04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Deniz Deniz Deniz. Deniz./ Yalnız deniz! [email protected] Neden getirdin beni, baba,/ sen bu şehre? Ozanların gözünden İspanya’nın denizleri Neden kopardın, baba,/ beni denizden? Düşlerimde köpükler / yüreğimi kancalar/ demir alırcasına. Neden sürükledin baba,/ beni buraya? Çeviren: Ayşe Nihal Akbulut Rafael Alberti Çeviren: Cevat Çapan İ spanyol ozanlar kendi denizlerini anlatıyor: Rosalía de Castro (18371885Galiçya) denizin dalgalarıyla savaşı yaşam kavgasına benzetiyor; Rubén Dario (18671916 Nicaragua) kişisel tarihinden, çocukluğundan, ilkçağlara söylencelere uzanan dalgalarla yol alıyor; Luis Cernuda ( 1902 Sevilla1963 Meksika sürgünde) denizi düşlerde, göklerde ve unutuşta buluyor; Blas de Otero (1916 Bilbao1979) İspanyol tarihini, coğrafyasını ve ruhunu ülkeyi kuşatan denizlerde gezinerek betimliyor; Juan Luis Panero (1942 Madrid2013) denizin kucağında kendi iç yolculuğuna çıkıyor. Bir başka deniz tutkunu da Rafael Alberti. Mavi denizden saydam dalgalar Deniz unutmaktır, bir şarkı, bir dudak; deniz bir sevgili, adanmış bir yanıt arzuya. Bir bülbüldür sanki; Tüyleri sulardır; soğuk yıldızlara yükselten itkiler. yumuşacıkken fısıldarlar kumlar üstünde, ayaklarıma erişir yuvarlanarak, aklımı çeler, öperler, aranır dururlar beni. Huzursuzca tabanlarımın kıyısını yalarlar, kardan ak köpüklerini püskürtüp sıçratırlar, beni çağırıyorlarmış gibi gelir, çekiyorlarmış gibi nemli dalgalarına doğru. Ama endişeli anlarımda isterim suların düzlüğü üstünde peşlerine düşmeyi, ayağım o saydam akkanın içine gömülür ve eğlenirler o dalgalar benimle. Ve kaçarlar, beni bir başıma kumsalda bırakıp savaş alanında, tükenmek bilmeyen bir kavgada, tıpkı yaşamın hüzünlü kumsallarında belirsizliğe bıraktığı gibi talihin beni. Rosalía de Castro (En las orillas del Sar, 1884) Sesim Karada Ölürse Sesim karada ölürse, alın denize götürün, kıyıda öylece bırakın. Alın denize götürün, ak bir savaş gemisine sesimi kaptan yapın. Süsleyin sesimi oy nişanlarıyla gemicilerin: yüreğimin üstüne demir demirin üstüne yıldız yıldızın üstüne rüzgâr rüzgârın üstüne yelken! Rafael Alberti Çeviren: Cevat Çapan Denizin Ötesi Ah! Denizin ötesine taşır beni gözlerim; sanki kırılan dalgaların köpükleri beni denizle zincire vuracakmış gibi. Gözlerim köpük köpük olur deniz suyunun uysalca boyun eğişinden. Ve canlı kayalarda, suyun acıklı gücünü apak köpüklerle yonttuğu, usulca kaçar gözlerim benden… Yiterler, akışkan ürpertisinin arayışında suyun, boşluklara dalarlar. Kumlardan körelmiş, can atarak, işler gözler en derinlere. Gönlümün gözleri sürükler beni, ve susarım kanmam denizin çırılçıplak kayrasını hızlandırmaya. Ve denizin dayattığı yalnızlık içinde uyur gözlerim sakin kumsalı düşleyerek, öpüşlerden bir fısıltı yakalayan ve köpükleri, yaralı meleklerin bıraktığı yumuşacık izlerle kucaklayıp sallayan dalgaları. Juan Luis Panero (Cantos de ofrecimiento, 1986) Okşayışları düştür, ölümün yolunu aralar, gökte ulaşılabilen aylardır, en yüce yaşamdır. Sırtüstü karanlıkların üstünde keyifle dolaşır dalgalar. Luis Cernuda (Donde habite el olvido, 1934) İspanya’ ya İlişkin İspanya’yı kuşatan deniz, yeşil Kantabriya denizi, mavi Akdeniz, rüzgarlı Cádiz denizi dalgaları yalıyor sınırlarını talihsizliğin, dizelerim yakınır haşinlikten, onlar kürekten ve zincirdendir, çocuk denizi Concha koyunun, acılarla dolu denizi Málaga’nın, silin kardeş kavgası yıllarını, birleştirin tek bir dalgada İspanyolların yalnızlıklarını. (Que trata de España, 1964) Blas de Otero 16 5 Aralık 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle