Katalog

>> ve hatta Lacan’a kadar, modern Batı felsefesinin dikkatini çekiyor. Dünya Yönetmenlerinden Sinema Dersleri / Rıza Oylum / Seyyah Kitap / 152 s. “Dünya Yönetmenlerinden Sinema Dersleri”nde sinema dünyalarının kapısını aralayan yirmi bir yönetmen bir araya geliyor. Kitapta; Almanya, Arjantin, Çin, Filistin, Fransa, İtalya, İngiltere, İran, İsveç, Japonya, Kore, Polonya, Rusya, Mısır ve Yunanistan’dan yönetmenler var. Akira Kurosawa, Ingmar Bergman, Yusuf Şahin, Andrzej Wajda, Theodoros Angelopoulos, Andrey Tarkovski, François Truffaut, Fernando Solanas, Ken Loach, Bernardo Bertolucci, Krzysztof Kieslowski, Werner Herzog, Michael Haneke, Rainer Werner Fassbinder, Aleksandr Sokurov, Michel Khleifi, Zhang Yimou, Kim KiDuk, Wong Kar Wai, Cafer Penahi, ve Chan Wook Park’ın sinema üstüne görüşleri ve önerileri bu kitapta meraklıları bekliyor. “Dünya Yönetmenlerinden Sinema Dersleri”, sinemayı sadece film izlemek olarak görmeyenler için keyifle okunacak bir başvuru kaynağı olma iddiasında. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve Türkiye (19451948) / Rona Aybay / İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları / 130 s. Tüm akademik yaşamı insan hakları uğruna mücadeleyle geçmiş; BosnaHersek İnsan Hakları Mahkemesi’nde yedi yıl boyunca Avrupa Konseyi tarafından seçilen uluslararası yargıçlardan biri olmuş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin etkinliğini arttırmak için Avrupa Konseyi tarafından seçilen 11 kişilik Akil Kişiler Grubu üyeliğinde bulunmuş Prof. Dr. Rona Aybay, bu kitabında İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ne ilişkin çalışmaların nasıl başladığını, son şeklini alıncaya kadar hangi aşamalardan geçtiğini belgelere dayanarak açıklıyor. Sınıfın Yeniden Üretimi / Henry J. Rutz, Erol M. Balkan / Çeviren: Neşecan Balkan / H2O Kitap / 222 s. Sınıfın yeniden üretimi maliyetlidir. Refah devleti bu maliyetin eğitim, sağlık, emeklilik hakkı ve koşulları temelinde devlet tarafından karşılanmasının ifadesiydi. Kapitalistlerin gelir vergileri düşürülürken dolaylı vergilerin (ÖTV, KDV) arttırılması ve bu hizmetlerin özel leştirmelerle sermaye sınıfının eline geçerek paralı hale getirilmesi üretim maliyetini alt sınıfların üzerine yıkmıştır. “Sınıfın Yeniden Üretimi”, küreselleşen şehir (İstanbul) ile değişen kültür ve tüketim ideolojisinin karşılaştırmalı incelenmesi yoluyla orta sınıfın, kendini yeniden üretmek amacıyla çocuklarını sınavlara hazırladığı maratonun ve sınıf mücadelesinin anlatımı. Naratif Terapi / Stephen Madigan / Çeviren: Gonca Akkaya / Okuyan Us Yayınları / 308 s. İlk olarak David Epston ve Michael White tarafından geliştirilen Naratif Terapi’ye göre yaşam birçok öyküyü içinde barındırır. Anlattığımız bazı öyküler çoktandır varlığını sürdüren, bizlere dair algıları ortaya koyar. Bunlar, etrafımızı saran egemen kültürle şekillenir. Birtakım başka öykülerse kim olduğumuza veya kim olabileceğimize dairdir ve bunlar da bazen bastırılabilir ve hatırladığımız deneyimlerin sınırlarına itilebilir. Ama anlattığımız ve de anlatmadığımız öyküler, her ne olursa olsun, yaşamlarımızı hem sınırlama hem de özgürleştirme gücü taşır. Naratif Terapi yaklaşımında terapist ve danışan, danışanın sorun öyküsünü beraberce yeniden yazar. Elimizdeki kitap ise Psikoterapi Kuramları Dizisi’nin sekizinci kitabı. Ünlü yayınevi APA, bu diziyi, psikoterapistlerin günümüzde kullandığı temel kuramsal modelleri anlamaya yönelik bir kaynak olarak sunuyor. Dizinin kitapları, farklı danışan profillerini içeren zengin vaka örnekleriyle birlikte somut kuram ve bulgutemelli uygulamaları anlatıyor. Toplumsal Ekoloji Siyaseti / Janet Biehl / Çeviren: Esra Eren / Sümer Yayıncılık / 198 s. Toplumsal ekoloji olarak bilinen zengin fikirler bütününün siyasi boyutunu oluşturan özgürlükçü yerel yönetimcilik, yıllara yayılan bir süreç içerisinde anarşist toplum kuramcısı Murray Bookchin tarafından geliştirildi. Özgürlükçü yerel yönetimcilik, Bookchin’in toplumun insancıl ve akılcı bir biçimde radikal dönüşümden geçirilmesinin en iyi ne şekilde sağlanabileceği üzerine hayatı boyunca oluşturduğu düşüncelerin doruk noktasıydı. Janet Biehl, “Toplumsal Ekoloji Siyaseti”nde, yerelden toplumsalın siyaset, ekoloji doğayla ilişkisinin özgürlüğün sosyolojisi ekseninde ele alıyor. Ustalar OMAR’da / Yayına Hazırlayan: Gönül Paçacı Tunçay / Pan Yayıncılık / 120 s. İstanbul Üniversitesi’ne bağlı olarak açılmış olan Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMAR), ülkemizde ilk kez, her yıl düzenlenecek ve iki haftayı kapsayacak olan bir uluslararası yaz okulu başlattı. OMAR’ın faaliyet gösterdiği Mirgün Köşkü’nde katılımcılar, her biri kendi alanının en iyilerinden seçilmiş sanatçılarla ud, ney, kanun, tanbur, klasik kemençe ve üsluprepertuvar dersleri almış, toplu çalışmalarda pratiklerini geliştirdi. İlki, 2014’te yapılan bu yaz okulunda belirli bir seviyenin üzerinde olan otuz bir kişi sertifika aldı. Bu yoğunlaştırılmış eğitimin bir amacı da yaz okulunda ders veren sanatçıların da hocaları olan ve Türk müziği geleneğinin yaşayan en yetkin isimleri arasında gösterilen üstatlarla katılımcıları bir araya getirmek. Ayrıca geleneksel müziğimizin var olduğu ortamları, ilişkili diğer sanat dallarını ve fikrî arka planı ele alan önemli konuşmacılar, katılımcıların ufkunu genişleten seminerler verdi. Bu kitapla bu kapsamda yapılmış olan konuşmaların bir kısmı metinleştirilip okuyuculara sunuluyor. Gözüyle Kartal Avlayan Yazar: Yaşar Kemal / Zülfü Livaneli / Doğan Kitap / 242 s. Zülfü Livaneli kırk dört yıllık dostluğun penceresinden geçen yıl yitirdiğimiz Yaşar Kemal’i anlatıyor. “Yaşar Kemal’in, çevresinde esen, sanki kişiliğinin ve bedeninin ayrılmaz parçası olan, gittiği her yere, girdiği her mekâna, sanki onunla doğmuş gibi farkında olmadan taşıdığı bir rüzgâr vardı. İster yabancı ister bizden, ister köylü ister kentli, ister kadın ister erkek, herkesi etkisi altına alan bir rüzgârdı bu. Unutulmaz roman kahramanlarından Yel Veli gibi sürekli koşarak ölümden kaçmak istediği için oluşmuyordu bu rüzgâr. Koca gövdesiyle onu da, yanındakileri de bazen lodos gibi sersemletiyor, bazen ferahlatıyor, bazen şiddetlenip çevresinde ne varsa önüne katıp sürüklüyordu.” Edebiyat sohbetleri, türküler, anılar birbirini kovalarken Yaşar Kemal’in edebi kişiliği ile siyasi duruşu da ayrıntılı bir şekilde yer alıyor kitapta. Hakikatin Peşinde Başımdan GeçenlerGandhi / Çeviren: Vedat Günyol / Alfa Yayınları / 616 s. Mohandas K. Gandhi 1869’da Hindistan’da doğdu. Londra’da eğitim gördü ve daha sonra ırkçılığın en kötüsünü bizzat yaşadığı Güney Afrika’da avukatlık yapmaya başladı. Yaşarken İngilizler için bir suçlu, Müslümanlar için bir kahraman, Hindular içinse kutsal bir adamdı. Irkçılığa, sömürgeciliğe karşı gösterdiği pasif direnişle koca bir ulusu bağımsızlığa taşıyan, tarihin akışını değiştiren kişiliklerden biri oldu. Gandhi’nin yaşamının önemli olaylarını anlattığı bu kitap, değişime önce kendinden başlayan büyük bir ruhun büyüleyici bir portresi aynı zamanda. Lizbon Seyahatnamesi / Didem Bozara, Alp Bozara / Cinius Yayınları / 198 s. Didem ve Alp Bozara, “Lizbon Seyahatnamesi”yle “Neden Lizbon?” sorusuna şu yanıtları veriyor: “Yalın, sade, özgün bir karakter olduğundan, hayatı simülasyonlarla değil gerçeklerle yaşadığından, doğallığını kaybetmediğinden, kendi dokusundan üretmediğini kabul etmediğinden, doğanın koşullarına sırt çevirmediği ve akıllıca yararlandığından, kör kazanca değil yaşama önem verdiğinden, Fado söyleyecek yüreği olduğundan, kahkahayı da hüznü de vakarla yaşadığından, tarihini unutmayıp geleceği düşlediğinden, kültürünü sokakta yaşattığından, asaleti, zenginliği, yoksulluğu, sefaleti, kıyameti sindirdiğinden, geçmişi yaşatarak bugünü yaşadığından.” Dağarcık Türkiye 2015 / Kolektif / DT Yayınevi / 408 s. Dağarcık Türkiye, beş yıldır çeşitli platformlarda yayımlanan yazılardan örnekler sunan ve bunları yıllıklarla ölümsüzleştiren bir oluşum. “Dağarcık Türkiye 2015”, söz konusu yıllıkların bir başka örneği. Kitapta ayrıca 2015’te düzenlenen Dağarcık Türkiye etkinliklerinden parçalar okura sunuluyor. Çanakkale Seferberliği / Mustafa Selçuk / Kitap Yayınevi / 188 s. Çanakkale Savaşları’nda Osmanlı ordusu, büyük güçler karşısında çarpışırken geri planda neler yaşanıyordu? Savaş günlerinde başkent İstanbul’da bir yandan şehrin savunma hazırlıkları yapılırken bir yandan da sessizce şehrin tahliyesi, padişah ve hükümet erkânı gibi önemli kişilerin taşınması düşünüldü. Kusursuz işleyen ve çok gizli tutulan plan gereği ilk tedbir olarak hazine ve değerli eşyalar Anadolu içlerine taşındı. Bu sırada kara savaşlarının cereyan ettiği ve yarım milyondan fazla askerin kıyasıya mücadele ettiği daracık Gelibolu Yarımadası’nda tarihin en kanlı günleri yaşanıyordu. Mustafa Selçuk’un kaleme aldığı “Çanakkale Seferberliği” isimli kitap söz konusu dönemi anlatıyor. n 28 10 Mart 2016 KITAP