Katalog

KItap VİTRİNDEKİLER Küçük Muharrir Çocukluk ve Gençlik Yazıları / Behçet Necatigil / Yapı Kredi Yayınları / 256 s. “Küçük Muharrir” elle yazılıp yakın çevreye okutulmuş bir öğrenci gazetesinin adı. Aynı zamanda Behçet Necatigil’in çocukluk yıllarında kullandığı takma adlardan biri. Birkaç yıl sonra, Akşam gazetesinin “Çocuk Dünyası” sayfasında da görülecektir “Küçük Muharrir” imzasıyla. Küçük Muharrir, bir büyük şairin dünyasına açılan ilk pencere bir anlamda. Kastilya Kırları / Antonio Machado / Çeviren: Ayşe Nihal Akbulut / Ayrıntı Yayınları / 224 s. Antonio Machado (18751939), Neruda’nın “güngörmüş eski bir İspanya ağacı gibi sessiz ve bilge, sakin ve şiddetli” olarak nitelediği bir ozan. Aldığı köklü eğitimi, zorluklarla geçen yaşamının birikimleriyle harmanlayan Machado, simgecilik ve izlenimcilik gibi akımlar ile kuşkuculuğun iklimlerinde dolaşırken ‘modernismo’ olarak anılan yeni eğilimin şiirsel olanaklarından yararlanarak ardında görkemli bir yaşam yapıtı bıraktı. Kastilya Kırları, ozanın ülkesinin “insan manzaraları”nı doğa sevgisi, laiklik, umut, geleceğin gücüne ve yaşamın sürekliliğine inanç gibi izlekler temelinde şiire, kendi deyişiyle “zamanın özündeki söz”e büründürerek işlediği başyapıtı. Buğday Damlası / A. Coşkun Ongun / Adalet Yayınları / 176 s. “On çocuk dünyaya getirmişti ama çocukların en çocukça davrananı oydu. Birine kırıldı mı çocuk gibi ağzına geleni söylerdi de küsmez bir süre sonra onunla yine konuşurdu. Kin gütmek nedir bilmezdi. Bizler mutluysak ve ona sevgimizi göstermişsek o da çocuk gibi sevinirdi. Bizimle bir olur çocuk gibi şen kahkahalar atardı. Çocuk gibi sık hastalanır, istediği yapılmayınca çocuklar gibi ağlardı...” A. Coşkun Ongun, Buğday Damlası’yla okur karşısında. Theodor AdornoKültür Endüstrisinin Kıskacında Kültür / Önder Kulak / İthaki Yayınları / 240 s. Theodor AdornoKültür Endüstrisinin Kıskacında Kültür, Adorno’nun eleştirel yaklaşımı ışığında bir yandan kültür endüstrisini açımlamaya ve sorgulamaya çalışırken diğer yandan okuru, beğenilerini tartışmaya çağırıyor. Kültür endüstrisinin kıskacında yaratılan kültürün, bireyin özgün beğenilerini yansıtamayacağını savunarak bir başka seçeneğin mümkün olduğu sonucuna da varıyor. Önder Kulak’ın araştırması, kültür endüstrisi fenomenine dair Adorno’nun eleştirileri üzerine bir rehber kitap olma niteliği taşıyor. Hürrem Sultan / Oleksandra Şutko / Çeviren: Hazal Yalın / Kitap Yayınevi / 236 s. Hürrem Sultan, Osmanlı Devleti’nin en parlak zamanında Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi olarak imparatorluğun en nüfuzlu kadınıydı. Ukrayna’da esir düşen, yurdunu ve ailesini kaybetmiş bir kadının çok kısa sayılabilecek bir zamanda inanılmaz boyutlarda güç sahibi olmuş efsane bir kadına dönüşmesi, herhalde tarihte örneğine çok az rastlanabilecek bir şey. Oleksandra Şutko, kaleme aldığı kitapta, Osmanlı ve Batı kaynaklarının yanı sıra Ukrayna ve Rus kaynaklarından yararlanarak onun bilinmeyen özelliklerini öne çıkartıyor. Sigaranın Kültürel Tarihi / Didier Nourrisson / Çev.: Alev Er / Sel Yayıncılık / 300 s. Didier Nourrisson, Sigaranın Kültürel Tarihi’nde, edebi bir anlatımla okura seslenmekle kalmıyor, tütünün Yeni Dünya’daki keşfinden zaman içerisinde bir ihtiyaç malzemesine dönüştürülerek metalaştırılma, popülerleşip yaygınlaşma, yerkürenin bir kısmında silinmeye başlarken başka coğrafyalarda kendine yeni piyasalar yaratma hikâyesini resmediyor. İflah olmaz tiryakilere, sosyal içicilere, içmese de rahatsız olmayanlara, tövbekârlara, yıllarca içip bıraktıktan sonra rahatsız olanlara, toptan karşı duranlara ve ağzına sürmeyenlere hitap edecek kışkırtıcı bir tarihyazımı. Fincandaki Fırtına / Helen Czerski / Çev.: Cem Duran / Domingo Yayınevi / 304 s. Fincandaki Fırtına, gündelik hayatta karşımıza çıkan ufak tefek şeyleri, içinde yaşadığımız büyük dünyayla ilişkilendiriyor. Ünlü fizikçi ve belgesel yapımcısı Helen Czerski, patlamış mısırlar, kahve lekeleri ya da buzdolabı mıknatısları ile enerji krizi, iklim değişimi ve ileri tıp arasındaki ilişkiyi ortaya sererek sıradan eşyalara ve olaylara bakış açımızı değiştirmeyi amaçlıyor. Gaz yasalarını mısır patlatarak, yerçekimini gazoz şişesine kuş üzümü atarak, zamanı ise ketçabın şişeden akmasının neden bu kadar zaman aldığına kafa yorarak anlatıyor. Fizik Üzerine Yedi Kısa Ders / Carlo Rovelli / Çeviren: Tolga Esmer / Can Yayınları / 72 s. Carlo Rovelli, yirminci yüzyıl fizik biliminin temel meselelerine cezbedici bir yolculuk vaat ediyor. Fizik Üzerine Yedi Kısa Ders, bu alanla haşır neşir olmayan okur için de anlaşılır bir çalışma. Rovelli, fizik alanında gerçekleşen büyük devrimin “en büyüleyici” yönlerini ve ortaya attığı soruları mercek altına alıyor: “Kuramların en güzeli” yani Albert Einstein’ın izafiyet kuramı, modern fiziğin en sarsıcı yönlerine ev sahipliği yapan kuantum mekaniği, içinde yaşadığımız evrenin mimarisi, temel parçacıklar, kuantum çekimi, olasılık ve kara deliklerin ısısı… “Kuramsal fizik, yaşamımızı yönlendiren tutkular ve duygulardan beslenir” diyen Rovelli, çoğunlukla bize uzak kalmış bir bilimin aslında bizi kuşatan evren kadar yakınımızda olduğunu gösteriyor. Solcu Futbolcular / Quique Peinedo / Çeviren: Banu Karakaş / Yazılama Yayınevi / 318 s. Futbol dünyası, kapitalizmin en kirli ilişkilerinin ve piyasacı saldırıların en fazla yoğunlaştığı alanlardan biri. Son yıllarda iyice yerleşen “endüstriyel futbol” kavramı, bu özelliği açıkça ortaya seriyor. Bu ortamda faaliyet gösteren futbolcuların çok büyük bir bölümü, bu çarkın dişlileri hâline geliyor, en azından siyasetten uzak durmayı tercih ediyor. Öte yandan, onurunu koruyan, bazı örneklerde çok daha ötesine geçen isimler de var. Solcu Futbolcular, bazıları dünyaca tanınan, bazıları ise sadece kendi ülkelerinde bilinen kimi “solcu futbolcuları” anlatıyor. Her ortamda onurunu korumanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Türk İmparatorluğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje 12811913 / Trandafir G. Djuvara / Çeviren: Pulat Tacar / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 584 s. Avrupalıların Doğu’ya yönelik ilgisi Haçlı seferleriyle başladı. Ancak bu ilginin yönü zamanla değişti ve dinsel bir nitelik taşımadığı ortaya çıktı. Bu planlar yüz yıl kadar Memluklar, Anadolu Selçukluları ve Bizans’a yönelikti. Osmanlı Devleti, bu planların son ve değişmez hedefi oldu. Trandafir G. Djuvara’nın, Balkan Savaşları sırasında hazırlanan bu kaynak eserinin yeni baskısında, 1930’da yayımladığı anılarından seçilen, 1896’dan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarına uzanan döneme ilişkin çarpıcı bölümlerle birlikte okurla buluşuyor. Avrupa Romanı Üzerine On Bir Makale / Richard P. Blackmur / Çeviren: Müge Günay / İletişim Yayınları / 320 s. Yeni Eleştiri, yirminci yüzyıl edebiyat eleştirisini derinden etkileyen bir akımdı. Bu akımın en önemli temsilcilerinden Amerikalı şair ve eleştirmen Richard P. Blackmur, Avrupa Romanı Üzerine On Bir Makale’de Avrupa romanının köşetaşlarını oluşturan yapıtlara eleştirel bir derinlik ve dikkatle eğiliyor. Tolstoy’un Anna Karenina’sından Joyce’un Ulysses’ine, Flaubert’in Madame Bovary’sinden Thomas Mann’ın Doktor Faustus’u ve Büyülü Dağ’ına dek uzanıyor. Blackmur, insan deneyiminin Avrupa romanında temsil edilme tarzını bir eleştirel bakışla irdeliyor. Gelincikler Açarken / Maral Boyadjian / Çev.: Melisa Arslanyan / Aras Yayıncılık / 312 s. Sasun’un Salor köyünden iki gencin sonsuz, koşulsuz ve saf aşkının romanı Gelincikler Açarken. Ancak bu aşk bir taraftan, Ermeni halkının kendi felaketinin eşiğinde olmasıyla zamansız da. Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı hayali bir Ermeni köyü olan Salor, etrafını saran dağlarla dünyanın geri kalanından kopmuş gibidir. Günler, tarlayla, otlakla, hayvanlarla, hasatla geçer. Anno ve Daron hasretle birbirine kavuşacağı an için gün sayarken aslında sayılı günlerinin kaldığını bilmez... Van direnişi, Ermeni fedailerin ve Kürt aşiretlerinin 1915’teki oynadıkları rol de dahil olmak üzere Boyadjian’ın tarihsel bir zemine oturttuğu romanda, sıradan bir Anadolu köyündeki sıradan köylülerin, çok sevdikleri köylerine, dağlarına, ailelerine, sevgililerine ve gelinciklerine zoraki vedalarını okurken âşıklar ölse bile aşkın ölmeyeceğine tanıklık edeceksiniz. n 20 21 Eylül 2017 KItap