Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OSMAN BALCIGİL’DEN ‘EN HÜZÜNLÜ EYLÜL’ Yakın tarihle acı yüzleşme Osman Balcıgil’in, İstanbul’da 67 Eylül 1955’e giden yolların taşının nasıl döşendiğini işlediği En Hüzünlü Eylül’de (Destek Yayınları) olaylar, Büyükada, Adalar ve İstanbul’da geçiyor. Yazar, anlatıcı Suzan’ın ağzından benöyküsel bir anlatımla geliştiriyor romanını. HASAN AKARSU İş insanı Sezai Bey, eşi Leman Hanım, Vali Fahrettin Kerim Gökay’ın sekreterliğini yapan ve günlüğünde 67 Eylül 1955 Olayları’na gidişin adeta “Kara Kutu”sunu tutan kızları Suzan... Eczacı Hristo, Beyoğlu’nda kuyumcuda çalışan eşi Kalyopi, kızları Lena ve oğulları, Zağrafyan Lisesinde öğretmen, tarihçi Yorgo... Balcıgil’in En Hüzünlü Eylül romanının en önemli kişileri... 67 EYLÜL’ÜN İÇYÜZÜ Büyükada’da yaşayan biri Türk, diğeri Rum iki komşu ailenin dostluklarının örnek oluşturduğu; iki gencin öğrencilik yılları, adadaki birliktelikleri, aşklarının da, aile büyüklerinin sıcak yaklaşımları etkili dille anlatıldığı romanda olaylar şöyle gelişir: Kıbrıs’ta başlayan tatsız olaylar için önlem alan DP İktidarı, Kıbrıs Türk’tür Cemiyeti’ni kurdurur. Kâmil Önal ve Hikmet Bil görev alır. Valilikte çalışan genç Çetin de onlara yardım eder. Cemiyet, yurt genelinde şubeler açarak güçlenir. Milli Türk Talebe Birliği’nde (MTTB) toplantılar düzenlenir vb. Kıbrıs’ta Rumlar bomba atınca, uluslararası düzeyde girişimler yaşanır. Londra’da üç devlet arasında toplantı yapılır. Gelişmeleri İstanbul Valisi yakından izler, Suzan da önemli ilişkiler kurarak ona yardımcı olur. Yazar, olay kişilerini konuşturarak DP’nin uygulamalarını, CHP ile çatışmalarını nesnel olarak değerlendirir. DP, 1950’den bu yana CHP’yi yok etme çabası içindedir. Kıbrıs’ta İngilizler yanlış politika izler. Yunanistan, din işlerini devlet işlerine karıştırıp Papaz Makarios’u ileri sürer. DP İktidarı şovence davranıp Türkleri kışkırtır. Selanik’te Atatürk’ün evine bomba atıldığı haberinin İstanbul gazeteleriyle ve radyosundan duyurulması da yangını körükler. Suzan, Hükümet’teki hareketliliği Valilik’te kayıt altına alır. Cumhurbaşkanı Bayar, Başbakan Menderes, İçişleri Bakanı Gedik Valilik’te buluşur. İçişleri Bakanı Gedik’in İstanbul’da olayları körüklemesi gerçeklerin bilinmesi yönünden önemlidir. MARAŞ, ÇORUM, SİVAS’IN ÖNCÜLÜ 6 Eylül 1955’te, yıkım başladığında Bakanı Namık Gedik’in olayları gençliğin milli isyanı olarak görmesi desteği anlamına gelir ki Hükümet’in bunu istediğini kanıtlar. 67 Eylül sabahında İstanbul’un durumu yürekler acısıdır: Hristo’nun eczanesi yerle bir edilir. Yorgo öldürülür, annesi pencereden atılır ölür, Lena’ya tecavüz edilir. Aileler perişandır. DP 29 Eylül 1960’ta kapatılır. Yassıada’da yargılamalarda 67 Eylül 1955 Olayları da görüşülür. Suzan, Yassıada’da tanıklık yapar ve Valilik’te tuttuğu defterini kanıt olarak gösterir. Olayların hükümetin ve Milli Emniyet Hizmetleri’nin işi olduğu, komünistlere, aydınlara yüklenmeye çalışıldığı kanıtlanır. Osman Balcıgil, yakın tarihimizin 19501960 arasındaki dönemine ışık tuttuğu En Hüzünlü Eylül romanında; Rumların ve Türklerin dostluklarını gösterirken Yassıada’da geçmişle yüzleşip ders alınmadığını, o nedenle gelecekte Maraş, Çorum ve Sivas’ta kıyımlar yapıldığını da vurguluyor. n 22 Nisan 2021 11 cocukkitaplari.indd 2 15.04.2021 15:22