07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MERHABA ‘Easy Rider’ Zamanın ruhunu yansıtan film örneği arıyorsanız, işte Dennis Hopper’ın yönettiği Easy Rider. Geçenlerde yeniden seyrettim 1969 yılının bu unutulmaz filmini. Oyıllar geldi aklıma. Yerküre protesto hareketleriyle sarsılmıştı 1968’de. Fransa’daki öğrenci başkaldırısı birçok ülkeye örnek olmuştu. En kanlı olaylar Meksika’da yaşanmıştı. Olimpiyatlar vesilesiyle iktidardaki sistemi protesto eden yüzlerce öğrenci polis ve asker tarafından öldürülmüştü. Sosyalist blok da Prag Baharı olaylarıyla nasibini almıştı 1968 sarsıntısından. 1968 olaylarını yaratanlar gençlerdi. İnanmıyorlardı büyüklerinin kurdukları düzenin onları mutlu edeceğine. Görüyorlardı haksızlıkları, adaletsizliği, sömürü çarkını, kanlı savaşları, bu arada Vietnam’da olanları. Umutları kadar güzel bir dünya kurulabilsin diye taştılar sokaklara. 4 Nisan 1968’de Martin Luther King Jr. öldürüldü. Yurt dışındaki savaşın yanı sıra yurt içinde de şiddet sarmalı sardı ABD’yi aylarca. 60’lı yıllarda gelişen hippi hareketi başta olmak üzere ABD’nde gençleri kurulu düzene karşı etkileyen başka akımlar da vardı. Egemen kültürden, toplum düzeninden mutsuz kimi gençler yeni yaşama biçimleri arıyorlardı. Bu bağlamda ortaya çıktı Easy Rider. Karşı kültür filmi diyorlar. Öyle ama şimdi bakıyorum da, ABD’ye karşı değil. Tersine, ABD yaşamı çerçevesinde bir özeleştiri filmi. Modern bir western bile diyebiliriz. Atlı kovboyun yerini motor sürücüsü almış. Uçsuz bucaksız alanlarda yalnız ve özgür kovboylar gibi gidiyor. Aracı ABD bayrağı süslü. Kendine Kaptan Amerika diyor, ülkenin simgesi. Easy Rider, Dennis Hopper’un tanımına göre, dostu olduğu hayat kadınının parasıyla yaşayan kişi demek. Türkçesi yanlış anlaşılabilir. Buradaki hayat kadını genel olarak kapitalist sistem. Kahramanlarımız, eski kovboylar gibi banka soymamışlar ama yasa dışından sağladıkları bir kazançla ömürlerini rahat içinde geçirecekleri bir yere doğru yol alıyorlar. Bilinen yaşam alanı dışına çıkıyorlar aslında. Peter Fonda kol saatini fırlatıp atıyor. Doğaya dönüşü arayan bir hippi komününe konuk oluyorlar. Birtakım maddeler yoluyla yapay cennetlere (aslında toplumdan) kaçılıyor. Yavaş yavaş Peter Fonda tipinde İsa’ya göndermeler görüyorsunuz. İsa gibi o da öle ceğini biliyor. Hasımları beyaz, tutucu, orta sınıf Amerikalılar. Onların uzun saçlarını, rahat davranışlarını kaldıramıyor tutucular. İkiliye katılan Jack Nicholson’un dediği gibi, tutucular, kahramanlarımızdan çok onların temsil ettikleri değerlerden, özgürlükten, berisinde kendilerini güvende hissettikleri önyargı duvarlarının çökmesinden korkuyor.Tutucuların kahramanlarımızı öldürmeleri varoluşsal bir tehditi gidermek olarak gerçekleşiyor. ‘BAŞARAMADIK’ Filmin bir yerinde “başaramadık” diyor Peter Fonda. Başaramayan o ve yoldaşı değil, ABD. Bireyin özgürlüğü ABD’nın kurucu söylencesidir (efsane). Film ABD’nin bu ilksel erekten umarsızca saptığını dile getirmeye çalışıyor. Öte yandan, 1960’lı yılların gençlik hareketlerinde İsa betisini de (figür) aslına döndürme çabası görülür. Zenginlik ve şiddet karşıtı, yoksullarla dayanışmacı ve sevgi simgesi bir İsa düşünülür. Film özgürlük ve sevgi çağrısıdır. Böyle bir çağrıyı Trump’ın ABD’sinde de yapmak gerekiyor. Bir ölçüde Bernie Sanders yapıyor da. Onu dinledikçe 1968’ler geliyor aklıma. Bakalım, kitleler, orta sınıf, işçiler ne diyecek? 1968’i pek desteklememişti köktenci değişimlere korku ve kuşkuyla yaklaşan kitleler, kendi kalesine sık sık gol atanlar. Gene de, sadece ABD’deki değil Batı Avrupa’daki protesto hareketlerini de genel bir özeleştiri dalgası olarak görebiliriz. 1968 olayları Batı’da dizge (sistem) değişikliğine yol açan bir devrim hareketi boyutları kazanmadı. Ancak bireysel ve toplumsal yaşamın daha özgürce koşullarda sürdürülmesine yol açtı. Özünde bireyin ve sivil toplumun, devletin keyfi yönetimine karşı savunulması demek olan insan hakları kavramı da 1968’in açtığı yoldan gelerek 1970’lerde öne çıktı. Ülkemizde 1968 dönemi yoğun, giderek kanlı yaşandı. Ömer Turan’ın derlediği İsyan, Devrim, Özgürlük (Tarih Vakfı Yurt Y. 2019) yapıtında 1968 değişim rüzgârının dış dünyada ve Türkiye’de nasıl estiğini görüyorsunuz. Unutulmaz 47’liler romanının yazarı Füruzan, 1968’in kırkıncı yılı olan 2008’de TÜYAP’ın onur konuğuydu. O vesileyle Cumhuriyet (30 Ekim) ile yaptığı söyleşide “68, kanımca, tüm dünyada bir Rönesans olarak yaşandı.” dedi. Doğrudur. Gel gelelim, 1968 Batı’da özgürlüklerin genişlemesine yol açarken bizde bunun tersi oldu. En özgürlükçü anayasamız olan 1961 Anayasasını birileri “lüks” bularak budamaya başladılar. Sola, gençliğe ölümcül darbeler indirdiler. Bence Türkiye asıl o dönemde kültürel bakımdan Avrupa’dan kopmaya başladı. Avrupa daha fazla özgürlüğe yönelirken, biz daha az özgürlük yolunu seçtik. Hâlâ kendimize gelemedik. Bundan sonra da çok zor. DENİZ GEÇMİŞ DARAĞACINA GİTMEDEN... O dönemde iktidarın acımasızca ortadan kaldırdığı gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş’in darağacına gitmeden önce yazdığı bir şiir ortaya çıktı yıllar sonra: “Yenilmişsem / Elim kolum bağlı / Boynumda yağlı ip / Gelip dayanmışsam / darağacına / Dudaklarımda yarın / Gözlerim yarınlarda / Unutmak mı gerek seni? / Kapılar kapalı / Tutulmuşsa gece / kapkara yollar / Sıcacık bir sevgi / sunmayacak mıyım insanlara? / Bakmayacak mıyım yarınlara / Seslenmeyecek miyim insanlara?” Bu dizelerdeki insana olan sevgi ve inanç yoğunluğunu görünce şaşırıyoruz bugün. O sıcacık sevgiyi hâlâ kimse sunamadı topluma. Tersine, sevgisiz, hoyrat, bölünmüş bir topluma dönüştük. Gene de, 1968’leri düşündükçe yitirmek istemiyoruz, yineliyoruz inancımızı: Bir Gün Mutlaka. Bizde hâlâ kolektif insan anlayışı egemendir. Sağ için ümmet, cemaat, millet, sol için halk kavramları birey kavramından önce gelir. n KITAP l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya l Yayın Yönetmeni: Turgay Fişekçi l Editör: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Olcay Büyüktaş Akça l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. Aş., Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. B u sayımızın kapağında 1990’lardan buyana şiir dünyamızda önemli bir yer tutan Hakan Savlı var. Yeni kitabı Kırgın Karnaval, sevme eyleminin insan hayatında yarattığı dalgalanmaları konu edinirken okurlarını da şiir sanatı dediğimiz güzelliklerin içinde dolaştırıyor. Oğuz Demiralp 68 ruhunun simge filmlerinden Easy Rider’dan yola çıkıp, o günlerin özgürlük ortamından günümüze nasıl ulaşıldığını hatırlatıyor. Günümüz yazarlarından Erlend Loe, Kadının Fendi romanında postmodern çağda, geleneksel kalıplardan uzaklaşıp kendini bulmaya yönelen bir kadın kahramanın hikâyesini anlatıyor. Kitabı Sacide Alkar Doster değerlendirdi. Ali Şahin’in Atatürkçülükle sosyalist solun tarihsel süreç içinde yakınlaşıp uzaklaşma dönemlerini incelediği Solun Büyük Yol Ayrımı kitabını Barış Doster tanıttı. Günümüz romanının önde gelen yazarlarından Mehmet Eroğlu’nun polisiye yeni romanı Kötü Adamın On Günü’nü Buse Özlem Bay inceledi. Latin Amerika’nın büyük romancılarından Jorge Amado’nun Teraza Batista’sı, hem bir bireyin hem de bir halkın hikâyesini büyülü diliyle anlatıyor. Kitabı Büşra Bakan inceledi. Ukraynalı bir ressam olan Gritchenko’nun 19191921 yılları arasında kaldığı İstanbul’a ilişkin yazılı ve çizgili izlenimlerini aktardığı İstanbul’da İki Yıl kitabını Kaan Egemen tanıttı. Çocuk sayfamızda bu hafta Burcu Yılmaz, mülteci sorununa çocukların gözünden bakan Benim Adım Mülteci Değil adlı kitabı tanıtıyor. İyi okumalar. [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle