23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

‘gHaezreşteeylerde’ Büyümüş de küçülmüş havasında şiirler ve oyunlar yazan Elena Penga, 1964’te Selanik’te doğdu. ABD’de Wesleyan Üniversitesi’nde Tiyatro ve Felsefe, Los Angeles’da Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde sinema eğitimi gördü. Daha çok oyun yazarlığıyla tanınan Penga’nın yayımlanmış üç de öykü kitabı var. Elena Penga ELENA PENGA / ŞİİRLER / ÇEVİREN: CEVAT ÇAPAN DERİ Hiç Amerika’ya gittin mi? Hayır. Güzel mi orası? Evet. Benim için Amerika demek, Michael Jackson demektir. O beyaz olmak istiyordu ama siyah doğduğu için ona kökenini hatırlatan her şeyi ortadan kaldırdı. Böylece kendi kendisinin yaratıcısı oldu. Translar da böyle yapıyorlar. Evet. Bir de kediye benzemek isteyen ve 59 ameliyattan sonra bunu başaran Wildenstein denen o Amerikalı kadın var. Hiç kendisini gördün mü? Nerede? Gazetelerde. Hayır. Nasıl görünüyor? Ürkütücü. Kedi gibi. Bir insanın derisini yatay olarak yayarsanız. İki kişilik bir yatağı kaplar. Hiç gördün mü? Nerede? Gazetelerde. Gazetelerde mi? Her şey gazetelerde. BAŞLAR Çok küçüktüm. On yaşında filan. Tatil için bir adaya gittik. Kalimnos denen bir adaya. Evimizin karşısındaki evde bir kaptan oturuyordu. Bir sünger avcısı. Annula adlı bir kızı vardı onun. Sık sık onlara giderdim. Bebekleriyle evcilik ve başka oyunlar oynardık. Bir nasılsa ken dimizi kilerin arkasındaki odada bulduk. Sünger doluydu bu oda. Hatırladığım kadar vücutlarımızı hiç hissetmiyorduk. Okşamalar, öpüşmeler, birbirimizin saçlarını okşamalarımızı hatırlıyorum. Sanki başka hiçbir şey yoktu. Demek yalnızca birer baştınız? Evet. Yalnızca baş Saçlar ve yüzlerimiz. Vücutlarımız yumuşacık süngerlere gömülmüştü. Onları hiç hissetmiyorduk. PEMBE KARABASAN Yağmur yağıyor. Orada. Burada. Senin şarkı söylediğin yerde. Bardaktan boşanırcasına yağıyor yağmur. Evde derin bir döner koltukta oturuyorum. Gece saatleri. Koltuğu döndürüp yağmuru dinliyorum. Sen şarkı söylüyorsun. Yağmurun sesi duyulacak kadar yüksek. Yağmuru dinliyorum. Başka biri geliyor. Elinde pembe bir abajur. Yepyeni. Işıkları söndürüyor. Ampulü çıkarıyor. Siyah abajuru yerine pembe abajuru takıyor. Işıkları yeniden yakıyor. Pempe ışığın aydınlığında oturup abajurlardan söz ediyoruz. Balkonun kapılarını açıyorum. Sen şarkı söylüyorsun. Ama yağmurun sesi daha yüksek. Evin içinde duyuluyor. Lambanın abajuruna çarpıyor. Lambayı deviriyor. Gerçeklikle çarpışıyor. Komşunun bahçesindeki kiraz ağaçları yıllardır meyve vermemiş. Ellerinde sopalarla dört adam bahçeye giriyor. Adamlar yağmur altında komşunun bahçesine giriyor. Ağaçlara bir düzen vermek için gelmişler. Meyve vermezlerse ağaçları kesecekler. Ağaçlara vuran adamları seyrediyorum. Ağaçlara çarpan yağmuru seyrediyorum. n 18 25 Ekim 2018 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle