Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KItap VİTRİNDEKİLER Antropolojinin Akrabalık Yaklaşımları / Ladislav Holy / Çeviren: Çağlar Enneli / Heretik Yayınları / 272 s. Kuruluşundan bu yana Sosyal Antropoloji’nin en ayrıcalıklı, belki de karakterini teşkil eden bir alt disiplini akrabalık. Etnografinin klasik döneminden bugüne, yoğunluğu azalarak da olsa dönüp dolaşılıp bir kez daha ziyaret edilen bir liman. Tartışmaların üzerine döndüğü, argümanların ona referansla ortaya konulduğu, neredeyse hiçbir çığır açan antropoloğun uğramadan geçmediği bir fikri durak. Ladislav Holy, “Antropolojinin Akrabalık Yaklaşımları”nda bu sorulara layığıyla cevaplar üretiyor ve buradan yola çıkarak ana disiplinin kendisine, yani sosyal antropolojiye dair önemli bir izlek sunuyor. Sanat Dünyasının Senaryoları / Burak Delier / Koç Üniversitesi Yayınları / 196 s. “Sanat Dünyasının Senaryoları”, Burak Delier’in 20052014 arasında kaleme aldığı yazıları ve kendi işleri üzerine yaptığı söyleşileri kapsıyor. Delier’in sanat ve siyaset ilişkisini somut örnek ve durumlar içinden ele almak amacıyla yürüttüğü tartışma, sorunlara yanıtlar üretmekten çok belirli bağlamlarda etkinleşen sanatsal, eleştirel, siyasal konuşma edimlerinin biçim ve siyasetlerini sorgulamayı hedefliyor. Yahudi Modernitesinin Sonu / Enzo Traverso / Çeviren: Zeynep Bursa / Ayrıntı Yayınları / 142 s. Tarihsel süreç içinde Yahudi toplumu, genellikle yerleşik medeniyetlerin kurucu “ötekisi”, dışsal “kötülük” unsuru olarak anlamlandırılmıştır. Söz konusu kurucu “ötelik” modernitenin daha başlangıç dönemlerinden günümüze kadar uzanan bir hat içinde çeşitli şekiller almış olsa da, Yahudi toplumuna ilişkin algı ve imgelerde de zamanla kimi kırılmalar yaşanmıştır. “Yahudi Modernitesinin Sonu”, eleştirel stratejisiyle işte bu kırılma dönemlerini ve bunların artçı etkilerini mercek altına alıyor. Yahudi toplumunun modernite ile olan gerilimli ilişkilerindeki dönüşümlerin tarihsel olaylara atıfla çözümlendiği bu kitap, söz konusu halka ilişkin olarak üretilmiş yerleşik kanaatleri sarsmayı hedefliyor. Kudüs’ün Güvercinleri / Melih Esen Cengiz / Altın Kitaplar / 302 s. Melih Esen Cengiz, yeni romanı Kudüs’ün Güvercinleri ile okuruna tarihin kapılarını aralamayı amaçlıyor. Birinci Dünya Savaşı’nın getirdiği yıkımları, çocukları bile birbirine düşman yapan zalimliği Kudüs Mevki Komutanı Ferik İsmail Sururi Paşa’nın küçük oğlu Orhan’ın gözünden anlatan roman, çokdinli ve çokuluslu bir kentin birbiriyle uyum içinde yaşayan halkları sadece savaşın günlük hayatı çekilmez kılan zorluklarıyla değil, çocukları bile birbirine düşman yapan zalimliği anlatma derdinde. Roman, savaşın ağır sonuçlarıyla her geçen gün daha fazla yüzleşmek zorundan kalan Osmanlı Devleti’nin, Gazze ve Filistin cephelerinde şiddetli çarpışmalar sonucu ağır kayıplar verdiği dönemleri anlatıyor. İçeride Kalanlar / Aslı Akarsakarya / Okuyan Us Yayınları / 186 s. Bir gün bir apartman, baştan aşağı bembeyaz bir karanlığa gömülür. Şehre daha önce emsali görülmedik biçimde kar yağmıştır. Dışarıyla irtibat kesilir, ama çok önemi yoktur bunun. En tehlikeli saat gelmiştir çünkü: İçeriyle irtibat… Daha önce birbirini tanımaya tenezzül etmemiş apartman sakinleri, tuzağa yakalanmış hayvanlar gibi usul usul birbirlerine yaklaşırlar. İlkin dilleri açılır, sonra gözleri. Çok farklı ve özel sandıkları hayatları iç içe girdikçe, sanki bütün iç sesler tek bir zihinden çıkıyormuş gibi birbirine karışmaya başlar. Aslı Akarsakarya’dan bugünlerimn trajedisini anlatan bir roman... Muhteşem WillShakespeare Nasıl Shakespeare Oldu? / Stephen Greenblatt / Çeviren: Cem Alpan / Everest Yayınları / 506 s. 1580’lerde genç bir adam, küçük bir taşra kasabasından Londra’ya göç eder ve birkaç yıl zarfında, yalnızca kendi çağının değil tüm zamanların en büyük oyun yazarı olur. Hatta Borges, Melville ve Joyce gibi ustalara bakılırsa gelmiş geçmiş en büyük yazarlardan biridir. Böylesi kısa bir zaman aralığında böylesi görkemli bir başarı nasıl mümkün olmuştur peki? Shakespeare nasıl Shakespeare olmuştur? Ünlü edebiyat kuramcısı ve tarihçi Stephen Greenblatt, “Muhteşem Will”de William Shakespeare’i kaidesinden alıp yeryüzüne 400. ölüm yıldönümünde indiriyor; onu görmemizi, duymamızı, yaşadıklarını yaşamamızı sağlıyor. Emily DickinsonHayatım Dolu Bir Silah Gibi / Lyndall Gordon / Çeviren: Gonca Gülbey / Alfa Yayınları / 670 s. Emily Dickinson, hayatının son dönemini evinde geçirdi, o kadar ki en yakın dostlarıyla bile mektuplaşmayı tercih etti. Hayattayken sadece birkaç şiiri basılır, geri kalan eserleri ise ölümünden sonra yayımlandı. O çok arzu ettiği ölümsüzlüğe de böylece kavuşmuş oldu. Lyndall Gordon, öncelikle Dickinson hakkında bilmediğimiz birçok ayrıntıyı öğrenmemizi sağlıyor; Dickinson’un hastalığı hakkında da şimdiye kadar duymaya pek alışık olmadığımız bir iddiada bulunuyor ve onun epilepsiden mustarip olduğunu savunuyor. Öte yandan Dickinson ailesinin sırları, aile üyeleri ve birbirleri arasındaki anlaşmazlığın iç yüzünü gözler önüne seriyor. 33 / Kjersti Skomsvold / Çeviren: Deniz Canefe / Jaguar Kitap / 120 s. K., sorunlu öğrencilerden oluşan bir okulda matematik öğretmenliği yapıyor. Doğum gününde öğrencileri yaşını sorduğunda “33” diyor, “İsa’nın yaşındasın,” diyerek ölüm vaktinin geldiğini hatırlatıyor ona öğrencileri. Oysa, sevgilisi Ferdinand’ın intiharıyla zaten bir parça ölen öğretmenlerinin, akciğer nakli beklediğinden haberleri yok. Eğer uygun bir akciğer bulunamazsa K.’nın yaşamla göbek bağı kopacak... Hayati bir sorunu olan K.’nın hayat verme içgüdüsü, enerjisi hiç düşmeyen bir romana dönüşüyor “33”te. Düğümler atılıyor, düğümler çözülüyor. Nefes alınıyor, nefes veriliyor. Misafir / Kerem Yücel / Can Yayınları / 96 s. Kerem Yücel’in fotoğrafladığı Serdar Korucu’nun metinlerini yazdığı Suriyeli mültecilerin yeni hayatlarını gözler önüne seren bir fotoğraf kitabı “Misafir”. Uzun yıllar zor coğrafyalarda fotoğraf çeken Kerem Yücel, Suriyeli mültecilerin ülkelerini terk edip Türkiye’ye sığındığı ilk zamanlardan beri yaşamlarını fotoğraflıyor. Doğdukları yerleri terk ederek yeni bir yaşama başlayabilmek için Türkiye’ye sığınan mültecilerin yaşadığı zor şartlara tanıklık eden Yücel, daha sonra bu hikâyelerin peşini bırakamadı ve onların zor yaşamlarına ortak oldu. Yücel ile ekmeklerini bölüşen mülteciler, yaşadıklarını bizlere anlatabilmek için Yücel’in objektifinin karşısına geçti. Her bir fotoğrafın farklı bir hikâye anlattığı bu kitaptaki metinler ise Serdar Korucu’ya ait. Solak Defterler / Murathan Mungan / Metis Yayınları / 248 s. “Kesidine bak içindeki halkaların/ aşktan yeni hatıra yaşları/ geride kaldı, an seyrek/ zaman temkin dayatır/ kandaki serinliğe/ yaşar gibi değil/ seyreder gibi/ geçmişte öğrendiklerinle/ hayatını kendini yazının kalbinde/ bir ağaç gibi kabullenmek/ suların çekildiğini/ etinde kımıldayan şimdiki zaman/ solgunlaşıp uzaklaşan/ her şey/ gözlerinin önünde/ ayaktasın, seyrettiğin manzaranın içinde/ kendi hızıyla eskiyen/ imkânsızlığın bilgisiyle.” Murathan Mungan, “Solak Defterler”le şiirseverlerle buluştu. Benim Küçük Tımarhanem / Emmanuelle Guattari / Çeviren: Melis Oflas / SUB Yayınları / 42 s. “Guattari” soyadı, şayet Félix Guattari’yi “tanıyorsanız” size yabancı gelmemiş olabilir, bu ahbaplık sizi Gilles DeleuzeFélix Guattari birlikteliğine de götürebilir ve kaçınılmaz olarak başka bir “ikiliğe”; Lacan ve Guattari’ye de… Félix’in küçük kızı Emmanuelle, “Benim Küçük Tımarhanem”de çıktığı bu rahat yazınsal seyahatte olmayan köşelerini, annesi babası ve onların bağlamlarıyla örülen çocukluğunun uzayını eğip bükerek koyuyor okurun önüne. Bu metni, değerli bir tanıklığın bireysel savrulmaları olarak okuyabilirsiniz. Siyah Bira / Vassilis Danellis / Çeviren: Mustafa Fotumacı / Labirent Yayınları / 234 s. “Ahizeyi indirip garip giysili barmene göz kırptım, o da karşılık olarak başını salladı. Barın üstüne bira için beş Avro, bahşiş olarak yarım Avro bırakıp gecenin karanlığına daldım. İlk defa bu kadar erken yata >>caktım. Lazaros yaşasaydı, onun için yaptığım fedakârlıkları öde 38 14 Nisan 2016 KItap