23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ERGİN YILDIZOĞLU’NDAN ‘YENİ FAŞİZM’ ‘Yeni normal’in ‘yeni faşizmi’ Faşizmin Nazi üniformasıyla geleceğini sananlar büyük bir yanılgı içinde. “Yeni” haliyle faşizm, eskisinden çok daha sinsi ve tehlikeli. Ergin Yıldızoğlu, yeni kitabıyla bu tehlikeye ideolojik temellendirmeyle dikkat çekiyor ve bir nevi “kurşun eritmeye çağırıyor.” ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR S adece 2020’de yaşanan birçok gelişme, adeta bir distopya. “Toplumlarda en hızlı değişimler, ‘şok’ dönemlerinde yaşanır” diyor, Yeni Faşizm adlı kitabının genişletişmiş ikinci baskısıyla okuru selamlamaya hazırlanan Ergin Yıldızoğlu. Toplumlar, yaşananlardan ötürü panik halinde. Fakat dünyanın bu hale gelmesinde payı olan yetkililerin bu gelişmelerden ders çıkarmaya niyeti yok. Niyetleri olmadığı gibi kaostan fırsat çıkarmanın derdindeler. Yıldızoğlu’nun “Yeni Faşizm”i, bu açıdan çok önemli. Kitap, yazarla aynı dünya görüşünde olmayanları bile düşünmeye, “diyalektikten beslemeye” kararlı. ‘YENİ’, EVET AMA NEDEN ‘FAŞİZM’? Yazar, “kötü şey”in adını doğru koymanın, “gömleğin ilk düğmesini doğru iliklemek” olduğunun farkında. Kavramsal anlamda tercihini vurgulu biçimde “faşizm”den yana kullanması, sağ popülist anlayışın durumu izah ederkenki muğlak tavrına karşı “teşhisi doğru koyma” olarak açıklanabilir. Yazar haklı, çünkü birçok kavramın, esas kavramı gizlemek için ortaya sürüldüğü aşikâr. Bu liberal, “öyle demeyelim de”ci tavır ise çok tanıdık. Pandemi sürecindeki temel beklenti aşının bulunması, öncesinde de virüsün mutasyona uğramasıydı. Halen de öyle. Oysa görüyoruz ki COVID19’dan önce mutasyona uğrayan “şey” faşizm. Yazar, faşizmCOVID19 tepkimesi sonucu ortaya çıkan ürkütücü manzaranın ana başlıklarını şu şekilde sıralıyor: ABD’den İngiltere’ye, Filipinler’den Macaristana’a kadar birçok ülkede devletlerin “halk sağlığını koruma” meşru gerekçesinden faydalanarak otoriterleşmesi, yürütme erkinin kuvvetler ayrılığı terazisinde dengeyi bozacak kadar ağır basması, yargının baskılanması... “Kapitalizm, çoktandır ‘olağan’ rejimlerle yönetmenin giderek zorlaştığı bir döneme girmişti. COVID19 bu dönemi yeni bir aşamaya taşıdı; süreç olarak ‘yeni faşizmin’ ilerleyişi hızlandı.” tespitiyle de pandeminin birileri için hızır gibi yetiştiği tezini ortaya koyuyor. Bu tezin azımsanmayacak biçimde destekçisi olduğu, son dönemdeki bilimsel birçok çalışmada görülmekte. SOLUN EKSİK VE YANLIŞLARI Yıldızoğlu, yükselen sağ popülist politikaların ipliğini pazara çıkarırken de “sol”un eksik ve yanlışlarını dile getirirken de kalemi eğip bükmüyor: “Kitleler eşitlik, özgürlük, demokrasi talepleriyle yeniden siyaset sahnesine çıktılar. Dünya bir ucundan öbürüne, uzun yıllardır görülmemiş bir toplumsal muhalefet dalgasının yükselişine tanık oldu. (...) Ne yazık ki bir önceki dönemin alışkanlıklarından, önyargılarından ve dogmalarından kurtulamayan sol hareket, önce şaşırdı, sonra bu hareketlerle ilişki kurmaya uygun bir ‘örgütsel arayüz’ bulamadığını, söylem geliştirmeyi başaramadığını görünce, ‘uzanamadığı üzüme murdar’ diyen tilki misali, kendini, geçersiz, eleştiri nesnesinden çok eleştirenin zaaflarını sergileyen yorumların, komplo teorilerinin içine attı. Sonra bu dalga, sol hareketi, ‘tarihin kumsalında’ daha da zayıflamış ve yılgın bir halde bırakarak geri çekilmeye başladı.” Kitap, faşizme dair kavramsal yanıt vermekle birlikte kısa bir “faşizm tarihi”. Anlatımdaki felsefi derinlik ve nitelikli betimleme ise okuyucunun hemen dikkatini çekiyor. Kitap, bu olanlarda faturayı haklı olarak “liberal demokrasi”ye keserken, çözümü ise “sosyal demokrasi”de görmekte. Tarihsel süreçte sosyal demokratların, Olof Palme istisnası dışında ve özellikle de 1. Dünya Savaşı’ndan sonraki dönemde konumlanışını düşünecek olursak, bu önerme de ön kabulden ziyade nitelikli bir tartışmayı hak ediyor. Yazar kitabını, “yeni faşizm” adını verdiği “başka şey”i anlatma çabasının ürünü olarak tanımlarken, kitabın asıl yazılma nedenini şu cümlelerle ortaya koyuyor: “Bu döneme, Dickens’in, ölümsüz sözlerini biraz değiştirerek yaklaşabiliriz: ‘Zamanların en kötüsü olmaya aday ama iyi şeyler de olanaklı’. Yeter ki bu kez Gramsci’yi anımsayarak ‘aklın kötümserliğine karşın iradenin iyimserliğini’ korumayı başaralım. Akıl iyimser olmaya izin vermiyor. Öyleyse iyimserliğe olanak verecek, umudu yeşertecek koşullar için mücadele etmek gerekiyor.” UYGAR KONUMLANIŞ, ASİL BİR ÇAĞRI İlk baskısı büyük ilgi görüp, ikinci ve genişletilmiş baskısı da okurla buluşan çalışma; bu “mücadele”ye omuz verme kaygısının öz bir izdüşümü. İdeolojik terminolojiden uzak okurlar için üslup biraz alışılagelmişin dışında gelebilir. Fakat özellikle kavramsal ve kavramlar üzerinden çalışmalar yapanlara göz kırpan bir yapıt. Ergin Yıldızoğlu, “Yeni Faşizm”le dünya görüşü ve kaygıları doğrultusunda bir işaret fişeği atmak isterken, kayda değer bir çağrıda bulunuyor. Denetimi reddedenlerin yönetiminde dünyanın geldiği durum gözlendiğinde, yazarın okura yapmak istediği uyarı hiç de temelsiz değil. n Yeni Faşizm / Ergin Yıldızoğlu / Cumhuriyet Kitapları / 112 s. / 2020. 10 22 Ekim 2020
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle