Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ALİ CENGİZKAN‘DAN ‘ŞİİR VE YAŞAM’
‘Şiir değiştirir!’
Ali Cengizkan’ın Şiir ve Yaşam isimli
kitabı geliştirilmiş yeni baskısıyla
(Islık Yayınları / 394 s.) yayımlandı.
“Şiir ve Yaşam”, “Çantada Kalanlar”
ve “Sivas’tan Sonra” isimli üç
bölümden oluşan kitapta söyleşi
ve değerlendirmeler, “şiirlemeler”,
öyküler ve dikkat çeken yorumlar yer
alıyor. Ali Cengizkan ile Şiir ve Yaşam
kitabı üzerine iyi bir şairin, “şiirin
ne olduğunu” tartışan yazılarına
odaklandığımız bir söyleşi yaptık.
n Ara ara gündeme gelen şiir dünyayı, ha-
GÜLTEKİN EMRE
yatı, insanı... değiştirebilir düşüncesine Kü-
çük A geçmişte ne diyordu, bugün ne diyor?
‘İYİ Kİ YAZMIŞIM!’
“Şiir dünyayı, hayatı, insanı değiştirir”,
n Şiir dünyasına ucundan kıyısın-
evet! Hâlâ aynı şekilde düşünüyorum. İlk
dan sokulmaya, yer almaya çalışan Kü-
imza günümdü, 1980’lerde, bir subay geldi.
çük A’nın şiir / şair üzerine düşünceleri-
“Biliyor musunuz, sizin şu şiiriniz üzerimde
ni, saptamalarını içeren yazılarına dönüp
çıkmıştı; hücre hapsine çarptırıldım” dedi.
baktığında ne düşünüyorsun?
Ve şiirden korkuluyor, hâlâ!
Sevgili Gültekin, dünyanın öte ucundan
n Şiir yaşamla bilinçle kesiştiği yer-
merhaba. Çok oldu aynı dergi içinde çalış-
de mi, yaşamı avucumuza almak mı? Şiir
mayalı ama 1970’lerin sonunda birlikte ça-
ideolojik mi?
lışmıştık Türkiye Yazıları’nda. Kim derdi
“Yaşamla bilincin kesiştiği yerdedir”, evet.
- Ali Püsküllüoğlu olabilir - “kanat alıştır-
Bir ayılma anımızda, bir aydınlanma; zihni-
maları” yapan iki gençtik ikimiz de.
mizdeki bir ışıma noktasında, o parlaklıkta…
Poetika ile hemhal oldukça düşündüğünü
Okur özne üzerindeki etkisini de aynı kanal-
söylemek, polemik yapmak, yazı yazmak da
dan geçerek sağlar; aynı aydınlanmayı, “Ben
kaçınılmaz oldu. Hele Yarın dergisiyle birlik-
bunu niçin daha önce düşünme-
te, artık şiir üzerine düşündükle-
dim” deme anını paylaştığında
rimi tartışmak, yoğun şiir ve po-
şiir okura ulaşır.
etika okumalarına paralel, başka-
Derslerimde çok kullanmışım-
larıyla şiir üzerine iletişmek anla-
dır; Melih Cevdet’in “Güvercin”
mına da gelmeye başladı.
şiiri, isminden sonraki dördüncü
Derken UM:AG Yaratıcı Yaz-
sözcükle biter ve adıyla bütün-
ma Kursları’na kadar gelişti bu
leşmiştir: “Pencerede kopan al-
durum. Bütün ortamlarında sanı-
kış”… Kanat çırpan imge, yarat-
rım, hep tedirginlik içererek de...
tığı mutluluk ve gülümseme ile
Şiir, biliyorsun, kolektif bir
amacına ulaşır. Paz’ın “avucu-
ortama seslenen, başkalarıyla
muzda kanayan yarası” da aynı
buluşmasını böyle sağlayan bir
konumu imlemez mi?
iletişim ve yaratma sanatı.
n Şiir ve Yaşam yayım-
Bende şöyle gelişmişti: “Türk
landıktan sonra “Çantada
şiirini ve yabancı şiiri izliyorum;
Kalanlar”dan söz eder misin?
ama onlar doyurmuyor beni, şöyle de yazılabi-
Çantada Kalanlar, hayatımızın program dı-
lir.” Bu hırs, kendini öğrenmekle ve yazmak-
şı parçası, her zaman. “Canlı olmanın belirti-
la, başa baş gidiyor. Baktığımda, “İyi ki yaz-
si”... O nedenle de mimarlık ya da şiir öğre-
mışım” diyorum; bu kendime koyduğum far-
nenlere hep şunu söyleriz: “Çizin ya da ya-
kındalık ilkeleri, yolumu da aydınlattı çünkü.
zın! Deneyimin kendisi bile, yolda, size bir şey
‘ŞİİR YETİM, ÇÜNKÜ...’
öğretecektir!” Dolayısıyla çantada her zaman
n Bir yerde şiirin “yetim”liğinden söz
bir şeyler kalır. Kitaptakiler, Yarın’da “Şiir
ediliyor. Şiir mi, şair mi yetim?
ve Yaşam” başlığı altında programladıkları-
Bence yetim olan şiir. Onu yetim kılan şairi
mın yanı sıra ortaya çıkanlardı.
çünkü. Şair, şiirinin macerasına, ömrüne ka-
SİVAS’TAN SONRA HAYAT!
rışmamalı. Hatta zaman içinde şiiri düzeltme-
n Ortak arkadaşlarımızı kaybettiğimiz
meli de. Bu noktada şiir, düzyazıdan farklı.
“Sivas’tan Sonra” hayat, şiir ne oldu?
Falih Rıfkı, Çankaya’sını yeni baskıda
Sivas, hepimizin içindeki yaradır. Yal-
değiştirip düzeltir ama keşke düzeltmesey-
nızca kendi can arkadaşlarını yitirmek değil
di. Yahya Kemal bir şiiri üzerinde on beş
konu. Toplumun farklı katmanlarının birbi-
kez oynayarak yazar. Bu, yayımlanmadan
rini görme biçimiyle ilgili bir süreç, hâlâ da
önce olabilir. Ama yayımlandıktan son-
devam etmekte. Belki bu süreçte, tüm şa-
ra yeni baskılarda paylaşılmış şiir üzerinde
ir ve yazarlar olgunlaştılar. Olgunlaşmanın
yeniden oynamak, bana yanlış geliyor. He-
olumsuz yönleri de var; duyarlıklarımız da-
le onları savunmak, asla olmamalı.
ha tartımlı, bakışlarımız daha donuk oldu.
Şairin işi, şiiri yazdıktan sonra biter; şiirin
Kendimize “daha çok çalışmalıyız” konu-
/ ürünün kendi yaşamı vardır. Böyle bir otan-
sunda verdiğimiz sözler, bizi daha acımasız
tiklik, özgün durumun korunması (ilk durum
ama kendimizden vazgeçer kıldı. n
için yalan söylememe) takıntım var.
/ /
kirmizikedi.com /kirmizikediyayinevi krmzkedikitap kirmizikediyayinevi
30 Aralık 2021 15
vurgun_cumhuriyet_125x31_ilan.indd 2 24.12.2021 12:11