Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MICHEL TOURNIER’DEN “DIŞSAL GÜNLÜK” OKURLARA Bilge adamın güncesi Kimseye tepeden bakma ve olayları yüzeysel biçimde değerlendirme kolaycılığına girişmeyen Michel Tournier, “Dışsal Günlük”te bilme sorununa yoğunlaşırken güldüklerinin, insanları ve yaşamı anlamaya uğraştığı zamanların bir dökümünü veriyor okura. ALİ BULUNMAZ alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr T ıpkı Michel Tournier gibi geçen yıl aramızdan ayrılan ve hayatının büyük bölümünü kırsalda geçirmeyi tercih eden John Berger, kült kitabı Görme Biçimleri’nde şu satırları yazmıştı: “Bir şeyi gördükten hemen sonra, aynı zamanda kendimizin görülebileceğini de fark ederiz...” Berger gibi Tournier de bir hümanistti ve baktıklarının ardındakini seçmede ustaydı. Bunları defterlerine sürekli not ediyor ve sır olmaktan çıkarıyordu. Dışavurumculuğun sınırlayıcı yapısını kendince aşıp dünyayı ve olayları, görerek ve yazarak keşfeden Tournier’nin “eski asilzadelerin hesap defterlerine benzediğini” söylediği Dışsal Günlük’ü; filozofun, hayal gücüne ya da benliğinin içine hapsolmadan çıktığı seyahatleri anlatıyor. EĞLENCELİ FİLOZOF Tournier, on iki ay olarak bölümlediği Dışsal Günlük’te, hayatının belli dönemlerinde gördüklerinden çekip çıkardığı kesitlerin anlamını ve zihninde uyandırdığı çağrışımları paylaşıyor okurlarla. Kendi deyişiyle her zamanki gibi “anlatmayı deniyor”; âdeta tüm bildiklerini paranteze alarak yeniden öğrenmeye ve keşfetmeye koyulan Tournier’nin, farklı ve eğlenceli bir filozof olduğunu gösteriyor bir kez daha. Ayağı toprağa basarken karşısındakinin yüzüne bakan ve etrafında olup bitenleri görmekten hoşlanan Tournier, seyahatlerini de böyle gerçekleştiriyordu. Dışsal Günlük, onun bu yaşama biçiminin kâğıda dökülmüş hâli: Yazar, bazen bir fırtınanın içine giriyor bazen de uçaklarda unutulan eşyaların açık arttırmayla satıldığı bir hangarda boy gösteriyor. Tournier’nin notları, yaşayarak var olduğunun ve sözcüklerle göründüğünün birer kanıtı. Anlattığı hikâyeler de yaşamın kıyısında değil tam ortasında durduğunun göstergesi. Berger ve Galeano gibi Tournier de hayatın karşısına çıkardıklarını ve keşfettiklerini aktarıyor günlüğünde: “Seyahatteyken bazı bilinmedik evleri hayranlıkla gözlemlerim. Çünkü evler hep mutlu ya da mutsuz bir yaşam programı barındırır. Bir olasılık, dolayısıyla da bir davettir. Neden orada yaşanmasın ki? Her eve karanlık bir geçmiş ve ışıltılı bir gelecek ya da tam tersi dadanmıştır.” TRAJİKOMİK BİR OYUN Tournier, zaman içinde bir ileri bir geri gezinirken tanıdığı, tanıştığı, adını bilmediği insanlara nasıl konuk olduğunu ve onları kendi hayatına nasıl konul ettiğini aktarıyor tarihsiz günlüğünde: Bazı anlarda hayranlarından biri filozofun bahçesine giriyor, bir diğerinde ise Tournier, Fas’ın güneyindeki kadınlarla sessizce sohbet ediyor. An geliyor, doğal karanlığı bozan ışık kirliliğinden rahatsız oluyor: “Işık kirliliğiyle, kirlenmeyi ruhanileştirme konusunda bir adım daha atmış oluyoruz. Yakında kötülük tamamen manevi bir şey olacak.” Tournier’nin en önemli özelliklerinden biri yeniden yazma ve olup bitenin üzerinden geçme, Dışsal Günlük’te tekrar gündemde. Karşılaşmalarını temize çeken filozof, deneyimlerinin ve okuduklarının bir muhasebesini yapıyor sanki. Belli noktaların ucunu açık bırakarak “şair, romancı, hikâyeci, anlatıcı okura eserin sadece yarısını verir ve ondan okur ya da dinlerken öteki yarısını kafasında yazmasını ister” cümlesinin sağlamasını alıyor. Tournier’nin, Dışsal Günlük’te yarısını anlattığı hikâye ise sınavlardan geçen insana; onun, zayıf noktaları ve mutluluklarına dair... Kimseye tepeden bakma ve olayları yüzeysel biçimde değerlendirme kolaycılığına girişmeyen Tournier, Dışsal Günlük’te bilme sorununa yoğunlaşırken güldüklerinin, insanları ve yaşamı anlamaya uğraştığı zamanların bir dökümünü veriyor okura. Tabii o arada ister istemez hayati bir sorunla yüzleşiyor: “Bütün gerçeği talep etmek sonsuz tahminde bulunmak demek. Kendini Tanrı yerine koymak aslında. Çünkü bütün gerçeğe, zayıf düşmeden, düzensiz, haksız, hatta suça veya intihara meyilli şekilde tepki vermeden katlanabileceğini iddia etmek demek ki bu da insani yetilerin üzerinde bir şey. Peki, insan ‘Bana hak ettiğim nicelik ve nitelikte gerçek verin yalnızca’ deme bilgeliğine nasıl sahip olabilir?” Tournier gibi sorup hayata böyle bilgece bir tavırla yaklaştığımızda, yaşam ve ölüm trajikomik bir oyuna dönüşüyor. Dışsal Günlük, işte bu oyunu özetleyen metinler toplamı. n Dışsal Günlük / Michel Tournier / Çeviren: Simlâ Ongan / Yapı Kredi Yayınları / 140 s. Kader Yıldızı ‘Pars’ B ugüne kadar yayımladığı şiir, öykü ve roman türlerindeki kitaplarıyla ve farklı zamanlarda dergilerde çıkan denemeleriyle edebiyatımıza önemli katkılarda bulunmuş bir yazar Mehmet Zaman Saçlıoğlu. Türü ne olursa olsun, yazdıklarının hemen hepsinde insana, insanlığın serüvenine, sanata, bilime, doğaya ve evrene, derinlikli ve bütünsel bir kavrayışla yaklaştığını görürüyoruz Saçlıoğlu’nun. Üçleme olacak ‘Kader Yıldızı’nın ilk cildi “Pars” da öyle. Nursel Duruel, Saçlıoğlu ile “Pars” üzerine konuştu. “Gerçekçiliğin Çelişkileri”, Fredric Jameson’un, anlayışın doğuş ve yok oluş zemini üzerinden yürüyerek on dokuzuncu yüzyıl gerçekçi romanının iki uç arasındaki geliş gidişlerini, kendi içindeki çatışmalarını, dönemin gerçekçilik akımının öne çıkmış yazarları ile birlikte yeniden okuma girişimi. Kitabı Eray Ak değerlendirdi. Erich Segal’in yayımlandığı günden bu yana milyonlar satan, film uyarlaması da bulunan “Aşk Hikâyesi”, Filiz Çakır’ın çevirisiyle okurla buluşuyor. Aile kavramının çökmesi, babaoğul ilişkilerindeki kırgınlık hâllerine değinen “Aşk Hikâyesi”ni Nazlı Yıldırım tanıtıyor. David Hockney ve Martin Gayford imzalı “Resmin Tarihi: Mağaradan Bilgisayar Ekranına”, günümüz sanatının önemli bu iki isminin zihin açıcı diyaloglarını okurla buluşturuyor. Yazarların, imgenin tarihine yeni analoji önerileriyle yaklaşması, kitabı heyecan verici kılıyor. Yapıtı Uşun Tükel ve Serap Yüzgüller irdeliyor. Bol kitaplı günler... KITAP İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Editörler: Ali Bulunmaz, Eray Ak l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Faruk Eren l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Direktörü: Deniz Tufan l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 318 Ocak 2018 turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap