Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HÜSNÜ MAHALLİ’DEN ‘FİLİSTİN BENİMDİR ORTADOĞU’NUN KANLI TARİHİ’ Vaat edilmiş topraklar üzerine “Hüsnü Mahalli herhangi bir önyargıya kapılmadan olanı biteni, vaat edilmiş topraklar özlemi içindeki Yahudilik açısından ele almakta haksız sayılmasa da tek etken Yahudilik değil, emperyalizmin gücünü de atlamamalı. Yeni kitabı Filistin Benimdir Ortadoğu’nun Kanlı Tarihi’nde:, Filistin, özellikle Yahudi tarihi eşliğinde anlatılıyor. Hayli uzun bir Yahudi tarihi okuyacak okur. Burada dile getirilen kimi görüşlerin ya da iddiaların ciddi tartışma konusu olacağı kaçınılmaz. Arapların sanıldığı gibi Türkleri ‘arkalarından vurmadığının’ anlatıldığı bölümde ise Arap uluslarının bağımsızlık mücadelesinin ele alındığını da görmek isterdim.” MUSTAFA K. ERDEMOL Doğrusu İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki “normalleşme” anlaşmasıyla, öncesinde Filistin’i işin içine katmadan yapılan ABDİsrail tezgâhı “yüzyılın barışı”yla iyice köşeye sıkıştırılan Filistin’in bugününü anlamak için tam zamanında geldi bu kitap. Hüsnü Mahalli gibi, bölgeyi çok iyi bilen, “sıkı” bir gazetecinin hayli uğraştığı belli Filistin Benimdir’ini okurken bu talihsiz halkın tarihini elbette hüzünle, ama kitap okumanın da keyfine vararak okudum. Yazarın “Bana Göre” adıyla yazdığı sunuşta “kendimi bildim bileli, Filistin’i dinler, Filistin’i okur, Filistin’i yazarım” deyişi o coğrafyanın mensubu bir gazetecinin, “dinlediği, okuduğu, yazdığı” Filistin’i, belki başka kaynaklarda da bulunacak bilgilerin yanı sıra, bence, çok özel “zata mahsus” gözlemlerle ele aldığının ifadesi. O nedenle okurun Mahalli’nin “bildiği, dinlediği, okuduğu Filistin’i” yazdığını aklından çıkarmaması gerekir. YAHUDİ TARİHİ OLMADAN OLMAZ Klasik deyimle, “oylumlu” bir kitap “Filistin Benimdir”. Mahalli’nin keskin gazeteci gözlemciliğinin yanı sıra çeşitli kaynaklardan aktardığı bilgiler konuya vakıf olmayan ama yeni başlamak isteyenler için gerçek bir kaynak kılıyor kitabı. Kitapta, Filistin, özellikle Yahudi tarihi eşliğinde anlatılıyor. Bu nedenle hayli uzun bir Yahudi tarihi okuyacak okur. Burada dile getirilen kimi görüşlerin ya da iddiaların ciddi tartışma konusu olacağı kaçınılmaz. Hüsnü Mahalli bu anlamda ciddi bir risk de alarak, büyük bir açık sözlülükle Yahudi Soykırımı’na ilişkin var ya da yok diyenlerin görüşlerini de aktarmış örneğin. Yani kitap içinde, aslında başka bir kitabın konusu olacak bilgiler / iddialar var. Okuru başka kaynaklardan da takip ederek kuşkusuz bu bilgilere / iddialara yanıtlar bulabilir pekâlâ. Kitap okuru, özellikle ilgili okuru, bu açıdan yönlendirici bir özellik taşıyor. Kitabı tarafgir bulanlar da olabilir. Bunda yazarın dünya görüşünün de etkili olduğu bir gerçek, ancak Filistin gibi son derece yakıcı bir konuya “nesnel” yaklaşmak pek de o kadar kolay değil. İsrail’in ya da Yahudiliğin, Filistin sorununu yaratmada, bugünkü haliyle bu sorunu sürdürmede etkisi anlatılmadan, sanıldığı gibi “nesnellik” beklemek de doğru değil kanımca. Çünkü, İsrail’in Filistin trajedisini yaratmadaki etkisini görmemeyi ya da hafifsemeyi “nesnellik” olarak değerlendirenler var. Mahalli herhangi bir önyargıya kapılmadan olanı biteni, vaat edilmiş topraklar özlemi içindeki Yahudilik açısından ele almakta haksız sayılmasa da tek etken Yahudilik değil. Günümüzde emperyalizm anlatılmadan Filistin sorununun kavranması zor. Keşke bunun üzerinde daha çok dursaydı Mahalli. Mahalli, Türk kamuoyunda yaygın olan “Osmanlı’nın Araplar tarafından arkadan vurulduğu” yargısını da konu ediniyor kitabında. Arapların sanıldığı gibi Türkleri (Osmanlı’yı) “arkalarından vurmadığını” ciddi kaynaklar sunarak anlattığı bölümde gözüm, Arap uluslarının (Osmanlı’dan) bağımsızlık mücadelesinin ele alındığını da görmek isterdi doğrusu. Mahalli, elbette Arapların Osmanlı’yı arkadan vurmadıklarını anlatmakla doğru bir iş yapıyor. Bağımsızlık peşindeki uluslara her zaman bu tür suçlamalar yöneltileceğini anımsatarak “Arap kurtuluş hareketi”ne de yoğunlaşsaydı keşke. Bu eksiklik değilse de “kendi kaderini belirleyen” eski Osmanlı’nın parçası ulusların bu mücadelesini de anımsatmış olurdu. İSRAİL DIŞ POLİTİKASI Dediğim gibi kitapta elbette Filistin’den uzaklaşmadan İsrail’in dünya politikasındaki etkisi örnekleriyle anlatılıyor ancak Filistin’de İsrail devletinin yapıp etmelerine karşı tavır alan Yahudilerden de söz ediliyor. Ortodoks Yahudilerin, İsrail devletini tanımadıkları düşünülürse bu karşı çıkışları din kaynaklı, ancak dünyada alanlarında etkili olmuş çok sayıda Yahudi bilim, sanat insanı, hem hakkaniyet açsından hem de insanlık açısından Siyonizm’e karşı çıkıyorlar. Aralarında nükleer uzman Mordahay Vanunu da vardı. O sadece karşı çıkmakla kalmayıp, İsrail’in nükleer silaha sahip olduğunu dünyaya duyuran biriydi. Roma’da bulunduğu sırada Mossad ajanlarınca kaçırılarak götürüldüğü İsrail’de yıllarca hapis yattı. Şimdi Vanunu’nun unutulmuş olan İsrail’i ifşa çalışmalarını kitapta okumak hayli önemli. ABD’nin / Batı’nın kimde olup olmayacağına karar verdikleri nükleer silaha İsrail’in sahip olmasında, o dönem karşı çıkıyormuş gibi yapıp aslında destekleyen bir ABD / Batı oldu her zaman. Anımsatılması elbette gerekliydi. Kitap bunu çok da güzel vurguluyor. EMPERYALİZMİ GÖZ ARDI ETMEDEN Eleştiri konusu yapılan, elbette bölgedeki tüm musibetin sorumlusu olan, kendi halkının da başının belası Siyonizm anlatılırken emperyalizmle bağının sıkça, kuvvetlice vurgulanmasında yarar var. Çok haklı olarak Siyonizm derken emperyalizmi gözden kaçırmamak gerekir. Siyonizm tüm etkisine rağmen emperyalizmden daha güçlü değil. En büyük müttefiki emperyalizm sayesinde dilediğini yapma gücü var. Siyonizm, uzun tarihi köklerine rağmen emperyalizm olmadan bir şey yapamaz. Gazeteciliğinin yanı sıra son derece üretken bir yazar da olan Hüsnü Mahalli’nin “Ortadoğu’nun Kanlı Tarihi” alt başlığıyla yazdığı kitap özellikle günümüzde okunduğunda çok daha anlamlı olacak. Keşke Filistinli de okusa. Tabii ki iyi bildiğini varsaydığımız tarihinin ne kadar çok aktörlü, faktörlü olduğunu belki unutmuştur. Kültürü, adeti, geleneği, nihayet hafızası o kadar çok unutturuluyor ki, bu kitap belki “hafıza tazelemelerine” yardımcı da olur. n Filistin Benimdir / Hüsnü Mahalli / Kırmızı Kedi Kitabevi / 564 s. / Eylül 2020. 8 22 Ekim 2020