Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Delisi Modern çağın delileri, postmodern diye adlandırılan, içinden geçtiğimiz son dönemde çeşitlilik mi kazandı, yoksa kitle iletişim araçlarının yarattığı sanal ve yarı sanal ortamlarda daha bir görünür mü oldular, tam kestirmek güç: Şimdiki zaman, uzaklaşmadan bulanıklığı giderilemeyen kesit. T héodore Monod’nun Defterler’inden oğlunun hazırladığı seçkiyi ağır ağır, her parçadaki çekirdek sorunu ölçe biçe okudum. Boş yere “Çöl Delisi” nitemi yakıştırılmamış doğabilimciye: O sessiz, ıssız ummanın bağrından, mesafesini koruyarak bakıyor insanoğluna. Herkes bir “şey”in delisi olmuyor, biliyorum ama bir “şey”in delisi olanların nüfusu yabana atılmamalı. Konstantinopolis bir vakitler “fol en Christ” kaynıyormuş: İsa’ya deli olanlar Ortodoks dünyasına bu şehrin sokaklarından yayılmışlar. Kilisenin aykırı çocukları şüphesiz din düşmanı değillermiş, alçakgönüllülüğün sınırını yoklayan yaşam anlayışları, meczuplara yaraşır giyim kuşam özellikleri ve davranışları ile kurumun epey tozunu almışlar. Fetih sonrası dağılıp uzaklaşmışlar, yerlerini kısa sürede, başka bir inancın derkenar figürleri almakta gecikmemiş: Halveti’nin İstanbul’un Delileri ve Velileri’ne birkaç kez atıfta bulunduydum, yeniden gönderiyorum. Modern çağın delileri, postmodern diye adlandırılan, içinden geçtiğimiz son dönemde çeşitlilik mi kazandı, yoksa kitle iletişim araçlarının yarattığı sanal ve yarı sanal ortamlarda daha bir görünür mü oldular, tam kestirmek güç: Şimdiki zaman, uzaklaşmadan bulanıklığı giderilemeyen kesit. Etrafımız bir starın, bir tiranın, bir inancın, fikrin, bir canlı türünün, bir nesnenin delisine dönüşmüş insanlarla dolu. Hangi eşik, hangi eşikaşış, hangi aşama sonrası kesinlik kazanıyor bir “şey”in delisi oluş? Belli olan, bütün hayatın delisi olunan “şey”in hükmü altında geçmeye koyulduğu: Merkeze oturuyor o “şey”, diğer her “şey”i denetiminde tutuyor. Gelgelelim, “çöl delisi” ile sözün gelişi “tiran delisi” olmak bir tutulamıyor. İlki, saplantılı uğraşının içinde insanlık için paha biçilmez kıymette bilgiler devşirip iletiyor, üstüne üstlük bunu yaparken kimsenin kılına zarar getirmiyor. İkincisi kötülüğe kötülük katan bir öndere alkış tutuyor, yalakası kesiliyor, yeri geldiğinde günahını paylaşıyor, uğruna zulme katılıyor. Sözün özü, delisi olmak her koşulda masum, bağışlanır bir tutku türüne ait kılmıyor kişiyi. Bir “şey”in delisi olmanın çarpıcı versiyonlarından biri: Kendi kendisinin delisi olmak. Kendini hiç beğenmemek azrak davranış; hele gösterişine kapılmıyorsa âdemoğlu. Çoğu insan az ya da çok beğenir kendini, en azından bazı özelliklerine bel bağlayarak. Bir üst aşama, kendine Mick Jagger Clo Clo/ Claude François Théodore Monod sevdalanan mitolojik figür Nergiz’den yola çıkılarak adlandırılıyor ya, her Nergiz her an kendine bayılmaz aslında, bazıları yanlışlarından ya da çirkinliklerinden olabildiğince uzaklaşmak amacıyla kendine bakmayı iş edinir. Sınır, tehlike nerede başlar? Kendinde yanlışlık çirkinlik, eksiklik, zaaf, küçüklük görme yetisi kaybolduğunda: Safkan özsever hasta olmuştur, kendinin hastası. Bir adım daha: Delisi. Şu yaşa geldim, bir dolu delisi tanıdım: Kedi delileri, ayakkabı delileri, Mick Jagger delileri, sinema delisi, sörf delisi, ola ki her şeyin delisi vardır. Kalıcı, geçici, bulaşıcı delilikler. Elvis delilerini, CloClo delilerini konu edinen belgeselleri izlediğimde dilim tutulmuştu. Pek çok kitap delisi tanıdım, birkaçı (topu topu) zır deliydi! Anımsayanlar olacaktır (gazetelere haber olmuştu), rahmetli bir sahaf, dükkânında raftan kitap çıkardığım için beni azarlamakla yetinmemiş, ardımdan vitrine fotoğrafımı yapıştırıp altına “Bu adam buraya giremez” yazmıştı sevecenlikle yâd ediyorum o kitap delisini. Arkamdan sokulmuş soruyorsunuz: Ya siz, bir harfler delisi, bir yazı delisi olduğunuz yalan mı? Susup uzaklaşıyorum. n KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Can Dündar l Yayın Yönetmeni: Turhan Günay l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam ve Pazarlama Direktörü: Ayşe Cemal l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 314 Nisan 2016 OKURLARA Kitaplarla buluşmak için... G ürsel Korat, “Unutkan Ayna” adlı yeni romanında, insanlığın soluğunu tuttuğu ve bakışlarını Anadolu’ya diktiği bir zaman parçasını anlatıyor: “Unutmanın” bazen “her şeyi eksiksiz görmek” anlamına geldiğini söyler gibi. Korat’la Eray Ak söyleşti. “Ben ‘bir uzun şiirin bölümlerini’ yazan bir şairim. İlk kitaplarımda biraz karmaşık olan dil giderek yalınlaştı. ‘Bilgece’ söyleyiş belirdi. Daha sonra ülkenin koşulları nedeniyle hüzün, yerini zaman zaman öfkeye bıraktı” diyen Yusuf Alper’le yeni kitabını konuştuk. Muriel Rukeyser’in kaleme aldığı “Costa Brava”, İspanya İç Savaşı’nın olduğu kadar, onunla birlikte romanın kahramanı Helen’in kendini ve dünyayı keşfinin belgesel özellikler taşıyan kurmaca anlatısıdır. Kitap üzerine bir yazı var sayfalarımızda. TÜYAP ile Türkiye Yayıncılar Birliği’nin hazırladığı 21. İzmir Kitap Fuarı, 1624 Nisan 2016 günleri arasında her zamanki yerinde, Uluslararası İzmir Fuar Alanı’nda (Kültürpark) düzenlenecek. Bu yıl, 400 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla gerçekleşecek Fuar, yaklaşık 150 kültür etkinliğine ev sahipliği yapacak. Dokuz gün boyunca düzenlenecek etkinlikler ve imza günlerinde yüzlerce yazar okurlarıyla buluşma fırsatı yakalayacak. Fuarın Onur Yazarı ise Hüseyin Yurttaş. Etkinlik programı sayfalarımızda. Bol kitaplı günler... turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap