24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

‘Şiirin Çizdiği Edebiyat ve Şiir Üzerine Yazılar’ Bir muamma... Yalçın Armağan, İlhan Berk’in (19182008) kitaplarına girmeyen düzyazılarını yayımladı. Berk, yazın yaşamının muhasebesini yapacak kadar uzun yaşadı. İsteseydi Armağan’ın hazırladığı kitapta yer alan yazılarını da kitaplaştırırdı. Neden böyle bir şey yapmadı? ÖZDEMİR İNCE görmüş). Askerlik önemli. Çünkü Gazi Eği rede olduğunu ve ne yaptığını bilmiyoruz. tim Enstitüsü Fransızca Bölümü’nde öğret Emin olduğum şu: Henüz Fransızca bilme menlik yapan Fehmi Baldaş askerlik arkada yen İlhan’ın bu yazıyı ve Serveti Fünun’da şıydı. Okula onun yardımıyla girmiş. Kendi yayınlanan öteki yazıları yazması olanaksız. si söylemişti. Sadece İlhan değil o yılların şairleri böylesi Bunun düşünülmesi gerekir. Örneğin, İlhan Berk, Galile Denizi’ni yayınladığı 1958 yılında Güneşi Yakanların Selamı (1935) ve İstanbul’u (1947) reddetmişti. Günaydın Yeryüzü (1952), Türkiye Şarkısı (1953) ve Köroğlu (1955) adlı kitaplarından boşanmış gibiydi. Yıllar sonra, benim zorlamamla, o muhteşem kitap İstanbul’u tekrar yayınladığı zaman kitabın gördüğü ilgiye çok şaşırmıştı. İlhan, benim zorlamamla İstanbul’u tekrar yayınladığına göre çok yakın olmalıyız ve bana güveniyor olmalı. Evet, ikimiz de Ankara’ya 1956’da gelmiştik. O yıl başlayan arkadaşlık 24 Ağustos 1990 günü benim aldığım kararla sona erdi. Bu süre içinde kardeş gibiydik. 19561960 yılları arasında her Pazar saat 10.00’da, Adakale Sokak’taki evine gittim. 1965’te ek öğrenim için Fransa’ya giderken, yakın akrabalarım bana kefil olmayınca bana kefil oldu. Bu kadarı yeter sanırım. Şunu da eklemek zorundayım: İlhan’ı benden daha fazla tanıyan Murat Katoğlu hayattadır. İlhan’ın yaşarken yayımlamayı düşünmediği yazıları yayımlayan Yapı Kredi Yayınları Güneşi Yakanların Selamı’nı neden yayınlamamaktadır acaba? Yayımlarsa şiir külliyatını tamamlamış olmaz mı? YAŞAM ÖYKÜSÜ DE BİR TUHAF Derlemenin önünde yer alan yaşam öyküsü de bir tuhaf. Şairin hayatı 1945’te, Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Fransızca Bölümü’nü bitirdiği tarihten başlıyor. 1918 ile 1945 yılları arasındaki hayatı nerede yaşanmış? İlkokulu ne zaman bitirdi? Ülker’e ve bana söylediğine göre: Bir dişçinin yanında çıraklık yaparken, onun zorlamasıyla ilkokulu bitirdi. Uzun Bir Adam’da, “Beni okumaya o itti. Bir köy öğretmeninden dördüncü sınıfa değin okumuş gibi bir belge alıp, beşinci sınıfa o yazdırdı” (s.43) diye yazıyor. Peki Necatibey Öğretmen Ben daha önce yazdığım gibi İlhan’ı 1956’da tanıdım. Kitabın Halis Şiiri Ararken (19391942) bölümünde yer alan yazılardan bana hiç söz etmedi. Ağız dalaşı yaptığımız zamanlarda, mutlaka “Lan oğlum ben bu konuları Serveti Fünun’da yazdığım günlerde sen ananın sütünü emiyordun!” derdi. Dostluğumuz zaten bu kavgalardan birinde sona erdi. CEHALETİN RÖNESANSI! Tamam. Bu faslı kapatalım! Düzyazılarını, kuramsal dediği yazıları yerden yere vurdum. Yakından tanımanın sağladığı edepsizlikle onu cehaletle suçladım. (1970’lerde Dost dergisinde yayınlanan ama kitaplarıma almadığım “Cehaletin Rönesansı” adlı yazı.) Gerçekten de İkinci Yeni döneminde, cehalete dayalı ipesapa gelmez yazılar yazıyordu. “Anlamsız Şiir” gibi saçma yazılardı. Dostluğumuzun bitmesine bu konuda yazdığım eleştiriler yol açtı. Bu yazılarda onu yerden yere vurdum ama şairliğine toz kondurmadım. İlhan Berk, Türk dilinin en büyük şairlerinden biridir. “Sözcük” denen nesneyi onun kadar iyi kullanmış şair pek azdır. Bu faslı da kapatalım. “Paul Valéry ve Eserleri” (s.21) adlı yazıyı okuyunca çok şaşırdım. Yazı 27 Nisan 1939 tarihli Serveti Fünun dergisinde yayımlamış. İlhan 21 yaşında. Bu yazıyı yazması olanaksız. İlhan’ın 19381939 yıllarında ne ne yazıları yazamazdı. Yazsa yazsa Ahmet Hamdi Tanpınar yazabilirdi. Bu yazıları yazamayacağı bir yana bu yazılarda sözünü ettiği kitapları edinmesi de olanaksız. Bu yazıları ancak bir akademisyen ya da lise ve üniversiteyi Fransa’da okumuş biri yazabilir. Yazıları okurken, yazarın (İlhan Berk) bir Fransız eleştirmen ya da edebiyat tarihçisi olabileceğini bile düşündüm. İlhan Berk, 21 yaşına kadar bu denli kusursuz Fransızcayı nasıl öğrendi, bu kadar zengin bilgi donanımını nasıl elde etti? İyi düzeyde Fransızca bilmediğini, yeterli donanımı olmadığını biliyorum. 1939 yılının İlhan Berk’i “Yeni Şiir Meselesi”nin (s.32) “Y”sini bile yazamaz. “Halis Şiirin Esaslarını Ararken” (s.52) 1941’de yayınlanmış. İlhan Berk, 23 yaşında. Şimdi yazının ilk cümlesini okuyalım: “Henri Bremond’un şiire dair kitabını bundan altı sene kadar önce Ahmet Haşim’in bir makalesinden öğrenmiştim...” Cümlenin gerisini okuyun. Ama daha önce yaşını hesaplayın: 23 6 = 17. Sizin dikkatinizi çekmiyor mu? 2001’DE BİLE YAZAMAZDI İlhan Berk böyle bir yazıyı 2001’de bile yazamazdı. Bu işte keşfedilmesi gereken bir muamma yok mu? Bu yazılarda adı geçen İngiliz ve ABD’li şairlerin kitapları bugün bile dilimize çevrilmiş değil. 19351940 yılları arasında bu ki tapları nasıl edindiğini geçelim ama o yıllarda İngilizce bilmiyordu. Murat Katoğlu da tanığımdır: 1957 yılında, İngilizce öğrenmek için İngiliz ya ABD Kültür Merkezlerinden birine yazıldı. Murat Katoğlu ve ben şaşırdık bu işe. Ancak 1958 yılında e. e. Cummings, Ezra Pound ve T.S.Eliot çevirmeye başladığı zaman iyice şaşırdık. İngilizcedeki vukufuna birlikte Pound çevirdiği Güven Turan tanıklık edebilir. Çok sevdiğim, arkadaşlığı ile mutlu olduğum, yemek masasına yıllarca oturduğum, bilmem kaç kez uyuduğum ve çok özlediğim İlhan Berk’in mahremine girmek zorunda bıraktıkları için kitabı yayınlayan Yapı Kredi Yayınları’na, editör Fahri Güllüoğlu’na, müellif Yalçın Armağan’a çok kızıyorum. Bu yazıları yabancı dil, öğrenim, yaş ve meslek durumu, maddi olanaklar bakımından İlhan Berk’in yazmış olamayacağını nasıl düşünmezler? Sanki İlhan, İstanbul’da bir Fransız lisesinden mezun olmuş, Sorbonne’da Fransız Dili ve Edebiyatı okumuş, Fransızca doktora tezi yazmış gibi... İlhan Berk, 1943’te yazdığı “Roman ve Şiire Dair” (s.387) başlıklı yazıda Virginia Woolf’un bir kitabını (Deniz Feneri) hatırladığını yazıyor. Kitabi İngilizceden okuması mümkün değil; ilk basımı MEB Yayınları tarafından yapılmış. Çevirmenin kitaba yazdığı önsözün tarihi 1944. Nasıl oluyor? Aynı yazıda Franz Kafka’nın Dava adlı kitabını özetliyor ama Almanca bilmiyor ve kitabın Türkçesi Kamuran Şipal’ın çevirisiyle (Ataç Kitabevi) 1964’te yayınlanıyor. Bu ne biçim iş? Buna benzer bir yığın vukuat var kitapta. Bu muammanın faili kuşkusuz Serveti Fünun dergisi. Ama kitabı hazırlayan Yalçın Armağan, editör ve yayıncı YKY bunu fark etmiyor! 21 ile 83’üncü sayfalar arasındaki yazıları İlhan Berk yazmış olamaz. Mihail Şolokov’un, Fransızcası 195965 yılları arasında, Türkçesi 1965 yılında yayımlanmış olan Durgun Akardı Don adlı romanını hangi dilde okumuş olabilir? Çünkü yazısı (s.79) 1945 tarihli. Üzgünüm! n Okulu’na ne zaman girdi ve hangi yıl bitirdi? Espiye’de hangi yıllarda öğret Şiirin Çizdiği Edebiyat ve Şiir Üzeri menlik yaptı. Askerliğini ne zaman yap ne Yazılar / İlhan Berk / YKY / 464 s. / tı? (Murat Katoğlu askerlik fotoğrafını İlhan Berk ve Özdemir İnce, Marmaris 1969 (solda). İlhan Berk ve Özdemir İnce, Bodrum 1970 (sağda). 2019. 10 5 Aralık 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle