimiz aydınlanmacı, devrimci, bilge yazarımız Erol Toy’un (1 Ekim 1936 13 Mart 2021) ilk kitabı yaşamöyküsel on öyküden oluşan Yenilgi’dir (1967). 1969’da sahnelenen Pir Sultan Abdal oyunu ile adını duyurdu. 1973’ten sonra yazarlığı iş edinerek iç içe geçmiş olayları anlattığı Iğrıp adlı uzun öyküsünden sonra romana yöneldi. Anadolu’nun yaşadığı tüm tarihsel süreçleri belgelere dayanarak romanlaştırdı. “Bir tek roman yazıyorum aslında… Mümkün olduğunca Türkiye’yi romanlaştırmaya çalışıyorum. Tez romanı da diyebilirler, toplumsalgerçekçi de…” (8 Şubat 2009) düşüncesiyle yaşamı boyunca hayalindeki tek romanı, tarihi dönemsel ve toplumsal dilimleriyle duru bir Türkçeyle anlattı. Art arda sunduğu romanlarında Hititlerden başlayarak Anadolu’daki uygarlıkları Cumhuriyet’e, Cumhuriyet sonrasındaki toplumsal sınıf ve tabakalara varıncaya, günümüze kadar ve dünyada yaşananlarla birlikte klasik anlatı yoluyla aktardı. Dünyada Hititleri anlatan ilk roman olan Arinna’nın Gölgesi’ni sundu. Adını bade harabül Basra deyiminden alan (Basra harap olduktan sonra, Basra’da iş işten geçtikten sonra anlamına gelen) ve 3 ayrı kitaptan oluşan Bade Harab’da, Oğuz boylarının birleşerek bir imparatorluğa doğru yol almasını ve Selçuklu İmparatorluğu’nun kurulmasını anlattı. OBADAN ULUSA VE İLK KIRILMA! İlk kitap olan Obadan Ulusa’da 960 yılında Cend’de toplanan 70 bin oymağı temsil eden Oğuz Kurultayı’nın Abbasi hilafetinin temsil ettiği İslamiyet’i seçmelerine kadarki dönemi aydınlattı. İkinci kitap Ulustan Devlete: Bir Uzun Yola Döşenen Taşlar’da, Kınık Beyi Dokak’ın oğlunun (kurulacak imparatorluğa adını verecek olan Selçuk’un) Oğuzlar’ın başına geçişini işledi. Üçüncü kitap İlk Kırılma’da, genişleyerek Bizans’a dayanan Selçuklu devletinin Malazgirt Savaşı’yla Anadolu’ya sarkmasını, sınırlarının Hint Okyanusu’ndan Akdeniz’e ulaşmasını, toplumun “Kurultay”ın yerini “Saltanat”a bırakması nedeniyle bir suikast ve dayatmayla karşılaşmasını, bunun Selçuklu’yu dağıtmasını sanki bugünleri aydınlatarak anlattı. 1402’deki Ankara Savaşı’ndan sonra yaşanan Fetret Dönemi’ndeki taht kavgasını, artan zulmü, Şeyh Bedreddin’i ve arkadaşları Börklüce Mustafa ile Torlak Kemal’in başlattığı özgürlük, kardeşlik, eşitlik savaşımını Azap Ortakları’nda (2 c.) anlattı. 1617. yüzyıl Osmanlısı’ndaki Türkmenler’in yaşayışlarını, törelerini, din devleti töre devletinin hesaplaşmasını, Celâli isyanlarını, Türkmenlerin uğradığı kıyımı Kuzgunlar ve Leşler’de (3 c.) romanlaştırdı. Yitik Ülkü’de (3 c.), Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinden Mustafa Kemal’in Anadolu’ya geçişine kadarki Osmanlı Devleti’nin işleyişini ve devletteki yaşanan değişimi yazdı. KURTULUŞ SAVAŞI’NDA EGE VE TOPRAK ACIKINCA Lisede okurken Kurtuluş Savaşı’na katılmış 33 milisle konuştuğunu, onların 7 sarı deftere not aldığı anılarından yazdığını söylediği Toprak Acıkınca (2 c., 1968) ilk romanıydı. Ege Bölgesi’nde savaşı fırsatçılarının halka yaptığı kötülükleri, yorgun, yoksul ve topraksız köylünün emperyalizme, işbirlikçisi saltanatçılara, hilafetçilere direnişini, nasıl örgütlenip zafere ulaştığını romanlaştırdı. BASKICI DP, 68 KUŞAĞI, IRGATLAR, İŞÇİLER… Kördüğüm’de, 1950’lerde ve 1960’tan sonra yaşanan toplumsal bunalımı, en liberal, en demokrat olduğunu söyleyen kaypak aydınların aslında aydın olmadıklarını, Demokrat Parti iktidarının baskılarını, öğrenci hareketlerinin temelini, 68 Kuşağı’nın doğuş nedenlerini anlattı. Doruktaki Öfke’de, DP döneminde orman yasasıyla orman köylülerinin karşı karşıya kaldığı sıkıntıları sergiledi. Acı Para’da, bir Ege kasabasında kıraç topraklarını zorluklarla bağ durumuna getiren ailenin çektiklerini, yoksul insanların tefecilerin eline düşmesini anlattı. Cumhuriyet’in ilk yıllarından 1970’lerin ortalarına kadarki Türk İşçi Hareketi’nin ve Sosyalist Hareket’in gelişimini Gözbağı’nda aktardı. Zor Oyunu’nda, Atatürk’ün öldüğü günlerde Harp Okulu’nda öğrenci olan yurtsever bir kuşağın 12 Eylül öncesine kadarki dönemde, subay ve general olarak yaşadıklarını onların gözüyle anlattı. Vehbi Koç olup olmadığı çok tartışılan Fehmi Çok’tan yola çıkarak Türkiye’de burjuva sınıfının doğuşunu, devlet eliyle geliştirilip yönlendirici olmasını romanlaştırdığı İmparator, uzun dönem en çok okunan roman oldu. 197080’lerin politikacılarını toplumsal tarihimize göndermelerle Kilittaşı’nda anlattı. Sır Küpü, antiemperyalist bir babanın bursla Amerika’ya okumaya giden oğluna yazdığı uzun mektuplardan oluştu. SON ROMANI HOCAEFENDİ VE GÜNÜMÜZ! Son romanı Hocaefendi’de, bir vaizin yaşamını din tüccarlığı ekseninde aktardı. Bir tarikatın uluslararası bağlantılarını (koruyucu melekler), onlardan aldıkları destek ve yardımla devlete yerleşmelerini, teknolojiyi kullanmalarını anlatarak günümüzün toplumsal bir sorununun kaynağına indi. Birkaç yıl sonra yaşanacak olan bir darbe kalkışmasının temellerinin oluşumunun aktarıldığı roman, Erol Toy’un gelecek öngörüsünün gerçeklikle örtüşmesiydi. 21 OYUN YAZDI, 87 KEZ YASAKLANDI! Çocuklar için Fareler Cumhuriyeti, Avcı Kekliği, Altın Saray, Son Çağrı, Aliş ile Koşka isimli kitaplar yazan Erol Toy; Halk Oyuncuları’nca 19671970 yılları arasında 1600 kez sahnelenen, 87 kez yasaklanan, 19902000 yılları arasında Ankara Birlik Tiyatrosu’nca, 2007’de Zeytindalı Yapım’ca sahnelenen Pir Sultan Abdal ile İsmet Paşa’nın Lozan Antlaşması süresince onurlu direnişini anlatan Lozan’ın da olduğu; Meddah, İzmir’in İçinde, Kadınlar Matinesi, İpteki, Parti Pehlivanı, İzmir İzmir, Düş ve Gerçek, Yorgun Ayaklar, Dün Bağı, Çeliğe Su Vermek gibi 21 oyun yazdı. ATATÜRK ÜLKÜSÜ VE ‘DÜNDEN YARINA TÜRKİYE’ Türk Gerilla Tarihi’nde, Oğuz Ata’dan Hasan Sabbah’a, Şeyh Bedreddin’e, Pir Sultan Abdal’dan Kurtuluş Savaşı’nda kendi savaş biçimleriyle direnen efelere, Çerkes Ethem’e, Sütçü İmam’a, Şahin Bey’e, Topal Osman’a gerilla mücadelelerini irdeledi. Bal Tutanlar, Günü Gününe, Aydınımız İnsanımız Devletimiz, Aydın ve Çağı, Ordu ve Politika, Meclisler ve Partiler, Atatürk Olmasaydı, Yazko’nun Öyküsü kitaplarında aydın, devlet gelenekleri, politika, göçerlik, sınıf olgusu, toplumsal düzen, demokrasi gibi güncel sorunları ele aldı. O’na Katılmak: Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti’nde, Atatürk’ün tarihe doğru yaklaşımını, gelecekle ilgili gerçekçi tasarımlarını belgeleriyle anlatan, Osmanlının son dönemlerinden başlayarak Kuvayı Milliye ile ölümden dirime çıkan Türkiye Cumhuriyeti’nin toplumsal altyapısını gözler önüne seren 68 Kuşağı’nın en büyük romancılarındandı Erol Toy. Işıklarda uyusun. n 10 8 Nisan 2021
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle