25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OSMAN s. AROLAT’TAN “SİVİL TOPLUM UÇ BEYİ” ‘Demokrasimizde değişen bir şey yok’ Osman S. Arolat’ın derlediği “Sivil Toplum Uç Beyi”, okuru, İdris Küçükömer’in güncelliğini koruyan tezlerine ve düşün dünyasına doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Arolat ile dönemin aykırı aydını olarak nitelenen Küçükömer’i anlattığı kitabını ve tezlerini konuştuk. reyyan bayar reyyanbayar@gmail.com D aha önce de İdris Küçükömer hakkında birçok inceleme yayımlandı. Küçükömer’i konu alan incelemelere neden bir yenisini ekleme gereği duydunuz? Yakın tarihin bir özeti olarak nitelendirilmemesi gerektiğini belirttiğiniz kitabın diğer çalışmalardan farkı ne? n Kitap, 2012’de, İFMC (İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti) ile birlikte düzenlediğimiz iki paneldeki konuşmalara ek olarak; benim, Asaf Savaş Akat, Ahmet Güner Sayar ve Ömer Faruk Çolak’ın İdris Küçükömer’i değerlendiren yazılarından oluşuyor. Bildiğiniz gibi Küçükömer’in siyasal tarihimizin yerleşik değerlendirmesini irdelemesi ve bir tablo olarak sunması, önemli tartışmalara yol açtı; açmaya devam ediyor... Sorunuza ise bence kitabın başlığı yanıt veriyor. İdris Hoca, çok ihtiyacımız olduğunu her gün yeni bir olayla bir kez daha pekiştirdiğimiz demokrasinin doğru örgütlenmesine yol açacak, onu içselleştirmemizi sağlayacak olanın “sivil toplum” olduğunun altını kalın çizgilerle çizen bir bilim insanıdır. Bu nedenle demokrasi yerleşinceye kadar, onun fikirleri ve sivil toplum konusundaki önerileri çeşitli platformlarda tartışılmaya devam edecek, ilerletilmek istenecek ve yeni kitaplara konu olacaktır. Bizim yayımladığımız kitabı da bu bağlamda ele almak gerekir. Bu kitabı diğerlerinden farklı kılan, Hoca’yla ilgili tek yönlü değil çok yönlü, farklı düşüncelere sahip bireylerin panelde özgürce tartışıp düşüncelerini ortaya koyduğu bir derleme olmasıdır. “İKTİSADI SİYASETLE ÖRDÜ” n Bunca yıl içinde değişen toplumsal dinamiklere ve konjonktüre rağmen İdris Küçükömer’in tezlerinin, tartışma gündeminde tazeliğini koruduğunu dile getiri yorsunuz. Bu durumu nasıl açıklarsınız? Osman Arolat can erok n Bunca yılda de ğişen toplumsal dina miklere rağmen değiş meyen şey, demokrasi özürlü olmamızdır. Her gün yaşananlar, demok rasimizin eksikli oldu ğunu sürekli gösteriyor. Küçükömer’in tezleri nin tartışma gündemin de tazeliğini korumasının nedenini az önce İdris Küçükömer de belirttiğim gibi demokrasi özründen kurtulmamızda sivil toplumun önemli Güner Sayar’ın konuyu daha iyi kavra rol oynayacağının, Hoca’nın tezinin tacak yazıları da kitapta yer alıyor. özünü oluşturmasıdır. Öyle ki Hoca’nın n Küçükömer’i bizzat tanımış ve ölümü sonrası Can Yücel, “İdris’in şu onun üzerine çalışmış biri olarak böyle işi” şiirinde Hoca’yla sivil toplumun sine taban tabana zıt ideolojiler benim ilişkisini işler: “İdris adam mıydı? Yoo!/ semesinin ve tezlerini bunlar üzerinde İdris bir bilim adamıydı.../ İdris insan kurmasının sebebi ne olabilir? mıydı? Yoo!/ İdris insan bir insandı. n Konuya ilişkin, Hoca’yla ilgili eski (....) İdris’in şu işine bak!/ Marksist bir bir yazımdan aktarım yapmaya ihtiyaç ekonom!/ Olur mu güzel kardeşim olur duyuyorum. “Çınaraltı kahvesinde mu?/ En Keynesyen organından/ Si arkadaşlarımızla başlattığımız bir dikli bir salgı bezinden böyle/ Olur mu tartışmayı, hemen üniversitede İdris yakalanmak!/ Sen özlediğin sivil toplu Hoca’nın odasına taşıyabilirdik. İşte o ma gidiyorsun artık/ Herkesin ahretlik günlerde öğrencileriyle sık sık sohbet olduğu, herkesin çıplak/ Ve kıyamete eden, forumlara, tartışmalara katılan, dek kıyam etmeye âşık...” üniversite bahçesinde halay çeken, n Küçükömer, Batılılaşmanın hara onlara ülkenin dününü, bugününü ve retle savunulduğu dönemde, karşı çıkıp yarınını anlatan güzel bir adamdı İdris zaten Türkiye’nin ABD, Japonya gibi Küçükömer. İktisatçı olmasına karşın, kapitalistleşmeden Batılılaşamayaca iktisadı siyaset temeline oturtup onun ğını dile getiriyor ve yıllar önce ülkede tarih içinde değer bulmasına çalışırdı. sorgulayan sivil toplumcu ruhun, yeter Osmanlı İktisat Tarihi’ne, yakın dö düzeyde gelişemediğinden yakınıyor. neme getirdiği yorumlarla dönemin Onun perspektifinden bakıldığında bu Türkiye toplumunun katmanlarının görüşleri, hâlâ geçerli midir? yeniden tanımlanması uğruna yaptığı n Hoca’nın bu görüşüne ben de ka çalışmalarla büyük tartışmalara ve yeni tılıyorum ve bunu tarihimizin akışı, ufuklara yol açtı.” yönetimimizin değerleri ile kapitalist Hoca, tarih ve iktisattan başlayıp dünyanın tarihinin akışı ve değerleri bol sorulu ve çağrışımlı araştırmacı arasında önemli farklılıklar olmasına kişiliğiyle birçok alanda kendi ça bağlıyorum. Asaf Savaş Akat ve Ahmed lışmalarına dayanak aradı. Düzenin Yabancılaşması’nda Doğu ve Batı toplumları ve sivil toplum konusunda geliştirdiği tezini sundu, demokratikleşme yolunda önemli katkılarda bulundu. Ölümünden önce Hoca, el yazması notlarıyla yeni bir kitap çalışması içine girmişti. Toplumu anlamak adına birçok bilim dalında dolaşarak oluşturduğu modelinin derinleşmesini sağlayacak kitabın hazırlığını yaparken Hoca’nın ölümüyle onun düşüncelerinin gelişiminden eksik kaldığımızı düşünüyorum. Bana göre, Hoca’nın arayışları sürerken yeni çalışmasını tamamlamadan aramızdan ayrıldığı için bu zıtlıklar doğuyor. “SORGULANMAYANLARI TARTIŞMAYA AÇTI” n Küçükömer’e göre dönemin CHP’si sağcıyken Celal Bayar solcu... Küçükömer’in toplumsal algımızdan farklı sağsol ayrımını, onun gözünden günümüze siyasi partiliderler bağlamında uyarlarsak durum sizce nasıl görünür? n Hoca, o teziyle bir şaşırtma ve silkelemeyle durumumuzu ortaya koyup üretim gücümüzü, sivil ve demokratikleşmemizi önyargısız yeniden değerlendirmemizi öneriyordu; başarılı da oldu. Bunu yaparken İttihat TerakkiCHP çizgisi siyasetçilerince linç seviyesine varan eleştirilere maruz bırakılacağını düşündü mü bilmiyorum. Bu konuda bazı yorumcular, tablonun iki yanının da üretimi ve demokrasiyi geliştirme açısından sağcı olduğunu ve tablonun solunun olmadığını dile getirdi; Hoca’nın bir sosyalist olarak sivil toplum arayışıyla solu inşa etmeye çalıştığını öne sürdü. Sağda yer alan İttihat ve TerakkiCHP ve solda konumlanmış İtilaf FırkasıDemokrat Parti çizgisinin sağcı olarak görülmesi gerektiğini iddia etti. Benim yorumum da sözünü ettiğim bu kişilerin yorumuyla özdeş. n Kitapta, “Osmanlıdan bugüne türlü haksızlıklarla savrulan aydınlar arasında olan” Küçükömer’in de bir zaman sonra diğerlerinden farklı olarak ‘bir aydın namusuyla’ haksızlıklar yaptığı yazıyor. Küçükömer, ne tür haksızlıklara uğradı ve kendisinin aydın namusuyla yaptığı haksızlıklar ne olabilir? n Hoca’nın namuslu bir araştırmacı ve öğretim üyesi olarak birçok haksızlığa uğradığını, profesörlüğünün geciktirildiğini, özlük haklarının tırpanlandığını ve görevden uzaklaştırıldığını biliyorum. Aydın namusuyla yaptığı haksızlık ne olabilir diye düşündüğümde aklıma ilk gelen, aydın namusuyla ortaya koyduğu teziyle toplumun tartışmasız görünen bazı değerlerini tartışmaya açması olabilir. Bu da bana göre topluma haksızlık değil, toplumsal faydaya yol açacak değerlendirmeye tabi tutulması gereken bir konudur. Gördüğünüz gibi kitap sonrasında da Küçükömer tartışmasını sürdürüyoruz, sürdürmeye devam edeceğiz. n Sivil Toplum Uç Beyi İdris Küçükömer / Yayına Hazırlayan: Osman S. Arolat / Efil Yayınları / 280 s. 6 18 Ağustos 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle