05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

>> biliyor ama ikisi de kendi doğrultularında zor olanın peşinde. Otuz üçüncü bölümde bilici kadın Sibylla’nın Hipparkhos’a söylediği şu sözler de bilmek isteyen, arayış içinde olan insanın kendi zamanıyla ilişkisindeki yalnızlığı işaret ediyor: “Bilmen gerekenden fazlasını bilirsen bu yükü kaldıramazsın. Bilgin zamanını geçerse bilgini değil, zamanını yitirirsin. Zamanını yitirirsen kimse seni göremez. Yalnız kalırsın. Yalnızlık bir canlının en kötü kaderidir. Bilmek isteyen düşünmeli. Birisi sana bundan beş yüz ya da beş bin yıl sonraki bilgileri verseydi bunları öğrenmek ister miydin?” Nerede, hangi zamanda olursa olsun yakıcılıklarını da kışkırtıcı etkisini de hiç yitirmeyecek sorular bunlar. Bu sözleri neden bir başkasına değil de Sibylla’ya söyletmeyi yeğledin? n Daha önce de değindiğim gibi çocukluğumdan beri sorduğum sorulara cevap bulabilmiş değilim. Aslında bu kitabı yazarken bir yandan da cevapları arıyorum. Bilgi nedir? Biz bilginin ne kadarını buluyoruz, ne kadarını yineliyoruz? Bilgilerimizi nasıl elde ediyoruz? n Kaybolduğunu düşündüğümüz bilgiler aslında genetik bir yerlerde saklanıyor mu? Kızımın çocukken uykusunda gördüğü bir karabasanı, ondan yıllar önce benim de görmemin bilimsel açıklaması ne? Bedenimizin kendi evrimi son yılların çevre, besin, hayat biçimleri gibi hızla değişen koşullarına ayak uydurabilecek kadar hızlı mı, yoksa bu değişimler bizi doğal olmayan bir başka değişime mi sürüklüyor? Kısacası zamanımızın bilgisinin ne kadarını biliyor, ne kadarını kullanıyor, ne kadarını öğretiyoruz? Ya bir de geleceğe ilişkin bir bilgiyi ele geçirsek... n Bu başımıza gelmedi değil. İkinci Dünya Savaşı’nda kullanılan atom bombaları geleceğin bilgisiydi ve zamansız elde edildi. Kömürü yakmak, geleceğin bilgisiydi ve zamansız elde edildi. Petrol geleceğin bilgisiydi ve zamansız elde edildi. Söylemek istediklerimi bu örneklerle anlatabildiğimi sanıyorum. Bilgi ancak onu anlayıp taşıyabilecek kişilerce kullanılırsa doğru zamanda ve yerde bulunur. Ama onu yanlış kullananların elinde ölümcüldür. O hâlde aynı zaman içinde birbirinden farklı duygu, bilgi ve davranış zamanları vardır dersek sanırım yanlış olmaz. Bunu da romanda geleceği gören birinin, biraz da gizemli bir tavırla söylemesi bana uygun geldi. Pars’ın akıcı bir masal olduğunu biliyorum ama masalın altında, düşünmek isteyene çok ipucu var. Çünkü romanda Hipparkhos da Can da sürekli hem kendilerine hem başkalarına çokça soru soruyor. Bunlar, aslında benzer biçimleriyle birçoğumuzun dillendirdiği sorular. “DÖNGÜ EVRENİN TEMEL HAREKETİ” n Pars; bütün zamanlarda önemini koruyan, korumaya devam edecek durumları, soruları, sorunları didaktizmin kıyısından bile geçmeden, son derece çekici bir anlatımla ve zengin bir malzemeyle seriyor önümüze. Romandaki bütün öğeler dev bir yumak gibi birbirine dolanmış. Daha önce yazdıklarınla da ilintili. Pars’ı yazarken özellikle mi seçtin döngülü kurguyu? Bu seçim nasıl etkiledi yazım sürecini? n Döngü, evrenin temel hareketi. Düz bir akıştaki yinelemeler de bir tür döngü olarak düşünülebilir. Evet, her şey birbiriyle bağıntılı. Kalp vuruşlarımız ve soluk ritmimiz kan dolaşımımızı sağlıyor. Dünyanın dönüşü mevsimleri, vb. Bir tür dinamo içinde gibiyiz. Doğmak, besini enerjiye çevirmek, çürüyerek başka canlılara dönüşmek hayatın döngüsü. Bundan kurtuluş yok. Yaşadıkça dönüyoruz, döndükçe yaşıyoruz. Can, gökadalar ve gezegenler gibi... n Can, sahip olduğu üstün özellikler nedeniyle istediği her alanda başarılı olacağına kesin gözüyle bakılan bir genç. Öyle olduğu hâlde üniversiteye girişteki sıralamada yalnız arkeolojiyi yazıyor. Oysa küçüklüğünden beri gittiği Doktor Serin müziğe yöneltmeye çalışıyor onu. İyi sesler, kötü sesler; müzik... Seslerin çok özel bir işlevi var Pars’ta. Yine CanDr. Serin ilişkisi nedeniyle bilimde ve tıpta etik meselesi giriyor devreye. Geçmiş gelecek; bilinenler bilinmeyenler... n Bilinenler ve bilinmeyenler ya da biraz daha esnek söyleyelim, bildiğimizi sandıklarımız ve hayal ettiklerimiz, umduklarımız, kaçındıklarımız... Bu bilinmezlik, hem gelecek hem de geçmiş için geçerli. Gün geçmiyor ki tarihimize ilişkin yeni bir bulgu ortaya çıkmasın. İşte Göbeklitepe, işte karbon metoduyla 40 bin yıl önceye tarihlenen akbaba kanadından oyulmuş flüt, işte son zamanlarda ne kadarının kurgu ne kadarının bilim olduğunu henüz bilmediğimiz Antarktika buluntuları... Geçmişimiz ortaya çıktıkça masallarımızın, inançlarımızın, mitolojilerin dayandığı kaynaklar da belirginleşiyor sanki. Biraz hayal gücü yalnızca geleceğimizi değil, geçmişimizi de fantastik bir dünyaya çevirebilir rahatlıkla. Wells, Zaman Makinesi’nde bizi çok geniş bir zaman sürecinde hayal edebildiği kadar gezdirmişti ama makinenin durduğu yerde, zaman içinde bir yolculuktu bu. “Uzaklara gitmek” ise bunun tersi bir yolculuk. Bir ömür sürecinde çok uzaklara gidebilmek. Yani kısıtlı bir zaman içinde hayal edebileceğimiz çok uzaklar... Ses, bilimin, bilginin duygunun taşıyıcısı. Yazı yokken ses vardı. Görsel dünya ile ses dünyası insanın temel bilgilerinin oluşmasını sağladı. Sözcükleri, duyguları, akıl yürütmeyi, sese vurgular, tonlar katarak başkasına aktardık. Ses, söz oldu. Söz, yazı oldu. Bu yolla çok büyük iki sanat yarattık: Edebiyat ve müzik... Edebiyat aklımıza, müzik de doğrudan bedenimize, ruhumuza sesleniyor. Hiç çaba göstermeden onu seviyoruz. Çaba gösterdikçe daha da seviyoruz. Bu romanda şimdilik sesler vardı ama bundan sonra müzik seslerle birleşecek. Belki de müziktir evrenle anlaşabileceğimiz dil. Sonraki bölümlerde göreceğiz sanırım. n Kader Yıldızı Cilt 1Pars / Mehmet Zaman Saçlıoğlu / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 340 s. KITAP 1318 Ocak 2018 PANZERLERİN MUHTEŞEM GERİ DÖNÜŞÜNÜN DESTANSI HİKÂYESİ! “Futbol basit bir oyundur; 22 adam 90 dakika boyunca bir topun peşinde koşar ve nihayetinde her zaman Almanlar kazanır.” –GARY LINEKER /ithakiyayinlari /ithakiyayinlari /ithakiyayinlari İnternet Satış: www.ilknokta.com www.ithaki.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle