Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ONUR BİLGE KULA’DAN BİR AHMET ÜMİT İNCELEMESİ Yazınsal Yapıt ve Ahmet Ümit Nasıl Okunabilir? Prof. Dr. Onur Bilge Kula’nın, “Kant, Schiller, Heidegger Estetik ve Edebiyat”; “Hegel Estetiği ve Edebiyat Kuramı IIIIII”; “Marx, Benjamin, Adorno Sanat ve Edebiyat”; “Brecht, Lukacs, Bloch Sanat ve Edebiyat”; “Dil Felsefesi Edebiyat Kuramı III” adlı kuramsal çalışmalarının ardından “Yazınsal Yapıt ve Ahmet Ümit Nasıl Okunabilir?” adlı, hem kuramsal hem uygulamalı kitabı yayımlandı. Kula’yla son çalışması, Ahmet Ümit’in romanları ve romancılığı üzerine konuştuk. cemal sakallı S ayın Kula, 20. ve 21. yüzyıla her bakımdan damga vuran düşünürlerin sanat ve edebiyata ilişkin görüşlerini betimleyici ve yorumbilimsel yöntemle çalışarak Türkiye’de edebiyat kuramına, hem düşünsel hem kavramsal düzeyde önemli katkılarda bulundunuz. Son çalışmanız da dâhil olmak üzere, kavram üretme bakımından özel bir dil duyarlılığınızın olduğunu görüyoruz. Kuram açısından felsefi gelenekleri, yerleşik, bağlamsal çeşitliliği de olan Batı edebiyat kanonunun kavramlarını Türkçeleştirirken izlediğiniz yöntemi bizimle paylaşır mısınız? Örneğin yerleşik bir kavram olan kanon yerine koşun diyorsunuz. n Her dil gibi Türkçe de konuşan ve yazanlarca geliştirilir. Her dil, o dili konuşanlar neyi düşünebiliyorsa onu anlatır. Bir başka anlatımla, bir dil, kendisini konuşanlardan bağımsız olarak gelişemez. Dili körelten de yetkinleştirenler de dili kullananlardır. Dolayısıyla, dilin gelişim kaynağı, o dilde bilim, sanat, politika ve benzeri alanlarda gerçekleştirilen üretimlerdir. Kanon kavramına gelince: Kanon, Hıristiyan teolojisinde kutsal metinlerin ve kişilerin önem sırasını, sıra düzenini anlatır. Bu anlama uygun olarak edebiyatta kanon, yazarların ve yapıtların önem sırasını belirtir. Ben, beş altı yıl önce kanon kavramına karşılık bulmak için TDK’nin Derleme ve Tarama Sözlüklerini günlerce sayfa sayfa karıştırdım. Sonunda Denizli yöresinde “sıra sıra”, “dizi dizi” anlamında kullanılan “koşun” sözcüğünü gördüm. Bu sözcüğün, “koşunsal”, “koşunsallık”, “koşunsallaştırma”, “koşunsallaştırmak” gibi yeni üretimlere de çok uygun olduğunu belirledim ve kanona karşılık olarak koşunu kullanmaya başladım. Edebiyatla ilgili çevreler koşunu benimser ve kullanmaya başlarsa bu kavram yerleşir; kullanmazlarsa bir yana itilir ve yeniden edilgen söz varlığındaki yerini alır. Bu bağlamda sözcük ve kavram oluşturmaya ilişkin şu ilkeyi vurgulamak isterim: Sözcük ve kavram oluşturmada her dilde edilgen söz varlığından yararlanılır; böylece etken söz varlığı boyutlandırılır. “OKUMA VE OKUR ZAMANLA YETKİNLEŞİR” n Çalışmanızda yazar, yapıt, yazma, yazınsallaştırma, yazınsal malzeme, dil, anlatı, kurgulama, sanatsallaştırma, estetikleştirme gibi edebiyatın temel kavramlarını irdelerken okuma ve okura da ayrıcalıklı bir yer veriyorsunuz. Edebiyat ve Ahmet Ümit’in romanları nasıl bir okur bekler? n Belirttiğiniz gibi Yazınsal Yapıt ve Ahmet Ümit Nasıl Okunabilir? adlı kitabımda sanatsal/yazınsal kuram ile edimi buluşturmaya özen gösterdim. Bir yazınsal yapıtın oluşum sürecinde söz konusu olan etkinlikleri ve bu etkinlikleri anlatan kavramları bütünlük içinde belirginleştirmeye öncelik verdim. Kitabımda vurguladığım gibi sanatçı olmadan sanat yapıtı; sanat yapıtı olmadan da sanat olmaz. Bu bağlamda okur, edebiyatı var eden yazınsal yapıtların tümleyici ögesidir. Okunmayan yazınsal yapıt, varlık ve kalıcılık kazanamaz. Bu nedenle, okur, yazınsal yapıtı var eder; onu kalıcılaştırır. “Ahmet Ümit nasıl bir okur bekler?” sorunuzu şöyle yanıtlayabilirim: Ahmet Ümit, romanlarında serimlediği estetikyazınsal düzey ve nitelik nedeniyle Türkiye ve dünya edebiyatında yer edinmiş nitelikli bir yazardır. Dolayısıyla, romanlarının yazınsal yetkinliğinin ayrımına ve tadına varan okur bekler. Yanlış anlamaları önlemek amacıyla şunu da dile getirmek isterim: Her düşünsel ve estetik etkinlik gibi okuma ve okur da zamanla yetkinleşir. n Bugün Türkiye’de polisiye roman türü dendiğinde, akla ilk gelen isim Ahmet Ümit. Bu çalışmanızda Ahmet Ümit’in tarihî romanlarını Lukacs’ın Tarihsel Roman adlı yapıtıyla ilişkilendirerek okuyorsunuz. Lukacs tarihsel romanın öznelerarasılık niteliğini oldukça önemser. Ahmet Ümit Elveda Güzel Vatanım ve Sultanı Öldürmek romanlarında bu ilkeyi ne ölçüde gerçekleştiriyor? n Lukacs’ın estetik ve edebiyata ilişkin üretiminin bir bölümünü daha önce Brecht, Lukacs, Bloch Sanat ve Edebiyat adlı kitabımda irdelemiştim. Ahmet Ümit’in Elveda Güzel Vatanım romanı, beni, bu önemli estetik ve edebiyat kuramcısının Tarihsel Roman adlı yapıtında geliştirdiği düşünceleri ve önermeleri irdelemeye özendirdi. Aristoteles’ten beri bilinen estetikya >>zınsal bir ilke vardır: Tarih olanı, edebi yat olabiliri anlatır. Ahmet Ümit, tarihsel olayları anlatırken hem 10 11 Ağustos 2016 KItap