27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türkçe konuşan Ortodoks Hıristiyanların kökenleri 13 Mayıs 2016 Cuma günü yaptığı konuşmasında İlber Ortaylı Lozan Antlaşması sonucu Türkiye’den Yunanistan’a gönderilen, Türkçe konuşan, Ortodoks Hıristiyanların kökenleri üzerinde her iki ülkede de çok güçlü milliyetçi mitler olduğunu gösterdi. Ortaylı’nın bahsettiği bu peşin fikirleri değiştirmek için daha çok şey yazılmalı. n Türkçe konuşan Ortodoks Hıristiyan topluluğun kökeni meselesi yirminci yüzyılın başlarında Türkiye ve Anadolu üzerinde hak iddia eden Yunanistan’ın mücadelesiyle birlikte gündeme geldi. Böylece Anadolu toprakları üzerindeki tarihî medeniyetlerin devamlılığı, mirası ve Türkçe konuşan Hıristiyanlar gibi toplulukların mevcudiyetinin tarihi kökleri kritik bir sorun haline geldi. Karamanlıların köken itibariyle su götürmez biçimde Rum olduğunu savunan Yunan görüşü kesintiye uğramayan bir devamlılık iddiasıyla desteklenip antikiteden itibaren doğrudan bir devamlılık öngören, sonradan tasarlanmış Yunan milliyetçi historiyografisinin ana hatlarıyla birleştirildi. Sonuç olarak Küçük Asya’nın bu Rum popülasyonunun Yunanca konuşmuyor olduğu gerçeği ancak a priori (önsel) olarak Türkçenin şiddetli baskısına bağlandı. Son yıllarda ise bu aşırı görüşler, birkaç internet sitesi sayılmazsa, daha az işitilmeye başladı. Karamanlıların kökeni hakkındaki Türk teorileri Yunanlardan çok daha sonra, kabaca Osmanlı’nın o zamanki mevcut politik durumunda güçlü değişiklikler meydana getiren Birinci Dünya Savaşı’nın ardından ortaya çıktı. Birinci Dünya Savaşı sonunda bir zamanların kudretli Osmanlı İmparatorluğu’nun toprakları Anadolu ile sınırlanınca büyük devletlerin izolasyonu altında giderek güç kazanan Türk milliyetçiliği Anadolu üzerinden gelişti. Buna mukabil, Abdülhamit’in saltanat yıllarının sonuna doğru Anadolu halihazırda Türk anavatanı konseptiyle güçlü biçimde ilişkilendirilmeye başlamıştı. n İşte bu dönemde, Türk ulusunun alt yapısını oluşturan Anadolu’nun yerlileri için “Anadolulu” kavramı formüle edildi. Eski millet sisteminin 1914’ten sonra tamamen çökmüş olması ve ve Osmanlı toplumunun ve eski Osmanlı topraklarının Türkleşmesi de buna katkı sağladı. Türk milliyetçiliğinin söylemleri de Küçük Asya’da yaşayan toplulukların belli kriterler üzerinden birleştirilmesine hevesli görünüyordu. Türk dilinin kullanımı Türk ulusunun temel birleştirici unsuru olarak görüldü. Bu birleştirme süreci vasıtasıyla Türkçe konuşan Hıristiyanlar Türk ulusal bünyesine aşılandı. Büsbütün Hıristiyanlaşmış Türk kabileler olarak telakki edildiler ve Hıristiyan Türkler, Türk Ortodoksları, Hıristiyanlaşan Türkler, Karamanlı Ortodoks Türkleri gibi isimlerle anıldılar. n Bu tarihî koşullar altında, Karamanlıların Türkçe ile bağlarının ve Hıristiyan Ortodoks inançlarının mantıklı bir açıklamasını yapmak için formüle edilen Türk teorileri şu sonuca vardı: “Karamanlılar fetihlerden önce Bizans topraklarına gelen ve Bizans ordularında paralı asker olarak savaşırken dinlerini değiştiren ancak dillerini koruyan Türklerin torunlarıydı.” n İdeolojik kurgular, yaratıldıkları ideolojik bağlamlar bir yana, iddialara zemin olarak hiçbir ciddi belgeleme sistemi getirmemelerine rağmen, bugüne kadar birçokları tarafından inkâr edilemez gerçeklermiş gibi tekrarlandı. Anadolu’nun ne Türklerin gelişinden önce ne de sonrası için etnik yapısını belirleyecek tarihî malzemeye sahip değiliz. Yazıtlar, tarihî paralar, karşılıklı evliliklere yapılan referanslar ve “tourkopouloi” (Türk çocuğu) gibi terimlerin kullanımı Osmanlılardan önceki dönemde Hıristiyan ve Müslüman topluluklar arasındaki ilişkiyi ve birlikte yaşamı açıkça göstermektedir. Fakat Osmanlı kaynakları üzerine hiçbir araştırma yapılmamıştır. Bu bağlamda ben Anadolu’nun etnik kompozisyonu meselesine ışık tutacak Osmanlıların mali kayıtları (Tapu Tahrir Defterleri)üzerine sistematik çalışmalarla uğraşıyorum. Benim on beşinci ve on altıncı yüzyıllarda Kapadokya bölgesinde tutulmuş mali kayıtlar üzerine yaptığım çalışma sırasındaki en büyük motivasyonum buydu. Zira bu kayıtlarda vergi veren topluluklar isim isim ve vergi miktarlarıyla birlikte kaydedilmişlerdi. Ben de Ortodoks Hıristiyan toplulukları mümkün olan en erken kaynaklarda izlemekle uğraşıyordum ve onların bu maksatla yapılan bir incelemesi muhtemelen erken dönemlerin manzarasını netleştirmeye yardım edecekti. n Niyetim şöyleydi; öncelikle 1924 Nüfus Mübadelesi’yle sona eren ve on dokuzuncu yüzyıl arşiv kayıtlarında karşılaşılabilen Türkçe konuşan Ortodoks Hıristiyan toplulukların on beşinci ve on altıncı yüzyılların Osmanlı İmparatorluğu’nda ne dereceye kadar var olup olmadıklarını ortaya çıkarmak. İkinci olarak da bu iki yüzyılın tarihî zamanı boyunca, on beşinci yüzyılın son yıllarından on yedinci yüzyılın başlarına kadar yerleşim yerlerinin vaziyetinin nasıl şekillendiğini takip etmek ve bu şekilde homojen Hıristiyan toplulukların homojen kalıp kalmadıklarını ve vergi ödeyen ve kayıt altındaki toplulukların kompozisyonun değişip değişmediğini anlamaktı. Kaynaklarda, vergi ödeyen grupların defterlerde dinî yapıları temel alınarak bulunması dolayısıyla bu işe uygundu. Defterlerde önce Müslümanlar bulunur ve bunları gebran, Hıristiyan gruplar defterlerin sonuna kadar takip eder çünkü Kapadokya’da Yahudi popülasyon yoktur. Müslüman ve Hıristiyan toplulukların yüzdeleri arasındaki zaman içinde oluşan dalgalanmaları incelemek ilginç olacaktır. Zira yerleşim yerleri genelindeki Müslüman yüzdenin muhtemel bir artışı dolaylı yoldan bir İslamlaşma sürecini işaret edebilir ve bu daima zorlamayla olmak zorunda değildir. Üçüncü olarak onları kategorilere ayırabilmek için vergi veren Hıristiyanların isimlerini araştırmak. Soyadının olmadığı bir kayıt sisteminde, kişilerin adları dolaylı olarak kayıt altına alınan Hıristiyanlar arasındaki etnik grupları işaret etmektedir. Rum, Ermeni, Türk. Komnenos, Andronikos gibi Bizans geleneğinden gelen vaftiz isimleri görmek son derece ilginç. Öte yandan Hıristiyanlara verilen Yağmur, Kaplan, Armağan, Murat, Aydın vs. gibi ilginç isimlere Lazaros, Thodoros, Vasileios, Vartan, Hanik gibi soyadları eşlik ediyor. 1500 yılında Ağırnas Köyü’nde bir aile Türk ve Bizans isimlerinin birleştiği şu adlara sahipti: Dökürmez oğlu Ayvad, oğlu Sultanşah, kardeşi Komnenos. Osmanlı’dan önce Anadolu’daki yerel Hristiyan nüfus herhalde birdenbire ortadan kaybolmadı. on üçüncü ve on dördüncü yüzyıllarda, II. Mehmed (Fatih Sultan Mehmet) ve II. Bayezid dönemlerindeki nüfus sayımlarında yer almaları dolayısıyla, on beşinci yüzyılın sonları ile on altıncı yüzyılın başlarında yaşadıkları ortada. Daha önce gördüğümüz gibi Yunan, bazı bölgelerde Ermeni isimlerine Türkçe birinci isim veya soyadları ekleniyor. Türkçe isimleri o dönemde bölgede yerel Hıristiyanlarla bir arada bulunan Hıristiyanlaşmış Türkmenler, Tatarlar, Moğollar ve Türk kabileleri ile ilişkilendirmek mantıklı olacaktır. Dördüncü amacım ise toponominin (yer adları) zaman içindeki değişimini araştırmaya yoğunlaşmaktı. n Kaynakların hususiyetlerini ele alırsak, ki bu kaynakların demografik değil mali kaynaklar olduğunu unutmamalıyız, Hıristiyan yerleşim yerlerinin bozulmayan devamlılığı ve popülasyonlarının süre gelen artışı, en azından benim çalıştığım yüzyıllar için Osmanlıların Müslümanlaştırma politikalarıyla ilgili olan veya toplu İslam’a geçişleri varsayan hipotezleri haksız çıkarıyor. “Rum Ortodoks Popülasyonunun Kapadokya’daki Varlığının İzini Sürmek: Tapu Tahrir Defterleri” (Between Religion and Language:TurkishSpeaking Christians, Jews and GreekSpeaking Muslims and Catholics in the Ottoman Empire, Editörler: Evangelia Balta, Mehmet Ölmez, Istanbul, Eren Yayınları, 2011) adlı makalemde Küçük Asya’daki Türkçe konuşan Ortodoks Hristiyan gruplara tarihî olarak nasıl yaklaşılabileceğini gösterdim. Ayrıca bir kez daha, bu meselenin bayatlamış politik söylemler yerine bilimsel bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguladım. Bu mesele üzerindeki araştırmalar, Anadolu’nun Türkleşmesinin pek çok boyutunu ve Bizans İmparatorluğu’nun çöküşü hakkındaki tarihî problemler ile bölgedeki Türk hakimiyetinin oluşumu sürecini aydınlatacaktır. İngilizceden çeviren: Samet Budak KItap 16 Haziran 2016 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle