23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAKAN SAVLI’DAN ‘KIRGIN KARNAVAL’ Sevmenin sonsuz, sonuçsuz güzelliği “Kendim olarak yazdım, sarsak bir rüya canbazının hayata tutunma çabasıyla, çöpler hayaller içinde yatan herşeyini kaybetmiş adamın özgürlüğüyle, çayırları ayakları yanan yaşlı atın bir acısıyla ve karnavalda en kaybolmuş çocuk halimle.” CAVİT IŞIK YAVUZ ALTAY KENGER n ALTAY KENGER: Her şeyden önce, dosya halindeyken 2019 Yunus Nadi Şiir Ödülünü de alan kitabınıza neden bu adı seçtiğinizi merak ediyorum. Nedir Kırgın Karnaval? Hayat kırgın bir karnaval. Dünya hem bir karnaval kadar güzel hem ölümlerin ayrılıkların verdiği acıyla kırgınlıkla dolu. Zamanla duygular yoğunlaşıyor, yalınlaşıyor, renkler keskinleşiyor. En kötü şeyler geliyor başına, ölüm gelip geçiyor, gözünü açıp bakıyorsun yine karnavaldasın. Onun için önce ‘yumuşacık aksın kırgın karnaval’ diye yazmıştım sonra değiştirdim ‘paramparça aksın kırgın karnaval’ yaptım. Aksın bildiği gibi. Nasılsa, kitabımın son şiiri gibi, her şeyden sonra, biraz acı da olsa, yine bahar geliyor. n CAVİT IŞIK YAVUZ: Evet, şöyle diyorsunuz kitabın sonundaki bahar adlı şiirinizde: “dinledim sisi/ ve dağlarda bir kadın sesi/ dur dedi, kimliğini ver//...orada gömülüdür donmayan karda/kalbinden gelen beyaz buharda...// o zaman anladım: sensin bahar/ ve bir akşamüzeri öldüren beni/ yüzünün dağlara doğduğu yerde.”   Yeni kitaplar bazı şairler için yeni duygular, duygulanımlar, yaşantılar demek. Sizin için bu yeni kitabın bir hikâyesi var mı?   Yeni bir duygu olarak, Memet Baydur’un “Özgür Bir Serçe Gibi” adlı öyküsündeki adama benzemeye başladığımı hissettim. Yani onun yaptığı gibi, her an hayvanat bahçesindeki havuza atlayabilirdim ve öyküdeki bakıcılar bana da çay ve battaniye verdikten sonra, yine onun yaptığı gibi, gidip aynı havuza yine atlayabilirdim. Ama şöyle bir tehlike vardı, artık o öyküdeki dünyada değildik, havuzdan kendim çıkmak zorunda kalırsam, çay ve battaniye bile olmadan, ıslak mağrur bir komutan gibi, karakol amirinden bir kalem istemek zorunda kalacaktım. Herhalde bu şiirleri yazmak için. Çok eğlenceli olurdu her şey, bir noktadan sonra, yalnızlığın en güzel hali, en gülünç hali oluyor. n C.I.Y: Memet Baydur da kitaplarınızda hem adıyla hem de maskeli süvari gibi atıflarla izini gördüğümüz bir edebiyatçı. İlhan Berk’e ithaf ettiğiniz bir şiir de var bu kitapta. İlhan Berk’i kaybettikten yıllar sonra, adına yapılan bir sergide, bir kitabı hakkında bir şeyler yazmam istenince sanki onunla konuşma fırsatı buldum ve ‘Siz şimdi Pera’da mısınız?’ şiirini yazdım. Doksanlı yıllarda bazen buluşup şiirler ve aşk hikâyeleri konuşurduk. Hiç unutmam, birinde, birden kalkıp balkonda kuruyan bir balığı yazmaya gitmişti. Ben de bir gün Finlandiya’da yapraklar toplayıp postayla yolladım ona. Bir ay sonra bir mektubu geldi. İçinde akarsuyla konuştuğu bir şiiri vardı. Sadece ikimizin anladığı renkli bir dil bulup konuşur gibi, başka bir hayat bulmuştuk sanki. n A.K.: “Siz şimdi Pera’da mısınız?/ Bir köyün gökyüzü mü oldunuz yoksa./Bir annenin akşamüstleri kadar/güzel kaldığı yerde misiniz./Sizi bulsam, onu anlatsam size,/kimsesiz bir kuğudur o, bir an sever/sonra unutuverir beni uzaklaşınca./Yuvası bir Pera mektubu, gözleri bir/Pera sokağı hafifçe dudağını ısırınca./Ve kalbi karmakarışık bir kumru o/ bana hep aynı şeyi inleyen: git ve kal, gitme kal, git ve kal, gitme kal./Ama siz şimdi Pera da mısınız?/Sokaklarda sesleri dinlerken/bulsam sizi, bu aşkı dinler misiniz benden. /Cennetin kimsesiz yıldızlarla dolduğu/köy gecelerinde/bilerek mahsur mu kaldınız yoksa.//Yoksa siz şimdi Pera mı oldunuz,/ ben yanınıza, o güzel ölüme gelsem/ acıyı silebilir misiniz uykumdan.//Uzak bir panayırda pandomimci olsam/ göğe bakıp işaretlerle/ ayrılığın pırlanta nehirlerini bulsam/ nerede kumru, nerede ömrüm/Pera’da geçse yaralı zaman/ paramparça aksa kırgın karnaval/ küçük bir kız için hayatta kalsam.// Ama siz şimdi Pera’da mısınız?/Keşke sizi köylerde/ kumruları dinlerken bulsam”, dediğiniz şiir bu... ‘Meşhur şair İlhan Berk şimdi Pera da mı oturuyor’ biçiminde bir alt notla bitirmişsiniz.   Peki meşhur şair Hakan Savlı’nın şiiri nerede oturuyor, onun Pera’sı neresidir? Bir de, Şairin şiir yazarken şiirin içeriğine dair bir karaktere büründüğünü düşünüyorum. Hakan Savlı bu kitapta nasıl bir karaktere bürünüp yazdı şiirlerini? BENİM PERA’M DİRMİL KÖYÜ Benim Pera’m, Dirmil tabii, büyüdüğüm dağ köyü. Başka bir kitap yazıp o köy gecelerindeki dağ derelerinin bir çocuğun kalbine doluşunu anlatmak isterdim. Zifiri karanlıktan gelen ürpertici su sesini. Kalabalık bir evde uyurken serin yaz gecesinde kendini güven ve yıldızlar içinde hissetmenin huzurunu. Sevmek, bütün kalbinle sevmek, acı veren hastalıklı bir şeye dönüşebiliyorsa bu bir çocukluk hastalığı galiba. İnsan ona ilk verilen anıların güzelliğinden kurtulamıyor. Nasıl bir karaktere bürünerek yazdım, herhalde yine kendim olarak yazdım, sarsak bir rüya canbazının hayata tutunma çabasıyla, çöpler hayaller içinde yatan herşeyini kaybetmiş adamın özgürlüğüyle, çayırları ayakları yanan yaşlı atın bir acısıyla ve karnavalda en kaybolmuş çocuk halimle. MASALLA GERÇEK n A.K.: Şiirlerinizde çeşitli enstrümanlarla çalınan melodilerin aktığını, masalla gerçeğin incelikle harmanlandığı öykücü bir anlatım dilinin kullanıldığını görüyoruz. Siz kendi poetikanız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Şiirler bize başka dünyalara ait olduğumuzu hissettirmeli, hayatın başka bir kurguyla yaşanabileceği umudunu vermeli. Bize ölüm verilirken, bir göğün değişken maviliği, bir kadını sevmenin sonsuzsonuçsuz güzelliği de verilmiş. Bunları incelikle kullanmak için elimden geleni yaptım. Sanatın, bilimin temelindeki şeyin ‘bir ahlak’ olması gerektiğini düşünüyorum. Yalınlık, içtenlik, ‘anlatılanı hissettirmek’ için uğraşan bir çaba gösterdim. Şiir sözcük oyunlarıyla dolu, yerli yersiz imgelerle bezeli bir şey olmamalı, bir atmosfer yaratmalı. n C.I.Y: Kitapta “Nehir” imgesi bir kaç şiirde dikkat çekiyor, neden nehir? Bir insanı sevmenin içimden bir nehir gibi akışını yazdım. Sanırım uykuma karışan bu su sesi ben yok olduktan sonra da kitabın (ve kalbimin) içinden akmaya devam edecek. n Kırgın Karnaval / Hakan Savlı / Yapı Kredi Yayınları / 64 s. / 2020. 14 12 Mart 2020
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle