Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
RICARDO PIGLIA’DAN ‘YOK ŞEHİR’ Resmi tarihin bellek silme operasyonu Ricardo Piglia’nın gazeteci Junior çevresinde gelişen Yok Şehir ’i, Junior’un, Elena adlı kadının hafızasını içeren çok özel bir makinenin ardına düşüp yüzleştiği örtük devlet terörünü açığa çıkarışı ve eleştirisiyle ‘politik roman’ kategorisinde bir roman. HASAN ÖZTÜRK T ürkçe okurunun Suni Teneffüs (1999) ve Son Okur (2018) romanlarıyla bildiği Ricardo Piglia, Yok Şehir adlı romanıyla yeniden dilimizde. Romanın, Yok Kent (Aylak Kitap, 2018) adıyla çizgi romanı da yapılmıştı. Arjantin’in totaliter yönetim tarihinden bağımsız okunamayacak Yok Şehir, gazeteci Junior çevresinde gelişen birbirinden ilginç olaylarla bir ‘polisiye roman’ sayılabilir. Buenos Aires, muhabirin çalıştığı gazetenin yayımlandığı şehirdir ve Junior, gazeteciden çok bir tür dedektif titizliğiyle dolaştırır okuru şehrin her bir yanında bu nedenle bir ‘şehir romanı’ da diyebiliriz kitaba. ÜTOPIK DIL ADASI Romanın bütünü, belki de çok uzak olmayan bir zamanda karşılaşacağımız bir gele cek kurgusu ancak romanın, “dünyanın tüm dilleri birbirine karışmış” olan “oradan kimse geri dönmez ve dönen de geri gitmek istemez” olan ‘dil adası’ başlı başına bir ütopya bence. Kişileri gözetleme, bireysel yaşamı yok etme, muhalifleri işkenceyle cezalandırma, dilin mantığını iktidar lehine bozma biçimlerine bakıldığında Yok Şehir, kendisinden yarım yüzyıl önceki 1984 (George Orwell) ile ortak sesi olan romandır. Otorite, bir adım daha atarak insanların belleklerini silmeye çalışmaktadır fazlalık olarak. Bu ülkede mühendis Macedonio, “kırsaldaki köylüleri eğlendirmek” amacıyla bir makine yapacaktır. Yola çıkış, “tercüme makinesi” yapmak düşüncesidir ne var ki “hikâyeleri dönüştüren” üstelik de “Poe’nun anlatı tarzını yakalamış” ve “anlatırken öğrenme” işini başaran bir makine çıkar ortaya. Sonunda, devlet eliyle yok edilmiş belleklerin toplandığı ortak bir hafıza olmuştur makine, ‘güç’ ona müdahale edemez artık. Devlet güçlerinin, tehlikesini sezdikleri makineyi işlevsizleştirerek müzede saklamaya çalışmaları, yapıp ettiklerini örtbas etme, unutturma amaçlıdır. Çünkü onların yapıp ettikleri tahammül boyutlarını aşmıştır. DEVLETİN CEHENNEM HARİTASI Bu devleti Elena hatırladıkça, devletin sakladıkları aydınlığa çıkacak, “cehennem haritası” gözler önüne serilecektir bu nedenle otoritenin “gerçekliği saptırma” projesine ters düşen makine, müzeye hapsedilmelidir. Roman kişilerinden Russo’nun, “Zihinsel devlette, hayali gerçeklik söz konusudur, hepimiz onlar gibi düşünür, onların hayal etmemizi istediklerini hayal ederiz.” cümlesiyle tanımlanacak Arjantin otoriter yönetimin kirli yüzünü, mesleğine tutkun bir gazeteci aracılığıyla apaçık eden Yok Şehir anlatılandan fazlası; dilin, edebiyatın, edebiyatçıların, özgür düşüncenin, otorite baskısının, psikolojinin iç içe geçtiği bir romandır. Okuru çok olacaktır kitabın, biliyorum. Romanda söylendiği biçimiyle “kişisel hikâyeler her zaman suç hikâyeleri” oldukça özgürlük düşmanları, kitaptan esinlenir de belleklerimizi silecek yöntemler geliştirmeye kalkışırlar mı diye düşünmedim değil açıkçası. n Ricardo Piglia / Yok Şehir / Çeviren: Pınar Savaş / DeliDolu Yayınları / 148 s. / 2020.