23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KITAP l BEBEK l ÇOCUK cumhuriyetkitapcocuk@gmail.com l GENÇ BURCU YILMAZ l HAFİZE ÇINAR GÜNER l SİMLÂ SUNAY TAŞ KÂĞIT MAKAS Bu kitap biraz acayip Okuru metne dahil ederek onun da aslında kurgunun bir parçası olduğunu ve okumanın sorumluluğunu hissettiren geveze, oyuncu bir kitap Kitap Nasıl Okunur?. Sade bir metnin bize pek çok ayrıntıyı aktarmaya yeteceğine de bir kanıt. BURCU YILMAZ Bazı çocuk kitaplarını okurken yazarın, metni yazın türlerini, kuramlarını ve kimileri için can sıkıcı kimileri için bulmaca çözmek kadar eğlenceli bu türden şeyleri göz önünde bulundurarak mı yazdığını merak ederim. Zira bu kitaplar bende bir labirente girmişim hissi uyandırır ve aklıma hemen başka kitapları, papyonları boyum kadar olan edebiyat kuramlarını getirir. Heyecanlanıp bir kütüphane böceğine dönüşürüm derhal. Arkamdan kimi sesler “Aman sen de! Alt tarafı bir çocuk kitabını anlatacaksın, bu kadar da suyunu çıkarma” der. “Susunuz,” derim bense. Kitap Nasıl Okunur?’u okur okumaz aklıma Italo Calvino’nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu kitabı geldi. Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu’nun ilk bölümünde yazar bize nasıl bir metinle karşı karşıya olduğumuzu ve bu kitabı nasıl okuyabileceğimizi anlatır. Pek çok öneriden sonra “Okumak için en iyi duruş biçimini bulmak kolay değildir... Okumaktan tat almanın ilk koşuludur ayaklarını yerden kesmek.” der. Kitap Nasıl Okunur? da Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu’nun bu ilk bölümüne bir nazire gibi. Zira metin boyunca kitabı baş aşağı tutuyoruz (belki de biz baş aşağı duruyoruz!), fırıl fırıl döndürüyoruz, yuvarlıyoruz, sallıyoruz… Neticede bir kitabın nasıl okunması gerektiğini öğreniyoruz. Bu sırada metnin içine sızmış öteki metinleri de okuyoruz bir anlamda. Her metnin bir göndermeler mozaiğinden oluştuğunu bir çocuk kitabında da tecrübe etmiş oluyoruz böylece. Burada Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu’dan bir alıntı yapmak istiyorum: “Aynı anda pek çok öykü birden anlatıyorum çünkü benim derdim öykünün çevresini – iste sem anlatabileceğim, belki zaten de anlatacağım ya da kim bilir belki bir başka vesileyle zaten anlatmış olduğum – başka öykülerle doyma noktasına getirmek ve size orada belki yalnızca benim ömrüm demek olan öykülerle dolu bir alan yaratmak; içinde her yöne – tıpkı uzayda olduğu gibi – hareket edebileceğiniz ve daha önce başka öyküler anlatılmadan anlatılamayacak bir öykü bulacağınız, böylece hangi yer ve andan yola çıkarsanız çıkın hep aynı yoğunlukta an latı malzemesiyle karşılaşacağınız bir alan.” ‘SEN OKUMAYA DEVAM ET’ Daniel Fehr’in yazıp Maurizio A. C. Quarello’nun resimlediği, hem de pek güzel resimlediği, Kitap Nasıl Okunur? 32 sayfa boyunca sizi ayrıntıların, kitaba sızmış masal kahramanlarının hikâyelerine sürüklüyor. Başka bir deyişle yakanızı bırakmıyor. Kitabın anlatıcılarından Hansel ve Gretel’in baş aşağı durdukları ve kitabı döndürmemizi istedikleri ilk sayfadan sonra kahramanlarımızı yine baş aşağı görüyoruz mesela. Okur için kalp kırıcı bir tecrübe oluyor bu diyebilirim. Zira kahramanlarımızın, onları dinleyeceğimize ihtimal vermediklerini görüyoruz. (Sevimli okur, sana güven olmaz. Bunu edebiyat tarihinden biliyoruz!) Devamında kitabı öyle şekillere sokuyoruz ki, Moby Dick’in denizi dışarı sızıyor, Kral atından düşüyor, domuzcuklar yuvarlanıyor… Tüm bunlar olup biterken daha ilk sayfada okura güvenmeyen Hansel ve Gretel’e kıs kıs gülüp “Okurların gücü adına!” diyebilirsiniz siz de benim gibi. Neyse ama, kahramanlarımızın iyi niyetli olduklarını unutmayalım. Sayfalar boyu ne yapsalar da bize şu kitabı doğru düzgün tutmayı, okumayı öğretseler diye didiniyorlar sonuçta. Kitapları ters tutan, ağzına sokan, suratına yapıştıran, yerden yere vuran cüceler için işe yarar bir yöntem izliyorlar. Benim gibilerin aklı ise yine Calvino’ya gidebilir: “Okumak, olmak üzere olan bir şeye doğru yol almaktır, onun ne olacağını da henüz hiç kimse bilmez… (Görüyor musun bak, Öteki Okur basılı kitap sayfasından ötelere, ufukta beliren kurtarma ya da fetih gemilerine, fırtınalara bakmak için başını uzatıyor…)” CÜCELERE GELİNCE Okuru metne dahil ederek onun da aslında kurgunun bir parçası olduğunu ve okumanın sorumluluğunu hissettiren geveze, oyuncu bir kitap Kitap Nasıl Okunur?. Sade bir metnin bize pek çok ayrıntıyı aktarmaya yeteceğine de bir kanıt. Özellikle bu tür kitaplarda çizimlerin rolünü ıskalamamak gerek. Zira incelikli ve ayrıntılı çizimler metnin gücünü artırmış. Renklerin ve tekniğin kitabı benim için ayrıca çekici kıldığını söylemeliyim. Uluslararası Gençlik Kütüphanesi tarafından 2018 yılı seçkisine dahil edilen Kitap Nasıl Okunur?’un çevirmeni ise metni Türkçeye güzel bir biçimde aktaran Berivan Özkoçak. Evinizdeki cüce kitapların canına okumaya bir son vermiyor, resimlere bakmaktan, hikâyeyi dinlemektense sayfaları yemekle ilgileniyorsa kitapta söylenenleri yapmaya ayrıca özen göstermenizi öneririm size. Zira siz kitabı döndürüp durdukça ve oradan oraya savurduğunuz kahramanlar tarafından yeri geldiğinde paylandıkça cücenin de aklı çelinebilir ve kitapları yemeye son verebilir. Öte yandan kitabın bitmesi beni üzdüğü gibi sizi de üzebilir ve Gretel’in tesellisi kâr etmeyebilir. Ama siz yine de endişelenmemeye çalışın; “Okunacak başka kitaplar da var.” Hem bakarsınız onlarla baş etmek daha kolay olur. n Kitap Nasıl Okunur? / Daniel Fehr / Resimleyen: Maurizio A. C. Quarello / Çeviren: Berivan Özkoçak / Çınar Yayınları / 2019 / 32 sayfa / 3+ yaş 16 4 Temmuz 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle