Katalog

Prof. Dr. Erol Manisalı, bu kitabıyla birçok soruyu kendine soruyor ve kendince yanıtlar arıyor... ALTAY ÖKTEM’DEN ‘YALAN YANLIŞ HAYATLAR’ Yanlış hayatlara adanmış... Hikâye biraz polisiye, biraz tesadüf, bolca da insanlık hali içeriyor. Bir de üstü kapalı toplumsal ve politik eleştiri. LİKYA BADEMCİ N e başını ne de sonunu bilmenin mümkün olmadığı bir olaylar silsilesi düşünün. İçinde birbirinden tuhaf adamların olduğu, birbirine teğet geçen kimi zamanda birbirini olmadık yerden kesen hayatların ve pek tabii tüm bu gariplikler yumağı içinde imkânsızlığı ilk andan belli aşkların bir romanı olsun bu. Yeni romanı ile sevenlerine yeniden göz kırpan müstehzi gülüşlü Öktem’in anlattığı hikâye; biraz polisiye, biraz tesadüf, bolca da insanlık hali içeriyor. Bir de üstü kapalı toplumsal ve politik eleştiri. Aslında tıp fakültesi mezunu olan yazar, bilenlerin alışık olduğu bir ayrıntı zenginliğiyle işlenmiş romanında, kendini ele vermeden ilmek ilmek örüyor bu bol façalı hikâyesini. GERÇEKÇİ MİZAH Kendine has bir mizahı var Öktem’in. Ancak bu mizah gibi gelen şey bir o kadar da gerçekçi. Ekmek almaya diye çıkıp iki yıl boyunca evine dönmeyen bir baba neden güldürdüğü kadar gerçek duygusu uyandırmasın. Yalan Yanlış Hayatlar’ın alametifarikası en çok burada. Şaka gibi ama aslında hayatın çok içinden bir yerden olması. Bir tür yanlışlıklar komedisi diye de adlandırabileceğimiz romanda öyle ayrıntılar var ki her biri ayrı anlam yüklü: Bir adet tabanca, bir adet mangal şişi, bir pembe fular, bir mavi tulum, bir takke, bir paket Samsun, bir süpürge, bir bileklik, bir de 84 model “kız gibi” Şahin marka araba. Bıraksanız onlar anlatır olan biteni ki biraz da onlar anlatıyor gibi aslında. Yazsanız roman olur dedirtecek türden arka mahalle hayatlarının sayfalara taşındığı kitap bir meyhane sahnesi ile açılıyor. Tabağındaki lakerdayı dalgın dalgın izleyen Nesrin ile de tanışma yerimiz burası. Çok geçmeden vuruluyor Nesrin. Onu vuran meyhanenin şef garsonu Zakir. Ne oluyor demeye kalmadan Nesrin’in tek yumurta ikizi Neriman’ı öğreniveriyoruz. Bir de ona yanık aynı zamanda Zakir’in de ağabeyi Kazım’ı. Böyle böyle çetrefilli hale gelirken hikâye, bir yandan ne kadar uzak ama bir o kadar yakın olaylar silsilesinin içine çekiliveriyor okur. TEMPOSU YÜKSEK Nefes nefese bir yürüyüş gibi Yalan Yanlış Hayatlar her seferinde yanlış yolla ra sapıp, kaybolup tam bu sefer buldum derken yine kaybedenlerin hikâyesi. Her biri kendi hayatının kahramanı olmuş ama bir türlü kahraman olmayı başaramamış kanı gibi kendi de deli insanlar bunlar. Nesrin başta ölmüş olsa da tıpatıp benzeri Neriman ile birbirlerinin ne kadar karşıt iki insan olduklarını hikâye derinleştikçe keşfediyorsunuz. Bu zikzaklar sadece tek yumurta ikizleri arasında değil, tüm karakterler arasında mekik dokuyadursun bir bakıyorsunuz trajedinin dibindesiniz ancak yüzünüzde bir gülümsemeyle. Alabildiğine bıçkın bir hikâye diye özetlenebilecek Yalan Yanlış Hayatlar, Öktem’i özleyenler için bir kavuşma hiç bilmeyenler içinse damdan düşer gibi bir tanışma ama her iki ihtimalle de kesinlikle ıskalanmaması gereken bir kitap. n Yalan Yanlış Hayatlar / Altay Öktem / Doğan Kitap / 248 s. / 2019. 8 5 Aralık 2019