Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ALBERT CAMUS (7 KASIM 1913-4 OCAK 1960)
Küllerinden doğuyor hâlâ!
Çağından tiksindiğini ifade etmiş, çağının yankılarına ve yangınlarına yapıtlarında olanca yer vermiş, “Bir kenti
tanımanın en bilindik yollarından biri de insanların orada nasıl çalıştığına, orada birbirlerini sevdiğine ve nasıl
öldüğüne bakmaktır” demiş Nobel Edebiyat Ödüllü usta yazar Albert Camus, insanlığa eşsiz yapıtlar bırakmaya
devam edecekken en verimli çağında, 4 Ocak 1960’ta, 47 yaşında bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
Kaybın büyüklüğü her çağda tarifsiz! Ne mutlu ki küllerinden doğuyor hâlâ. Anısına saygıyla…
Karşısındaki kişi aslında Oğuz
NURBANU KABLAN
Atay’ın Olric’idir. İtiraflar birbiri
DUYARSIZLAŞAN VE ardına gelir, deyim yerindeyse ko-
nuştukça batar!
PASİFLEŞEN İNSANI
Önce iyi bir insan olduğunu id-
YAZDI!
İki büyük dünya savaşı, ekonomik dia eden Clamence, günah çıkarma
faslına döndüğünde aslında amaca
buhranlar, aralarında yurdu Fransa’nın
giden her yolu mûbah gören, ben-
da bulunduğu sömürge devletlerin
mazlum ülkeleri işgal etme yarışı ve cil, çıkarcı, yalaka, ikiyüzlü bir in-
san olduğunu itiraf eder. Toplumda
çok daha fazlasının yıkıp geçtiği ça-
ğından iğrendiğini ifade etmiş No- saygın görünen birçok insanın du-
bel Edebiyat Ödüllü ölümsüz yazar rumu da kendisinden farklı değildir.
Başarı anlamında yukarıya çıkıl-
ve düşünür Albert Camus (7 Kasım
1913 - 4 Ocak 1960) çağına tanıklık dıkça insanlık anlamında nasıl yere
eden, çağının yangınlarına ve yankı- çakıldığına tanık oluruz. Yazar bu ro-
manıyla Yabancı’daki silik karakter-
larına, insanın / insanlığın zaafları-
na ve savruluşuna 47 yıllık kısa öm- den çok, silik olmayan, başarılı ama
rüne sığdırdığı her biri başyapıt ni- kötü bir karakterle çıkar karşımıza.
Aslında düpedüz bir karaktersizden
teliğindeki kitaplarında var gücüyle
yer veren yazarların başında geldi. söz etmek daha doğru olur.
Önemli yapıtlarından
VAROLUŞÇULUK VE
Yabancı’da “Annem bugün ölmüş,
belki de dün” cümlesiyle koca bir CAMUS!
İki kez (biri Fransızcasından)
romanı daha ilk satırda ortaya ko-
Yabancı, iki kez Düşüş, iki kez de
yan yazar, insanın bu çağda duyar-
sızlaştığını ve pasifleştiğini imler. Veba’yı okumuş biri olarak Albert
Camus’nün okundukça değerlenen
Böylece bu tek güzergâhlı, tekdü-
da 1942’de yayımlanan yapıtı Sisi-
BİR KARAKTERSİZİN bir yazar olduğunu rahatlıkla söy-
ze ve monoton yolda da kahraman-
fos Söyleni ise “absürdizm” (saç-
ANATOMİSİ! leyebilirim.
ları Meursault’ı ve Clamence’i yü-
ma, uyumsuzluk felsefesi) felsefesi
Kendini hemen ele veren bir ya-
Düşüş’te ise avukat Jean-Baptis-
rütür. Meursault kendine yabancı-
üzerine kurulmuş bir deneme kita-
te Clamence aracılığı ile burjuva zar değildir. Eserlerinin altyapı-
laşarak hiçliğin dibine vurmuştur,
bıdır. Konusunu Yunan mitolojisin-
ahlakının fotoğrafını çeker. Bu ya- sında felsefe yatar. Önce yol aldığı
Clamence ise hiçlikten kurtulmak
güzergâha varoluşçu akımın yapı den alır, müthiş bir hikâyesi vardır.
pıtının kahramanlarından Clamen-
için ruhunu satarak boşuna çırpın-
ce, Amsterdam’da “Mexico-City” taşlarını yerleştirir, taşların arasını Sisifos ölümlülerin en bilgesidir.
mıştır. Sonuçta kendine yabancıla-
adlı barda oturur ve karşısında biri yaşamın anlamsızlığı ve saçmalığı Bilge kişiler egemen güçleri hep kız-
düşüncesinin harcıyla sıkılaştırır.
varmış gibi konuşmaya başlar. şan kahramanımızdan daha kötü bir dırmıştır, Sisifos da tanrıları kızdırır
duruma düşmüştür... ve büyük bir kayayı dağın tepesine
tırmandırmakla cezalandırılır. Sisi-
ZOR KOŞULLARDA fos kayayı tepeye tam çıkaracakken
YETİŞTİ! kaya aşağı yuvarlanır, iner ve tek-
Birinci Dünya Savaşı’nda yaşa- rar yukarı çıkarmaya çalışır. Bu kı-
mını yitirmiş Alsaslı işçi bir baba sır döngü sürüp gider; asıl trajedi
ve evlere temizliğe giderek tek ba- Sisifos’un kayanın düşeceğini bi-
şına çocuklarını büyüten İspanyol le bile onu çıkarmaya çalışmasıdır.
bir annenin oğlu olan Albert Ca-
mus, bu zor koşullarda annesinin YAŞAMI VE İNTİHARI
fedakârlığı sayesinde eğitimini ta- SORGULADI!
mamlayıp yazın dünyasına Tersi Eserinde yaşamı ve intiharı sor-
ve Yüzü kitabı ile adımını atar. gulayan yazar düşüncesini şu sözle
İkinci Dünya Savaşı’nın ortasın- dile getirir. “Yaşama nedeni >>
6 30 Aralık 2021