Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                ARİFE KALENDER’DEN ‘KARANFİL FIRTINASI’
Kalender şiirinden 
kesitler!
Şairliği, yazarlığı, 
‘‘
öğretmenliği, çevirmenliği 
bütünsellik oluşturan, şiirini 
yarım yüzyıllık bir hayatın 
binbir görüntüsüyle bezeyen 
Arife Kalender’in Karanfil 
Fırtınası (İmgenin Çocukları 
Yayınları) adlı “Seçme Şiirleri” 
nde yol alırken aklıma Cemal 
Süreya’nın ünlü dizesi geliyor: 
“Şairin hayatı şiire dahil”. 
’’
le de olsa - ortaya koyduğu “cesaret”tir. 
AHMET ÖZER
Bu cesareti kendi kimliğiyle özdeşleştire-
rek, “Ah! Nasıl da bana benziyordun An-
FIRTINAYA TUTULMAK!
na” diyor. Dikkat edilsin, “sana benziyo-
Şair Arife Kalender, seçme şiirlerinden 
rum” demiyor. Bir kadın roman kahrama-
oluşan Karanfil Fırtınası’nda (İmgenin 
nının her çağda hemcinsiyle örtüşen bir ha-
Çocukları Yayınevi) aşkın, yaşamın, do-
yatı anımsatmasıdır bu.
ğanın, kadının yazılmayan tarihi ile cesa-
“Orta Doğulu Tanrılar”ı, “Babaların 
retin şiirini yazıyor diyebilirim.
Kızları”nı, “Haziran Çocukları”nı, “Bir 
Onun, yaşamın binbir rengini içeren şiir-
Kayanın Uçurumu”nu unutmuyor. Falcı’dan 
leriyle kimi zaman bir hüznün, kimi zaman 
bir örnek: “çok korsan beklemişsin aşırsın 
bir sevincin eteklerine tutunuruz. Doğada ba-
uzaklara”. Bir kadının “kurtuluş”a uzanan 
şımızı alıp gittiğimiz günler de olur, kadının 
yolundaki özlemin, bir düş satıcısının di-
dünyasına girip onunla bütünleşmek de… 
linde gerçek anlamı bulabilmesi de böyle 
Özetle yaşamın içindeki aşkla, aşkın içinde-
olur! Kadın kendini “kurtarırsa” olan erke-
ki yaşamı en iyi bulabildiğimiz bir yerdeyiz.
ğe olur değil mi? Şu karşılığı veriyor: “Er-
“iki kadın dere kıyısında/ karşı yola 
kek memeden kesilen çocuk şaşkınlığında”.
bakıyorlar ıssız/ aralarında kuş sesleri”.
“Aşkı Bekleyen Kadınlar” şiirinin bu üç 
KADINLAR BAŞROLDE!
dizesine bakarken üçüncü dizeyi ancak iyi 
Şiirlerini okurken onu, değişik görevlerde 
bir şair yerleştirir oraya diye düşündüm. 
bulunan, yaşamın farklı kesim-
Okuruna şaşırtıcı söylem ta-
lerinde yer alan kadınları sah-
zeliğinde büyülü bir ufuk aça-
nede canlandıran bir oyuncu 
bilmektir bu. 
olarak görüyorum. Acı çeken, 
seven, sevilen, kafa tutan, di-
DİRENCİN İZLERİ
renen, içten içe ezilse de için-
Kalender, bunu pek çok şii-
deki coşkuyu yitirmeyen baş-
rinde ustalıkla yapıyor. Bir ka-
rol oyuncusu. 
dından bir anneye, oradan bir 
Bu, bir şairin toplumun her 
anne - kadının yaşamla sava-
kesimine şiirleriyle soluk ka-
şımına okuru sürüklemesini 
zandırıp grubu tutana kan 
iyi biliyor. 
vermeden başka ne olabilir!
Burada bir çileli yaşa-
Kalender, Karanfil 
mın, bir baskının, bir fırtına-
Fırtınası’nı 1967’de, Malat-
ya tutulmuşluğun savrulu-
ya Turan Emeksiz Lisesi’nde yazdığı ve 
şunu görürüz: “kestim yılkıların yularını 
Mart 1970’te Yeni Adım dergisinde ya-
ey rüzgâr/ tüm anlamların ağzını çözdüm 
yımlanan “Anılar” şiiriyle sonlandırmış. 
de/ bana kaldı anlamsızlar”.
16 yaşındaki öğrencinin şiirinin kimi di-
Şiir nasıl da akıyor yatağında.  
zelerine bakıyorum: “Bir kayısı ağacın-
Kalender’in şiirinde, sonsuz bir direncin 
da sallanır çocukluğum”, “Yüzümde acı-
izleriyle özgürlüğün ardı sıra inatçı bir 
dan çok sevinç var”, “Böyle mi sevecek-
direnmeye tanık oluruz. Şiirlerin çoğu, 
tim dünümü” dizelerinin, yarım yüzyıllık 
bu özgürlük arayışını dile getirirken yal-
şairliğinin kilometre taşlarını oluşturdu-
nızlığın hüznü de yedeğinde taşınır.
“balkona asıyor yalnızlığını yaşlı ka- ğunu düşünüyorum.
dın” ya da “asıyor koyu renk yalnızlığını, Arife Kalender’in Karanfil Fırtınası, 
yarım yüzyıllık şiirinin vitrinini oluşturu-
topluyor kara/ içini içine çekmiş dolaşmı-
yor sokakta”. yor. İnsana, doğaya, aşka, kadına, cinsel-
Kalender, ülkesinin kadınları kadar dün- liğe, çocuğa ve çocukluğuna genel anla-
mıyla hayata bakışından kesitler taşıyan 
yanın kadınlarını da düşünüyor, somut ha-
yattan soyuta da yolculuk yapıyor, Anna şiirleri, bildiğimiz bütün renkleri taşıyor. 
Karenina’nın yaşamını sorguluyor. Anna’da Şair, okuruna, dünyaya insan penceresin-
bulduğu, işte o kadının - romancının eliy- den bakmanın şaşırtıcılığını yaşatıyor. n
KITAP 2 Aralık 2021 15
            
    
