09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KItap KİTAPÇI Hazırlayanlar: AYTÜL Akal, ÇİĞDEM Gündeş, MAVİSEL Yener Zombili Mombili Roman / Aytül Akal / Resimleyen: Halil Mete / Redhouse Kidz / 2016 / 218 s. / 9+ Aşk romanı yazarı Özgür, yayınevine yeni dosyasını götürmenin huzuruyla girer editörün odasına. Ama editör, artık aşk romanlarıyla ilgilenmediklerini, sadece korku romanı istediklerini söyler. Genç adam sinirden deliye döner hele tam kapıdan çıkacakken editörün; “roman 812 yaş için…” dediğini duyunca kendini sokağa zor atar. Kendi kendine konuşur, söylenir. Bir süre sonra aslında bunun çok da fena bir fikir olmadığını düşünür. Mesele birkaç korkunç yaratıkla ürpertici bir mekân kurgulamaktır. Soğuk iyice bastırınca karşısına çıkan bir kafeye girer. Kıyıda köşede kalmış, içeride kimsenin olmadığı biraz döküntü bu ortam, belki de ona romanı için aradığı ilhamı verebilecektir. Çevresine bakınırken yaşlıca bir kadının sesiyle kendine gelir; bir bardak çay ikram etmek ister kafenin sahibi olduğu anlaşılan kadın. Çok istemese de kabalık yapmamak için kabul eder Özgür. Çayını içip ayrılırken raflarda duran eski püskü bazı nesneler dikkatini çeker; bir kar küresi, bir oyuncak tren, kir pas içinde oyuncak tavşan, bir yüzük ve daha bir sürü ıvır zıvır. Kadın, istediğini alabileceğini söyler. Hem de hiçbir bedel ödemeden… Önce inanamaz genç adam ama kadının ısrarlı ve içten olduğunu anlayınca raflarda ne var ne yoksa hepsini doldurur bir torbaya. Bu nesneler belki de şu korku romanı için esin kaynağı olur diye düşünür. Eve gidince hepsini çalışma odasına yerleştirir. Tam çalışmaya başlayacağı sırada kardeşi Emel telefon açıp çocuklarını birkaç saatliğine Özgür’e bırakmak zorunda olduğunu söyler. Özgür, karşı çıkacak zamanı bulamadan da yeğenleri Nilsu ve Barış’ı karşısında buluverir. İki çocuk, dayılarının evinde olmanın rahatlığı ve sevinciyle oyalanırken Özgür Barış’ın oyuncak trenle Nilsu’nun da tavşanla oynadığını fark eder. Çalışma odasına girip kurcaladıkları için çok kızar. Ama çocuklar ısrarla oyuncakları salondaki masanın üzerinde bulduklarını söyler. İnanmaz Özgür ama biraz huzursuz olur. Özgür, yeğenleri gidince eski eşyaları yine yerine yerleştirir. Ertesi gün erkenden uyanıp çalışmaya karar verir ve uyur. Bu uyku da Özgür’ün rahatça uyuyacağı son gecedir belki. En azından uzunca bir süre… O gece ve izleyen her gece o kafeden aldığı nesneler yüzünden gecesi gündüzü birbirine karışır. Ne ilginçtir ki uykuları kaçan sadece Özgür değildir, komşuları da Özgür’ün evinden gelen gürültülerden yakınır. Her gece kapısına dayanıp ortalığı ayağa kaldıran komşuları deneyimli yazarın olan biteni fark etmesini sağlar. Ama olaylar artık onun kontrolünden çıkmıştır. Hele o eski püskü tavşanın yeğeninde kaldığını anımsayınca aklı başından gider. Özgür’ün ve yakın çevresindekilerin yaşadıklarını daha fazla anlatıp kitabın gizemini bozmayalım. Özgür’ün yaşadığı kâbuslara, gördüğü hayallere, her gece ayrı bir gizemle uyuyup ayrı bir felaketle uyanmasına ve bu zindandan çıkmasına eşlik etmek için cesaretiniz varsa “Zombili Mombili Roman”ın sayfalarını çevirmeye başlayabilirsiniz. Roman, sadece korku kitabı olarak düşünülmemeli, özünde ve sadece dikkatli okurların bulabileceği kimi yaşam öğretileri de gizli satır aralarında. Biraz çevremize daha çok kendimize dönüp bakmamız için ayna tutuyor. Süper Kedi Parti Huysuzuna Karşı / Jeanne Willis / Resimleyen: Jim Field / Çeviren: Cenk Pamay / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 2016 / 202 s. / 7+ Süper Kedi, ev arkadaşı James Jones’un doğum günü için harika bir hediye hazırlamıştır. Sabah onu “İyi ki doğduuun!” diye uyandırır ve kendi elleriyle hazırladığı hediyesini verir; bir süper kahraman kostümü. James, kostümü giyer, biraz tuhaf hatta komik göründüğünü kabul etse de kedisine belli etmez. Çünkü Süper Kedi, sadece süper değil aynı zamanda çok da hassastır. Aslında Süper Kedi, kısa bir süre önce sıradan bir sarman kediyken, adı da Kaplan’ken bir gün bir şey yer ve süper güçleri olan bir kahramana dönüşür. Ama bunu James’ten başkası bilmemektedir. O gün İngiltere Kraliçesi’nin de doğum günüdür ve pek çok ülkeden önemli devlet görevlisi bu kutlamaya çağrılıdır. Ama ne olmuşsa olmuş Kraliçe dâhil tüm saray halkı aniden uyumaya başlamış ve hastaneye kaldırılmışlardır. Uyumayan tek adam, Sinyor MegaTik adında yabancı bir devlet adamıdır ve televizyonda açıklamalar yapmaktadır… Sara’ya Fındık Yok! / Sylvie Louis / Resimleyen: Romi Caron / Çeviren: Yalçın Varnalı / YKY / 2016 / 28 s. / 57 Besin alerjilerine değinen kitap, bu konuda sıkıntı çeken ailelere yardımcı olabilir. Sara’nın alerjisi var. Hem de en leziz şeylere! Fındık, yer fıstığı, ceviz, soya, süt ürünleri ve yumurta… Sara artık bunları yiyemeyecek. Başka malzemelerin içine az miktarda girse bile yiyemeyecek! Yoksa her yanı şişiyor ve hemen acil servise götürülmesi gerekiyor. Şu işe bakın, sosiste de soya varmış. Ne? Çikolata da mı yok! Sara için dünyanın sonu gibi… Artık her yiyeceğin içeriğini dikkatle incelemesi gerekiyor. Sara önceleri bu durumun sadece kendi hayatını değiştirdiğini düşünür. Ancak başkalarının da aynı ya da farklı yiyeceklere alerjisi olduğunu öğrenir. Sara’nın hayatını kolaylaştırmak için annesinin de öğrenmesi gereken bazı şeyler var. Neler mi? Bunu kitaptan okuyabilirsiniz. Son sayfalarda yer alan “Anne babalar ve eğitimciler için bilgi” notlarını da atlamayın sakın. n KItap 22 Eylül 2016 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle