Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KItap Renkler... Sesler... Harfler... AYTÜL AKALl ÇİĞDEM GÜNDEŞ lMAVİSEL YENER lMUSTAFA DELİOĞLU KİTAPÇI Hazırlayanlar: AYTÜL Akal, ÇİĞDEM Gündeş, MAVİSEL Yener Tatilde ne okuyalım? Uzun soluklu tatil başladı. Kitapların eğlenceli dünyasına dilediğimizce yelken açabiliriz. Üstelik bu kitaplardan özet çıkarmayacağız, sınav da yok! Keyfimizce okuyacağız. Tatili tüketirken kendinizi çoğaltmaya ne dersiniz? Kimi çocuk sabahın köründe kalkıp simit satmaya gidecek, kimisi güneşin, oyunun tadını çıkaracak, kimisi tutukevindeki babasını daha da çok özleyecek ama hepsinin ortak noktası kitap sevgisi. Kitaplar. Renkler, Sesler, Harfler ekibi güzel bir tatil, sevinçli okumalar diler. Bir Salıncak Macerası / Tanşıl Kılıç / Resimleyen: Gözde Bitir / Can Çocuk / 2016 / 52 s. / 8+ Dubian, ailesiyle birlikte yaptığı uzay yolculuklarından birinde, Dünya’da gördüğü salıncaklara hayran kalmıştır. Ancak ailesi güvenlik gerekçesiyle salıncağa binmesine izin vermez. Oysa Dubian’ın salıncak sevdası geçecek gibi değildir. O, ne yapıp edip,Dünya’ya inmek ve salıncaklarda doya doya sallanmak ister. Hatta bu emelini gerçekleştirmek için ağabeyi Molva’ya bir hafta boyunca “ağabey” demeye bile razı olur. Peki ama Dubian ağabeyinin yardımıyla Dünya’ya ışınlanıp da salıncaklara bindiğinde, dönme saatinin geldiğini fark edemezse ne yapacak? Üstelik salıncakların bulunduğu parkta, başka çocuklar da vardır ve ona hiç de dostça davranmaz. Tuhaf kıyafetlerini fark edip bir de uzaylı olduğunu duyunca… Eyvah, ne olacak acaba? Sokakta Kediler: Kedi Seven Öyküler5 / Aytül Akal / Resimleyen: Gökçe Yavaş Önal / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 2016 / 32 s. / 5+ “Kedi Seven Öyküler” dizisinin beşinci kitabı bizi sokağa çağırıyor; sokak kedilerini anlatıyor bu öykü. Burak’ın en çok istediği şey bir cep telefonudur. Ama babasını bir türlü razı edemez. “Zararlı,” der babası, “bir yararı da yok,”, “ çok pahalı...”. Burak, çok kızar buna, dedesinden para istemeyi düşünür ama o da çok kolay değildir. Çünkü dedesi evde bulamaz. Ah! Bir cep telefonu olsa hemen ulaşırdı oysa… Ama nerdeee? Öfkeyle sokaktaki çöp bidonunu tekmeler Burak. Aa o da ne? Kediler her yerde… Karnını doyurmaya çalışan kedileri izlerken Burak’ın aklına harika bir fikir gelir. En yakın arkadaşını da yanına alarak planını geliştirir. Biraz da teknolojiyi kullanarak kedilerin peşine düşen iki çocuk sizce neler yapar? Burak ve arkadaşı sokak kedilerinin peşinden nerelere gitmiştir dersiniz? Belki çok eğlenmişler, yeni oyunlar keşfetmişlerdir. Sokak kedilerini daha yakından tanımak, Burak ve kedilerine eşlik etmek ister misiniz? Pasaklılar / Timsah Havuzu / Mavisel Yener / Resimleyen: Zülal Öztürk / Bilgi Yayınevi / 2016 / 184 s. / 9+ Pasaklılar Kenti’nde pasaklı olmak başlıca kurallardan biri. Pasaklılar, etrafı toplamak, eşyalarını düzenlemek, söküklerini dikmek, giysilerini ütülemek gibi gereksiz işlerle vakit kaybetmez. Ama pasaklı olmakla pis olmak arasındaki ince çizgiyi de bilir ve bu konudaki altı numaralı yasaya çok dikkat ederler. Şöyle der altı numaralı yasada: “Pis olmak ile pasaklılık farklıdır. Bunları birbirine karıştıran, yasaları çiğnemiş sayılır” (s. 62). Pasaklılar, geçmişlerine ilişkin hiçbir kayıt tutmadığı, bilgi ve belge saklamadığı için tarihlerini de unutur. İlk kitabı okuyanlar anımsar, tarihlerini bilmeyen Pasaklılar’ın başı büyük beladadır. Ivırzıvır Kenti’nin haydut yöneticileri Pasak Kent’i yok etmek ister. Sebebini anlatıp sürprizi kaçırmayalım. “Timsah Havuzu” adlı ikinci romanda neler yaşanmış, bir göz atalım mı? Bir akşam, Pasaksular’ın evine kapkara, tombul bir karga gelir. Ağzında bir zarf vardır. Ev halkı, ne oluyor demeye kalmadan, karga zarfı salona fırlatıp uzaklaşır. Pasakettin Bey ve Pasakay Hanım, çok telaşlanır. Onlar ne yapacaklarını düşünürken Pasakcan zarfı açıverir. Bir bloknottan koparıldığı anlaşılan kâğıtta “Gerçeği bilen sadece sizsiniz. En kısa sürede Pasakmakas’a gidin. Merkür” diyen bir not vardır. Anne ve baba çocukların bu işe bulaşmasını istemediğinden asla izin vermez. Ama çocuklar kafalarına koymuştur bir kez… Ivırzıvır Kent’in yöneticisi olan Şahmar ve yardımcısı Sansar’ın hain planları ve Pasaklılar Kenti’ni bekleyen tehlikeler neler bakalım. Son sayfadaki “Pasaklılar Kenti halkı, geçmişi unutup tarihlerini bilmediği için savrulup gitti mi? sorusunun yanıtı da gelecek kitapta” diyen bir not var. Heyecana katılmak ve Pasaklılarla tanışmak ister misiniz? İyi okumalar! Mutsuz Palyaçolar Örgütü / Neslihan Önderoğlu / Günışığı Kitaplığı / 2016 / 139 s. / 15+ Usta öykücü Neslihan Önderoğlu’nun on beş öyküsünün yer aldığı “Mutsuz Palyaçolar Örgütü”, gençlerin seveceği denli içten, gerçek ve bir o kadar da umut dolu. “Her Şeye Rağmen”, okulu kıran bir avuç gencin anlık kederini, sevincini, öfkesini, sevgisini anlatıyor. Sınıf arkadaşı Çiğdem’le buluşan genç, arkadaşlarının “manita” yakıştırmasına kızar, inkâr eder. “Arkadaşız biz” der der ama nedense Çiğdemler’in başka şehre taşınmak zorunda olduğunu öğrenince içi kırılır. “Karıncaları Ezmek”, Deli Ahmet’in öyküsü; elinde kirli defteri ile tüm gün okulun karşısındaki duvar dibinde oturup bir şeyler karalayan Ahmet’in. İçli, hüzünlü, keyifli bir öykü… “Kendi Gelen” isimli öykü, bir Ege kasabasında yaşayan ortaokul öğrencisi bir genç kızın biraz kendini, biraz yaşadığı dönemi ama en çok kitapları ve aşkı fark ettiği sıcacık bir süreci anlatıyor. Genç kız, evlerine zorunlu(!) misafirliğe gelen bir uzak akraba sayesinde tanışır kitapla, edebiyatla… Bir eylül ayında gelir delikanlı, herkesten gizlenerek neredeyse yokmuş gibi yaşar evin bir odasında. Füsun’u kitaplarla tanıştırır. Sonra da geldiği gibi ansızın gidiverir; geride kırık bir kalp bırakarak… “Bizim Gibi” ötekileştirme ve sınıf ayrımcılığını anlatan buruk bir öykü. Nedense alışkın olmadığımız her şey biraz “tuhaf” gelir, tedirgin ve temkinli yaklaşırız. Oysa o kadar kolay ki kendimizi başkasının yerine koymak, karşıdakini anlamak, sevmek… “Tavus Tüyü”, fakir bir ilkokul öğrencisi olan Ceylan’ın özlemlerini anlatmış satır aralarında gizlice. Annesini yitiren küçük kız sınıf öğretmenin kanatları altına girer usulca. Okula gönderilen yardım malzemeleri dağıtılırken Ceylan’a da bir bot bir palto düşer ama onun gözü bambaşka bir şeye takılır kalır; kimsenin ne işe yarayacağını bilemediği ama Ceylan’a ise büyülü gelen bu nesne ne olabilir? “Mutsuz Palyaçolar Örgütü”, adından da anlaşılacağı gibi bir grup palyaçodan oluşan bir örgüt. İnsanların kahkahalarının ne denli yapmacık olduğunun ayırdına varan palyaço Veysel, Ahmet ve anlatıcı, başka bir şey yapmaya karar verir. Yaparlar ve çok da başarılı olurlar. Sizce insanlara sahte kahkahalar attırmak yerine ne yapmışlardır da başarılı olmuşlardır? Biz bu kadarına değindik, diğer öyküler eşliğinde yaşamı ve duyguları ve insanları keşfetmek sizden… Mezarlıktaki Işık / Eşref Karadağ / Resimleyen: Cem Akın / Top Yayıncılık / 2016 / 96 s. / 9+ Adından da anlaşılacağı gibi korku öyküleri anlatıyor Mezarlıktaki Işık. Dört öykü var kitapta. “Bilinçaltı Cinayetleri”, teknolojiyi kullanarak insanların bilincini ele geçirmeye çalışan birilerinin hikâyesi… Bunların kim olduğunu, planlarını anlatmayalım. Kitaba adını veren öykü, gece yarısı mezarlıkta dolaştığına inanılan bir ermişin ruhunu gözetleyen çocukların başına gelenleri anlatıyor. Siz inanır mısınız hayaletlere? Yanıt vermeden önce kitaptaki diğer öyküyü okuyun; “Soprano Hayalet”, size bunun mümkün olup olmadığını anlatır belki. Son öykü “Kokoreççi Şeyhmus” adında. Şeyhmus, mezarlığın yanı başında yaşayan ve ancak geceleri tezgâhını açan bir adamdır. Biraz ürkünç biridir. Geceleri ışık kullanmaz örneğin. Üstelik kokoreç diye sattığının gerçekte ne olduğu da belli değil. Onu biraz daha yakından tanımaya cesaretiniz var mı? O halde biraz korku biraz gülmece kokan öyküleri seveceksiniz. n 16 23 Haziran 2016 KItap