05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

>> meden ölmüş yazar ve şairlerin yapıtlarından mürekkep bir kütüphane… 4419 “Yüzler ve Sözcükler”denEmin Özdemir: “…Okuduklarıma baktıkça içim kararıyor. Nasıl kararmasın; bir düşün, bunların bir bölümü üniversitelerin dil ve edebiyat bölümünü bitirmiş, besbelli yarışmaya katılma cesaretini kendilerinde bulmuşlar ki yazar adayları arasında yer almışlar. Oysa bir tümce kurma becerisinden yoksunlar!” (Yazarın Yunus Nadi Öykü Ödülü jüri üyesiyken izlenimlerinden) “…Yinelemek olacak ya, söylemek zorundayım: Bir dilin anlatım gücünü o dilin nicel sözvarlığı belirlemez. Sözvarlığındaki nicel zenginlik ya da sınırlılık toplumların yaşama biçimiyle ilgilidir. Hele, dilden sözcükleri atma konusunda söyledikleriyle Elif Şafak’ın yazarların, ozanların yazma ve yaratma aracı olan dil gerçeği üzerinde hiç mi hiç düşünmediğini gösteriyor.” (Tüccaryazar olarak o, buna gerek duymaz.) 4420 “Yaşadığım Günler”denKâzım Taşkent: 23.11.1973 “Atatürk bizim iç güneşimizdir. Ona balçık sürmeye kalkmak, kendi içimizdeki ışığı boğmaktır, kendi körlüğümüzü yaratmaktır.” 4421 “Mavra Zamanı”ndanMetin Üstündağ: küçük met üst sözlüğü (1991) prezervatif: çük yağmurluğu … sperm kefeni …nötr şapka / basın: lotarya diktatörlüğü … haber albümü …tıss / polis: cop’on yapıştırıcı … iktidar lokantası / halk: rus ruleti… körebe…yurttan tıss’lar koro’su / okul: devlet inek üretme çiftliği / sayı: kapitalist harf / harf: sosyalist sayı / ay: hisli ampul / borsa: maddi viagra / yazı: teselli ikramiyesi. 4422 Hüseyin Rahmi Gürpınar’a, Faruk Nafiz Çamlıbel’den mektup: Heybeliada “Üstâdı muhterem Hüseyin Rahmi Beyefendi’ye Hürmetler Pek Mübeccel ve Mükerrem Üstâdım Efendim, Bundan evvelki teşerrüfüme bir sahifei iftihar daha ilave etmek ve mübârek sanatkâr ellerinizden öpmek arzusuyla zâtı üstâdânelerini hangi gün ve mahalde tasdî edebileceğimin lütfen ihbârı temennisiyle arzı ta’zîmât ve ihtirâmât ederim pek mübeccel ve mükerrem üstâdım efendim.” 8 Kânunusani 1341 (8 Ocak 1925) Faruk Nafiz 4423 08.12.2017! Gözde yazarım ve ilk editörüm Ayfer Tunç, iki yıl aradan sonra ziyaretime, okumayazma evime geldi. O, YKY’yi şaha kaldıran ekibin önemli üyesiydi; eski günleri de andık. Kendisini yolcu ederken Oktay Rifat’ın, “Bir Kış Gecesi” adlı şiiri aklıma takıldı: Emin Özdemir Bir kış gecesi geldi odama Bağdaş kurdu sedire Kahvemi içti Ateşe baktı ocaktaki Sonra gitti geldiği gibi. 4424 Şaibeli anket sonuçlarına inanarak ne kadar az okuduğumuza güya alınıyor ve bunu alıntılıyoruz. Resmî istatistikler doğrulamasa bile bu yaklaşımdan vazgeçmemek mazoşizm değil de nedir? 2016 verilerine göre Türkiye’de 667 milyon kitap basılmış, demek ki kişi başına sekiz kitap düşüyor (Basılan kitap adedi açısından dünya on ikincisiyiz). Bu toplamdan, bedelsiz dağıtılan ders ve eğitim kitapları çıkarılınca kişi başına dört kitap kalır. Onları birden fazla kişinin okuma olasılığı da düşünülürse nicelik olarak acınacak durumda bulunmadığımız ortadadır. Beni asıl düşündüren “nitelik” konusudur. Çok satan listelerinde ve kitabevi raflarında çoğunlukla sığ ve duygu sömürüsü yapan çalakalem kitaplar yer almaktadır. 2000’lerin başında, Türk edebiyat tarihinde YKY ilk kez bir yılda bir milyon kitap satan yayınevi konumuna gelince heyecanlanmıştık. YKY artık yılda 5 milyon nitelikli kitap satıyor. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’yla birlikte 10 milyonun üzerinde kitapla piyasanın nitelik ve nicelik merkezleridir. 4425 Beş yıldır Venedik’e uğramıyorduk, özlemişiz. Nur’la 37. evlilik yıldönümümüz için yine o gizemli kente gittik. Hotel Westin’de yer ayırtmıştık, “Bizans Sultanı”nın anlatıcısı gibi 106 no’lu süitte kalabilmek için “Bizans Sultanı”nın İtalyanca çevirisinden (Il Sultano di Bisanzio) çalışanlara üç adet imzalamam gerekti. Eskiden aralık ayında kentte Amerikalı ile Çinli turist olurdu; artık yoğun şekilde Çinli gruplar var. Otelin dört yüz yıl önce ressam Tieopolo’nun ailesine ait bir saray olduğunu ve Claude Monet’in de orada kaldığını yeni öğrendim. Kanala cepheli odamızın önünden süzülerek geçen gondollarda yalnız Çinlileri gördüm, onlar için özel bir tören olmalıydı. Dünyada el çırpılmadan dinlenecek şarkılar arasında herhalde, Santa Lucia başta gelir. Orta yaşlı Çinlilerin, o hüzünlü şarkıyı dinlerken alkışla tempo tutmasını unutmayacağım. n KITAP 91 Şubat 2018 Selçuk Altun’un Yeni romanı çıktı! Varsıl bir hayat sürdüren, orta yaşlarında, kadın delisi Erkan bir kaza haberiyle sarsılır. Aynı araç içinde ölen karısı ve en yakın arkadaşının haberidir gelen. Tanıştıkları günden beri geçinemeyen bu iki kişinin hayatı nasıl olur da aynı arabanın içinde son bulur? Bu sorunun ardındaki sırlar Erkan’ı giderek koyu bir bunalıma iter ve Karadeniz’in bir kasabasındaki, dedesinden miras kalan fındık ağacı bahçesine kapanmasına neden olur. Bahçenin en kadim varlığı bir ardıç ağacıdır. Erkan günlerce ona içini döker. Okur, ardıç ağacının gövdesine yaslanarak, Erkan’ın birbirinden farklı karakterlerle örülü gizemli geçmişini dinlerken, o çarpıcı gerçeğe yaklaşmaktadır: Hayat romanlardan daha tuhaftır... Ardıç Ağacının Altında Selçuk Altun 276 sayfa, 14 TL /iskultur /iskultur /isbankasikulturyayinlari iskultur.com.tr Kitabevlerimiz: İstanbul Kadıköy, Tel: (0216) 348 97 84 Eminönü Müze, Tel: (0212) 511 13 37 Caddebostan, Tel: (0216) 386 65 62 Beşiktaş, Tel: (0212) 258 77 43 Bakırköy, Tel: (0212) 571 20 32 Nişantaşı, Tel: (0212) 234 80 71 Taksim, Tel: (0212) 238 08 37 Ankara Yenişehir, Tel: (0312) 430 33 66 Tunalı Hilmi, Tel: (0312) 324 10 73 • İzmir Karşıyaka, Tel: (0232) 364 71 42 Diyarbakır Ofis, Tel: (0412) 228 42 16 • Eskişehir Tepebaşı, Tel: (0222) 220 49 13 • Konya Selçuklu, Tel: (0332) 351 16 07 Kayseri Melikgazi, Tel: (0352) 222 56 92 • Manisa, Tel: (0236) 231 69 24 • Mersin, Tel: (0324) 238 18 14 Samsun Çiftlik, Tel: (0362) 233 38 30 • Trabzon Merkez, Tel: (0462) 326 98 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle