Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ŞÜKRAN SONER’DEN ‘GÖÇÜN GÖBEĞINDE’
TİTO’nun çocuklarından
Atatürk’ün gençliğine...
smanlı’nın Balkanlar’dan çekilişi, birbirinden kanlı savaşların, yılların, çekilen
O
acıların, kayıpların sonucu, Balkan topraklarından Anadolu topraklarına doğru
kaçınılmaz büyük göçün yaşanması...
Uzaktan algılanmayan güçlü bir haberleşme, dayanışma ağları içinde, Osmanlı
askerlerinin Balkanlar’dan çekilişi, Mustafa Kemal’in içinde olduğu birliklerle
eşgüdümlü olarak, güvenlik adına da aile bağları içinde
de gerçekleştiriliyor...
Asıl mucize, en çok yararlanılacaklar listesine alınmış, Mustafa Kemal’in
kafasında seçilmiş kişilerin, il il görevlendirilmelerinin, sonuçta Gazi Meclis’in
açılış günü Ankara’da görev yapabilmelerini sağlayacak bir
takvim içinde çakışıyor olmasında...
Usta gazeteci ve yazar Şükran Soner, Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan
Tito’nun Çocuklarından Atatürk’ün Gençliğine - Göçün Göbeğinde isimli yeni
kitabında “Göçlerin gelgitlerinde, yaşamımızın noktası yok. Masalı, daha doğrusu
çocukluğun içinden belgeli tanıklıklar tadında bırakmak gerek...” diyor.
Ve birkaç kuşağın, çaprazlama göçlerin göbeğindeki yaşamlarını bizzat ailesinin
öyküsünden de hareketle tanıkları ve tanıklıklarıyla belgeliyor.
Fotoğraf: UĞUR DEMIR
anneannemden izin ala- sıkı disiplin, eğitim, toplumsal taki öyküye konu yaptığım geçmiş yaşa-
GAMZE AKDEMİR
rak insanlar sokaklara düş- baskılar altında değil, kendile- mım... Çocukluk anılarımla vedalaşma-
gamze.akdemir@cumhuriyet.com.tr
meden Priştine sokaklarını rine verilen değer ve özgürlük mın konusu olan şehri turlamamdan sonra
dolaşmak, geçmişimle ve- ortamı ile doğru orantılıdır. trenle Üsküp’e gidişimiz... İstanbul yolcu-
KARDEŞLİKLE ÇOCUKÇA
dalaşmak istemiştim.. Osmanlı eğitim kurumları- ları annem, babam, biz üç kardeşin yanın-
VEDALAŞMA!
Tito Yugoslavya’sında nı Balkan toprakları ağırlık- da uğurlayıcılar dayım, “avatetemiz” (ebe
n Cumhuriyet Kitapları Çocuk
yaşamış olduğum çocuklu- lı kurguladığından, kuşku- teyze), babamızın büyük teyzesinin büyük
bölümünün yayımladığı, 1990’lı yıllar-
ğum, anılarım, arkadaşla- suz çokkültürlülük kaynaş- oğlu ve onun oğlu, dar kadro ile Üsküp
da kendi yazarlarının anılarından oluş-
rım, sokaklar, evler, oku- masının da katkısıyla, Os- sokaklarında, Kapalıçarşı yöresini turlaya-
turulan, gruplandırılmış, Düşler Kuru-
lum ile, benim için en gü- manlı toprakları üzerinde Bal- rak tren saatini beklerken gerilimden çok
yorum / Biz de Çocuktuk başlıklı dizi-
zelleri ile en acılıları için- kanlar da çocuk olarak yaşa- da neşelenememiştik..
den söz etmenizi rica ederek başlayalım
de yaşadıklarımı anımsa- mak ayrıcalıklı kültür ve öz- Şimdilerde Üsküp büyük depreminin ar-
söyleşimize.
mak, canlı cansız her şeye gürlüklerden pay almak an- dından onarılmamış istasyondan ağırlık-
Çocukluk yıllarınızın bütünlüğünü
el sallamak, akıtamadığım lamına da gelmiştir. lı gece boyu süren yolculuğun sabahında
kapsayacak, Tito Yugoslavya’sının Ko-
veda gözyaşları yerine ge- Mustafa Kemal’i, en zor- Sirkeci’ye oradan da vapurla Büyükada’ya
sova bölgesi merkezi Priştine’den başla-
çecek, iyi gelecekti.. lu koşullarda dünyanın en öğlen saatlerine doğru varabilmiştik.
yan, İstanbul’da noktalanan aile göçü-
“Kardeşlikle çocukça ve- başarılı olabilmiş lideri ko-
nüzün göbeğinden, 10 yaşınızın duygu-
dalaşma” başlığı altında yazdıklarımı, belle- numuna yükselten koşuları düşünün. Üze- ‘ÇOCUKLUK GELİŞİMİMDE
larıyla kaleme aldığınız “Kardeşlikle ço-
ğim beni yanıltmıyorsa çok çabuk, gazeteci- rine benzer koşullarda yetişmiş Tito’nun BÜYÜKBABAM BAŞROLDE’
cukça vedalaşma” başlığını verdiğiniz
likte izleme şansını yakaladığım çok önem- 3. dünyanın lideri kimliği ile katkılarını n Büyükbabanızın yaşamınızda ve
öykünüzden elbette...
li toplumsal olayların haberlerini yazar gi- eklemleyin. kimliğinizin oluşumunda, görüşlerinizin
Nereden nereye? Süreç bu kitapla na-
bi, hızla soluksuz tamamlamıştım. Evet, bugünün koşulları ile de karşılaştı- gelişiminde çok önemli bir yeri olduğunu
sıl bütünlendi?
Sadece çocukların anlayabileceği bir dil, rıldığında, biz Balkan topraklarında büyü- öğreniyoruz. Burada da anlatır mısınız?
Yazar değil, gazeteci olduğum gerçe-
sözcük bulabilmek için, “çokkültürlülük” yen kızçeler, dünya çapında en özgür, kim- Evet, Yugoslavya’daki çocukluk gelişi-
ğinden kopmadan, toplumsal olayların
kavramında takılmış, “Kardeşlikle çocuk- lik gelişimini kazanma şansını elde edebil- mimde başrolde galiba Büyükbabam Mü-
içinde gözlemci gazeteci olmayı, tanıklık-
ça vedalaşma” başlığında zorlanmıştım. miş kız çocukları arasında sayılabiliriz.. min var. Ben büyürken kaç dili birden bil-
larımı okurla paylaşmayı seçmiş bir kişi
diği ve kullandığını sayamıyorum.
olarak, sevgili iş ve can arkadaşım Deniz
‘ŞANSLI BİR KIZÇEYDİM!’ VE GÖÇ... 30 AĞUSTOS 1956! Radyodan Arapça yayınları hiç atlamı-
Som’dan gelen öneri üzerinde şöyle bir
düşündüm; “Düşler kuruyorum”, “Biz de n Rumeli kültür ve gelenekleriyle örü- n Süreci tanıklıklarla, kronolojisiyle sun- yor, belki de Osmanlıcayı iyi biliyordu.
lü dolu dolu bir çocukluk yaşadığınızı duğunuz Türkiye’ye çekirdek aile göçü- Arnavutça, Rumeli Türkçesi, çok iyi Sırp-
çocuktuk” başlıklarından etkilenmiştim.
Öykü, hele de çocuklara dönük öykü okuyoruz. Nasıl bir masaldı sizinki? Na- nüz ne zaman, hangi şartlarda başlıyor? çasını gün boyu konuşurken kullanıyor-
deneyimimin olmadığını gözeterek, 10 sıl bir kızçeydiniz? Ve Tito çocuğu ola- 30 Ağustos 1956 sabahı dedemin evin- du. Mektupla Türkiye Cumhuriyeti’nde,
bilmek ne demekti? de erken uyanıp Prişitine’nin boş sokak- önce Ankara sonra Büyükada’ya yerleş-
yaşını bitirmiş bir çocuk olarak, 30 Ağus-
tos 1956 sabahı, evinden yola çıkacağımız Çocukların gelişimi önyargıların aksine, larını dolaşmamla başlayan, ortak kitap- miş kayınbiraderlerinden yeni
>>
8 KITAP
7 Ekim 2021