Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ALEV COŞKUN’DAN ‘KEMALİZM AYDINLANMA DEVRİMLERİ NEDİR?, NE DEĞİLDİR? ‘Atatürkçü Düşünce Sistemi kalıplaşmış bir doktrin değildir’ Alev Coşkun, Kemalizm Aydınlanma Devrimleri Nedir?, Ne Değildir?’de, “Kemalist” deyiminin ortaya çıkışı ve kavramlaşmasının ardındaki gerçeği; Atatürk’ün benimsediği ideolojik ve felsefi disiplini ve bu disiplin içinde laikliği; “devletin, hukukun, kültürün ve eğitimin laikleşmesi” olarak dört koldan nasıl hayata geçirdiğini ortaya koyuyor. GAMZE AKDEMİR gamze.akdemir@cumhuriyet.com.tr Vedat ArIK D eğişik tarihlerde yazılmış bilimsel makalelerinizi neden şimdi bir araya toplamak gereksinimi duydunuz? 19231938 arasındaki on beş yılda, Avrupa’da yüzyıllar süren Aydınlanma Devrimlerinin Türkiye’de uygulanmasıyla büyük bir dönüşüm yaşandı. Bu devrimlerin, bu dönüşümün temel nitelikleri nelerdir? Atatürk diktatör müydü? Atatürkçülük, Kemalizm diye bir düşünce sistemi var mıdır? Laik Cumhuriyetin temel ilkeleri nelerdir? Bu sorulara bilimsel yanıtlar vermek, genç kuşaklara belgelere dayalı bilimsel bilgi ulaştırmak gerekiyor. Toplumsal konulara yanıt aradığı için güncelliğini de koruyan makalelerimi bu nedenle bir araya topladım. NEDEN ‘KEMALİZM’? nKitabınıza neden Kemalizm adını verdiniz? Atatürk’ün Düşünce Sistemi bütün dünyada Kemalizm olarak tartışılıyor ve kabul ediliyor çünkü. n “Kemalist” deyimi nasıl ortaya çıkmış ve kavramlaşmıştır? “Kemalist” deyimini TBMM Hükümeti’nin resmî bir belgesi ya da Meclisin özel düşünce ortamları oluşturmuş değildir. Antiemperyalist savaş döneminde İngiltere, Fransa, İtalya, Amerika ve tüm dünyanın siyasal ve askerî güçleri ve bu ülkelerin basını oluşturmuş; Anadolu’da Mustafa Kemal komutasında savaşan Türk ordusunu ve Mustafa Kemal’in yanında yer alan bir avuç yurtseveri “Kemalist” olarak adlandırmıştır. Aynı deyimi, Avrupa basını gibi İstanbul’daki mütareke basını da kullanmıştır. Batılılar, “Kemalist Hareket”, “Kemalist”, “Kemalizm” deyimlerini çok daha sonraları Atatürk’ün gerçekleştirdiği devrimleri anlatmak, onun liderliğinde izlenen devrimci atılımların temel felsefesinin tanımlamak için bilimsel yapıtlarında da kullanmıştır. (Bernard Lewis Modern Türkiye’nin Doğuşu, Paul Dumont Mustafa Kemal vb.) Böylece “Kemalizm” genel bir deyim genel bir kavrama dönüşmüştür. “ÖNCE DEVRİM YAPILDI!” n Temellerine ilişkin irdelemelerinizde Atatürkçü Düşünce Sistemi’nin dogmatik bir ideoloji olmadığına ilişkin vurgunuz önde. Bunu anlatır mısınız? Atatürk, yarı feodal bir tarım toplumundan çağdaş, ileri bir toplum yaratmak istiyordu. Atatürk’ün düşünce sisteminin temel ögeleri; akılcılık, tam bağımsızlık ve ulusal egemenliktir. En önemli ilke ulusun egemenliğidir. Atatürk ilkeleri ifadesini ünlü altı okta (Cumhuriyetçilik, Laiklik, Ulusçuluk, Devletçilik, Halkçılık, Devrimcilik) bulmuştur. Atatürk demokratik bir kültür oluşturmak, demokratik kurumları kurmak ve geleceğin sivil toplumunun temellerini atmak için büyük çaba göstermiştir. Atatürk’ün yazdığı “Medeni Bilgiler” kitabı bu açıdan da çok önemlidir. Türk Devrimi’nde önce il keler konulmuş, sonunda ona uyularak devrim yapılmış değildir. Önce devrim yapılmıştır ve bu devrimlerden ilkeler çıkarılmıştır. Atatürkçü Düşünce Sistemi bu nedenle donmuş, kalıplaşmış değildir, ideolojik katı bir doktrin değildir. Belirlenen amaç doğrultusunda belirli bir ideolojik ve felsefi disiplin içinde gerçekleşmiştir. TÜRK DEVRİMİ’NİN, FRANSIZ DEVRİMİ’NDEN ESİNLENİŞİ n Atatürkçü Düşünce Sistemi’nin temellerinin Mustafa Kemal’de uzun yıllar öncesinde içselleşmesi... Altını çizdiğiniz bir gerçek de bu. Atatürk’ün “Cumhuriyet Projesi”, bilinçli olarak tasarlanmış devrimci bir halk yönetimi ve demokrasi projesidir. Atatürk, İttihat ve Terakki’nin önceleri çok aktif ancak Cemiyet’in önde giden liderlerini yakından tanıyınca da geriye çekilmiş “bir” üyesi olarak hem İttihatçılardan hem de kendi arkadaşlarından tamamen ayrılır. Atatürk başından beri “cumhuriyetçi” ve “devrimci”dir. Bu düşüncesi daha Harp Okulu ve Harp Akademisindeki öğrencilik dönemlerinde doğmuştur. n Mustafa Kemal’in düşün dünyasını bu bağlamda ne yönde bir seyir izlemiştir? Şöyle; Harp Okulu ve Harp Akademisindeki öğrencilik dönemlerinden itibaren, Avrupa’daki “Aydınlanma Devrimi”ni ve Fransız İhtilali’ni çok iyi anlamış, özümsemiş ve öyle uygulamaya koymuştur. Özellikle Rousseau ve Montesqiueu’yü okuduğunu, ünlü Fransız devlet adamı R. Poincare’ın “Çağdaş Düşünceler” (1906) ve Paul Gaultier’in “Çağdaş Düşünce Büyük Sorunlar” (2. baskı 1911) adlı kitaplarının kütüphanesinde çizilmiş ve notlar alınmış olarak bulunduğunu biliyoruz. Türk Devrimi de, ilke olarak 1789 Fransız Devrimi’nden esinlenir. “DÖRT KOLDAN TÜRK AYDINLANMASI!” n Cumhuriyet temeline dayalı bir devlet sisteminin önemini daha genç bir subayken kavramış olan Atatürk’ün; biraz önce belirttiğiniz felsefi disiplin içinde laiklik ilkesini hayata geçirişini hangi aşamalarda ele aldınız? Atatürk’ün önderliğinde sağlanan bu aydınlanma ve dönüşüm, Türk Aydınlanması laik ilkelere dayalı olarak dört ayrı koldan yürütülmüştür: Birincisi; Devletin Laikleşmesi: Saltanat ve hilafetin yani din devletinin ortadan kaldırılışı, laik esaslara dayalı Cumhuriyetin kuruluşu. İkincisi; Hukukun Laikleşmesi: Şeriat esasına dayalı hukuk sisteminin kaldırılışı ve çağdaş hukuk sisteminin kabul edilişi. Üçüncüsü; Kültürün Laikleşmesi: Türbe, tekke ve zaviyelerin kapatılması, Harf Devrimi’nin ve kadın haklarının kabul edilişi. Dördüncüsü; Eğitimin Laikleşmesi: 3 Mart l924’te Eğitim Birliği Yasası’nın kabul edilişi. Bu, yeni yasaya göre eğitimin; ulusal, bilimsel, laik, karma, uygulamalı olarak uygulanması kabul ediliyordu. Bu noktada Cumhuriyet Gazetesi’nin Yunus Nadi ve Nadir Nadi’den sonra başyazarlığını yapan ve Cumhuriyet Vakfı’nın kuruluşunda çok önemli rol oynayan İlhan Selçuk’un sözlerine de kulak verelim; Selçuk, Anadolu’nun Aydınlanma Devrimi’nin şöyle bir sürecin ürünü olduğunu söyler: “Emperyalizme karşı bağımsızlık... Padişahlığa karşı Cumhuriyetçilik... Şeriata karşı Laiklik... Tutuculuğa karşı Devrimcilik... Ümmetçiliğe karşı Milliyetçilik...” n Kemalizm Aydınlanma Devrimleri Nedir?, Ne Değildir? / Alev Coşkun / Cumhuriyet Kitapları / 112 s. / 2019. 4 5 Aralık 2019